ANAMUR'DA
ALTERNATİF MEYVE YETİŞTİRİCİLİĞİ
KUŞBURNU
YETİŞTİRİCİLİĞİ
1.GİRİŞ
Yurdumuzun çeşitli yörelerinde doğal
popülasyon halinde yaygın olarak bulunan
kuşburnu, içerdiği mineral madde ve
vitaminler yönünden gıda ve ilaç
sanayinde aranan bir bitki durumundadır.
Kuşburnu meyveleri C,P (Permeabilite),
A, B1, B2, E ve K vitaminleri ile
mineral maddelerden özellikle P ve K
elementleri bakımından oldukça
zengindir. 100 gr. Kuşburnu da bir
sandık portakala eş değer C vitamini
vardır. Kuşburnu meyvesi limon ve
domatesten 30-40 defa, elmadan ise 300
defa daha fazla vitamin içermektedir.
Kuşburnu meyveleri marmelat, reçel,
meyve suyu, bitkisel çay ve bebek
mamalarının yapımında; ayrıca C vitamini
bakımından fakir olan diğer meyve ve
sebze sularının da vitamince
zenginleştirilmesinde kullanılmaktadır.
Çiçek ve yaprakları da bitkisel çay
olarak değerlendirilmektedir.
Halen birçok Avrupa ülkesinde ilaç
hammaddesi olarak değerlendirilen
kuşburnunun halk hekimliğinde böbrek ve
mesane taşlarına, ishale, diş eti
kanamalarına, yan ve göğüs ağrılarına
karşı kullanıldığı bilinmektedir.
Kökleri oldukça derine ulaştığından ve
kuraklılığa dayanıklılığı nedeni ile
verimsiz alanların değerlendirilmesinde,
erozyon kontrolünde, özellikle dikenli
tipler ise çit bitkisi olarak
kullanılmaya çok uygundur.
Ayrıca, özellikle Rosa rugosa gibi
türler park ve bahçelerde süs bitkisi
olarak değerlendirilebilir.
Ülkemizde kuşburnu bitkisine duyulan
ilginin artmasına paralel olarak son
yıllarda kuşburnu mamülleri üreten gıda
sanayi kuruluşlarının sayısı da
artmıştır. Bu konuda ilk sırayı alan
Tokat ilinin merkez ve ilçelerinde 4
büyük kuruluş kuşburnu mamülleri üretimi
yapmaktadır. Ne yazık ki, bu kuruluşlar
yeterli hammadde bulamamanın sıkıntısını
çekmektedirler. Örneğin; Tokat Merkez
İlçede bulunan Dimes Gıda Sanayi 5 000
tona kadar meyve işleme kapasitesine
sahip olduğu halde, 1999 yılı içerisinde
ancak 550 ton meyve temin edebilmiştir.
Bu rakamlar dahi hammadde konusunda ki
acil ihtiyacın anlaşılması için
yeterince bilgi vermektedir.
Mevcut sanayi kuruluşlarının ve halkın
kuşburnu meyvesine olan talebi sonucunda
kuşburnu pazarları oluşmaktadır. Bu
yılda (1999) Tokat ilinde kuşburnu
meyvesi 120 000 – 200 000 TL/Kg
üzerinden alıcı bulmuştur. Ekonomik
açıdan incelendiğinde gerek satış için
hazır Pazar imkanları ve gerekse yüksek
satış fiyatı ile kuşburnu bitkisi dar
gelirli çiftçilerimizin en önemli gelir
kaynağı olacaktır.
Gerek iç talebin karşılanması, gerekse
ihraç imkanlarının arttırılması için bol
ve kaliteli kuşburnu meyvesine duyulan
ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Hali
hazırda bazı illerimizde kuşburnu
bitkisi tohumla üretilerek erozyon
kontrolünde kullanırken, bazı
illerimizde ise doğal popülasyonları,
gül yetiştiriciliğinde anaç olarak
kullanılmak,yakacak temin etmek, arazi
açmak gibi nedenlerle tahrip
edilmektedirler. Ayrıca bazı hastalık ve
zararlılarda doğal kuşburnu
popülasyonlarında önemli kayıplara sebep
olmaktadır.
