T.C.
KARAKOL YAPAMAZ MI?
Lice’de halk ayaklandı; “Karakol
yapamazsınız” diye.
Neden acaba?
Kandil’den Karayılan, BDP’den
Demirtaş ve Kışanak, “Birinci aşama
bitmek üzere. Ey Başbakan ve hükümet sen
de artık ikinci aşamaya geç. Sonra pişman
olursun!” ihtar ve ikazlarında.
Ne oluyor, neler oluyor?
Nedir ikinci aşama?
Hangi sözler-vaatler verildi de
yapılması isteniyor?
Öyle anlaşılıyor ki, ikinci aşama
başlamış durumda. Perşembenin gelişi bunun
işaretleridir. On bir yıldır iktidarda
olan AKP, neden bu yıl TSK’nin İç Hizmet
Yönetmeliğinin 35. Maddesini değiştiriyor.
Bu madde TSK’ya devleti ve cumhuriyeti
koruma ve kollama görevini vermişti.
Bu kadar hain ve her türlü
salatalığın bol yetiştiği ülkemizde TSK,
DEVLETİ ve CUMHURİYETİ korusa kime ne
zararı olacak. Allah korusun içerde
bir İsyan, bir AYAKLANMA olsa; TSK buna
müdahale edemeyecek mi?
Öyle ki bu maddenin
değiştirilmesinden en çok, Terör
örgütleri, bölücüler faydalanacak ve
kaybeden de Türk Devleti olacaktır.
Galiba bir sözde, artık Doğu ve
Güneydoğu bölgelerimize karakol
yapılmayacağı sözüymüş ki, Lice’de halk
bunu bildiği için isyan etti. Dersim
isyanının bir gerekçesi de bu idi
hatırlatayım. Ne yani T.C. oralara
karakol yapamayacak mı?
Güvenliğin TSK’dan alınması ve
bölgenin TSK’dan arındırılması imiş ki,
PKK’lılar omuzlarında keleşleri ile
gidiyorlar amma.. TSK görmüyor, Anka’lar
tespit edemiyor.
Bir sözde:, T.C’nin silinmesi
olacak ki.. Bütün tepkilere rağmen hükümet
ve kurumlar harıl harıl TC silme
yarışındalar.
Bir sözde; andımızın ve
İstiklâl Marşımızın söylenmemesi ya da
ötelenmesi olacak ki, bunun hazırlığı her
fırsatta yapılıyor.
Bir sözde; KCK’lıların
salıverilmesi ki, bin bir zahmetle
tutuklanan bütün KCK’lılar salınmakta.
Bir sözde; anadilde
eğitim olacak ki, bunu hazırlıkları
süratle yapılmakta, Kürtçe yayınlar, Kürt
Enstitüleri açılmakta.
Bir sözde: Anayasa’nın
yenilenmesi, yenilenirken de içinden Türk
ve Türklük kavramlarının çıkarılması, iki
dilli, iki milletli olarak hazırlanması.
Bir sözde; bebek katiline katil
denmemesi, sayın denmesinin suç olmaktan
çıkarılması, önce İmralı’dan daha sonra da
serbest bırakılıp vekil yapılarak; ömür
boyu dokunulmazlığının sağlanması, yüklü
bir de vekil aylığı bağlanması.
Daha başka başka onlarca söz.
Benim tahminlerim böyle.
Ama ne var ki; ufukta erken seçim
göründüğü, “Gezi ve Hükümet İstifa”
eylemleri S. Başbakan ve hükümeti
yıprattığı için “Her türlü
milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım”
diye kükreyen Başbakana bir “U”
dönüşü daha yaptırmışa benziyor. Üç
hilalli bayrağa, ülkücülere,
milliyetçilere, Türk Bayrağına saygı
duymaya başladı ve halka da bu havayı
vermekte.
Eğer bu halk, daha seni ve senin
“U” dönüşlerini kavrayamadı ve sana
“OY” verecekse… Durup bir düşünmek
gerek: Bu nasıl bir toplum
mühendisliği diye!!
Bu can yakan, ülkeyi yıkıma
götürecek sözler; “OY” kaybına
sebep olacağı için S. Başbakan ipe un
serme gayretinde ve “Pkk’nın henüz %
15’i çekildi.” demekte.
Cevap, iki ağızdan iki farklı
geldi. Demirtaş, “% 85’i çekildi”
derken H. Kaplan “% 60’ı çıktı”dedi.
Ve Başbakan’a, “Doğru ol, dürüst ol,
Hükümet sözünü tut!!” ikazında
bulundular.
İki tercih yapmak zorunda kalacak
S. Başbakan. Ya verdiği sözleri yerine
getirip seçimi kaybedecek. Ya da
sözlerini (Nasıl becerecekse) erteleyip
milliyetçi söylemlere yönelerek “Tek
vatan- tek bayrak- tek millet- Akif-
Fatih” diyerek seçimi kazanmayı.
Göreceğiz: yol arkadaşlarına
verilen sözler neler nelermiş? Ne kadarı
yapılacak?
Esen kalınız.
Nazım PEKER
Eğitimci-Yazar
nzmpeker@hotmail.com
06 Temmuz 2013
EĞİTİM YAZILARI |
|
DEFA OKUNMUŞTUR |
|
|
|