GELENEKSEL
MEYVECİLİK
KAYISI
YETİŞTİRİCİLİĞİ
Giriş
Kayısı dünya üzerinde Asya'da iran,
Afganistan ve Türkistan'da, Avrupa'da
özellikle Akdeniz kıyılarında; Afrika ve
Avusturalya'da Güney Amerika, Arjantin
ve Şili'de Amerika Birleşik
Devletlerinde ve burada da özellikle
Kaliforniya'da geniş ölçüde
yetiştirilmektedir. Memle ketimizin
tabiatı ve klimatolojik şartları kayısı
ağacının yetiştirilmesine e1verişli
olduğundan her yıl dikim sahasının
artışı yanında verim arzu edilen
seviyeye yükselmemiştir.
Kış aylarında siyahlara bürünmüş gibi
bir manzara arz eden kayısı ağaçları
ilkbaharda yaprak çıkarmadan beyaz çiçek
açması çok hoş bir görüntü meydana
getirmektedir. Ancak bütün çeşitler,
özellikle Malatya çeşitleri bir hafta
içerisinde çiçek açıp savdığında bazı
seneler havaların çok erken ısınması
sebebiyle don tahribatına maruz
kalmaktadır.
Memleketimizde birim sahadan elde edilen
ortalama miktar gelişmiş memleketlerle
mukayese edilecek olursa çok düşük
seviyede olduğu anlaşılır. Bu sebeple
tekniğin icaplarına göre ağaçların
yetiştirilmesi, bakımı, hastalık ve
zararlılarla mücadelesi için çiftçinin
geniş bilgiye sahip olması
gerekmektedir.
Toprak İstekleri
Kayısı ağacı yarı sıcak ve kurak geçen
bölgelerde, dağların bol güneş gören
Güneye bakan eteklerinde derin ve su
tutmayan, az meyilli ve hafif kireçli
olan yamaçlarda çok iyi yetişmekte,
hastalıksız, parlak, Iezzetli, tatlı,
kokulu ve kuru maddesi fazla olan ürün
elde edilmektedir. Kayısı ağacının gövde
ve dalları kış aylarında -35°C kadar
düşen soğuklara dayanmaktadır. Kayısı
çiçekleri ıslak olmak şartıyla -1°C
kadar düşen ısı derecesine mukavemet
ederler.
Bazı yıllar ilkbaharda havalar ılık
geçtiğinde tomurcuklar patlamak üzere
veya çiçekte iken meydana gelen don
olaylarından çok zarar görürler. Don
olayları çiftçinin bütün ümit, emek ve
hayallerini boşa çıkarmakta, sefil ve
perişan etmektedir. Meyilli arazide
soğuk hava alt taraflara çöktüğünden
dikilen kayısı ağaçları dondan fazla
zarar görürler. Fakat yukarılara
Çıkıldıkça ağaçların dondan zarar
görmesi kısmen önlenmiş olur. Kayısı
ağaçları meyilli arazinin tesviye
eğrileri üzerinde meydana getirilen
teras veya çizgiler üzerine dikilirler.
Meyilli arazide bu suretle meydana
getirilen şekilde hem taban suyunun
muhafazasına yardım ettiği gibi,
yukarıdan aşağı inen yağmur sularının
akıp gitmesini önlemekte ve toprak
erozyonunu önlemektedir.
Kayısı ağaçları ekolojik şartlardan
dolayı şiddetli kış ve ilkbahar
donlarının tesiriyle çiçek tozlarının
zarar gördüğü ve netice itibariyle çok
az meyve vermesine sebep olduğu
anlaşılmıştır. ilkbahar donlarının çiçek
zamanına rastladığı yıllar havaların
yağışlı ve şiddetli gitmesinden başka bu
mevsimde kurak ve şiddetli rüzgarlar
gibi faktörler de mahsulün miktar ve
kalitesi üzerinde olumsuz tesir
göstermektedir .Klimatolojik aksaklıklar
yanında ağaçlar bazen de yanlış budama,
gübreleme, sulama ve ilaçlamaya tabi
tutulmaları mahsül üzerine olumsuz tesir
yapmaktadır.
Beslenme şartları düzelince çiçek
tozları muntazam şekilde faaliyet
gösterdiğinden aksaklıklar ortadan
kalkınca ağaçlar da bol meyve
vermektedirler.
Bahçe Yerinin Seçimi
İlkbaharın geç donlarından etkilendiği
için ova ve Çukur yerlerden ziyade yamaç
ve sırtlar tercih edilmelidir.Irmak
kenarlarından, soğuk havaların
toplandığı veya sislerin oturduğu çukur
yerlerden kaçınılmalıdır. Ayrıca bol
ışık ve güneş istediğinden güney
yamaçlar tercih edilmelidir. Meyilli
arazide soğuk hava alt taraflara
çöktüğünden dikilen kayısı ağaçları
dondan fazla zarar görürler.Fakat
yukarılara çıkıldıkça ağaçların dondan
zarar görmesi kısmen önlenmiş olur.
Kayısı ağaçları meyilli arazinin tesviye
eğrileri üzerinde meydana getirilen
teras ve çizgiler üzerine dikilirler.
Meyilli arazide bu suretle meydana
getirilen şekiller hem taban suyunun
muhafazasına yardım ettiği gibi.
Yukarıdan aşağıya inen yağmur sularının
akıp gitmesini ve toprak erozyonunu
önlemektedir.
Kayısı Fidanı Yetiştirilmesi
Kayısı ve Zerdali meyvelerinden, elde
edilen çekirdekler tohum tavalarına sıra
üzerine veya saçma olarak Sonbaharda
ekilerek üzerine yıllanmış gübre ile
kapatılır. İlkbaharda çöğürler bir
miktar uzayınca seyreltme yapılır.
Seyreltilen fideler istenilirse başka
tarafa şaşırtılı. Gerek tohum
tava1arından şaşırtılmış ve gerekse
doğrudan dikilmiş olan tohumlardan
yetişmiş olan çöğürler ilkbaharda
yeşermeden önce 15 -20 cm.
yüksekliğinden kesilirler. Bu çöğürler
Haziran ayı içerisinde toprak seviyesine
8 -10 cm. yakın mesafeden sürgün göz
aşısı yahut Eylül ayında durgun göz
aşısı yapılır.
Göz aşısının yapılışı
-Anaçta Kabuğun T Şeklinde Kesilip
Aralanması
-Gözün Kabuk Altına Sokulması
-Gözün Rafya İle Bağlanmış Şekli
Çöğürlere yapılan göz aşılarının tutup
tutmadığını anlamak için aşıdan 15 -20
gün sonra rafyalar çözülürken yaprak
saplarına dokunmak suretiyle düşüp
düşmediği kontrol edilir. Eğer yaprak
sapı düşmezse aşının tutmadığı
anlaşıldığından hemen vakit geçirmeden
tamir aşısı yapılır. Kışı şiddetli geçen
iklim bölgelerinde durgun göz aşısı
yapıldığında ertesi yılın baharında
uzayan sürgünler daha önce bırakılan
tırnak üzerine bir hafta veya 10 günlük
ara ile iki yerinden rafya ile
bağlanırlar. Bütün yaz boyunca çöğürden
uzamış olan piç sürgünler zaman zaman
kesilerek temizlenir. Daha ertesi yılın
baharında ise, ağaçlara uyanmadan önce
tırnak kesme ameliyesi yapılarak aşı
sürgünlerinin anaçla kaynaşması sağlanır
.
