GELENEKSEL
MEYVECİLİK
KİRAZ
YETİŞTİRİCİLİĞİ
GİRİŞ
Çoğu meyve türlerinde olduğu gibi,
kirazında; kültürünün yapıldığı en eski
yer Anadolu’dur. Memleketimizde Kuzey
Anadolu Dağları ve Doğu Toroslarda
yabani tipleri bol miktarda
bulunmaktadır.
Dünyada
1500 civarında kiraz çeşidi mevcuttur.
Yapılmakta devam eden ıslah çalışmaları
ile günden güne bu sayı artmaktadır.
Bununla beraber bölgeler itibariyle;aynı
çeşit farklı isimlerle,farklı çeşitlerde
aynı isimle adlandırılmıştır.
Kiraz dünyada geniş bir yayılım
göstermesine rağmen; ticari üretimi
A.B.D , Türkiye, Fransa, İtalya,
B.D.T’nun Avrupa kısmı önemli üretici
ülkelerdendir. Üretim miktarı açısından
iklime bağlı olarak A.B.D’den sonra 2.
sırada gelmektedir. Memleketimiz üretim
miktarı yüksek olmasına rağmen; üretim
kalitesi ve ihraç edilebilir miktar
yönünden istenilen seviyede değildir.
Kiraz memleketimizin her yöresinde az
çok yetiştirilmekle beraber; temel geçim
kaynağı olduğu illerimizi Manisa, İzmir,
Afyon, Isparta, Bursa, Kocaeli, Sakarya,
Konya, Artvin, Zonguldak, Kastamonu ve
Amasya olarak sıralayabiliriz.
Üretim miktarımız sürekli artmaktadır.
Ağaç başına verim 25 kg civarındadır.
Üretimimizin %10 gibi düşük bir miktarı
ihraç edilebilmektedir.
Memleketimizde kiraz taze meyve olarak
ihracının yanı sıra; Starks Gold, Gılli,
Akçilli ve 0900’ün işlenerek satılması
da giderek artmaktadır.
Kısaca ülke olarak kiraz tarımının
yayılmasına bir engel yoktur. Fakat
uygun arazi seçimi, araziye uygun anaç
seçimi, çeşit seçimi, tozlayıcıların
dikimde mutlak planlanması, ilk yıllarda
şekil verme terbiye, budama, sulama,
gübreleme, toprak işleme, yabancı ot
kontrolü, hastalık zararlılarla
mücadelenin uygun olarak yapılması
halinde ihraç vasıflı kiraz üretimimizin
artması mümkündür.
Teknik eleman arkadaşlarımız ve değerli
üreticilerimiz kiraz üretimi ile ilgili
problemleri çözmede birlik ve
yardımlaşma gösterilirse, çiftçilerimiz,
devamında hepimiz, sonuçta memleketimiz
kazanacaktır.
Bahçe Tesisinde Dikkat Edilecek
Hususlar
Yeni bahçe tesisi yaparken bazı
hususlara dikkat edilirse, ileri ki
yıllarda çoğu problemlerle
karşılaşılmaz. Bu dikkat edilmesi
gereken hususlar şunlardır:
-Tesis öncesi toprak numunesi alınıp
mutlaka tahlil yaptırılmalıdır.
-Kiraz soğuklama ihtiyacı yüksek bir
meyve olduğu için yüksek yerlere tesis
edilmelidir.
-Don tabanı oluşturan yerlere
kurulmalıdır.
-Taban suyu yüksek yerlere
kurulmamalıdır.
-Şiddetli rüzgarlara açık yerler
olmamalıdır. (Bilhassa kuzey
rüzgarlarına)
-Meyilli ve yamaç yerler tercih
edilmelidir.
Kışın –20 C’nin altına düşmeyen bölgeler
seçilmelidir. Ben düşmeden önce bol
yağışlar o yılın ürün kalitesine,
hasattan sonraki yağışlarda gelecek
yılın ürün kalitesini etkilemektedir.
Kiraz, soğuklama ihtiyacı yüksek bir
meyvedir. Soğuklama; 7.2 C’nin altında
geçen toplam kış dinlenmesinin saat
olarak ifadesidir.
Tasviye işlemi yapıldıktan sonra
yaklaşık 1 m. aralıklarla baklava dilimi
şeklinde sub-soiler ile patlatma
yapılmalıdır. Patlatma işlemi en kurak
Ağustos-Eylül aylarında yapılmalıdır.
Arazi yapısı çok uygun değilse patlatma
yapılmalı ayrıca 40-50 m. arayla drenaj
kanalları açılmalıdır.
