AYŞE TATİLE ÇIKSIN; KIBRIS, ANAMUR VE
DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Ağustos ayı özellikle Kıbrıs tarihinde
son derece önemli bir süreçtir ve yakın
dönemde Anamur’u da yakından
ilgilendirir.
Savaşın
doğal sonucu olarak geceleri yapılan
elektrik kesintileri ve pencerelerdeki
karartmalar, sıkıyönetim uygulamaları ve
“Gocagave”
başta olmak üzere “Muşurubun
Suyu”
ve "Çavuşpınarı"’nda
toplanan güzel insanlarımızın
“acans”
dinleyerek
“gırbız”
haberleri almaları, Rum radyolarının
propagandaya yönelik “Bugün
5 Türk uçağı düşürdük.”
türünden moral bozucu asılsız haberleri
karşısında düşülen yeis ve üzüntü, hemen
ardından Türk radyolarından gelen güzel
haberlerle yaşanılan coşku unutulacak
gibi değildir.
_________________________________________________________________________
AYŞE TATİLE ÇIKSIN; KIBRIS, ANAMUR VE
DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Ağustos ayı özellikle Kıbrıs tarihinde
son derece önemli bir süreçtir ve yakın
dönemde
Anamur’u da yakından
ilgilendirir. 9 Eylül 1571’de
sonlandırılan Kıbrıs’ın fethinin
ardından 1955 yılından itibaren Kıbrıs’ı
tam bir kan gölüne çeviren emekli Yunan
Yarbayı Grivas komutasındaki EOKA
çetesine karşı Kıbrıs Türkleri
tarafından tesis edilen Karaçete,
Volkan, 9 Eylül gibi nisbeten amatör,
güçsüz ve mahalli organizasyonların
ardından Türkiye’nin devreye girmesiyle
yeniden organize edilen “Kıbrıs’ın
Kuvayı Milliyesi” Türk Mukavemet
Teşkilatı (TMT)’nın resmi kuruluş günü
de 1 Ağustos olarak kabul edilir ve
törenlerle kutlanır. Öte yandan 20
Temmuz 1974 tarihinde gerçekleştirilen
Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından
tarihi misyonunu tamamlayan TMT de 1
Ağustos 1976’dan itibaren yerini bugün
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yasal
tek askeri gücü olan Güvenlik Kuvvetleri
Komutanlığı’na bırakmıştır.
Yakın dönemde Anamur’u da yakından
ilgilendiren bir başka tarih ise 20
Temmuz 1974 sonrasında İngiltere ve
Yunanistan’ın gayrıciddi davranışlarına
devam etmeleri ve adeta Türkiye’yi
umursamaz bir görüntü çizerek
anlaşmalara aykırı davranışlarını
sürdürmeleri üzerine 15 Ağustos 1974
gününden itibaren Kıbrıs’ta İkinci Barış
Harekatı’nın da başlamasıdır. Bu noktada
Cenevre ve Londra’da barış amaçlı
görüşmelerde bulunan Türkiye’nin o
dönemki Dışişleri Bakanı merhum Turan
Güneş ise Türkiye’nin bütün iyiniyetine
rağmen Yunanistan ve İngiltere
tarafından kışkırtılan Rumların adadaki
kanunsuz cuntanın devamı yönünde
saldırılarını arttırmaları karşısında
tarihe geçecek o ünlü şifreyi verir ve
“Ayşe tatile çıksın.” der. Bu
kadar yoğun diplomasi ve savaş
trafiğinin içerisinde kızının tatilini
düşündüğü için epeyi eleştirilen
rahmetli Güneş’in ne demek istediği ise
harekatın yeniden başlamasıyla ortaya
çıkacaktır.