Çeşitli Şekillerde Kayısı Bahçesi
Tesisi
Bahçe Yerinin Seçimi
İlkbaharın geç donlarından etkilendiği
için ova ve Çukur yerlerden ziyade yamaç
ve sırtlar tercih edilmelidir.
Irmak kenarlarından, soğuk havaların
toplandığı veya sislerin oturduğu çukur
yerlerden kaçınılmalıdır. Ayrıca bol
ışık ve güneş istediğinden güney
yamaçlar tercih edilmelidir. Meyilli
arazide soğuk hava alt taraflara
çöktüğünden dikilen kayısı ağaçları
dondan fazla zarar görürler .Fakat
yukarılara çıkıldıkça ağaçların dondan
zarar görmesi kısmen önlenmiş olur.
Kayısı ağaçları meyilli arazinin tesviye
eğrileri üzerinde meydana getirilen
teras ve çizgiler üzerine dikilirler.
Meyilli arazide bu suretle meydana
getirilen şekiller hem taban suyunun
muhafazasına yardım ettiği gibi.
yukarıdan aşağıya inen yağmur sularının
akıp gitmesini ve toprak erezyonunu
önlemektedir.
Kare Usulü Bahçe Tesisi
Kapama şekilde bir bahçe tesisi olup, bu
usulde dikilen ağaçların sıralar arası
ve üzerindeki mesafeler birbirine
eşittir. Bu şekilde bir bahçe kurmak
için dikilecek fidanların yerlerini
tespit etmek maksadıyla ip, şerit,
metre, kazık gibi araçlar kullanılır.
Kare şeklindeki dikim usulü bilhassa
geniş taç yapan ve uzun ömürlü ağaçlar
için tatbik edilir.
Dikdörtgen Usulü Bahçe Tesisi
Dikdörtgen şeklinde tesis edilmiş
bahçelerde sıralar arasındaki mesafeler
sıralar üzerindekinden daha fazladır.
Dikdörtgen usulünde tesis olunan bahçeye
dikilen ağaçların miktarı diğer
usullerinkine nazaran daha azdır.
Satranç Usulü Bahçe Tesisi
Bu usule beşli dikim usulü de denilir.
Satranç usulünde kayısı gibi geniş taç
teşkil eden ağaçlar kare şeklinde
dikildikten sonra karelerin kesiştiği
boşluklardan faydalanmak maksadıyla
Şeftali gibi kısa ömürlü ve küçük taçlı
ağaçlar dikilir. Geniş taçlı ağaçlar
yetiştikten sonra ve tam mahsule
yattıktan sonra ortada kalan kısa ömürlü
ağaç sökülerek yok edilir.
Üçgen Usulü Bahçe Tesisi
Bu usulde bahçe tesis etmek için fidanlar
eşkenar olan üçgenin köşelerine dikilir.
Böylece bahçedeki ağaçların her
istikametindeki araları birbirine eşit
olduğundan her taraftaki güneş, hava ve
topraktan aynı derecede faydalanırlar.
Bu usul dikim bilhassa meyilli olan
arazi için uygun görülmektedir. Diğer
taraftan belli bir sahaya daha çok ağaç
dikmek mümkün olduğundan çoğunlukla
tercih olunan bir metottur.
Fidan Dikimi
Kışı şiddetli geçen iklim, bölgelerinde
fidanların ilkbaharda dikilmesi daha
uygun olur. Bu tarih şiddetli soğuk ve
donlardan sonra gelen günlere rastlar
ilkbaharın başlangıcı sayılan bu tarih
donların çözüldüğü ve cemrelerin sona
erdiği ve havaların yumuşamaya başladığı
günlerdir. Fidan dikim tarihi iklim
bölgelerine göre değiştiğinden bir tarih
tespit etmek mümkün değildir. Esas
itibariyle fidan dikim mevsimi
Sonbaharda ağaçlar yapraklarını
döktükten itibaren başlayarak
tomurcuklar patlayıncaya kadar devam
eder.
Fidan dikilecek çukurlar Sonbaharda
yağışlardan önce açılmalı ve havalanması
sağlanmalıdır. Çukurlar 60 cm.
genişliğinde 60 cm. derinliğinde
olmalıdır Dikilecek fidanların çukurları
açılırken. üstten çıkan toprak bir
tarafa, alttan çıkan başka bir tarafa
yığılarak iyice karıştırılırlar böylece
üstten çıkan toprak dikilen fidan
çukurunun tabanına ve alttan çıkan da
çukurun üst kısmına konur. Çukurun orta
kısmına da topraktan malç yapılarak
fidan bunun üzerine oturtulur.
Fidan çukurlarını en az 2 -3 ay öncesinden
açmak faydalıdır. Fidan çukurunu açarken
taş ayrık vs. gibi yabancı maddeıer
tamamen ayıklanır. Eğer çukurun dip
kısmı kireçli,taşlı,çakıllı ve molozlu
ise burada çukur açmaktan vazgeçmelidir.
Çünkü ağacın kök kısmı ileriki yıllar bu
gibi kısımlara rastlayınca kurumasına
sebep olur.
Fidan dikilirken kök boğazı ve aşı yerinin
toprak seviyesinden muhakkak surette 3
-4 parmak yukarıda kalmasına dikkat
edilmelidir .Fidan dikildikten sonra
çukurun etrafına bir çanak yapılır.
Fidan dikilirken kök boğazı ve aşı
noktalarının toprak seviyesinden aşağı
düşmemesine dikkat edilir. Aksi takdirde
derin dikimden dolayı boğaz kısmında
arızi (yalancı) kökler meydana
geleceğinden dışındaki esas kökler
havasızlıktan çürümeye başlayacağından
çok geçmeden fidanın kurumasına sebep
olur .Fidan dikildiğinde hereğe
bağlanmalı ve önce herek sonra fidan
dikilmeli ve fidan hereğe ters sekiz
şeklinde ve oynak bağlanmalıdır. Dikim
işi sona erince derhal bir can suyu
verilmelidir. Dikimde her fidan için 10
kg. yanmış yıllanmış çiftlik gübresi ile
400 gr. Amonyum Sülfat. 200 gr. Potasyum
Sulfat, 200 gr. Super Fosfat
verilmelidir.
Kayısı Ağaçlarına Verilecek Mesafeler
Kayısı bahçesi tesisi maksadıyla dikilecek
fidanlara verilecek aralık ve mesafeler
iklim ve arazinin durumuna ve toprağın
karakterine göre değişir Genel olarak
sulanabilen ve derin olan topraklar için
verilecek mesafeler susuz veya kıraçlara
nazaran daha geniştir.
Memleketimizde kapama şeklinde tesis
edilecek kayısı bahçeleri için fidanlar
arasındaki aralık ve mesafeler kare
şekli için genellikle 10 x 10 m..
kıraçlar için 8 x 8 m. dikdörtgen şekli
için 8 x 10 m. uygun sayılmaktadır .
Bakım
Kayısı bahçeleri herhangi bir şekilde
kurulduktan sonra bakım işleri
gelmektedir. Randımanlı ve kaliteli bir
mahsul alabilmek için ağaçların
zamanında budanması, kuru dalların
ayıklanması, toprağın layıkıyla
işlenmesi, sulanması, gübrelenmesi,
hastalık ve zararlılarla mücadelesi
gerekmektedir.
