ANAMUR'UN SESİ
"Anamur'un ve Anamurluların Buluşma Adresi ve Gerçek Sesi..."
arama   site haritası
 

 

 

 Hayat      TÜRKLERİN ARAPLAŞTIRILMASI

    Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 36.09.2011 gün ve 141 sayılı kararıyla 2012-2013 Öğretim Yılından itibaren İlköğretimin 4 ve 5. sınıflarında, 2013-2014’den itibaren 6, 7 ve 8. sınıflarında Arapça okutulacak.

    Sonra sarık, cübbe, yakasız gömlekli Araplığa özenen, çocuklarına Arap, işyerlerine Arapça adlar koyan, hutbe ve mezarlarda Arapça metinlerle kafası karışan halkımız, çocuklarına dayatılan Arapçanın da etkisiyle milliyetinden uzaklaşacak, Araplaştırılmış Arap olacaktır.

              02/01/2012 tarihinde anamurunsesi.com yazdı.

___________________________________________________________________________   

                TÜRKLERİN ARAPLAŞTIRILMASI

    Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 36.09.2011 gün ve 141 sayılı kararıyla 2012-2013 Öğretim Yılından itibaren İlköğretimin 4 ve 5. sınıflarında, 2013-2014’den itibaren 6, 7 ve 8. sınıflarında Arapça okutulacak.

    Sonra sarık, cübbe, yakasız gömlekli Araplığa özenen, çocuklarına Arap, işyerlerine Arapça adlar koyan, hutbe ve mezarlarda Arapça metinlerle kafası karışan halkımız, çocuklarına dayatılan Arapçanın da etkisiyle milliyetinden uzaklaşacak, Araplaştırılmış Arap olacaktır.

    “Yabancı dile karşı mısın, İngilizceye niye ses çıkarmıyorsun, din düşmanlığı mı yapıyorsun” derseniz açıklayayım. Zamanında, ihtiyaca göre, yapımızı bozmayacak, ufkumuzu açacak hiçbir yabancı dile karşı değilim. Şimdiye kadar hep İngilizce okudukta ne oldu? Demek İngilizcenin alt üst yapısı yetersizmiş. Aynısı Arapça için de geçerlidir. Beyin ve paralarımıza yazık, tavrımda din karşıtlığı da yok.

           Önce Türkçe

    Bir kişinin bir başka dili öğrenebilmesi için önce kendi dilini iyi öğrenmesi gerekir. Ana dilini bilmeyen birisi başarısız olur. Okullardaki ders kitaplarına bakınız; dil, yazım ve anlatım bozukluklarıyla doludur. Öyle sözcükler var ki değil öğrenciniz, siz bile anlayamazsınız. Öyle ödevler veriliyor ki değil öğrencinizi, sizi bile yorar. Çevrenizi dinleyiniz, dilimizi yerli yerince konuşamadığımızı anlarsınız.

    Kaba bir hesap yaptım, Türkiye’deki okullarımızda 15.000 civarında Türkçe öğretmenine ihtiyaç var. Siz Türkçe öğretmen açığını kapatmadan, Türkçeyi öğretmeden Arapça öğretmeni atarsanız yanlış yaparsınız.

    Geçen yıl ilköğretim birinci sınıftaki torunuma ne yapıyorsun dediğimde: “Performans ödevimi yapıyorum” demişti. "Performans ne demektir?" dediğimde susmuştu. Bu yıl aynı torunum: “Dede, ödevimi yapamadım, yardım et” dedi. Ödevine baktım, (Türkçe 2, sayfa 33) “Atatürk ile ilgili akrostiş çalışması yapınız” diyor. Dede, anne ve baba birleştik, 20 dakika uğraştık, akrostiş bir şiir yazdık, çocuğa verdik. Yani çocuk o ödevi yapamadı, biz yapıverdik.

    Çocuk gitmek için çantasını omzuna alırken zorlandı. Baktım çanta çok ağır. Üşenmedim, çantayı tarttım. 5.200 gr. geldi. Öğretmen tüm dersleri her gün anlattığı için bu ağırlıktaki çanta çocuğun sırtında her gün okula gidip gelirmiş.

    Büyük boy, çok boşluklu, ağır kâğıtlardan basılmış kitaplarla dolu çantayı gözümün önüne getirince, pedagog ve psikologlarıyla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’nın çocuklarımızı hiç acımadığına hükmettim.

    Bir arkadaşım Lise 2 Türk Edebiyatı (Bir-Yay, s. 23) kitabının “TURFANDA MI TURFA MI” başlığı altındaki ikinci cümleyi gösterdi, oku dedi. Okudum.

    “Bey olan dedesi, iki amcası ve iki babası o dönemlerde Osmanlı toprağı olan Cezayir’i Fransız işgaline karşı kahramanca savunur” yazıyordu. Arkadaş bana, “bir çocuğun kaç babası olur?” dedi. Bir deyince, “öyleyse burayı açıkla” dedi. Ben de: "Zinayı suç olmaktan çıkaran zihniyetin kitapları böyle olur" dedim.

    Bir İmam-Hatip Lisesi meslek dersleri öğretmeni tefsir dersinde soracağı soruları cevap anahtarlarıyla birlikte hazırlamış, öğrencilerine dağıtmış. Elimde fotokopisi bulunan o soru ve cevaplardan birisi aynen şöyledir:

    “S. 2: Mekkî surelerde hangi konular işlenir?

    C. 2: Ayetler genellikle “Ey insanlar diye başlar.”

    Gördüğünüz gibi yanıt bu sorunun yanıtı değildir, başka bir sorunun yanıtıdır.