15 Ağustos 1974 sonrası dönem özellikle
Mağusa’da tarihi surlar içerisinde
sıkışıp kalmış, sayıca az ve silahca
yetersiz Kıbrıs Türklerinin Rum ve Yunan
birlikleri karşısındaki kahramanca
direnişine sahne olacaktır. Bu
kahramanlık destanı sonrasında Mağusa
Türk kalmaya devam ederken Mağusa şehri
de tıpkı Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve
Gaziantep gibi onurlandırılacak ve Gazi
unvanı alacaktır. O dönem bölgeyi
savunan Türk birliklerinin başındaki
kahraman Türk subayı Oğuz Kalelioğlu da
daha sonra unutulmaz ve Kıbrıs
Türklerinin anavatana ve kahraman Türk
askerine bir şükran ifadesi olarak
şehrin girişine muhteşem bir anıtı
dikilir.
Ağustos 1974 dönemi güzel memleketim
Anamur’da
da Kıbrıs olaylarıyla ilgili olarak son
derece yoğun geçer. Özellikle Mücahidin
Sesi veya
Anamurun Sesi Radyosu olarak
bilinen radyo istasyonunun yayınları,
ayrıca Aralık 1963’den itibaren Rum
propagandasına karşı koymaya çalışan
Bayrak Radyosu’nun Lefkoşa çıkışlı
yayınlarının an be an dinlenmesi yanında
havanın müsait ve açık olduğu zamanlarda
Beşparmak Dağları’nda savaşın etkisini
yansıtan yangınların yakınen izlenmesi,
Anamur Hava
Radar Mevzi Komutanlığı
yönlendirmesiyle bölgemizden geçen savaş
uçakları ve savaş gemileri, hemen
yakınımızdaki Ovacık bölgesinde kurulan
ikmal ve lojistik karargah bizleri tam
anlamıyla savaşın içine sokar. Savaşın
doğal sonucu olarak geceleri yapılan
elektrik kesintileri ve pencerelerdeki
karartmalar, sıkıyönetim uygulamaları ve
“Gocagave” başta olmak üzere
“Muşurubun Suyu” ve "Çavuşpınarı"’nda
toplanan güzel insanlarımızın “acans”
dinleyerek “gırbız” haberleri
almaları, Rum radyolarının propagandaya
yönelik “Bugün 5 Türk uçağı
düşürdük.” türünden moral bozucu
asılsız haberleri karşısında düşülen
yeis ve üzüntü, hemen ardından Türk
radyolarından gelen güzel haberlerle
yaşanılan coşku unutulacak gibi
değildir. Ancak burada özellikle
belirtilmesi gereken son bir husus ise
Anadolu’nun dört bir yanında olduğu
üzere gönlü zengin ve kadirşinas
Anamurluların
da yediden yetmişe Türk
askerine olan bağlılıklarını göstermek,
kendi bağrından çıkmış ordusuyla
bütünleşebilmek amacıyla gönüllü askere
yazılabilmek için askerlik şubesi önünde
uzun kuyruklar oluşturmasıdır. Son
dönemde denizaşırı basılan bir düğmeyle
Anadolu’da Türk askeriyle Türk insanının
arasını açmaya çalışan bir zihniyet
olduğu düşünülse de mayası sağlam ve
güçlü Anadolu insanının buna meydan
vermeyeceği şüphesiz açıktır.
Dostlukla
kalın...
Doç.
Dr. Ulvi KESER
Atılım
Üniversitesi
ulvi.keser@gmail.com
Doç. Dr. Ulvi KESER'in
Sitemizde Yayımlanan Diğer Yazıları |
-ANAMUR'UN
SESİ RADYOSU, GERİDE KALANLAR VE
DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
-RUMLAR
VE YUNANLILARA NE YAPTIK, ONLAR NE
YAPTILAR?
-BABUTSA İLE
BAŞLARKEN
-1955-1974
DÖNEMİ KIBRIS SORUNUNDA MERSİN VE
ANAMUR’UN STRATEJİK POZİSYONU
-20 TEMMUZ VE
FIRTINADAN ÖNCEKİ SESSİZLİK
___________________________________________________________
"Anamur'un ve
Anamurluların Buluşma Adresi ve Gerçek
Sesi..."
ANAMUR'UN SESİ
|