Haber Dosya Yazıları /www.anamurunsesi.com
yayımladı...
Son günlerin siyasi polemiği konusunda haber dosya...
BOZKURT-BOZKURTLAR
DİRİLİYOR
Damarlarında Türk kanı dolaşan herkesi
heyecanlandıracak bir kavramdır
“bozkurt”!
Eminim ki, başlığı görür görmez, bu
milletin evlatlarının içlerini bir
heyecan dalgası sarmıştır.
Çünkü “Bozkurt” Türklüğün
sembolüdür.
“Bozkurt” Türk adıyla özdeştir.
Dünyada Türk denilince akla Bozkurt
gelir.
24.04.2011 tarihinde
www.anamurunsesi.com
yazdı...
BOZKURT-BOZKURTLAR
DİRİLİYOR
Damarlarında Türk kanı dolaşan herkesi
heyecanlandıracak bir kavramdır
“bozkurt”!
Eminim ki, başlığı görür görmez, bu
milletin evlatlarının içlerini bir
heyecan dalgası sarmıştır.
Çünkü “Bozkurt” Türklüğün
sembolüdür.
“Bozkurt” Türk adıyla özdeştir.
Dünyada Türk denilince akla Bozkurt
gelir.
Her ne kadar bundan bizim milletin bazı
fertleri habersizse, “Bozkurt”
simgesine karşı ilgisiz ve bilgisizse…
Hatta bu kutsal kavramı aşağılamaya
kalkacak kadar millî kültürüne
yabancılaşmışsa da, dışımızdaki uyanık
dünya Türk’ün “Bozkurt” olduğunu
gayet iyi bilir. Nitekim ecnebi bir
yazar olan H.C.Armstrong, Mustafa Kemal
hakkında kaleme aldığı ve büyük önderin
sağlığında, 1932’de yayımladığı kitabına
"Bozkurt" adını vermiştir.
Elbette en şuurlu bozkurt Atatürk’tür.
Onun döneminde “Bozkurt” simgesi,
başta paralar ve posta pullarında olmak
üzere pek çok resmî evrak ve kurumda
kullanıldığı gibi, Atatürk, yakınındaki
bazı kişilere “Bozkurt” soyadını
bizzat vermiştir.
Belge 1:
ATATÜRK
TARAFINDAN 1928 HARF İNKILABINDAN ÖNCE
LONDRA'DA MATBAADA BASTIRILAN BOZKURTLU
10 LİRANIN ÖN VE ARKA YÜZÜ
x x x
BOZKURTLAR
DİRİLİYOR
Biz “Bozkurt” remzinin Osmanlı
çağında da kullanıldığı fakat biraz arka
planda kaldığı kanaatindeyiz. Bununla
beraber, Osmanlı’nın son dönemlerinde,
Ziya Gökalp ve arkadaşlarının yazı ve
yayınlarıyla bu millî simge yeniden
diriltilip, millete hatırlatılmıştır.
Eminim ki şu yukarıdaki ara başlık pek
çok Türkçü-Ülkücüyü heyecanla
ürpertmiştir. Çünkü o ara başlık bir
büyük eserin ismidir. “Bozkurt”
simgesini en kuvvetli biçimde ve
devamlılıkla yazılarına alarak, hakkında
eserler vererek bu remzi kitlelere
benimseten, büyük edebiyatçı ve tarihçi
yazar Nihal Atsız’ın eseri…. Onun
“Bozkurtların Ölümü” ve
“Bozkurtlar Diriliyor” adlı ölümsüz
eserleri “Bozkurt” şuurunu Türk
milletinin kültürüne ve hafızasına
kazımıştır.
Son 40 yıldır “Bozkurt” simgesine
Milliyetçi Hareket Partisi sahip
çıkıyor. Elbette “Bozkurt”
MHP’nin tekelinde olabilecek bir millî
kavram değildir. Milletin ne kadar çok
ferdi bu şuurda olur, ona gereken özeni
gösterirse o kadar memnun ve mutlu
oluruz. Haddizatında bu millî simge,
bayrak gibi, dil gibi, din gibi bütün
milletçe benimsenip korunmalı, sahip
çıkılmalıdır.