Ülkemizde doğal popülasyon halinde
bulunan değişik kuşburnu tiplerinin
tespiti, bunların muhafaza altına
alınması, çeşitli kullanım amaçlarına
uygunluk durumlarının araştırılması,
uygun görülen tiplerin meyveciliğe
kazandırılması ve çoğaltılması ülke
ekonomisine katkılar sağlayacağı gibi,
kırsal kesimde, iklim ve toprak
şartlarının ekonomik bir kültür tarımına
uygun olmadığı yörelerimizde ki
halkımıza da yeni gelir kaynağı olanağı
doğuracaktır.
Kuşburnu (Rosa spp) yetiştiriciliğine
ilgi duyan çiftçilerimize gerekli olan
pratik ve teorik bilgilerin aktarımı
amacı ile bu broşür hazırlanmıştır.
2.KUŞBURNU’NUN EKOLOJİK İSTEKLERİ
2.1. İklim İstekleri
Kuşburnu bitkisi deniz seviyesinden
itibaren, 2 500 metre yükseklikteki
yerlere kadar çok uzun bir sahada
yetişmektedir.
Yayılış alanından da anlaşılacağı üzere
çok değişik extrem iklim şartlarına
karşı çok dayanıklı bir bitkidir.
Soğuğa karşı çok mukavimdir.
Mayıs – Haziran – Temmuz aylarında çiçek
açtığı için donlardan zarar görmezler.
Yükseklere çıkıldıkça çiçeklenme zamanı
gecikmekte ve meyve kalitesi
artmaktadır.
Kök sistemleri çok derine indiğinden
kuraklığa karşı mukavimdirler.
En iyi gelişmeleri nehir kenarlarında
olur.
Kış soğuklanma ihtiyacı yüksek
olduğundan Akdeniz sahil kesiminde pek
bulunmazlar.
Özellikle vegetasyon döneminde ki
yeterli yağış meyve iriliğini
arttırmaktadır.
Açık arazide, güneşlenmenin yüksek ve
bol olduğu yerlerde, güney marazlarda
meyve rengi ve iriliği ile birlikte
meyvede ki C vitamini içeriği de
artmaktadır.
2.2. Toprak İsteği
Toprak konusunda seçici değildirler. Çok
farklı yapılarda ki topraklarda
yetişebilmektedirler.Kumlu topraklarda çok iyi gelişir.Besin maddelerince zengin, gevşek
topraklarda en iyi gelişimi gösterirler.
3. DÖLLENME BİYOLOJİSİ ve ÇİÇEK
ÖZELLİKLERİ
Kuşburnular da haploid kromozom sayısı,
n = 7’dir. Türlerin büyük bir kısmı
poliploittir. Türler arasında kromozom
sayısı 2n = 14 ile 2n = 42 arasında
değişmektedir.
Kuşburnu türlerinin büyük bir kısmı
kendine verimlidir. Kendilemede meyve
tutum oranları genelde % 40’ın
üzerindedir. Bu oran R. canina’da %
82,2, R. rubiginosa’da % 84,9 gibi çok
yüksek rakamlara ulaşır. Ancak R.
pandulina türü kendine kısırdır. Serbest
tozlamada meyve tutum oranı çok yüksek
olduğundan bahçe tesisinde karışık
türlerin bir arada olması istenmektedir.
Kuşburnu türlerinde çiçekler salkım
şeklinde olup tek veya 2-15 tanesi bir
arada bulunur. Çiçek rengi tür ve
yetişme şartlarına göre beyaz, pembe,
kırmızı ve sarıdır. Çiçeklerde 5 çanak,
5 taç yaprak ve çok sayıda erkek ve dişi
organ bulunur. Çiçeklenme tür ve iklime
bağlı olarak Nisan-Mayıs-Haziran
aylarında olmakta ve 15-25 gün
sürmektedir. Meyveleri yalancı meyve
olup, receptaculum (çiçek tablası) içeri
doğru çökerek ovaryumu az veya çok içeri
almıştır(Hypanthium).