Kayısı Ağaçlarının Budanması
Ağaçlarda taç şekli maksadıyla yapılan
budamalar esnasında ana ve tali dallar
üzerinde uzanmış olan obur dallar ile
aynı istikamette birbirine çok yakın
uzanmış olan sürgünler kesilir. Bu
suretle yapılan azaltma neticesinde
ağaçtaki fazla yük kalkmış olacağından
büyüme teşvik edilmiş ve iyi ,bir bahçe
kurulmuş olur.
Eğer ağaç zayıf büyüyorsa meyve tutma
durumu azalır .Bu taktirde ağaçtaki
Lüzumsuz tacın şeklini bozan dallar
tamamen yok edilir. Genellikle çok ince
ve uzun dalcıklar daima uzun budanır.
Aksi taktirde ertesi yıl meyveleri çok
küçük ve yeni sürgünler ise zayıf kalır.
Bunlar kış donlarında da çok zarar
görürler Kış ve ilkbahar donlarından
zarar görmüş olan ağaçlar umumiyetle
sene içerisinde hiç bir zaman
budanmazlar. Kayısı ağaçları verim
yıllarında meyve tomurcukları bir
senelik genç sürgünler üzerinde teşekkül
ederler. Kayısı mahsulünün kolay
toplanabilmesi için alçak boy tatbik
edilir.
Kayısı ,ağaçları yalnızca dikildikleri
yıllarda taç teşkili maksadıyla şekil
budaması yapılırsa da diğer verim
yıllarında katiyen budanmazlar. Ancak
don ve hastalıkların tesiriyle kurumuş
olanlar kesilerek yok edilir.
Çeşitli Budama Şekilleri
Kayısı için en uygun şekil Öşberg,
modifiye lider ve nihayet goble sistemi
budamadır.
Ösberg Goble Karışımı Budama
Bu şekil budama pramit şeklinde olup 40
derecelik açı ile orta dal üzerinde
helezonvari biri diğerinin alt kısmına
gelmemek üzere yapılmaktadır.Ağacın
tacını teşkil eden yan dalların bile
sürgünü birbirine aşılanmış olduğundan
mahsul zamanı aşağı sarkmasına ve
dolayısıyla çatal destek konmasına Lüzum
kalmamaktadır.
Goble Modifiye Karışımı Budama
Kayısı ağaçları son yıllarda en iyi
şekilde goble -modifiye Lider karışımı
sisteminde budanmaktadır.
İyi bir şekilde budanmış olan kayısı
ağacının ana dalları bir şemsiye gibi
muntazam bir Surette açılmış olması ve
gövdeyi güneşin yakıcı tesirinden
koruyacak şekilde salkım söğüt gibi her
yönünü kapatmış olması gerekmektedir.
Goble Sistemi Budama
Bahçeye yeni dikilmiş bulunan aşılı kayısı
fidanlarına goble şekil vermek için 3
sene devamlı olarak budanır. Goble
şekline ,kase veya vazo biçimi budama da
denmektedir. Bu maksatla fidanlar ilk
sene baharda 110 cm. yüksekliğinde
budanır.
İkinci sene tepeye yakın üç gözden uzayan
dallar 10-15cm.mesafedeki yan gözler
üzerinde kesilir. Yaz ayları boyunca bu
dallar üzerinde dikine veya obur
sürgünler yok edilecek diğerlerinde
(Yeşil budama) uç alma yapılır. ikinci
sene teşkil eden bu üç sürgün tekrar 10
-15 cm. mesafeden kesilir.
Aynı suretle yaz ayları devamınca yeşil
budama tatbik edilir. Diğer taraftan
gövdenin kalınlaşması için üzerindeki
tali sürgünler de kalınlaşarak, yok
edilerek incelerinde uç alma yapılır.
Böylece 3 sene devamlı olarak yapılan
budama neticesinde taç teşekkül etmiş
olur ki daha sonraki yıllar hiç bir
suretle budama yapılmayarak yalnız kuru
dallar ayıklanır.
Modifiye Sistemde Budama
Bahçeye dikilmiş olan aşılı genç
fidanlar ilk senesinde 110 -150 cm.
yüksekliğinden tepesi kesilir. ikinci
yıl yerden 40 -50 cm.'den itibaren 15
-20 cm. ara ile ve helezonvari biri
diğerinin üstüne gelmemek şartıyla 5 göz
veya dalcık bırakılarak diğerleri yok
edilir.
ikinci sene ağaca bir piramit şekli
vermek suretiyle bu dalcıklar 15 -20 cm.
mesafede ve dış göz üzerinde kesilerek
gövdeye 45 derecelik bir açı teşkil
etmek suretiyle uzaması sağlanır . Bütün
yaz boyunca ana dallar üzerinde dikine
uzayan obur dallar yok edilerek yan ve
alt kısımdakiler muhafaza edilir üçüncü
seneden itibaren ağacın hem genel
şekline hem de ana ve tali sürgün
dallardan ,uzayanları her birine piramit
şekil vermeye gayret edilir .Yaz ayları
devamınca ana ve tali sürgün dallar
üzerinde uzayan genç sürgünler 15 -20
cm. den daha kısa bırakılmak suretiyle
uç alma yapılır .
Modifiye Lider Sisteminde Budama
Modifiye lider sisteminin en büyük
faydası ağacın gövdesini yere yakın
kısmından itibaren taçlandıracak güneşin
yakıcı tesirinden korumaktır. Diğer
taraftan ana dallardan uzayan genç
sürgünler alttakilere aşılandığında
aşılı kalmakta ve meyve ağırlığı
dolayısıyla aşağı sarkmaktan ve
kırılmaktan kurtulmaktadır. Bu suretle
mahsulün bol olduğu yıllar ana dalların
altına çatal sırık ve destek koymaya
lüzum kalmamaktadır.
Bahçe Toprağının İşlenmesinde Güdülen
Amaçlar
Bahçe toprakları genellikle aşağıda
sıralanan amaçlarla işlenir.
1. Ağaçların su ve gıdalarına ortak olan
yabani otların yok edilmesi.
2. Çeşitli gübrelerin toprağa
karışmasını sağlamak.
3. Toprağın verimliliğini sağlayan küçük
canlı varlıkların çalışmasını sağlamak.
4. Köklerin solunumlarını ve topraktaki
besin maddelerinin çözümlenmesini ve
toprağın havalanmasını temin etmek.
5. Yağmur sularının toprak tarafından
kolaylıkla emilmesini sağlamak ve kurak
bölgelerde yağmur sularının akıp
gitmesini önlemek.
6. Kış aylarında toprağa inen
haşerelerin bıraktığı koza ve kurt
şekillerini yok etmek için yapılır.
Kayısı bahçeleri Sonbaharda toprak
tavında iken iklim bölgelerine göre Ekim
-Kasım ayları içersinde 15 -20 cm.
derinliğinde pullukla işlenir. Veya bel
ile bellenir. Böylece Sonbaharda toprağı
işlenmiş olan kayısı bahçeleri kışın
yağan yağmur ve kar sularını daha iyi
bir şekilde tuttuğundan ağaçlarda da
sıhhatli ve meyveleri daha bol ve
kaliteli olur. Kayısı bahçeleri
ilkbaharda 10 -15 ve yaz aylarında ise 8
-1 0 cm. den fazla derin olmamak
suretiyle yağmur ve sulamalardan sonra
işlemek çok faydalıdır.Bu mevsimlerde
toprak disk -karo, kültivatör .kazayağı
veya rotavatör denilen çapa
makinalarından biriyle ,her seferinde
bir öncesine nazaran çaprazlama olarak
sıralar arası işlenir .
