|
Penceremden
MUTLULUK
NEREDE?
Bir varmış bir yokmuş bir gün Kainatın
yaratılışı tamamlanmış, sıra insana
gelmiş. Yaratıcı, insanı yaratmadan önce
bütün varlıkları yanına çağırmış.
“İnsanlar hazır oluncaya kadar
onlardan bir sırrı saklamak istiyorum.
Bu sır onların mutluluğudur. Sizce bu
sırrı nerede saklamalıyım?” demiş.
Kartal söz almış,
“Bana ver Tanrım onu aya götüreyim.”
Yaratıcı, “Hayır!” demiş, “Bir
gün gelir, oraya da giderler ve onu
kolayca bulabilirler.”
Yunus balığı söz almış, “Onu
okyanusların derinliklerine gömeyim.’’
Yaratıcı, “Orada da rahatlıkla
bulabilirler” demiş.
Aslan ormanın derinliklerini, koyunlar
ıssız meraları önermeye devam etmiş ama
yaratıcı hiç birisinin önerisini kabul
etmemiş..
En sonunda köstebeğin önerisi gelmiş,
“Tanrım bu sırrı insanların
içine koy” demiş.
O gündür bu gündür, bu yüzdendir ki; her
kim mutluluğu başka yerlerde aradıysa,
hep mutsuz kalmış.
Buda gösterir ki içimizdeki sırrı
öğrenene kadar hep mutsuz kalacağız.
Düşünecek olursak, mutsuz olmak için
kendimize birçok sebebi, ortamı kendimiz
yaratıyoruz. Dışarıda gördüğümüz her şey
bize daha cazip geldiği için,
başkalarının ne dediğini, ne düşündüğünü
çok önemsediğimiz için, hayatı
başkalarının gözleriyle görmeye
çalıştığımız için adeta mutsuzluğun
kapılarını isteyerek açık tutar gibiyiz…
İçimizde bir yerlerde belki en büyük
hazine var. Peki biz neden hala uzaklara
bakıyoruz? Neden hala asla gelmeyecek
olanı arıyor, içimizde var olanı
görmüyoruz? Neden başkalarına benzemeye
çalışıyor, kendimiz olmayı seçmiyoruz?
Kendisi olamayanların, kendi içindeki
hazineyi bulmaları çok zordur. Kabul
edilmemiş bir benlik , görmeyen gözlere
kapılarını açmaz. Yine düşünecek
olursak, mutluluk aslında bir nevi
hayata bakış açımıza bağlı. Bakış
açımızı değiştirdiğimiz an, mutluluğun
tutabileceğimiz kadar yakın, tamda
içimizde olduğunu göreceğiz. En büyük
yolculuk insanın kendine yapılan
yolculuktur derler. Yeter ki siz
farkında ve hazır olun, o yol sizi
gideceğiniz yere kadar götürür.
Yaratanımız, en gelişmiş ve gelişmeye
müsait, diğer canlılardan üstün tutulan
insan oğlunu yaratırken, en iyi şekilde
hayatını sürdürebilmesi için, evrenin
bin bir çeşit nimetlerini ve düzenini de
onun emrine sunup vermiştir. Yaratanımız
bu mucizevi düzeni kurarken bir yandan,
insanoğlunun ruhi huzurunu da unutmamış,
onu da işaretleriyle nerede
bulabileceğini göstermiştir; "İnsanı
biz yarattık. Onun için, nefsinin
kendisine neler fısıldadığını, neler
telkin ettiğini de biz pek iyi biliriz.
Çünkü biz ona şahdamarından daha
yakınız." Demesi de mutluluğu, iç
huzuru çok uzakta aramamız gerektiğine
en güzel işaret değil midir?
Yolunuz hep aydınlık, mutluluğun
kapılarını açan anahtarınız ise hep
cebinizde olsun…
İlknur
KÖSELER BAKIŞ
ilkkor87@hotmail.com
www.ilknurbakis.com
06/12/2012
________________________________________________________________
"Anamur'un
ve Anamurluların Buluşma Adresi ve
Gerçek Sesi..."
ANAMUR'UN SESİ
|