Anaç Seçimi
1-Kuş Kirazı (Prunus avim ) :
Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bir
anaçtır. Dikine ve kuvvetli büyür, büyük
taç yapar. Uygun şartlarda uzun
ömürlüdürler. Geçirgen verimli, tınlı,
derin, organik maddece zengin yerlerde
daha iyi yetişir. Kirece mukavemeti
azdır. Göz aşısı ile uyuşması iyidir.
Toprak ve arazi yapısı uygun olursa 6*6,
6*5 m. aralıklarla dikilip ilk yıllardan
itibaren şekil verilmeli ve budama
yapılmalıdır. Terbiye ve budamaya fazla
dikkat edilemeyecekse biraz daha geniş
dikilebilir.
2-İdris ( Prunus mahalep ) :
Sulaması problem olan, daha az su
verilebilen arazilerdeki kiraz bahçesi
tesisinde önerebileceğimiz bir anaçtır.
Daha çok vişneye anaç olarak kullanılır.
-Taç küçüktür. Kuş kirazının %75-80’i
kadar.
-Kökler daha derine gider.
-Süzek ve kumlu toprakları sever. Kuş
kirazına göre kirece daha dayanıklıdır.
-Aşı uyuşmazlığı gösterebilir.
-Yüksek (60-65 cm.) den aşılandığında
bodurlaştırıcı etki artar, fakat pratik
olmadığından pek uygulanmamaktadır.
Genellikle Prunus mahalep ile kurulan
kiraz bahçeleri için 4x5, 5x5 m. dikim
mesafeleri uygundur. Vişne bahçeleri
için ise 4x4, 4x5 m. gibi aralıklar
önerilebilir.
3-Klonal Kiraz Anaçları :
Bunlarda 5 çeşit anaç olarak, ülkemize
intikal ettirilmiştir. Bu anaçlara temel
çeşidimiz olan 0900 Ziraat, dölleyici
olarak da Starks Gold ve Bigarreau
Gaucher aşılanarak bölgede dikimi
1999-2000 fidan dikim sezonunda bir
proje dahilinde yapılmıştır. Seçilen
bölgeler Eğirdir, Yalova, Çanakkale,
Pozantı, K.Maraş ve Malatya’dır. Bu
bölgeler Türkiye genelini yaklaşık
temsil etmektedir. Proje sonunda
anaçlara uyumu, verime etkileri gibi
kriterler değerlendirilip bölgelere göre
uygun anaçlar en kısa zamanda
üreticilerimize intikal ettirilecektir.
Proje dahilindeki bu anaçlar ithal
edildikten sonra Enstitümüz bahçesine
aşı parsellerine dikilmiş ve aşılamaları
da burada yapılmıştır. İlk gözlemlerimiz
Tabel Edabriz anacı çöğür olarak dikime
müteakip klonal göstermiştir. Tabel
Edabriz ve Vleiroot-158 anacı araziye
uyumu ve aşıya gelme oranları çok düşük
kalmıştır. Bununla beraber SL-64,
Maxma,ve Gisela-5 anaçları arazi
şartlarına uyumu, aşı uyuşması, fidan
haline gelme yönünden projenin daha ilk
yıllarında favori görülmüştür. Bu klonal
bodur kiraz anaçları çoğaltılma usulleri
ve diğer veriler hızla
değerlendirilmektedir.
Bahçe Kurulması
Kiraz yetiştiricilinde problemlerin
büyük kısmı henüz bahçe kurulurken
yapılan hatalara dayanmaktadır. Tek
çeşitle bahçe kurulması, genellikle
derin dikim ve ilk yıllarda ağaçların
terbiye edilmemesi, gövde
yaralanmalarının önemsenmemesi başlıca
kuruluş hataları olarak ileri ki
yılların verim ve ağaç sağlığını
etkilemektedir.
İyi bir planlama yapılmalı ve ilk
kültürel işlemler iyi yapılmalıdır.
Ülkemizde genellikle eski bahçeler tek
çeşitle kurulmuştur. Tek çeşitle bahçe
kurulması yetersiz döllenmeye veya hiç
döllenmemeye sebep olmaktadır. Ben
düşmeden hasada kadar olan sürede yağmur
çatlaması zararına karşı tek çeşitle
bahçe kurulmaması gerekmektedir. Her
kiraz bahçesinde en az 4-5 çeşit
bulunmalıdır. Çeşitlerin seçiminde ise
birbirlerini dölleyebilir nitelikte
olmasına dikkat edilmelidir.
Çeşit Seçimi
Kiraz bahçelerinin tesisi aşamasında her
çiftçinin zaten belirlediği temel bir
çeşidi vardır. Bu şekilde bahçede bir
çeşidin ağırlıklı olması da tabiidir.