Kayısı ağaçları her defasında belli bir
seviyede işlemek gerekir. Zira ağaçların
kökleri toprak işlemesine tabi olarak
belli bir derinlikte gelişirler .Bu
itibarla toprağı bazen yüzeyden bazen de
çok derinden işlemek çok zararlıdır .
Hele yazın çok şiddetli sıcak geçen
aylarda lüzumsuz yere toprağın işlenmesi
nemin kaybolmasına sebep olur.
Sonbaharda kayısı bahçesi pullukla
işlenirken toprağın havalandırılması
için bol yağmur ve sulamalardan sonra 2
-3 gün geçmiş olması gerekir. Sonra
ilkbaharda toprağı işlenmiş olan
bahçeler yağmurlardan daha çok
faydalanırlar.
Kayısı Bahçelerinin Sulanması
Kayısı, ağaçları genel olarak sudan
hoşlanmaz. Ancak meyvelerin irileştiği
ve olgunlaştığı yaz devresinde sulanması
gerekmektedir. Umumiyetle ,kayısı
ağaçları meyili arazinin eteklerine
dikilir .Su tutan ve derin topraklara
dikilmiş olan kayısı ağaçları zamk
çıkarmakta ve çok miktarda çiçek ve
meyve dökümü yapmaktadır.
Kışı şiddetli geçen bölgelerde kayısı
ağaçlarının sulanmasını iyi bir şekilde
ayarlamak icabeder. Genelikle kayısı
ağaçlarının sulanmasına Mayıs ayından
itibaren başlanarak ağaç 22 Ağustos
tarihine kadar her 20 günde bir
tekrarlanması ve 26 Eylül'e kadar devam
ettirilmesi gerekir. Bu tarihten sonra
bilhassa taban araziye dikilmiş olan
kayısı ağaçlarının sulanması neticesi
meydana gelen genç sürgünler henüz
odunlaşmadığından kışa girdiğinden soğuk
ve dona mukavemet edemeyecek yanacaktır.
Yani sıcak ve yağmursuz geçen bölgelerde
her 20 -25günde bir defa olmak üzere 4
-5 defa sulanır. Ayrıca kayısı
mahsulleri, hasat edilmeden 10 gün evvel
sulanması gerekmektedir.
Ayrıca verilen suyun miktarı ve
zamanları toprağın çeşidine iklim ve
arazi durumuna göre değişir. Kökleri
derinde olmayan ağaçlara daha sık su
verilir. Killi ve süzek olmayan
topraktan daha seyrek su verildiği halde
kumlu ve süzek olanlara az fakat daha
sık su verilir. Sulama suyunun bilhassa
yazın şiddetli sıcaklarının devam ettiği
günlerde gövdeye su değmemesi lazımdır.
Bu sebepten suyun gövdeye temas etmemesi
için Çevresine topraktan bir yalak
yapılır. Esasen yaşlanmış ağaçlarda
gövde üzerine değerek verilen suyun
hiçbir faydası yoktur. Çünkü ağacın
özsuyunu temin eden kılcal kökler tacın
gölgelediği yuvarlağın toprak üzerinde
bıraktığı çizgi üzerinde bulunmaktadır.
Bu sebeple gerek su gerekse gübre, bu
kısım üzerine verilir. Umumiyetle meyve
bahçeleri 4 şekilde sulanır.
1- Sızdırma usulü
2- Tava usulü
3- Çanak usulü
4- Yağmurlama usulü
Sızdırma Usulü İle Sulama:
Kılcal köklerin layikiyle faydalanması
için meyve bahçesinde dikili olan
ağaçların sıraları arasında 25 -30 cm.
derinliğinde özel pullukla açılan
harklardan salma suyu geçirmek suretiyle
sulanır ...
Tava Usulü İle Sulama:
Eğer toprak ağır killi vasıfta ise meyve
bahçeleri tava usulüyle sulanır .Bu
metot daha düz olan arazide geçirgen
olmayan topraklarda tavsiye edilir
.Burada esas her ağaç bir tava içerisine
alınacaktır .Bu şekilde hazırlanan
tavalara bırakılan su toprağın yapısına
ve karakterine göre belli bir zaman
içerisinde ve belli bir derinliğe kadar
nüfus etmesini sağlamaktır .
Çanak Usulü Sulama:
Meyve bahçelerindeki ağaçları çanak
usulüyle sulamak için sulama suyunun kök
boğazlarına değmemesi maksadıyla iki
çanak yapılır. Bunlardan içtekine hava
yatağı denilmektedir. Dıştaki yatağın
içerisine en yakın harktan su bırakılır.
Bazı üreticiler sulama suyunun gövdeye
değmemesi için kök boğaz kısmına toprak
yığarlarsa da doğru değildir. Çünkü kök
boğazının etrafındaki toprak ısının
tesiriyle bu kısmı çürüttüğünden ağacın
kurumasına sebep olur. Ağacın kök boğazı
etrafına yapılan çanağın, genişliği taç
kısmının büyüklüğüne ve toprak üzerinde
bıraktığı gölgenin büyüklüğüne göre
değişir.
Yağmurlama Usulüyle Sulama:
Yağmurlama tesisleri sabit ve seyyar olmak
üzere iki türlüdür .Her iki usul için de
basınçlı suya ihtiyaç vardır .
Kayısı Ağaçlarının Gübrelenmesi
Bir canlı varlık olarak kayısı ağaçları
yaşadıkları müddetçe büyümesi, çiçek
açması, yapraklanması, sürgün vermesi ve
meyve bağlaması için belli ölçüde besin
maddelerine ihtiyaç göstermektedirler
.Ağaçlar topraktan aldıkları besin
maddeleri çok çeşitli olup, her türlü
toprakta yeteri kadar bulunmazlar. yahut
ta zamanla nispetleri azalır. veya
büsbütün yok olurlar. İşte bu suretle
eksilen besin maddeleri toprağa iade
edilmeyecek olursa ağaçlar zayıf
kalacaklarından çeşitli aksaklıklar
meydana gelir.
Gübreleme ameliyesinde en iyi ve ekonomik
sonucu alabilmek için aşağıdaki
hususların çok iyi bilinmesi
gerekmektedir.
1- Hangi cins gübre kullanılmalıdır.
2- Gübrenin şekli nasıl olmalıdır.
3- Gübre toprağın neresine verilmelidir.
4- Gübreler ne zaman verilmelidir.
5 -Gübreler nasıl verilmelidir.
6- Ne miktar gübre kullanılmalıdır.
1- Hangi Cins Gübre Kullanılmalıdır
Kullanılacak gübrenin cinsini tayin
etmek için toprak analizlerinin
yapılması lazımdır. Ayrıca, bitkinin
türü ile iklim de göz önünde
bulundurulmalıdır. Kireçli topraklar
içinsuda erir fosfor asidini havi
gübreler (bulgur) şeklinde gübreler ile
asit karakterindeki azotlu gübreler
tercih edilmelidir. Mikroorganizma
faaliyeti düşük olan, özellikle asitli
topraklar için nitrat şeklindeki azotlu
gübreler uygundur.
2 -Gübrenin Şekli Nasıl Olmalıdır
Gübreler, gaz, Sıvı ve katı şekilde
bulunurlar. Katı haldeki azotlu,
fosforlu ve potasyumlu gübrelerin toprak
ve bitki şartlarına uyacak nispetlerde
suda eritilmelerinden sıvı gübreler elde
edilir. Sıvı gübreler özel aletlerle
toprağa verilir.