Meyve şekli basık yuvarlaktan uzun
eliptik şekle kadar değişmekte, sarı,
turuncu veya kırmızı renktedir.
Meyveleri tür özelliğine ve bitkinin
bulunduğu ekolojik şartlara göre Ağustos
ortası Ekim başı arasında olgunlaşır.
Kuşburnu çok uzun ömürlü bir bitkidir.
Halen Almanya’da bir kilisenin
bahçesinde 300 yıllık olduğu sanılan
kuşburnu bitkisinin bulunduğu
belirtilmektedir.
4.ÇOĞALTILMASI
4.1. Tohum İle Çoğaltma
Kuşburnu tohumları yüksek oranda Absisik
asit (ABA) içerdiklerinden kolay
çimlenme göstermezler. Bazı kuşburnu
türlerinde tohumla çoğaltmada çok az
açılım ortaya çıkmakta, dolayısı ile bu
türlerin çoğaltılmasında tohumla
çoğaltma yöntemine baş vurulmaktadır.
Tohumlar ıslak nehir kumu içinde + 5 °C’
de 90-120 gün bekletilerek katlama
işlemine tabi tutulduğunda çimlenme
oranında artış gösterir.
Konsantre H2SO4 (Sülfirik Asit) ile 5
dakika aşındırma işlemine tabi
tutulduğunda çimlenme oranında % 24-60
oranında artış gözlenmiştir.,
Yüksek oranda çimlenme elde edebilmek
için meyveler sarımsı veya hafif
kırmızıya döndüğü dönemde toplanmalıdır.
Meyvelerden çıkartılarak doğrudan
araziye ekim yapıldığında en uygun ekim
zamanı Eylül sonu, en uygun ekim
derinliği ise 2,5 cm’ dir.
Bir meyve içinde 20-40 adet tohum
bulunmaktadır. Özellikle bazı türlerde
ana bitkiden çok farklı özelliklere
sahip tipler ortaya çıktığından tohum
ile üretim istenmez. Tohum ile
çoğaltılmış bitkiye fidan değil ancak
çöğür denilebilir. Bu şekilde elde
edilmiş kuşburnu bitkisi ile bahçe
tesisi ileriye dönük pek çok problemi de
beraberinde meydana getireceğinden bu
tür uygulamalardan kaçınılmalıdır.
Hollanda menşeili Rosa rugosa türünde
tohumla çimlenme gücü çok yüksektir. Bu
şekilde elde edilmiş çöğürler özellikle
park ve bahçe tanziminde kullanılmaya
çok uygundur. Rosa rugosa yöremizde
mevcut Rosa Canina türüne göre farklı
özellikler göstermektedir.
Rosa rugosa Nisan sonunda başlayarak
vegetasyon dönemi devam ettiği sürece
Kasım ayı dahil çiçeklenmeye devam
etmekte, her yeni sürgünün ucunda
çiçeklenme ve tip özelliğine göre 1-15
adet meyve oluşturmakta, meyve içinde
30-50 adet çekirdek bulunmaktadır.
4.2. Çelikle Çoğaltma
Çelikle üretim için Sonbahar sonunda
veya kış başlangıcında bir yaşlı 6-9 mm
çaplı dallar kesilmelidir. 15-20 cm
uzunlukta kesilen çelikler demet halinde
nemli kum veya pist yosunu içinde
tutulur. Bu çelikler önce nem geçirmeyen
kağıda, sonra nemli gazete kağıdına,
daha sonra da nem geçirmeyen kağıda
sarılarak buz dolabında muhafaza edilir.
Daha sonra ilk baharda köklendirmeye
alınır. Aynı yıl süren dalların kısmen
sertleştiği devrede alınan yumuşak
odunsu çekirdeklerde uygun ortamlarda
köklendirilebilir.
Kuşburnu türlerinde çelikten
köklendirmede görülen zorlukların
ortadan kaldırılması daha doğrusu
köklenme oranının arttırılması için
çeşitli hormonların köklenme üzerine
etkisi kanıtlanmış ve pratiğe intikal
etmiştir. Çeliklerin köklendirilmesinde
oksin grubunda yer alan IBA, IAA ve NAA
gibi hormonlar kullanılmıştır.
