ANAMUR'UN SESİ
"Anamur'un ve Anamurluların Buluşma Adresi ve Gerçek Sesi..."
arama   site haritası
 

 

ANAMUR
Tarihçe
    - Anamurium'dan Anamur'a
    - Anamur ve Türkler
    - Anamur'un Fethi (Şıh Ömer)
    - Anamur'a Yerleşen Oğuz
      Boyları
Coğrafi Durum
Yönetim
Turizm ve Tarım

 

ANAMUR'A YERLEŞEN OĞUZ BOYLARI


Alparslan komutasındaki Türk orduları, Ronmenos Diogenes komutasındaki iki yüz bin kişilik Bizans ordusunu yerlere serdikten sonra, Anadolu kapıları tamamen Türk'lere açılmıştı. Malazgirt savaşı, Anadolu üzerinde Türklerin kesin hâkimiyetinin sağlandığı, Türklerin oymak oymak yerleşmeye başladıkları zamanın başlangıcı olarak kabul edilirse, bundan yüz yirmi yıl sonrası da Yörük Türkmenlerin Anamur'a yerleşme tarihi olarak kabul edilebilir.

 

Selçuklu Hükümdarlarından Alaaddin Keykubat, ileri görüşlülüğü ile kıyı şehirlerinin fet edilmesi gerektiğini anlamış ve bu işle emrindeki Mübarezeddin Ertokuş Beyi görevlendirmiştir. Ertokuş Bey de 1228 yılında Anamur'u zaptetmiştir. 1228 yılından beri Anamur bir Türk şehri olarak devam etmiş ve sırayla; Selçuklulara, Karamanoğullarına, Osmanlılara geçmiştir. Anadolu’ya boy boy, oba oba yerleşen Türkmenlerin birçoğu, kendilerine bu yeşillikler diyarı, ormanlarla kaplı bölgeyi yurt tutmuş. Yörüklüğüne Toroslar uygun düşmüş. Toros Dağlarını kendilerine vatan etmişler. Onlara kışın ılık sahiller, yazın serin yaylalar konargöçerliklerine biçilmez kaftan olmuştur.

 

Yörük kelimesinin anlamı araştırılır ise “Yürüyen Türk insanı” anlamına geldiği sonucuna varılır.. Buradaki yürüme manası konargöçerlik anlamında kullanılmıştır. Yaz mevsiminde yaylalarda konaklanılması, kışın ise sahil yerlere inilmesi, hayvan beslemenin gereği olarak görülmüştür, işte bundan dolayı Toroslar üzerinde yaşayan bu insanlara da ataları gibi Yörük denmiştir.

 

Türklerin Anamur'a gelişleri 11-12. asra dayanır. Anamur'a yerleşen Türk boylan Oğuzlar'ın Yiva (Yuva) boyuna mensuptur. Prof.Dr. Faruk Sümer, Oğuzlar isimli eserinin 367. sayfasında bu konuyu şöyle açıklar: "II. Beyazid devrinde İç-il'deki büyük teşekküllerden biri de Yiva oymağı idi. Bu oymak İç-il'deki diğer birçok teşekküller gibi tamamen köylerde yerleşmiş olmakla beraber oymak teşkilatını henüz muhafaza etmektedir. Bu oymağın adı bazen Yıvalı olarak da yazılıyor. İç-il Yıvalarının Büyük Yıva ve Küçük Yıva olmak üzere iki büyük kola ayrıldığı görülüyor. Büyük Yıva Kolu eski Gülnar ile Anamur arasındaki Aksaz adlı yörede toplu bir halde yerleşmişlerdir. Küçük Yıva kolu da yine toplu bir halde Anamur'un kuzey ve batısındaki topraklarda yurt tutmuştur. Bu ikinci kola mensup bazı oymaklar Anamur kasabasında da yerleşmişlerdir. Ayrıca Büyük Yıva ve Küçük Yıva adlı iki köy olup, bu köylerin her ikisi de Küçük Yıva toprağında bulunuyordu. Bu köylerin kolların başında bulunan ailelerin oturdukları yerler olduğu anlaşılıyor. II. Bayezid devrinde Büyük Yıva koluna ait kırk kadar köy gösteriliyor ki, bunların bir kısmı adların) zamanımıza kadar muhafaza etmişlerdir. Küçük Yıvalar ise Anamur kasabasından başka 14 köyde yerleşmişlerdir.

 

II. Bayezid devrinde İç-İl bölgesindeki başlıca oymakların taşıdıkları adlar bu oymakların başında bulunan ailelerin de adlarıydı. Boz-Doğan Oğulları, Turgut-Oğulları, Hoca-Yunus- Oğulları, Îğdir- Oğulları, Beğ-Dili Oğulları ve nihayet Yıva- Oğulları. Yiva-Oğullarından adları tespit edilebilen şahıslar şunlardır: Hüseyin Beğ, Ali Beğ, Mehmed Beğ, Alâaddin Beğ. Bunlardan Hüseyin Beğ, Büyük-Yıva köyünde bir cami yaptırmış ve bunun içinde bir vakıf tesis etmiştir. Yine bunlardan Paşa Beğ Kazancılar Köyünde Ahî Seyyidî adlı bir şeyh adına Zaviye yaptırmıştır. Alâuddin ve Mehmed adlı Yıva Beğleri de II. Bayezid devrinde tımar sahibi idiler. Pır Ali adlı bir kimsenin de Yıva oğullarının atadan dededen (emen an cedd) kethüdası olduğu için avânz-ı divâniye ve tekâlifi örfiyyeden muaf olduğunu da biliyoruz.

 

Anamur'a gelen Oğuz ailesi Oğuzların Üç Oklar Boyunun Denizhan Koluna dayanır. Buradaki halk 1235 yılında Gülnar (Anaypazarı) üzerinden gelerek yerleşmiştir. Bu boy Orta Asya'nın Balkas Gölü kıyılarında bulunan Gülnar isimli bir kasabadan gelmiştir. Boyun başındaki Yahşi Bey Anadolu'da Araplar tarafından öldürülür. Oymağın başına Yahşi Bey'in kızı Gülnar Hatun geçer. Onun da Larende (Karaman) dolaylarında Arap fedaileri tarafından öldürülmesi üzerine oymak Göksu'nun batı yakasına Zeyne dolaylarına yerleşir. Burada kalabalıklaşan ve çevreye sığmayan halk ekonomik şartların ve sosyal şartların da gereği olarak Anaypazarı'na yerleşir.

Fotoğraf: Nevzat Çağlar (Eğrikte Koyunlar)

Hayvancılığa elverişli olan bu yörede de seneler geçtikçe sıkışma olur. Bunun neticesi olarak Gülnar Hatun'un ana tarafı (Büyük Keçeli-Büyük Eceli) adıyla Ovacık'a, baba tarafı da Bozdoğan ismiyle Anamur'a yerleşir. Anamur'a ilk gelen Türkler bunlardır. Bozdoğanlar Anamur'daki Kıbrıslı Firenkleri kovarak yeni gelen başka oymaklarla birleşip Nurebinsaadettin isimli bir zatın riyasetine girdiler. I. Alaaddin zamanında da burası Karamanoğulları'nın hâkimiyetine girdi ve hızla büyümeye başladı. Teoman Zeki "İçel Mektubu" sayfa 17 de ve Mustafa Türker "Mersin'in Yer Notları" isimli eserlerinde bu noktaları belirtir. Hatta Gülnar adının Gülnar Hatun'un ismine dayandığı da bu iki yazarca da kabullenilir.
 
   

  Başa Dön 

Yazdır

 
 
 
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır [Çınar Arıkan]