3-Gübreler Toprağın Neresine
Verilmelidir
Gübrelerle verilen besin maddelerinden
bitkilerin azami derecede faydalanmaları
için kök sistemi çevresinde uzun müddet
elverişli halde kalabilmektedir. Bu
sebepledir ki gübreler, kılcal köklerin
bulunduğu kısma tatbik edilir. Fosfor
asidini havi gübreler toprağın 15 -20
cm. derinine gömmek lazımdır. Aksi
takdirde 3 -4 cm. derinliğinde veya
sathında verilecek olursa yağmur ve
sulama sularıyla kökün bulunduğu
derinliğe inemeyeceğinden bitkiler
bundan faydalanamazlar. Nitrat şeklinde
azotlu gübreler çabuk eridiğinden hafif
şeklindeki yağışlarla daha elverişli
derinliğe inerler. Onun için bu cins
gübreleri toprak üzerine serptikten
sonra çapa ile hafif şekilde karıştırmak
yeterli olmaktadır. Bu gübreler fosforlu
gübrelerde olduğu gibi derine verilecek
olursa bu defa kök bölgesinden daha
derinlere gideceğinden bitkilerin
yararlanmaları çok azalır.
4 -Gübreler Ne Zaman Verilmelidir
Toprağın tabii verimlilik durumunun
değişik olması çeşitli bitkilerin
gelişme devreleri boyunca besin
maddelerinden değişik zamanlar
içerisinde ve çeşitli miktarlarda
faydalanmaları toprakların bazı besin
maddelerine belirli bir zaman içerisinde
bitkilerin yararlanamayacakları şekilde
dönüştürüldükleri iklim faktörlerinden
bilhassa yağışın miktarı ve dağılışı
itibariyle tatbik edilen gübrelerin
yıkanması üzerine tesiri, gibi faktörler
iyi bilindiği takdirde en uygun gübre
verme zamanının tayin etmek kolaylaşır.
6
-Ne Miktar Gübre Kullanılmalı
Kayısı bahçeleri için her üç yılda, bir
dönüm başına 3 ton çiftlik gübresi
verilmesi en uygun şekildir .Suni
gübrelerden her yıl ağaç başına her
ağacın yaşı için 100 gr .hesabı i Ie (Ör
: 1 0 yaşındaki ağaca 1 kg.) verilmesi
faydalıdır .Fosforlu ve potaslı gübreler
Sonbaharda ağacın gövdeden itibaren 1 -1
,5 m. dışına açılacak bir ark içerisine
bant şeklinde verilmesi Azotlu
gübrelerinde ilkbaharda Mart başında 2/3
ünü Mayıs başında 1/3 ünü olmak
KAYISI
YETİŞTİRİCİLİĞİ-1
Tarihçesi
Dünyanın en önemli kayısı üretim
merkezlerinin başında Anadolu gelir.
Türkiye yıllık 500 bin tonluk üretimle
dünya yaş kayısı üretiminde birinci
sıradadır. Fakat, ağaç başına verim
tarımda ileri gitmiş ülkelerde 100 kg’ın
üzerinde iken bizde bu miktar 30-40 kg
gibi çok düşük düzeydedir.
Kayısının bilimsel adı Prunus armeniaca L.
veya Armeniaca vulgaris Lam olduğundan
dolayı anavatanı Ermenistan olarak
algılansa da asıl anavatanı Çin’in
kuzeydoğu dağlık alanları ile Orta Asya
ve Mançurya’yı içine alan geniş bir
bölgedir. Kayısı Büyük İskender’in Asya
seferleri sırasında (M.Ö.330-323) İran
ve Trans Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya
getirilmiştir. Daha sonra Romalıların
Anadolu’ya istilası sırasında Ermeni
tüccarlar tarafından önce İtalya’ya
sonra Yunanistan’a götürülüp buradan tüm
Avrupa’ya yayılmıştır.
Ülkemizde kayısı üretimi başta Malatya
olmak üzere, Elazığ, Erzincan, Sivas,
İçel(Mut), Antalya, Hatay, Kars, Iğdır
yörelerinde yapılmaktadır. Isparta
ilinde ise Eğirdir gölünün kuzey
tarafında kayısı üretimi yapılmaktadır.
Toprak ve İklim İstekleri
Kayısı ağacı yarı sıcak ve kurak geçen
bölgelerde, dağların bol güneş gören
güneye bakan eteklerinde derin ve su
tutmayan, az meyilli ve hafif kireçli
olan yamaçlarda çok iyi yetişmektedir.
Buralarda yetiştirilen kayısılar genelde
hastalıksız, parlak, lezzetli, tatlı,
kokulu ve kuru maddesi yüksek meyveler
oluşturmaktadır.
Kayısı ilkbaharın geç donlarından
etkilendiği için, bahçe tesisinde ova ve
çukur yerlerden ziyade yamaç ve sırtlar
tercih edilmelidir.
Kayısı ağacının gövde ve dalları kış
aylarında -35°C kadar düşen soğuklara,
çiçekleri ise ıslak olmak şartıyla -1°C
kadar düşen ısı derecesine mukavemet
edebilmektedir. Bazı yıllar ilkbaharda
havalar ılık geçtiğinde tomurcuklar
patlamak üzere veya çiçekte iken meydana
gelen don olaylarından çok zarar
görürler. Meyilli arazide soğuk hava alt
taraflara çöktüğün için dikilen kayısı
ağaçları dondan fazla zarar görürler.
Fakat yukarılara çıkıldıkça ağaçların
dondan zarar görmesi kısmen önlenmiş
olur.
Meyvelerin yüksek kalitede
olgunlaşabilmeleri için yaz aylarında
atmosferin kuru olması gerekir. Havası
nemli, ilkbaharı sisli geçen yerlerde
çil hastalığı fazlaca görülür.Taban ve
nemli topraklarda yetiştirilen kayısı
ağaçlarının meyveleri sulu, iri ve kuru
madde miktarı düşük olduğundan bu
topraklarda yetiştirilen çeşitler
sofralık olarak değerlendirilmeye
uygundur.
Buna karşılık kıraç topraklarda
yetiştirilen kayısı ağaçlarının
meyveleri ufak olup yüksek kuru madde ve
düşük su içeriğine sahip olduklarından
bu gibi çeşitler daha ziyade kurutmalık
olarak kullanılır.
Toprak Seçiminde Dikkat Edilecek
Hususlar
Kayısı tınlı, kumlu-tınlı, ve
tınlı-kireçli topraklardan hoşlanır.
Kökleri derine ineceğinden taban suyunun
en az 2-4 m. derinlikte olması gerekir.
Aksi takdirde ağaç kökleri havasızlıktan
zarar görür ve zamk hastalığına
yakalanır. Taban suyu yüksek olan
arazilerde mutlaka drenaj hendekleri
açılmalıdır.
Kayısı Anaçları
Kayısıda anaç seçiminde iklim ve toprak
şartları, hastalık ve zararlılar, ağaç
büyüklüğü, verim, meyve kalitesi ve aşı
uyuşmazlığı gibi faktörler göz önünde
bulundurulmalıdır. Başlıca kayısı
anaçları ve özelliklerini şöyle
sıralayabiliriz.