çeliklerin köklendirilmesinde en iyi
sonucu veren IBA (İndole-3-Butyric Acid)
olmuştur. Çeliklere hormon uygulaması
sonucunda köklenme oranı bakımından
türler arasında olduğu gibi aynı tür
içerisine giren farklı tipler arasında
da önemli farklar ortaya çıkmaktadır.
Kuşburnular da dikensiz tiplerin
köklenme oranları dikenlilere göre daha
yüksek olmaktadır. Diğer yandan çelik
üzerinde göz sayısının artması da
köklenme oranını artırmaktadır.
Tokat çevresinde ki doğal floradan
alınan kuşburnu çeliklerinin köklenmesi
üzerinde yapılan bir araştırmada, en
yüksek köklenme oranı (% 48) 2000
ppm’lik IBA uygulamasından elde
edilmiştir.
4.3. Aşı ile Çoğaltma
Seleksiyon çalışmalarında bulunan
tiplerin çoğaltılmasında ortaya çıkan
sorunların bertaraf edilebilmesi
amacıyla, 1995 yılında Tokat Meyvecilik
Üretme İstasyonu Müdürlüğünde başlatılan
“Çeşitli Kullanım Amaçlarına Uygun
Kuşburnu Tiplerinin Çoğaltılması
Projesi” kapsamında 4 yıl süren
çalışmalar sonucunda çok başarılı
sonuçlar elde edilmiştir.
Anaç materyali olarak gül
yetiştiriciliğinde kullanılan dikensiz
Rosa Multiflora anacı kullanılmıştır.
Böylece dikensiz tek bir gövde üzerinde,
selekte edilen tiplerden aldığımız
gözlerle yaptığımız yongalı ve “ T “ göz
aşıları tekniği (Ek- 1,2) ile kuşburnu
fidanları elde edilmiş ve seri üretime
geçilmiştir.
Proje kapsamından 4 yıl boyunca 10 Ocak-
20 Ekim tarihleri arasında belirlenen 7
periyotta yaklaşık beş bin adet aşı
yapılmıştır.
10 Ocak- 20 Nisan tarihleri arasında
Yongalı Göz Aşısı tekniği ile yapılan
sürgün göz aşılarında en yüksek aşı
tutma oranı %97,9 ile 10-20-28 Şubat
tarihleri içerisine alan ikinci
periyotta elde edilmiştir. 10-20 Ocak
tarihlerini içine alan 1. Periyotta aşı
tutma oranı %95,4 10-20-30 Mart
tarihlerini içine alan 3. Periyotta aşı
tutma oranı %74,5 ve 10-20 Nisan
tarihlerini içine alan 4. Periyotta aşı
tutma oranı % 62,9 olmuştur.
Durgun Göz Aşılarında 20 Temmuz – 10
Ekim tarihleri arasında 3 ayrı periyotta
Yongalı ve “T” Göz Aşısı tekniği ile
yapılan aşılarda en yüksek aşı tutma
oranı % 82,0 ile 20-30 Temmuz 10–20-30
Ağustos tarihlerini içerisine alan 5.
periyotta ve “T” aşı tekniği ile yapılan
aşılarda olmuştur.
Durgun göz aşılarında aşı tutma oranında
ikinci sırayı % 74,1 ile 10-20-30 Eylül
tarihlerini içine alan 6. Periyotta ve
“T” aşı tekniği ile yapılan aşılar
almıştır.
İlimiz ve çevre illerden gelen yoğun
taleplerin karşılanması amacıyla proje
sonuçları da dikkate alınarak 2000 yılı
sonbaharında çiftçimize intikal
ettirilmek üzere, Tokat Meyvecilik
Üretme İstasyonu Müdürlüğü’nde 16.000
adet Kuşburnu fidanı üretimine
başlanmıştır.
4.4.Doku Kültürü İle Çoğaltma
Rosa türleri meristem, anter, koltuk
altı, sürgün ucu, kallus ve embriyo gibi
değişik doku kültürü yöntemleriyle
çoğaltılabilmektedir.
