Mevlana`nın olağanüstü kehanetleri
Mevlana`nın
sonradan ortaya konulan birçok bilgiyi
yıllar önce ortaya koyduğu açıklandı…
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat
Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Öztürk,
mezarı vasiyeti üzerine Paris’ten
Konya’ya nakledilen, `Mecalisi Sebai`,
`Fihi Mafih ve Mesnevi`yi
Fransızca’ya çeviren Eva De Vitray
Meyerovitct’in, Mevlana’nın 13. asırda
atom bombasının tehlikelerinden haberdar
olduğunu ortaya koyduğunu bildirdi.
22.12.2010'da
www.anamurunsesi.com yazdı.
Mevlana`nın olağanüstü kehanetleri
Mevlana`nın
sonradan ortaya konulan birçok bilgiyi
yıllar önce ortaya koyduğu açıklandı…
Selçuk
Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi
Fransız Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Abdullah Öztürk, mezarı
vasiyeti üzerine Paris’ten Konya’ya
nakledilen, `Mecalisi Sebai`, `Fihi
Mafih ve Mesnevi`yi Fransızca’ya
çeviren Eva De Vitray Meyerovitct’in,
Mevlana’nın 13. asırda atom bombasının
tehlikelerinden haberdar olduğunu ortaya
koyduğunu bildirdi.
Meyerovitct’in
manevi oğlu, Selçuk Üniversitesi (SÜ)
Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve
Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Abdullah Öztürk AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Meyerovitct’in mezarını,
vasiyeti üzerine 17 Aralık 2008’de uzun
uğraşlar sonucu Paris’ten alıp
Mevlana’nın mezarının bulunduğu Mevlana
Müzesi’nin yanındaki Üçler Mezarlığı’na
naklettiklerini anımsattı.
İslamiyeti
seçen Meyerovitct’in aynı zamanda bir
sufi olduğunu ve Müslüman olduktan sonra
`Havva` ismini kullandığını dile
getiren Öztürk, `Mevlana’nın eserleri
Mecalisi Sebai, Fihi Mafih ve Mesnevi’yi
Fransızca’ya çeviren Meyerovitct,
aslında Mevlana’nın mesajlarındaki
şifreleri çözmeyi başarmış ender
kişilerden biridir. Pek çok Batılı’nın
Mevlana’yı tanıması hatta Müslüman
olmasına vesile olan Meyerovitct,
verdiği konferanslarda Mevlana’nın
eserlerinde işaret ettiği hikmetleri
açıklıyordu` dedi.
Öztürk, bugün
herkesin Mevlana’yı daha fazla merak
ettiğini ve modern yaşamda başa
çıkamadığı dertlerine Mevlana ile çözüm
yolu bulmaya çalıştığını dile getirerek,
`Meyerovitct’in videoya aldığım
konferanslarından, Mevlana’yı anlamak
isteyenler için, O’nun ağzından bir
sunum hazırladım. Görüntülü ve yazılı
olarak bu anlatıları paylaşmayı, hem
Hazreti Mevlana’nın hem de İslamiyet’in
bir batılı gözüyle doğru tanıtımı için
çok önemli görüyorum. Meyerovitct;
modern bilimin 1930’da ortaya
koyabildiği atom bombasının tehlikesini
ve 9 gezegenin bulunduğunu Mevlana’nın
daha 13. asırda bildiğini ortaya
çıkardı` diye konuştu.
Prof. Dr.
Abdullah Öztürk’ün hazırladığı
Meyerovitct’in Mevlana’yı, Batılı bir
aydının dilinden anlatan açıklamaları
şöyle: "Fransız dini yetkililerden
aldığım bilgilere göre Müslümanlığı
kabul edenlerin çoğu aydın kişilermiş.
Bunlar bir şeyler arıyorlardı ve
aradıklarını, özlemlerini İslam dininde
buldular. Çünkü yaradılış efsanesi artık
bu özlemleri karşılamıyordu ve
maddecilik de onları bütünüyle düş
kırıklığına uğratıyordu.
Ben Mevlana
aracılığıyla, okulda, üniversitede
okutulandan, gazetelerde,
televizyonlarda anlatılanlardan çok
farklı bir İslam dini keşfettim. Buna
`derin bir İslam dini` diyebiliriz.
Söylemekten gurur duyuyorum, Mevlana’nın
son çevirdiğim eseri benim 10 yılımı
aldı. Olağanüstü güzel ve büyük bir
eserdir bu... Maddeciliğin bütün kimlik
ağırlıklı yanına karşın, sanıyorum batı
maneviyata susamıştı."