Zerdali:
Kayısı çöğür anacı üretiminde zerdali ve
kültüre alınmış kayısı çeşitlerinin
çekirdekleri kullanılır.Verimli, yüksek
meyve kalitesine sahip olmasının yanı
sıra kültür çeşitleri ile uyuşması,
nematod, kireçli, hatta kısmen tuzlu
topraklara ve kurağa dayanımı bakımından
zerdali anaçları tatminkar sonuçlar
vermektedir. Zerdali anacı üzerine
aşılanmış kayısı çeşitlerinin olumsuz
yönü ise ürüne birkaç yıl geç yatması,
ağaçların büyük olması, taban suyu
yüksek, ağır topraklarda başarısız
sonuçlar alınmasıdır.
Badem:
Kireçli ve taşlı topraklarda kayısıya anaç
olarak badem kullanılır. Badem anacı
kazık köklü olduğundan diğer anaçların
iyi gelişemediği kurak koşullarda daha
iyi sonuçlar verir. Kayısı ile badem
arasında gecikmiş aşı uyuşmazlığının
olması en büyük dezavantajıdır.
Şeftali:
Güney ve Kuzey Amerika’da kayısı
yetiştiriciliğinde şeftali anaçları
geniş ölçüde kullanılırken, Avrupa’da
pek fazla yaygın değildir. Kurak
koşullarda şeftali üzerine aşılanmış
kayısı çeşitleri diğer anaçlara göre
daha iyi gelişir. Şeftali nemli
topraklarda dayanıklı olmayıp, hafif ve
geçirgenliği iyi olan topraklarda
gelişmelerini normal şekilde sürdürür.
Bademde olduğu gibi şeftali üzerine
aşılanmış kayısı ağaçlarında da gecikmiş
aşı uyuşmazlığına sıklıkla
rastlanılmaktadır. Ayrıca şeftaliler
nematoda karşı hassastırlar.
Erik Anaçları:
Taban suyu yüksek ve fazla su tutan killi
topraklarda kayısı için erik anaçları
tavsiye edilir. Tohumdan elde edilen
Myrobalan çöğürü bir takım
dezavantajları olsada günümüzde
kullanılan bir anaçtır. Killi topraklar
dahil her türlü toprağa uyum sağlar,
kireç ve kuraklığa karşıda dayanıklıdır.
Myrobalan’nın seleksiyonlarından
“Myrobalan 29” verimliliği ve ağacının
sağlamlığı itibarı ile en fazla
kullanılan tiptir.
Erik anaçları ile bazı kayısı çeşitleri
arasında gecikmiş aşı uyuşmazlığı
bulunmakta ve aşı noktalarından kırılma
olmaktadır. Bu durum erik anaçlarının
olumsuz yönünü oluşturmaktadır.
Kayısı Bahçesi Tesisi
Kayısı bahçesi kurulmasında dikkat
edilecek hususlar
1- Yön ve Yöney:
Kayısı kazık kök yapısına sahip olduğundan
yamaçlardan meyil derecesi %20 ye kadar
olan yerlerde rahatlıkla
yetişebilmektedir. Hatta ilkbaharın geç
donlarından çabuk etkilendiği için
kayısı ova ve çukur yerlerden ziyade
yamaç ve sırtlarda daha iyi netice
vermektedir. Ayrıca bol ışık ve güneş
istediğinden güney yamaçlar tercih
edilmelidir.
2- Toprak Derinliği ve Toprak Vasfı:
Kayısı soğuk ve derin ağır topraklarda iyi
netice vermemekte kökler boğulmak
suretiyle zamk çıkarmaktadır. Bu nedenle
kumlu-tınlı, iyi havalanabilen ve
kireççe zengin topraklar kayısı bahçesi
için ideal topraklardır.
3- Taban Suyu:
Kayısı ağacının en çok etkilendiği husus
taban suyunun toprak yüzeyine yakın
oluşudur. Bu nedenle taban suyunun
yüksek olduğu yerlerde kayısı bahçesi
kurulmamalıdır.
4- Kayısı Bahçesi Tesis Edilecek Yer:
Yol durumu, pazara yakınlığı veya uzaklığı
dikkate alınmalıdır.
5-Pazar Durumu:
İç ve dış pazar istekleri göz önünde
bulundurularak çeşit seçimi
yapılmalıdır.
Dikim Sahalarının Hazırlanması
Daha iyi bir kayısı bahçesi tesisi için
dikim sahalarının ilkbaharda krizma
edilmek suretiyle toprak sonbahara kadar
dinlenmeye bırakılmalıdır. Krizma yapmak
imkanı olmadığı takdirde tesis edilecek
yerin traktörle birkaç kez derin
sürülmek suretiyle yine sonbahara kadar
yabancı otlardan temizlenmesi, toprağın
havalanması ve dinlenmesi gerekmektedir.
Dikim Şekilleri
Kayısı yetiştiriciliğinde bahçe
işlerinin kolay ve seri yapılabilmesi
için fidanların toprağa muntazam bir
şekilde dikilmeleri gerekir. Bahçe
tesisinde kullanılan dikim sistemleri
şunlardır. Kare usulü bahçe tesisi,
dikdörtgen usulü bahçe tesisi, satranç
usulü bahçe tesisi, üçgen usulü bahçe
tesisidir.
Fidan Dikimi
Kışı sert geçen bölgelerde fidanların
ilkbaharda dikilmesi daha uygun olup,
dikim şiddetli soğuk ve donlardan sonra
gelen günlerde yapılmalıdır.
İlkbaharın başlangıcı sayılan bu günler
donların çözüldüğü ve cemrelerin sona
erdiği ve havaların yumuşamaya başladığı
zamandır.
Fidan dikim tarihi bölgelere göre
değiştiğinden tek bir tarih tespit etmek
mümkün değildir. Esas itibariyle fidan
dikim mevsimi sonbaharda ağaçlar
yapraklarını döktükten itibaren başlar
tomurcuklar patlayıncaya kadar devam
eder. Kayısı kış soğuklarının fazla
olmadığı yerlerde sonbaharda
dikilmelidir. Çünkü:
1-Toprak ve iklim dikime daha uygundur.
2-Kış yağışlarından istifade edip tutma
oranı yüksek olur.
3-Erken gelişme sağlar.
Dikimden önce fidan çukurlarını en az 2 -3
ay öncesinden açmak faydalıdır. Fidan
çukurunu açarken taş ayrık vs. gibi
yabancı maddeler tamamen ayıklanır. Eğer
çukurun dip kısmı kireçli, taşlı,
çakıllı ve molozlu ise burada çukur
açmaktan vazgeçmelidir. Çünkü ağacın kök
kısmı ileriki yıllarda bu kısımlara
rastlayınca ağacın kurumasına sebep
olabilir.
Fidan Çukurunun büyüklüğü muhtelif fidan
türüne, toprağın özelliğine göre
değişmektedir. 60cm genişlik, 60 cm
uzunluk ve 60 cm derinlikteki bir çukur
dikim için idealdir. Çukur açılırken ilk
30 cm lik üst toprağı bir tarafa, 30 cm
lik alt toprağı ayrı bir tarafa koymak
gerekir. Dikim sırasında üst toprak alt
kısma, alt toprak üst kısma atılmalıdır
Fidan dikilirken kök boğazı ve aşı yerinin
toprak seviyesinden muhakkak surette
5-10cm yukarıda kalmasına dikkat
edilmelidir. Kök boğazı toprak
seviyesinden aşağıda olursa boğaz
kısmında arızi (yalancı) kökler meydana
geleceğinden esas kökler havasızlıktan
çürümeye başlar ve çok geçmeden fidan
kuruyabilir. Dikim esnasında önce herek
dikilmeli ve dikim bitince fidan hereğe
bağlanmalıdır. Bağlama ters sekiz
şeklinde ve oynak olmalıdır. Dikim işi
sona erince muhakkak bir can suyu
verilmelidir.