Rosa türlerinde yapılan kallus
kültüründe yeni meydana gelen bitkilerde
sürgün özelliği bakımından varyasyon
ortaya çıkmış, ancak bitkilerin kök
yapıları ana bitkiye benzer bulunmuştur.
Rosa türlerinin doku kültürü ile
çoğaltılmasında, büyümeyi düzenleyici
maddelerin değişik etkileri vardır.
Yapılan çalışmalarda oksinler gurubundan
en çok NAA ile FAA, gibberellinlerden
GA3, stokininlerden kinetin ile zeatin
ve BA kullanılmıştır.
Çoğaltmada 2 hormon kombinasyonu
kullanıldığında köklendirme daha
başarılı olmaktadır. Türler ve
çeşitlerin ortamdaki sitokinin ve oksine
karşı farklı farklı tepkileri tesbit
edilmiştir. Stokininlerce
zenginleştirilmiş bir gelişme ortamında
köklenme genellikle mümkün olmamaktadır.
Rosa türleri köklenme için hormonsuz
veya düşük konsantrasyonlu oksin ve
stokinin içeren bir ortama transfer
edilmelidir.
5.BAHÇE TESİSİ
Kuşburnu için çok farklı dikim
mesafeleri önerilmektedir. Bunun sebebi
her türün farklı gelişim, dallanma ve
habitüs oluşturmasından
kaynaklanmaktadır.
Tavsiye edilen dikim mesafeleri 1x 1,5 -
1,5 x 2 – 3,5 x 1,2 – 3 x 2 – 3 x 3 gibi
çok geniş bir aralık göstermektedir. Bu
dikim mesafeleri göz önüne alındığında
dekara 111 - 667 adet fidan
dikilebilmektedir.
Müessesemizde üretimine başladığımız
aşılı kuşburnu fidanları kök sürgünü
vermediğinden ocak şeklinde değil, tek
bir ana gövde üzerinde aşı yerinden
dallanma göstermektedir. Anaçlık tesisi
için yaptığımız denemelerde sıra
aralarının traktörle sürülebilmesi için
mesafeler 3 metre, sıra üzeri mesafeler
ise 2 metre olarak belirlenmiştir. Bu
durumda dekara 160 bitki düşmektedir.
Kışı şiddetli geçen iklim bölgelerinde
fidanların ilkbaharda dikilmesi daha
uygundur. Bu tarih şiddetli soğuk ve
donlardan sonra, havaların yumuşamaya
başladığı ilkbaharın başlangıcı sayılan
günlere rastlamaktadır. Esas itibariyle
fidan dikim dönemi, sonbaharda ağaçlar
yapraklarını döktükten itibaren
başlayarak, tomurcuklar patlayıncaya
kadar devam eder. İklim elverişli ise
fidanın sonbaharda dikilerek ilkbaharda
vegetasyonun başladığı döneme yerine
adapte olmuş vaziyette girmesi en uygun
durumdur.
Fidan dikilecek çukurlar sonbaharda
yağışlardan önce açılarak toprağın
tavlanması ve havalanması sağlanmalıdır.
Fidan dikilecek yerler 60 x 60 cm
genişlik ve derinlikte açılmalıdır. Daha
yüksek seviyede bitki besin elementi
ihtiva eden üstten çıkan toprağın,
üzerinden bir yıl geçmiş yanmış çiftlik
gübresi ile karıştırılarak fidan
çukurunun tabanına, alttan çıkan
toprağın ise çukurun üst kısmına
konulmasına dikkat edilmelidir.
Fidan dikilirken aşı yerinin ve kök
boğazının toprak seviyesinden yukarıda
kalmasına çok dikkat edilmeli, dikimden
sonra çukurun etrafında çanak
oluşturularak fidan için gerekli suyun
alınmasına yardımcı olunmalıdır.
Kuşburnu fidanları dikim esnasında
hereğe gerek duymazlar.
Fidanların dikiminden sonra toprak iyice
sıkıştırılarak hemen can suyu
verilmelidir.
Meyve tutumunun artırılması için kapama
kuşburnu bahçelerinin değişik türler ile
kurulması tavsiye edilmektedir.