-MESNEVİ, KÖKTEN
DİNCİLİĞİ, BAĞNAZLIĞI VE TUTUCULUĞU
REDDEDİYOR
Bunun da
yaşadığımız dönem için çok önemli
olduğunu düşünüyorum. Her yıl Konya’ya
gidiyorum ve Mevlana’nın kenti olduğu
için O’nu çok seviyorum ve orada olduğum
sırada kendimi Konyalı hissediyorum.
Kaldı ki benim için İslam ile
yakınlaşmayı temsil eden Türkiye’yi de
çok seviyorum. Mesnevi’de, kökten
dinciliği, bağnazlık ve tutuculuğu,
gelenekselliği, kuralcılığı reddeden,
çok nitelikli, bütünüyle samimi,
hoşgörülü, benim inanışıma uygun bir
İslam dini buldum. Türkiye’de çok mutlu
oluyorum ve kendimi Türk hissediyorum.
Bugün, dünyanın her yanı bilinmektedir.
Oysa birkaç yüzyıl önce durum hiç de
böyle değildi. Herkes kendi yurdunda
yaşıyor, başkalarını tanımıyordu.
Dönemimizin
ihtiyacı olan ve tatmin edilmemiş
maneviyat ihtiyacı nedeniyle, kabuğuna
çekilerek yaşamanın artık mümkün
olmadığını düşünüyorum.
Ayrıca
bilimdeki gelişmeler evrenin eskiden
sanıldığı gibi olağanüstü değil çok
şaşırtıcı olduğunu göstermiştir.
-İŞTE MEVLANA’NIN SIRLARI-
Düşündüğümüzde, bir milyar yıl önce
sönmüş bir yıldızın ışığı saniyede 300
bin kilometre hızla bize ulaşır,
dolayısıyla aramızdaki mesafe çok
kilometre etmektedir, gördüğümüzü
anlıyoruz. Ama aynı zamanda Mevlana’da
olağanüstü olan şey, kaldı ki İslamı
kabul etme nedenim de bu değildir,
sanıyorum öngörüleridir ve insanları
özellikle de bilime tutkuyla sarılan
gençleri etkilemektedir.
Düşünün,
Mevlana atomu keserseniz güneş sistemini
bulursunuz diyor.
İçinde ve
çevresinde dönen gezegenler bulunduğunu
söylüyor, ama dikkat etmek gerektiğini
de belirtiyor. Çünkü bu atomlar
ağızlarını açtıklarında, bütün dünyayı
yok edebilecek bir ateşin çıkacağını
ekliyor. Görüldüğü gibi, 13. asırda atom
bombasının tehlikelerinden söz ediyor.
Dokuz gezegenin bulunduğunu söylüyor.
Oysa bilim
bunu ancak 1930 da ortaya koyabildi.
Daha önceleri
yedi gezegenin bulunduğu sanılıyordu.
Sekizincisini 1840’larda bir Fransız
bilim adamı, dokuzuncusunu 1930 da
Amerikalı bir bilim adamı buldu. Ama
Mevlana daha o dönemde dokuz gezegen
olduğunu biliyordu. Batı’da güneşin
dünya çevresinde döndüğü söylenirken,
Mevlana dünyanın öbür gezegenler gibi,
küçük bir gezegen olduğunu söylüyor.
Hatta gerçekten olağanüstü başka şeyler
de söylüyor. Dünyada yaşayan bütün
canlılar yıldızların etkisindedir.
Güneş
bitkileri, hayvanları etkiler, ay denizi
etkiler gibi ve dahası bilinmeyen birçok
şey daha söylüyor.
Ben Sorbonne
Üniversitesinde İslam Felsefesi
doktorası yaparken, İslam dinini
keşfettim, ama Mevlana üzerine olan bu
doktorayı yapmadan önce, üniversitede
öğrenim görürken bize, Müslüman
düşünürlerden hiç söz etmediler.
Bize, Alman,
İngiliz, Latin, Yunan gibi ulusların
filozoflarından söz ediyorlardı, ama
asla Müslüman düşünürlerden söz
etmiyorlardı. Alınacak çok yol var,
yapılacak çok iş var. Artık İslam dinini
seven, Müslümanlığı kabul etmiş aydın
kimseler var. Bunlar İslam dininin
özünde neler bulunduğunu dünyaya
tanıtmalılar.
http://www.ozelhaber.com.tr/10/12/2010/mevlana_nin_olaganustu_kehanetleri/9475
_____________________________________________________________________________
"Anamur'un ve
Anamurluların Buluşma Adresi ve Gerçek
Sesi..."
ANAMUR'UN SESİ
|