|
Hayat
BİLGİYE
KAPISINI KAPATMIŞ İKİ BAKANLIK
(MEB, KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI)
Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve
Turizm Bakanlığı bize milli kimlik, milli
kültür ve insani değerler kazandırmak için
kurulmuştur. Bu iki bakanlığın görevlerini
iyi yaptıklarını söyleyemeyiz. Çünkü
milliyetsiz, kişiliksiz, insani
değerlerden yoksun bir toplum olma
yönündeyiz.
08/04/2012 tarihinde anamurunsesi.com
yazdı.
___________________________________________________________________________
BİLGİYE
KAPISINI KAPATMIŞ İKİ BAKANLIK
(MEB, KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI)
Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve
Turizm Bakanlığı bize milli kimlik, milli
kültür ve insani değerler kazandırmak için
kurulmuştur. Bu iki bakanlığın görevlerini
iyi yaptıklarını söyleyemeyiz. Çünkü
milliyetsiz, kişiliksiz, insani
değerlerden yoksun bir toplum olma
yönündeyiz.
Şimdi Milli Eğitim Bakanları ilgili
yasalardan “Türk, Atatürk,
milliyetçilik” gibi sözcükleri
çıkartıyorlar, TC’nin kuruluş felsefesine
saldırıyorlar, Osmanlıcılık yapıyorlar.
Bir intihalcinin Milli Eğitim Bakanımız
olduğu yerde, çocuklarımız bilgisiz,
kopyacı ve milliyetsiz yetişir. Duruma
göre politik yön belirleyen birisinin
Kültür Bakanı olduğu bir ülkede milli
kimlik küflenir, kültürel kuraklık
yaşarız. Milli kimliğimizin otuz küsur
parçaya bölünmeye çalışıldığı bir süreçte
bölünürüz, ortaçağın karanlıklarına
gömülürüz.
8-10 yıl öncesine kadar Milli Eğitim
Bakanlığı ile Kültür Bakanlığı öğrenci,
öğretmen ve halkımızın bilgisini
artıracak, ufkunu açacak kitaplar
yayınlardı. Mevcut iktidar milli ve insani
değerlerimizi besleyen bu hizmete son
verdi; artık bu iki bakanlık kitap
yayınlamıyor, biat kültürü ve
soysuzlaşmayı yerleştirecek bir ortamı
yaratıyor, gayri milli ve gayri insani
kişi ve kuruluşlara kitap siparişi vererek
siyasi istikbaline yatırım yapıyor.
İlk ve ortaöğretimde okutulan ders
kitaplara bakınız; müfredat parçalı,
program parçalı, üniteler parçalı, konular
parçalı, resimler parçalı, düşünceler
parçalı, öğretmenlerimiz parçalı. Sizin
anlayacağınız, gündelik siyasete uygun bir
eğitim-öğretim politikası uygulanıyor. Bu
politika başı dik, onurlu, üretken
kuşaklar yetiştiremez. Bu yakınma,
“çökeceğiz, bittik” demek değildir;
kaderimize el koyalım, varlığımızı
koruyalım” demektir. Bunu yapabiliriz.
Öyleyse haydi herkes göre.
MEB ve Hasan Ali Yücel
Şu günlerde Atatürk döneminin Milli Eğitim
Bakanlarından Hasan Ali Yücel’in “İyi
Vatandaş İyi İnsan” adlı kitabını
(2004 MEB Yy) okudum. Kitabı okudukça bu
iki bakanlığın “kitapsızlaşma”
politikasını düşündüm, düşündükçe de
üzüldüm. Bu iki bakanlık niye kitap
yayınını bıraktı, niye bizi bilimsel
düşünceden uzaklaştırmak, kafamızı biat
kültürü ile doldurmak, çocuklarımızı
oğlak-kuzu sürüsü yapmak için uğraşıyor,
dedim. O kitaptan size bir alıntı yapayım
ki, sıkıntımı anlayın.
“Mahatma
Gandi, bu başı açık, yalın ayak, elinde
sopa, eşyası gözündeki gözlükle belindeki
saatten ibaret Hintli önder, her hapse
girişinde:
Şiddet yok. Fakat İngilizler dünün esirlik
zincirlerini kırmada bize yardım etmeleri
gerektiğini anlayıncaya kadar İngiltere
ile işbirliği yapmayın!..
Derken ve hapishane hücresinde ise:
Ruh uyanmadıktan
sonra üniversiteler, yollar, trenler,
hastaneler, neye yarar?”
Hasan Ali Yücel’in Gandi’den aldığı ilk
cümleler, bizim milli ve insani değerleri
birleştirerek yaşayabileceğimizi
anlatıyor. Sizce de öyle değil mi?
İktidarın milli eğitim ve kültür
politikası işte böyle kitaplara sırtını
döndü. İlk ve ortaöğretimdeki tüm
kitapları üst üste koyun, karşısına da
Hasan Ali Yücel’in bu kitabını koyun.
Verdikleri mesajlara bakın; göreceksiniz
ki, Yücel’in kitabı iktidarın tüm
kitaplarını sıfırlayacak, çöplüğe
attıracaktır.
Yücel’in Gandi’den yaptığı son alıntıyla
bugünü yorumlayalım. Bize diyorlar ki:
“Şu kadar üniversite açtık, şu kadar duble
yol yaptık, hızlı tren seferleri
başlattık, sağlıkta dönüşüm yarattık…”
Peki ya yetiştirdiğimiz genç ve insanların
çoğu ne âlemde? Gündelikçi, dilenci,
dönek, fikirsiz, cani, hırsız, soysuz…
Demek siz bu insan manzaralarıyla bize
hizmet etmemişsiniz, ruhumuzu
uyandırmamışsınız, ufkumuzu açmamışsınız,
hürriyet ve istiklâl aşığı bir nesil
yetiştirmemişsiniz ki! Bu hizmetlerle
oyumuzu satın alıyorsunuz, irademizi
eritiyorsunuz. Sizin bize verdiğiniz
hizmetin sonucuna bakın ki, dünya ve
Türkiye istihbaratının başarı yahut
başarısızlığını cinlere havale eden bir
acayip zihniyet hortladı. Eğer siz
bizlerin iyi vatandaş ve iyi insan
olmamızı isteseydiniz; kitaplarımıza
dokunmazdınız, milli egemenliğimizi
devretmezdiniz, bağımsızlığımıza gölge
düşürmezdiniz, cinlere teslim olmazdınız,
diz çökmezdiniz, ayağa kalkmamızı
isterdiniz.

Yusuf
DÜLGER
İlahiyatçı-Gazeteci-Yazar
* * *
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
* * * * * *
İkbal VURUCU,
Mete KILIÇ, Şükrü ALNIAÇIK,
Özcan PEHLİVANOĞLU
Müjdat ÖZTÜRK.
Birol ERTAN,Ali ERDOĞAN'ın
yazıları için
TIKLAYINIZ..
KÖŞE YAZILARIMIZ
DEFA OKUNDU...
___________________________________________________________
"Anamur'un ve Anamurluların Buluşma
Adresi ve Gerçek Sesi..."
ANAMUR'UN SESİ
|