Fidan Dikim Mesafesi
Kayısı bahçesi tesisi maksadıyla
dikilecek fidanlara verilecek aralık ve
mesafeler iklim ve arazinin durumuna ve
toprağın karakterine göre değişir. Genel
olarak sulanabilen ve derin olan
topraklar için verilecek mesafeler susuz
veya kıraçlara nazaran daha geniştir.
Ortalama dikim mesafelerinin 5x6 m ile
10x10 m arasında olması tavsiye
edilmektedir.
Kayısı bahçesinde ara ziraatı olarak
yetiştirilecek meyve türlerini
belirlerken şeftali gibi kısa ömürlü
türlerin seçilmesine özen
gösterilmelidir.
Kayısı Bahçesinin Yıllık Bakım İşleri
Dikim Budaması:
Fidanlar dikilmeden önce kök ve taç
budaması yapılır. Kök
budamasında;yaralı, kırılmış, birbirine
girmiş kökler ayıklanır. Uzun kökler
dikim çukurunun büyüklüğüne göre
kısaltılır. Köklerin aşırı budanması
sakıncalıdır. Çünkü ilkbaharda gözler
sürmeye başladığında ihtiyaç duyulan
besin maddeleri, öncelikle depo edilmiş
besin maddelerinden temin edilecektir.
Taç budamasında gövde üzerinde bulunan yan
dalların tümü budama makası ile dipten
kesilerek çıkartılır. Kayısı fidanları
80-120 cm yükseklikteki bir göz
üzerinden meyilli olarak kesilir.
Şekil Budaması:
Kayısı ağaçlarına genel olarak goble,
doruk dallı ve değişik doruk dallı
şekillerden birisi verilmektedir.
Mahsul Budaması:
Şekil verilmiş kayısı ağaçları mahsule
yattıktan sonra fazla budama yapılmaz.
Sadece hastalıklı, kırılmış ve ışık
girişini engelleyecek düzeyde birbirine
girmiş dallar kesilmelidir. Şiddetli
budamalarda kayısı ağaçları zamk
çıkarır. Kalın dal kesimi devam ederse
kayısı ağacı zamanla sararıp
kuruyabilir. Kayısı ağaçlarında mutlaka
kalın dal kesimi gerekiyorsa budama 2-3
yıla yayılmalı, kalın dalların tümü aynı
yıl içerisinde kesilmemelidir. Verimden
düşmüş kayısı ağaçları budama yoluyla
değil, sulama, gübreleme gibi iyi bakım
ve uygun kültürel tedbirlerle ıslah
edilmelidir.
Genel olarak genç ve kuvvetli ağaçlar daha
kuvvetli ve uzun yıllık sürgünler
meydana getirir. Şiddetli budama
kuvvetli sürgün büyümesini teşvik
ettiğinden genç ve kuvvetli ağaçlar
zayıf budanır, yaşlı ve zayıf ağaçlar
ise daha ziyade kısa sürgün meydana
getirme ve çiçek tomurcuğu oluşturma
eğiliminde olduğundan daha sert budanır.
Kayısılarda budama sırasında tırnak
bırakılması veya budamadan sonra aşı
macunu sürülmemesi halinde rüzgar, güneş
veya yağışların etkisiyle yara
yerlerinde çürüme meydana gelir. Kayısı
ağaçlarında yaz budaması pek yaygın
değildir. Yurt dışında sofralık
çeşitlerde yapılan çalışmalarda yaz
döneminde yıllık sürgünlerin
seyreltilmesi ve sürgün uçlarının
1/3’nün kesilmesinin meyve kalitesi ve
verimi artırdığı saptanmıştır.
Kayısı Yetiştiriciliğinde Toprak İşleme
Bahçe topraklarını işleme amaçlar
şunlardır.
1 -Ağaçların su ve gıdalarına ortak olan
yabani otların yok edilmesi.
2 -Çeşitli gübrelerin toprağa
karışmasını sağlamak.
3 -Toprağın verimliliğini sağlayan küçük
canlı varlıkların çalışmasını sağlamak.
4-Köklerin solunumlarını ve topraktaki
besin maddelerinin çözümlenmesini ve
toprağın havalanmasını temin etmek.
5 -Yağmur sularının toprak tarafından
kolaylıkla emilmesini sağlamak ve kurak
bölgelerde yağmur sularının akıp
gitmesini önlemek.
6 -Kış aylarında toprağa inen
haşerelerin bıraktığı koza ve kurt
şekillerini yok etmek.
Kayısı bahçelerinde sonbaharda toprak
tavında iken iklim bölgelerine göre Ekim
-Kasım ayları içerisinde 15 -20 cm.
derinliğinde köklere zarar vermemeye
dikkat ederek sürüm yapılması faydalı
olur. Böylece Sonbaharda toprağı
işlenmiş olan kayısı bahçeleri kışın
yağan yağmur ve kar sularını daha iyi
bir şekilde tuttuğundan ağaçlarda da
sıhhatli ve meyveleri daha bol ve
kaliteli olur .
Çiçeklenme veya küçük meyve döneminde
yapılan toprak işlemelerinde kök
zararlanmasına bağlı olarak çiçek ve
meyve dökümü artabilir. Bu nedenle bu
devrede toprak işlemeden kaçınılmalıdır.
Sulama
Sulama sayısı ve zamanı üzerine toprak
ve iklim şartları, sulama sırasında
verilen su miktarı, arazinin eğimi ve
ağaçta ki ürün miktarı etkilidir. Derin
killi ve ağır topraklara daha seyrek, az
derin kumlu ve süzek topraklara daha sık
su verilir. Sulama suyunun gövdeye
değmemesi gerekir. Suyun gövdeye
değmemesi için çevresine topraktan bir
yalak yapılması tavsiye edilir.
- Genel bir bilgi olarak şu şekilde bir
sulama periyodu tavsiye edilir.
- İlk sulama- çağla devresinde.
- İkinci sulama- hasattan 15 gün önce.
- Üçüncü sulama- hasattan sonra.
- Dördüncü sulama- Ağustos ayında.
Beşinci sulama -Eylül ayında. Ağaçtaki
meyve miktarının artması, hava
sıcaklıklarının yüksek seyretmesi
durumunda bu sulama sayılarının
artırılması gerekebilir.
Hava sıcaklıklarının yüksek seyrettiği
dönemde sulama erken bitirilirse kayısı
ağaçlarında çiçek tomurcukları
gelişmesini tamamlayamamakta, ertesi
ilkbaharda açan çiçek sayısı azalmakta,
çiçek ve meyve dökümü artmaktadır.
Taban suyu yüksek, ağır killi topraklarda
kayısı ağaçlarına fazla su verildiğinde
ağaçlar zamk çıkarır, yapraklar küçülür,
sararır ve zamanla kurur. Su tutmayan
kumlu topraklarda ise fazla su meyve
iriliğinin artmasına, kuru madde
miktarının azalmasına neden olur.