Lâkin bazı şuur fukaraları ve gafiller
çıkıp bu kutsal kavramı küçültmeye,
aşağılamaya kalkabiliyorlar.
Bunu yapanlar siyaseten
çarpılacaklardır. Çünkü “Bozkurt”
sevdası Türk’ün genlerinde vardır.
Şuuraltımız “Bozkurt” sevgisiyle
doludur. “Bozkurt”a saldıranlara
karşı milletin vereceği cevap gecikse
bile mutlaka çok sert olacaktır.
Çok sert olacaktır.
Belge 2:
ÇİN'DE BİR
MAĞARADA BULUNMUŞ VE HALEN AYNI
MAĞARANIN YANINDAKİ MÜZEDE SERGİLENEN 5.
YÜZYIL TÜRK HAKANINA AİT OLAN BRONZ
HEYKEL'DE İŞARET BOZKURTTUR
x
x x
2007 seçimlerinden beri, her
karşılaştığımızda Erdoğan’ı ve AKP’yi
saatlerce metheden bir yakınım var… 75
yaşında… Dün, demiş ki “12 Haziran
seçimlerinde oyumu MHP’ye vereceğim.”
Gençlerin partisi olan MHP’ye 75’lik
ihtiyarlar bile teveccüh etmeye
başlamışsa, bu “Bozkurtların
dirildiği”nin resmidir.
İsmail Hakkı CENGİZ
hacengiz@gmail.com
_________________________________________________________
Bozkurt
işaretinin anlamı ne?
Rahmetli
Başbuğ Alparslan Türkeş Bozkurt
işaretinin anlamını Bölükbaşı'ya
anlatmıştı. 'Serçe parmak Türk'tür'
diye başlamıştı konuşmasına...
MHP'nin ve
ülkücülerin değişmez simgesi Bozkurt
işareti simgesel manasıyla bir kurttur.
Bütün Türk dünyasında kullanılmaktadır.
1991 yılında Sovyetler Birliği’nin
yıkılmasından sonra Bakü’de Ebulfeyz
Elçibey’in düzenlediği mitingde bir
milyon insan Alparslan Türkeş’i
"Bozkurt" işaretiyle selamladı.
Orada görülen bu işaret daha sonra
Türkiye’ye de geldi ve Türk milleti
tarafından kullanılmaya başlanmıştı.
Ancak
Alparslan Türkeş'in bu işarete yüklediği
başka bir anlam daha vardı. Onu da
Millet Partisi kurucusu rahmetli Osman
Bölükbaşı'ya şöyle anlatmıştı:
BOZKURT İŞARETİNİN ANLAMI NE?
Bölükbaşı:
Yahu Türkeş siz bir işaret yapıyorsunuz,
kurda benziyor. Onu anladık da, benim
bildiğim sen Türkeş ona bir mana
yüklemişsindir.
Türkeş:
Elbette ağabey (Bölükbaşı Başbuğ’dan
yaşça büyüktür)
Bölükbaşı:
Peki nedir?
Türkeş:
(Bir eliyle bozkurt işareti yapar, diğer
elinin baş parmağıyla işaret ederek
tarif eder) Bak ağabey, şu serçe parmak
Türk’tür, şu işaret parmağı da
İslam’dır. Şu Bozkurt işareti yaptığımız
işaretin arada kalan boşluk ise
cihandır(dünyadır). Son olarak kalan 3
parmağın birleştiği nokta ise mühürdür.
Yani ağabey işaret ederek gösterir isek,
şu çıkar: Türk İslam Mührünü Dünyaya
vuracağız..
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=178826
_______________________________________________
BOZKURT
İŞARETİNİN MANASI
Bozkurt
işareti simgesel manasıyla bir kurttur.
Bütün Türk dünyasında kullanılmaktadır.
1991 yılında Sovyetler Birliği’nin
yıkılmasından sonra Bakû’de Ebulfeyz
Elçibey’in düzenlediği mitingde bir
milyon insan Alparslan Türkeş’i
"Bozkurt" işaretiyle selamlıyor.
Orada görülen bu işaret daha sonra
Türkiye’ye geliyor ve Türk Milleti
tarafından kullanılmaya başlanıyor.