6. VERİM
Birim alandan yüksek verim alınması
seçilen tiplerin meyve irilikleri
yanında, bol çiçek ve meyve
oluşturmasına bağlıdır. R. canina’dan
geliştirilen kültür çeşitlerinde meyve
ağırlığının 8-10 g arasında olduğu
belirtilmektedir. Yabani olarak gelişen
kuşburnu meyvelerinde ağırlığın
1,31-3,12g arasında değiştiği
bildirilmiştir.
Doğal olarak yetişen kuşburnu
bitkilerinden bitki başına ne kadar
meyve alınabileceğine dair sağlıklı bir
bilgiye rastlanmıştır.
Kültüre alınmış tiplerin verimi ile
ilgili araştırma sonuçları da
farklılıklar göstermektedir.
Verim ile ilgili yapılan bir çalışmada
dekara verim 520-1000 kg (Simenak, 1982;
Kühn,1992), diğer bir çalışmada dekara
160 bitki bulunduğunda dekara verim
270-425 kg (Berger, 1992) arasında
ölçülmüştür.
Çalı başına verim ile ilgili olarak
yapılan bir araştırmada çalı başına
verim 2-8 kg (Nitransky, 1974), diğer
bir çalışmada 1.7-2.6 kg (Berger, 1992)
arasında bulunmuştur.
Aşılı kuşburnu fidanları ile
oluşturduğumuz anaçlık parselinde üç
yaşlı fidanlarda yaptığımız ölçümde ise
çalı başına verim 1.2-2.1 kg olarak
tesbit edilmiştir.
7.YILLIK BAKIM İŞLEMLERİ
7.1. Toprak İşleme
Bahçe toprakları çok değişik amaçlarla
işlenir. Genel olarak;
a) Bitkilerin su ve gıda maddelerine
ortak olan yabani otları öldürmek,
b) Çeşitli gübrelerin toprağa
karışmasını sağlamak,
c) Toprak verimliliğini artıran
mikroorganizmaların faaliyetini
artırmak,
d) Kök bölgesinin solunumunu, topraktaki
besin maddelerinin çözünürlüğünü ve
toprağın havalanmasını temin etmek,
e) Yağmur, kar sularının toprak
tarafından emilimini kolaylaştırmak,
kurak yerlerde ve meyilli arazilerde su
kaybını en aza indirmek,
f) Toprakta kışlayan haşerileri yok
etmek, şeklinde özetlenebilir.
Kuşburnu bahçelerinin sonbaharda toprak
tavında iken iklim bölgesinin durumuna
göre Ekim-Kasım ayları içerisinde var
ise traktörle 15-20 cm derinlikte
pullukla işlenmesi yoksa bel ile
bellenerek alt üst edilmesi çok
faydalıdır. Bu şekilde işlenmiş olan
bahçelerde yağan yağmur ve kar suları,
toprak tarafından çok iyi tutulduğundan,
fidanların gelişimi ve meyve verimi
artmaktadır.
Özellikle fidanın gelişme dönemlerinde
sıra aralarının pullukla sürülerek, sıra
üzerilerinin çapalanarak yabancı
otlardan arındırılması fidanın sürgün
verimini teşvik eder.
7.2. Sulama
Kuşburnu bitkisinde kök gelişimi çok
iyidir. Kazık kökler çok derinlere kadar
ulaştığından kuraklığa çok dayanıklıdır.
Sulama olanaklarının uygun olduğu
yerlerde, özellikle fidanların ilk bir
kaç yılında yağmursuz geçen vegetasyon
dönemlerinde toprağın durumuna bakılarak
20-25 günde bir defa olmak üzere 4-5
defa sulama yapılması çok faydalı
olacaktır.
Yağışsız geçen dönemlerde, uygun
zamanlarda yapılan sulamalar bitki
gelişimini ve meyve verimini olumlu
yönde teşvik etmektedir.
7.3. Gübreleme
Uygun gübreleme, yeni sürgünlerin
meydana gelmesini, bitki boyunu, meyve
iriliğini ve ağırlığını, çalı başına
verimi ve meyve eti oranını önemli
ölçüde artırmaktadır.
