Haziran 2011 seçimleri esas olarak MHP
ile AKP arasında geçecek. Bu seçimler
MHP için bir varolma yok olma
mücadelesidir. Biz buna Türkiye
Cumhuriyeti'nin var olma yok olma
mücadelesi olarak bakıyoruz. Çünkü
MHP'yi Cumhuriyetin sigortası olarak
görüyoruz.
Artık sarih olarak ortaya çıkmıştır
ki, AKP, elindeki bütün medya gücünü,
devlet gücünü,
“dinî-mistik-cemaat” gücünü
kullanarak MHP'yi safdışı etmeye
çalışıyor. O derece ki, 10 senedir
ittifak içinde olduğu
“liberal-entel”lerle
ters düşme pahasına
“Milliyetçi”
oylara göz dikmiştir. Milliyetçilere
göz kırpmakta, Milliyetçi oyları
alabilmek için her yolu denemektedir.
Milliyetçilerin hoşuna gidecek söylem
ve eylemlerde bulunmaktadır.
Hedef bellidir... Öncelikle MHP, TBMM
dışında kalmalıdır. Bu sayede bir
taşla 2 kuş vurulacaktır...
Birincisi, MHP oyları boşa
gideceğinden AKP hakettiğinden daha
fazla milletvekili çıkaracaktır. Belki
de Anayasa'yı tek başına değiştireceği
güce ulaşacaktır.
İkincisi, MHP'siz bir meclis, AKP için
dikensiz bir gülbahçesi olacaktır.
Hesap budur.
Böyle bir güce ulaşan AKP'nin ülkeyi
ne gibi badirelere, maceralara
sürükleyeceği meçhuldür...
Tehlikelidir... Muhtemelen çıkmaz,
kontrolsüz bir yoldur.
Mesele bunu idrak edebilmektedir.
Çok şükür bu idrake ulaşanların sayısı
gün geçtikçe artmaktadır.
Bu idrak sahiplerinin sahip çıkması ve
kitleleri şuurlandırmasıyla MHP'ye
planlanan
“ameliyat” başarısız
olacaktır.
Hatta bu şuurlanma sayesinde MHP
şahlanacaktır. Memleketin kaderinde
söz sahibi olacak bir siyasî güce
ulaşacaktır.
Her geçen gün bu idarake ulaşmanın ve
şuurlanmanın yeni bir emaresini
görüyoruz.
Son olarak, 23 Ocak Pazar günü, MHP
ile BBP üyeleri,
"Güç Birliği''
adı altında İstanbul'da Feshane
Uluslararası Fuar Kongre ve Kültür
Merkezi'nde düzenlenen kahvaltıda bir
araya geldi. MHP İstanbul Milletvekili
Atilla Kaya, Türkiye'nin 8 yıldır
devletin bekası ve milletin birliği
noktasında zaafa düşürüldüğünü
söyleyerek, bu toplantıda, MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısına
uyduklarını kaydetti. Kaya,
"Bu parti sayın
Başbuğumuzun bize emanetidir. Ana ocak
burasıdır. Birleşme çağrılarının
adresi de MHP'dir. Sadece BBP'lilere
değil, çeşitli sebeplerden hareketin
dışında kalmış arkadaşlarımıza yönelik
bir çağrıdır" dedi. BBP
İstanbul eski İl Başkanı İsmail Türk
de, buluşmaya ilişkin,
"MHP,
milliyetçi dünya görüşüne sahip
tabanın iltifatına mazhardır. Siyasi
anlamda güç burada. Bahçeli'nin güç
birliği çağrısına kayıtsız şartsız biz
Türk-İslam Ülküsü'ne sahip ülkücüler
olarak seçimlerde icabet edeceğiz''
değerlendirmesinde bulundu.
Toplantıya, her iki partinin yeni ve
eski yöneticilerinin yanı sıra, Ülkü
ve Alperen ocakları, bazı sendika ve
sivil toplum kuruluşlarının
temsilcileri de katıldı.(Sabah,
24 Ocak 2011)
Benzer faaliyet ve toplantıların
artacağı aşikardır. Milliyetçilerin,
ülkenin durumu ve götürülmek iştendiği
noktayı doğru teşhis edecek bir idrak
düzeyinde olduklarına hiç şüphe
yoktur.
Tabanda oluşan birleşmenin tepede de
yankı bulacağı ve Haziran seçimlerine
bütün Milliyetçilerin MHP çatısı
altında,
“güçbirliği” içinde
gidecekleri aklın ve ülke menfaatinin
gereğidir.
x
x x
MEDYADAN
Başbakanın
her yaptığını alkışlamak, apaçık
yanlışlara dahi konjonktürel, politik
vs. gerekçeler üreterek destek olmak,
sözümü hiç sakınmayacağım, bir tür
yalakalıktır. Başbakanın hiddetinden
çekinip, hem onu hem kendilerini hem
de ülkenin selametini tehlikeye
sokanları, herkesin hatırlaması geren
bir dize ile uyarıyorum:
“Hak
sillesinin sadası yoktur!
Bir vurdu mu, devası yoktur!”
İnşallah bu
devasız duruma düşmeyiz!
Hidayet Şafkatli TUKSAL, StarGazete