(Atatürk'ün 1928'deki harf inkılâbından
önce bastırmış olduğu Türkiye
Cumhuriyeti paralarından 10 Türk
lirasının üzerine bozkurt amblemi
koydurmuş ve paralar Londra’da
basılmıştır)
Türk
Folklor Araştırmaları Kurumu Başkanı
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU Çin’e yapmış
olduğu bir gezi sırasında Türklere ait
eserlerin sergilendiği bir müzeyi
ziyaret eder. Bu müzede fotoğraf çekimi
yasaktır. Ancak İrfan Bey Fotoğrafı
çekmekte kararlıdır. Görevliler fotoğraf
başına 12 dolar ödeyerek çekebileceğini
belirtirler.
Tanesi 12 dolardan 24 dolar
ödeyerek müze içindeki bu iki fotoğrafı
çeker. İrfan Bey tarafından çekilen bu
resimler müzede sergilenmekte olan Türk
Hakana aittir. Tunçtan yapılmış olan bu
Türk Hakanı heykeli Çinlilerin
belirttiğine göre 5. yüzyıldan kalmadır.
Bir mağarada bulunarak müzeye
getirilmiştir. Resmin en önemli
özelliklerinden biri Tunç heykelin el
işaretlerinde gizlidir. Heykel'in sağ
eli günümüzde kullanılan "Bozkurt"
işareti şeklindedir. Ülkücülerin
değişmez simgesi “Bozkurt işaretinin”
gerçek anlamı işte budur. Değilse
Varlığını Türk düşmanlığına adamışların
çarpıttıkları gibi bir totem ya da
hayvana tapma işi değildir. Tanrı Dağı
kadar Türk, Hıra Dağı kadar Müslüman bir
işaret yani. Bu bilgiler ışığında
bozkurt selamlarımızın kabulünü lütfen.
Osman ERENALP
_______________________________________________
BOZKURT
Yazar:
H. C. Armstrong,
Arba Yayınları, 1998 Basımı, 282 Sayfa
''Armstrong ismindeki meşhur bir Türk
düşmanının yazdığı kitapta, Atatürk'ün
aleyhinde bazı kısımlar vardı ve bunun
için de hükümet tarafından memlekete
sokulması menedilmişti.
Atatürk merak etti. Kitabı getirtti. Bir
gece sofrada geç vakte kadar tercüme
ettirerek okuttu, dinledi. Armstrong,
Atatürk'ün herkese malüm içkisinden
bahsediyor ve bunlara garazkarane
mütalaalarını da ilave ediyordu. Fakat
bunları sayıp dökerken de, memleketin
herhangi bir felaketi veyahut
memleketini ve milletini alakadar edecek
herhangi mühim bir hadise zuhur etti mi,
onun içkisini de, eğlencesini de bir
tarafa bırakıp pençesini hadiselerin
üzerine atarak, arslan gibi kükrediğini
de belirtip yazmayı ihmal etmiyordu.
Atatürk kitabı sonuna kadar dinledikten
sonra;
'Bunun ithalini menetmekle hükümet
hataya düşmüş. Adamcağız yaptığımız
sefaleti eksik yazmış, bu eksikliklerini
ben ikmal edeyim de kitaba müsaade
edilsin ve memlekette okunsun!' diye
latife etmişlerdi''
Kılıç Ali Atatürk'ün Hususiyetleri
(Arka Kapak)
_______________________________________________
Bozkurtların
Ölümü
Hüseyin Nihal
Atsız, İRFAN YAYINEVİ
Son
Yağılar, onun yiğit başını gövdesinden
ayırıp Çin kağanına götürdüler. Çin
kağanı, bütün saray, bütün Siganfu ondan
tirtir titremişti. Bu titreyiş yalnız
Kür Şad'dan değil, onu yetiştiren ırktan
geliyordu. Kür Şad ölümüyle budunu
kurtarmıştı.
Ertesi gün Siganfu'da yargılar kuruldu.
İhtilâlden haberi olmayan Urku, güney
vilayetlerinden birine sürüldü., Sarayın
adamları Kür Şad'ın ocağını söndürmek
için bütün şehri adamları Kür Şad'ın
dört yaşındaki oğlunu bulsalar yok
edeceklerdi. Konçuyu ve on üç yaşındaki
kızı ihtilâlin çıkacağını biliyorlardı.