Gübre uygulamasında hektara 40-45 kg N,
30-50 kg P205 ve 80 kg K20 veya hektara
250 kg
1,5: 1: 2,5 oranında kompoze gübre
verilmektedir.
Tavsiye edilen gübre uygulaması ile çalı
başına 4.66 kg olan verimin 7.58 kg’a
yükseldiği tespit edilmiştir.
7.4. Budama
Kuşburnu bitkisi düzenli ve fazla
budamaya ihtiyaç duymaz. Özellikle ocak
şeklindeki bitkide dal seyreltme
şeklinde hafif bir budama verim ve
kaliteyi artırmaktadır.
R. multiflora üzerine aşılı kuşburnu
fidanlarında tek bir gövde üzerinde aşı
yerinden dallanmalar meydana geldiğinden
bitkinin budama ile kontrol altına
alınması ve istenen şeklin verilebilmesi
mümkündür.
Aşılı kuşburnu fidanları ile
oluşturduğumuz anaç parselinde
yaptığımız budamalar ile bitkinin meyve
veren dallarının güneşten daha çok
istifade edebilmesi, hasadının kolay
olması için yan dallanmalar kontrol
altına alınmıştır.
Özellikle R. canina gibi türlerde 2
yaşlı dallarda meyve oluşumunun söz
konusu olduğu unutulmamalıdır. Budama
sırasında yeni sürgünleri teşvik etmek
amacıyla yaşlı dallar dış kısma bakan
gözlerin üzerinden uygun şekilde
budanmalı, dalların birbiri üzerine
gelerek güneşlenme ve hasadı
zorlaştırmasına müsaade edilmemelidir.
Nadiren de olsa aşı gözünün altında
anaçta oluşan sürgünler kesilerek yok
edilmelidir.
7.5. Hasat
Kuşburnu meyvelerinin hasadında
özellikle vitamin C içeriğinin en yüksek
olduğu dönemler gözlenmelidir. Meyveler
en yüksek C vitamini oranına fizyolojik
olgunlukta ulaşmakta ve bu zaman genel
olarak Eylül-Ekim aylarına denk
düşmektedir. Bazı Rosa türlerinde ise
fizyolojik olgunluk Temmuz-Ağustos
aylarında olmaktadır. Olgunlaşma
bakımından Rosa canina türü içinde de
bir varyasyon mevcuttur.
R. rugosa türüne ait meyveler Ağustos
sonunda toplandığında 1000 mg/100 g C
vitamini içerirken, Ekim ayında
toplandığında 47 mg/100 g C vitamini
içermektedir.
R. tomantosa türüne ait meyveler Ağustos
ayında toplandığında 950 mg/100 g, Ekim
ayında toplandığında ise 279 mg/100 g C
vitamini içermektedir.
Kuşburnu meyvelerinin olgunlaşması için
geçen süre türlere göre değiştiği gibi
aynı tür içindeki tiplerde de
değişiklikler göstermektedir.
Tokat yöresinden selekte edilen 95/22
nolu tipin meyvelerinin fizyolojik
olgunluğa erişmesi Ağustos ayı sonunda
olurken, 95/9 nolu tipin meyveleri Eylül
ayı sonunda fizyolojik olgunluğa
erişmiştir.
Özellikle hasat ve işlemede kolaylık
sağlamak açısından farklı olum
zamanlarına sahip kuşburnu tiplerinin
selekte edilerek çoğaltılması da ıslah
çalışmalarında çok önemli bir yere
sahiptir.
7.6. Zirai Mücadele
Hastalık ve Zararlı |
Mücadele Zamanı |
Mücadele Yöntemi ve Kullanılan
İlaçlar |
- Külleme |
-Yaprak ve tomurcuk teşekkülü ile
başlayıp 5-6 günde bir 5-6 defa
ilaçlanır. |
1- Kükürt(Toz ve sıvı
halde)uygulanır.
2- Benlate Fungucide, Nimrod Anvil,
Morestan WP 25, Karathane LC |
- Gül filiz Arısı |
- Budama esnasında
- Bitkilerde %5 zarar görüldüğünde
I. İlaçlama, 15-20 gün
sonra II. İlaçlama |
1- Dallar kesilerek yakılır.