    Bu MEB ve Talim Terbiye Kuruluyla, bu kitap ve öğretmenlerle, bu pedagoglarla öğrencilerimizi yetiştiremeyiz. Bu yapı ve kafayla, hangi Türkçe ve İngilizceyi öğrettik ki bir de Arapçayı öğretelim?

          Cumhuriyet’in sübyan mektepleri

    Evvelki yıl 6 yaşındaki torunumu özel bir Anaokuluna vermişlerdi. Karnesini getirmiş benden bahşiş istemişti. Baktım karnede türban, bone ve çarşaflara bürünmüş 5-6 yaşındaki kız çocuklarının, çocuk yaştaki takkeli/cübbeli oğlanların resimleri var. Karne Arap harfleriyle süslenmiş. Güldüm. Okutulan temel dersler karnede şöyle sıralanmış: Kuran, Hadis, Akait, Arapça…

    Çocuğa: "Oğlum, Arapçadan neler öğrendiniz, anlat bakalım" deyince çocuk:

    “Dede ona kadar sayıları öğrendik” dedi, saymaya başladı: “Vahid, isna, selase, erbea…” 20’ye kadar Türkçe say dedim, sayamamıştı. Hadisten ne öğrendiniz deyince, “Tuvalete giriş-çıkış dualarını öğrendik” dedi. Birisini oku dediğimde zorlanarak, “Allahümme innî eûzü bike minel hubsi…” diyordu.

    Ne demek bu deyince susmuştu. İşte o karnenin sözünü ettiğim bölümleri:

    Çocuklarımızın nasıl Araplaştırıldığını, bilincimizin nasıl yok edildiğini, milli eğitimimizin nasıl çökertildiğini, TC’nin nasıl dinamitlendiğini, bazı özel eğitim kurumlarıyla nasıl yozlaştırıldığımızı bu karne net anlatıyor. Sayıları on binleri bulan özel anaokulları, özel ilk ve ortaöğretim kurumları, özel üniversiteler çoklukla mantıksız, siyasal ümmetçi, hurafeci, yıkıcı, bölücü nesiller yetiştiriyor. Cumhuriyet ve millet yıkıcılığı yalnızca özel eğitim kurumlarına sızmamış, resmi eğitim-öğretim kurumlarına da sızmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın birçok öğretmenleri şimdi devlet okullarında cemaat-tarikat misyonerliği yapıyor, sadaka/fitre/zekât topluyor, dergâh-cemaat evlerinde müritlik yapıyor. Bunlar yetmiyor olmalı ki devlet şimdi bir de medreseci meleleri (mollalar) Diyanetin kadrolarına dolduruyor.

           Daha neler yapabilirsiniz

    Madem Araplaşma ve yozlaşmaya bu kadar heveslisiniz, madem gütme ve güdülmeden hoşnutsunuz; öyleyse şunları da yapın, amacınıza çabuk ulaşırsınız:

    Takke, külâh, entari, türban, çarşaf fabrikaları kurun, hemen üretime geçirin, herkese takke, cübbe, entari, çarşaf giydirin. Takke ve çarşaflara muska taktırın. Osmanlı’ya dönüş yasaları çıkartın. Türkçeyi kaldırın. Türbeleri artırın, türbelerin yanına birer çuval yırtılmış çaput koyun ki, isteyenler bağlasın.

    Bugünkü İmam-Hatip Liseleri ve İlahiyat Fakültelerini kapatın, çünkü buralardan uyanık insanlar yetişiyor. Arapça öğretmek için Tillo mağaralarında medreseler açın, trenlerle oraya öğrenci gönderin.

    Âmincik alaylarına çıkacak çocuklar bulun. Cer toplayacak hafızlar, el ayak öpecek ihvanlar, eteklere tutunacak mecnunlar yetiştirin.

    Tüm kızların yüzlerini siyah bezlerle kapattırın, belki tahrik unsuru olurlar. Çarşı ve pazarlara çıkacak tüm kadınları çarşaflayıp çelikten yapılmış kafeslere koyun, belki başlarına bir iş gelir.

    Bilinen cemaat-tarikat önderlerini yücelttirin, olur ki böylece cennete girmeye hak kazanırsınız. Cumhuriyet’i kuranların adını kimseye andırtmayın ki, cihat sevabı (!) kazanasınız.

    Türkiye’deki Kuran ve hadis meallerini toplattırın ki, Allah ve Elçisi’nin:

     “Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin,
    “Dinlerarası diyalog” gibi şeytani tuzaklara düşmeyin,
    Millet açken siz Karunlaşmayın,
    Her insan ve inanca saygılı olun,
    İnsanlara zulmetmeyin,
    Hak yemeyin,
    …………………..”

    Gibi buyruk ve yasaklarını insanlar öğrenemesinler, aldatmanız sürsün.

          ***

    Evrendeki hiçbir güç evrenin doğasını bozamayacaktır.

    Yıkımınız kesinlikle duracak, yıkılacaksınız.

 

 

 

Yusuf DÜLGER
İlahiyatçı-Gazeteci-Yazar

  YUSUF DÜLGER'İN 2011'de YAYIMLANMIŞ YAZILARI İÇİN    TIKLAYINIZ...   

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

İkbal VURUCU, Mete KILIÇ, Şükrü ALNIAÇIK, Özcan PEHLİVANOĞLU Müjdat ÖZTÜRK. Birol ERTAN,Ali ERDOĞAN'ın yazıları için TIKLAYINIZ..

  KÖŞE YAZILARIMIZ DEFA OKUNDU...  ___________________________________________________________

"Anamur'un ve Anamurluların Buluşma Adresi ve Gerçek Sesi..."
ANAMUR'UN SESİ  

 
   

  Başa Dön 

Yazdır

 
 
 
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır [Çınar Arıkan]