Kızıyla kısa bir konuşma yaptıkları
sonra konçuy, oğlunu alarak bilinmedik
bir yere doğru gitti.
(Kitap'tan sf. 433)SİTE:
www.kitapyurdu.com
_______________________________________________
Bozkurtlar
Diriliyor
Hüseyin
Nihal Atsız, İRFAN YAYINEVİ
Çin
kağanı Tay-tsung çok düşünceli idi.
Birkaç gündür kendisinde bir başkalık,
anlaşılmaz bir değişiklik seziyordu. ilk
önce bunun ne olduğunu anlamadan içinde
rahatsız duymuş, sonra düşüne düşüne
rahatsızlığın nereden geldiğini
bulmuştu: Korkuyordu: Hele gün battıktan
sonra her karaltı, her gölge onu
ürkütüyor, şu uğursuz ihtilalcilerden
biri karanlıklar içinden çıkarak
kendisine doğru yay gerip ok fırlatacak
sanıyordu.
SİTE:
www.kitapyurdu.com
_______________________________________________
Ülkü Ocaklarının Bozkurt Açıklaması
Ülkü
Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel
Merkezince son günlerde Bozkurt
üzerinden yürütülen siyasi polemik ve
tartışmalarla ilgili yapılan basın
açıklamasının tam metni;
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın; millî
kültürümüzün ve tarihimizin motifi,
Türklüğün sembolü olan Bozkurt'u
değerlendirme şekli ve bu minvalde
söylem geliştirmesi, tarih
bilgisizliğinin göstergesi olmakla
birlikte, millî değerlere ne kadar
‘Fransız kaldığının' da işaretidir.
Bilindiği üzere Ülkü Ocakları'nın
amblemi, gök mavi zemine yerleştirilen
hilâl içinde bozkurttur. Hilâl yüce
dinimiz İslamiyet'i, Bozkurt ise
Türklüğü temsil etmektedir. Bu semboller
güncel bir yorumun sonuçları değil,
Türk-İslâm medeniyetinin ve
coğrafyamızın, millî kültürümüze
kazandırdığı değerlerdir.
Kültürümüzde sembollerin yeri bununla
sınırlı değildir. Değer atfedilen bir
insana, topluluğa ya da millî ve manevî
kıymetlere yüklenen anlamla paralel
olarak semboller geliştirildiği ve
asırlar sonra yetişen nesillerin de bu
sembolleri benimseyerek geleceğe
aktardıkları, tarihî bir gerçektir.
Bu
bakımdan Mehmet Akif Ersoy'un "Bir
hilâl uğruna Ya Rab, ne güneşler
batıyor" mısralarına karşı, "Sen
hilâl uğruna batabilirsin ama ben
gökyüzündeki bir uydu uğruna ölmem"
demek ya da Hz. Hamza'nın ‘Allah'ın
aslanı' anlamına gelen
‘esedullah' lakabına "O aslan
değil insandır" diyerek karşı çıkmak
nasıl bir hakaret ve ne kadar basit bir
kurnazlık ise; "Ben bozkurtla
dolaşmıyorum, ben eşrefi mahlûkat olan
insanlarla dolaşıyorum" ifadesi de;
aynı mantığın ürünüdür. Kaldı ki;
‘eşref-i mahlûkat' ifadesi; insanın
yaratılış hakikatiyle alakalı hikmeti
izah etmektedir. Yani en güzel biçimde
yaratılan ‘insan'; şeytana ve
nefsine uyarak en aşağı mertebede de
olabilmekte ve ‘esfel-i sâfilîn'e
inebilmektedir.
Millî destanlarımızın ilhamı
çerçevesinde Bozkurt Türk'ün karakter
özelliklerinin sembolü hâline gelmiş ve
bu sembol Türk milleti tarafından da
benimsenmiştir. İşte tam da bu noktada,
Başbakan'ın politikaları göz önüne
alındığında, Bozkurt'la alakalı
probleminin bu sembolün ‘esarete
boyun eğmeme' anlamından
kaynaklandığı tahmin edilebilir.