Gübreleme
Gübrelemenin amacı kayısı ağaçlarının
büyümesi, çiçek açması ve meyve
bağlaması için ihtiyaç duyulan besin
maddelerinin toprağa veya ağaca
verilmesidir. Ağaçlar topraktan
aldıkları besin maddeleri çok çeşitli
olup, her türlü toprakta yeteri kadar
bulunmazlar, yada zamanla besin oranları
azalır. İşte bu suretle eksilen besin
maddeleri toprağa iade edilmeyecek
olursa ağaçlar zayıf kalacaklarından
meyve verim ve kalitesi düşük olacaktır.
Gübreleme yaparken uygun gübre çeşit ve
miktarını belirlemek için en doğru yol
toprak ve yaprak analizinin
yapılmasıdır.
Yaprak Ve Toprak Analizinin Yapılması
Analiz yapılacak toprak numunesi
gübrelemeden önce ve mutlaka taç
izdüşümünden alınmalıdır. Homojen toprak
yapısına sahip bahçelerde farklı 3-4
noktadan numune almak yeterlidir. Fakat
bahçe toprağı homojen değilse (kıraç ve
taban arazi gibi) her farklı toprak
bölgesi için ayrı numune alınması ve bu
numunelerinin ayrı ayrı analiz edilmesi
gerekir.
Kayısı bahçesinin besin maddesi hakkında
bilgi edinmek için 0-30cm ve 30-60cm
derinlikten toprak örnekleri alınmalı,
her derinliğe ait numune farklı
torbalara konularak ağacın yaşı, bahçe
büyüklüğü, alındığı toprak derinliği
gibi bilgiler yazılarak analiz için
laboratuara gönderilmelidir.
Yaprak numuneleri, yaprakta bitki besin
madde değişiminin azaldığı, daha doğrusu
minimuma indiği dönemde alınmalıdır. Bu
dönem genellikle kayısıda hasat dönemine
denk gelmektedir. Bu dönemde yıllık
sürgünlerin orta kısmında, tam büyüklüğe
ulaşmış yapraklar yaprak sapları ile
birlikte koparılıp alınır. Yaprak
örnekleri tüm bahçeyi temsil edecek
şekilde alınmalıdır. Yaprak örnekleri
güney, kuzey, doğu ve batı yönlerinden
eşit miktarda toplanır. Genellikle bir
yaprak analizi için 80-100 adet yaprak
yeterlidir.
Kayısı Ağaçlarına Verilecek Gübre
Miktarı
1-Ağacın yaşına,
2-Ağacın vegatatif gelişme ve meyve
miktarına,
3-Toprağın bitki besin madde içeriğine,
4-Kullanılan gübrenin besin madde
kapsamına göre değişiklik gösterir.
Gübrelerin Verilme Zamanı
Azotlu gübrelerin 2/3’ü ilkbaharda
çiçeklenmeden 15-20 gün önce, geriye
kalan 1/3 lük bölümü ise hasattan 1-1.5
ay önce (çekirdeğin sertleşip siyah renk
aldığı dönem) verilmelidir.Fosforlu ve
potaslı gübrelerin bitkiler tarafından
alınabilmesi için toprağa verildikten
sonra 2.5-3 aylık bir sürenin geçmesi
gerekir. Fosforlu ve potaslı gübreler
sonbaharda kayısı ağaçları yaprağını
döktüğü dönemde verilmelisi uygundur.
Çiftlik gübreleride sonbahar mevsiminde
fosforlu ve potaslı gübreler ile
birlikte verilebilir.
Bitkilerin besin maddelerinden azami
derecede faydalanmaları için gübrelerin
kök sistemi çevresinde uzun müddet
elverişli halde kalması gerekir. Bu
sebepledir ki gübreler kılcal köklerin
bulunduğu kısma tatbik edilirler.
Fosforlu gübreleri toprağın 15 -20 cm.
derinine gömmek lazımdır. Bu gübreler
3-4 cm. derinliğinde veya yüzeye
verilecek olursa, yağmur ve sulama
sularıyla kökün bulunduğu derinliğe
inemeyeceğinden bitkiler bundan
faydalanamazlar.
Nitrat şeklinde azotlu gübreler çabuk
eridiğinden hafif yağışlarla elverişli
derinliğe kolayca inerler. Bu nedenle bu
cins gübreleri toprak üzerine serptikten
sonra çapa ile hafif şekilde karıştırmak
yeterli olmaktadır . Bu gübreler
fosforlu gübrelerde olduğu gibi derine
verilecek olursa bu defa kök bölgesinden
daha derinlere gideceğinden bitkilerin
yararlanmaları çok azalır.
Seyreltme
Kayısılarda seyreltme sofralık çeşitlerde
yapılır. Seyreltmede önemli olan
seyreltme zamanı ile seyreltme sırasında
meyveler arasında bırakılacak
mesafelerdir. En iyi seyreltme zamanı
çekirdeğin sertleşmeye başladığı
zamandır. Seyreltme sırasında küçük
meyveler koparılmalı, büyük olanlar
bırakılmalı, hastalıklı, biçimsiz, çift
meyveler koparılmalıdır. Uç dallarda,
dal ucuna gelen meyveler daha fazla
seyreltilir. Seyreltme mesafesi 4-8 cm
arasında olması tavsiye edilir.
Kayısı Ağaçlarında Meyve Hasatı
Kayısıda Hasat Zamanının Tespiti
Kayısı meyvelerinin tümü ağaç üzerinde
aynı zamanda olgunlaşmadığından hasat
kademeli olarak yapılır. Ağaçta önce üst
dallardaki meyveler, sonra orta
dallardaki, en son ise alt dallardaki
meyveler olgunlaşır. Hasat da bu
olgunlaşma sırasına göre normal olarak
üç defada yapılır.
Genel olarak hasat zamanı meyvenin
daldan kolay kopması, kabuk yüzeyinin
¾’nün saman sarısı ve meyve etinin
½’sinin sarı renge dönmesi ile
anlaşılır. Sofralık kayısılarda hasat
zamanı belirlenirken kayısıların
gönderileceği pazarın uzaklık durumu ve
tüketim süresi göz önünde tutulmalıdır.
Hasat sırasında sofralık kayısıların
meyve eti parmakla basıldığında
ezilmemeli fakat yeşil meyve rengi
kayısıya özgü sarı renge dönmüş
olmalıdır. Sofralık kayısılar erken
hasat edilirse yeterince tatlanmaz, renk
ve aroma istenilen düzeyde olmaz. Hasat
geciktirilirse olgunlaşma
ilerleyeceğinden hasat ve taşıma
sırasında meyveler çabuk olarak bozulur
ve pazarda bekleme süresi kısalır.
Genel olarak sofralık ve konservelik
kayısılar sert olgun, kurutmalık
kayısılar tam olgun, yakın pazara
gönderilecek kayısılar ise bu iki
olgunluk derecesi arasında hasat edilir.
Depoloma
Bugün ticari olarak taze kayısı
depolanması yok denecek kadar azdır.
Ancak bazı sofralık ve meyve suyu
sanayiine uygun çeşitlerde zaman zaman
depolama zorunlulukları ortaya
çıkmaktadır. Ankara Üniversitesi Ziraat
Fakültesinde yapılan bir çalışmada bazı
yabancı ve kuru maddesi yüksek
çeşitlerde %90 nem ve 0-3oC sıcaklıkta 6
haftaya kadar çıkabilen bir muhafaza
süresi saptanmıştır.
10.12.2004 tarihinde Anamur Tarım İlçe
Müdürlüğünce yazılmıştır...
Kaynak : Anonim
Alıntı :
http://www.anamurtarim.gov.tr/
|