2- Gushation M WP 25, Agragathion 25
WP, Folidol MEC 360, Fosforin M,
Karthion M, Poligor, İzgor 40 EC |
- Gül filiz burgusu |
- Budama esnasında
- Mart sonu-Nisan ortasında %5 zarar
görüldüğünde I. ilaçlama, 15 gün
sonra II. İlaçlama |
1- Dallar kesilerek yakılır.
2- Fosforin M, Karthion M, Poligor,
Dimeton 40 EC, Lonnate 20 |
- Meyve Gal Arısı |
- Ergin çıkışından önce |
1- Toplanan galler yakılır. |
-Kök Çürüklüğü
(Fusarium sp, Alternaria sp,
Phomopsis sp.) |
- Fidan yetiştirilirken
- Budamadan sonra toprak üstü aksama |
1- Steril Materyaller kullanılmalı
2- Quadris, Daconil, Visclor,
Speromil, Hektonil, Agrokonil,Korkonil |
HASTALIK VE ZARARLILARLA İLGİLİ
AYRINTILI BİLGİLERİN BU KONUDA GÖREVLİ
YETKİLİ ELEMANLARDAN ÖĞRENİLMESİ VE
ZİRAİ MÜCADELENİN BU ŞEKİLDE
GERÇEKLEŞTİRİLMESİ EN UYGUN YÖNTEM
OLACAKTIR.
HAZIRLAYAN
Metin YAPICI
Ziraat Mühendisi
KAYNAKLAR
1. ANONİM, 1990. Bitki Koruma El Kitabı.
T.C. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı,
Tarım İl
Müdürlüğü Yayınları No:6,
İzmir.
2. ARSLAN, N., B. GÜRBÜZ ve A.GÜMÜŞCÜ.1996.
Kuşburnunun Kültüre Alınması ve
Islahının Temel İlkeleri. Kuşburnu
Sempozyumu Bildiriler Kitabı, l49-156.
3. GÜLERYÜZ, M. ve S. ERÇİŞLİ. 1996.
Kuşburnu Yetiştiriciliği. Kuşburnu
Sempozyumu
Bildiriler Kitabı, 103-117
4. KOCAMAZ, C ve A. KARAKOÇ., 1994.
Çeşitli Kullanım Amaçlarına uygun
Kuşburnu
Seleksiyonu (Sonuç Raporu),
Meyvecilik Üretme İstasyonu Müdürlüğü.,
Tokat.
5. ÖZBEK, H., Ş. GÜÇLÜ ve G. TOZLU.
1996. Erzurum, Erzincan, Bayburt ve
Artvin İllerinde
Kuşburnu Bitkisinde
Zararlı olan Arthropoda Türleri.
Kuşburnu Sempozyumu Bildiriler Kitabı,
219-230.
6. SARIBAŞ, M.1996. Batı Karadeniz (Euxine)
Bölgesinde Doğal Yayılış Yapan Rosa
Canina L.
(Kuşburnu) nın Bazı Morfolojik
Palinolojik ve Tohum Özellikleri.
Kuşburnu Sempozyumu
Bildiriler Kitabı,
65-74.
7. TİPİ, E., 1996. Kuşburnu Fidan Üretim
Teknikleri ve Üretim Hedefleri. Kuşburnu
Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 127-133.
8. YAMANKARADENİZ, R., 1982. Erzurum
Yöresinde Doğal olarak Yetişen
Kuşburnunun
Bileşimi ve Değerlendirme
Olanakları Üzerinde Araştırmalar (Doletora
Tezi), Atatürk Üniv.Fen
Bilimleri Enst.,
Erzurum.
9. YAPICI, M., 2000. Çeşitli Kullanım
Amaçlarına Uygun Kuşburnu Tiplerinin
Çoğaltılması,
(Sonuç Raporu), Meyvecilik
Üretme İst. Müd., Tokat.
Kaynak:
http://www.tarim.gov.tr/arayuz/kusburnu.htm
|