Bir
diğer husus, Sayın Başbakan aynı
konuşmasında; ‘Ülkücü gençlik'
özelinden yola çıkıp şerefli bir
mücadelenin geçmişini hedef almış ve
‘illegal' iddiasında bulunmuştur.
Böylece referandum sürecinde, yakın
tarihimizin şerefli gençleri için Meclis
kürsüsünden döktüğü gözyaşının ‘sahte'
olduğunu da bizzat kendisi
tescillemiştir.
Ülkücü hareketin geçmişini ‘illegal'
olmakla itham eden Başbakan'ın, protesto
haklarını kullanan gençlere, karşılarına
başka bir gençliği çıkartmak tehdidini
savurduğunu da hatırlatmakta yarar
görüyoruz. İllegal bir düşünce hiçbir
dönemde bir Başbakan'ın ağzından bu
kadar rahat ifade edilememiştir.
Başbakan ‘illegal' iddiasıyla ve
provakatif söylemleriyle sanki arzu
ettiği bir tabloyu dile getirmektedir.
Fakat Ülkücü gençlik, hiçbir illegal
tertibin içinde olmayacak, mücadelesini
meşru yöntemlerle sürdürecek ve
faaliyetlerini daima yasal çerçevede
devam ettirecektir.
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı
Genel Merkezi
http://www.ulkuocaklari.org.tr/basin-aciklamasi-s409.html
_______________________________________________
Yorum:
BOZYAZILI
MERHUM MEHMET DENİZ AMCAMIZ
1970’li yıllardı.
MHP’nin merhum Lideri Başbuğ Alparslan
TÜRKEŞ Anamur ve Bozyazı’ya gelmişti. O
güne göre sayıca az ama öz mitingler
yapmıştı. Bozyazı mitingi sırasında
yaşanan ilginç olay şöyleydi. Deniz
Kenarında eski belediye başkanlığı
binasının önündeki meydanda miting
yapılıyordu.
“Milliyetçi
Türkiye”, “Bozkurtlar geliyor” vb.
gibi sloganlar gençlerce atılıyordu.
Miting meydanında 40 yaşın üzerinde
kimse yok gibiydi. Bozyazı ilçesinde
seçimler AP tarafından kazanılmıştı.
Adalet Partililer bir yandan merakla,
bir yandan da kızarak mitingi kenardan,
kıyıdan izliyorlardı.
Tabi onlar 40’ından
70’ine kadar bir kitleyi temsil
ediyorlardı. Mehmet DENİZ amca MHP’ye
ailecek gönül veren bir insandı ve orta
yaş üstündeydi. Miting alanına doğru
hareketlenip yanlarından ayrıldığını
gören AP’liler (Kıratçılar-o zaman öyle
deniliyordu):
-“Mehmet ağa
çoluğun-çocuğun arasına nereye
gidiyorsun. Şöyle yanımızda dur. Çoluğun-çocuğun
içinde ne işin var?” deyince Mehmet
Amca durur ve şöyle der:
- “Arkadaşlar
bilirsiniz ki yöremizde Tekenin iyisini,
oğlağın içine katarlar, ben tekenin
iyisiyim, yerim oğlağın içidir.”
Yürür ve mitinge katılır. Bu cevap
karşısında AP'liler şaşırır kalır.
İsmail Hakkı
CENGİZ’in söylediği gibi artık tekenin
iyilerinin oğlağın içinde olma zamanı
gelmiş-geçiyor. 75’lik delikanlı
ihtiyarlarımıza da gelecek adına iş
düşüyor. Gün birlik ve beraberlik
günüdür. Tartışma ve nifak günü
değildir. Bunca düşman varken kendimize
düşmanlık etmeyelim. Herkesin artık
milli duruşunu ortaya koyma zamanı
gelmiştir.
Merhum Mehmet DENİZ
amcayı ve oğlu merhum Doğan DENİZ'i
şükranla yâd ediyorum. Mekânı Cennet
olsun.
Birlerinin Bozkurt
hakkında konuşabilmesi için biraz Türk
Tarihi okumasında yarar var.
Ufuk Şafak YILMAZ-Anamur
YORUM YAPMAK İÇİN TIKLAYINIZ...
"Anamur'un ve
Anamurluların Buluşma Adresi ve Gerçek
Sesi..."
ANAMUR'UN SESİ