Yalnız kirazda yaklaşık bütün çeşitler
kendisiyle uyuşmadığı için, grup
kısırlığı da söz konusu olabilmektedir.
İyi bir verim için birbirini iyi
dölleyebilir çeşitlerin bulunması,
ekolojik faktörlerden kaynaklanan riskin
azaltılması, 1,5 aylık bir süre boyunca
pazara kiraz sunulabilmesi, hasatta
işçilik v.b. gibi yönlerden dolayı
sıkışmamak için iyi bir çeşit planlaması
gereklidir.
Türkiye’nin
ihracat şansının en yüksek olduğu ve en
popüler çeşit 0900 Ziraattir. İhraç eden
ülkelerde “Türk Kirazı” diye unvan almış
çeşidimizdir. Bu nedenle 0900 Ziraat
dışında yeni bir çeşit peşinde koşmak
şimdilik yersiz görülmektedir.Bununla
beraber 0900 Ziraatın dölleyicilerinin
kiraz tarımında planlanması
zorunludur.Dölleyicilerde genellikle
Starks Gold, Lambert ,Vista ,Merton
Late,Bigerreau
Gauçher,Nnoble,Jübile’dir.
0900 Ziraat değişik bölge isimleriyle
ülkemizde yaygındır.Uluborlu
Napolyonu,Dereçine Napolyonu,Akşehir
Napolyonu,Malatya
Dalbastı,Allahdiyen,Salihli ve M.Kemal
Paşa Napolyonu gibi değişik adlarla
anılmaktadır.Yalnız enstitümüz
tarafından değişik enstitüler ve
üniversiteler işbirliği ile yürütülen
projemiz neticelendiğinde bu bölgesel
napolyon işine çözüm bulunacaktır.İlk
yapılan çalışmada tüm napolyon diye
adlandırılan bu kirazlarımızın aynı
olmadığı yalnız sinonim olduğu
anlaşılmış fakat kesin neticeler devam
etmekte olan çalışmalar neticesinde
netleşecektir. Bu konu kapsamında
Estitümüz bahçesinde bölgeleri temsilen,
Akşehir bölgesinden 6, Uluborlu’dan 3,
Honaz’dan 1, Dalbastı, M.Kemalpaşa’dan 3
tip seçilmiş, bunlar yine Enstitümüzde
imkanları ile Prunus avium, Prunus
mahalep ve klon anacı olan Gisela-5
üzerine aşılanarak bahçe tesisi
yapılmıştır. Netice olarak bütün
bölgelerin tipleri aynı ekolojik
şartlarda ve aynı anaçlar üzerinde
performansı izlenerek, gerekli
değerlendirmeler neticesinde bu konudaki
büyük problem hal edilmiş olacaktır.
Dölleyici : Mevcut kiraz bahçelerinde en
büyük problemlerden başta geleni
döllenme problemidir. Bunun sonucu
olarak verim azlığı ve verim
düzensizliğidir. Verim azlığı ve verim
düzensizliğinin başka sebepleri de
olmasına rağmen en önemli doğru
dölleyici planlamamasıdır.
Kiraz Yetiştiriciliğinin Sorunları ve
Çözüm Önerileri
Yer Seçimi
Kiraz anaç ne olursa olsun taban
arazileri sevmez. Geçirgen organik
maddece zengin olan arazileri sever. Don
çukurlarından zararlanır. Yüksek
yerlerde, güney bölgelerde erken
donlardan çiçekler zarar görür. Kışı –20
C’nin üstünde olan bölgelerde dallarda
ve köklerde don zararı olabilir. Taban
suyu olan bölgelerde kiraz tarımı
yapılamaz.
Arazide Kültürel Önlemler
Kiraz dikiminden önce arazi tasviye
edilmelidir. 90 cm. aralıkla dip kazanla
baklava dilimi şeklinde Ağustos-Eylül
ayında sürdürülmelidir. Kısmi taban suyu
veya su birikme gibi problem oluşacak
ise 40-50 m. aralıkla hendekler
oluşturulmalıdır.
1-Anaç Seçimi :
sulama imkanı bulunan ve kireç oranı düşük
kısmen taban arazilere mutlak kuş kirazı
anacı kullanmalıdır. Kireç bir miktar
bulunuyorsa ve sulama imkanı az ise kökü
derine daha fazla inen idris anacı
kullanmalıdır.
Dikilecek fidanlarda gövde yaralanması
olmamalıdır.Kök bölgesi saçak durumu iyi
olmalıdır. Fidanlar ismine doğru ve
sertifikalı yerlerden temin edilmelidir
ki ; ileride fidnla gelebilecek
hastalıklar proplem teşkil etmesin,
çeşit ve anaç karmaşası yaşanmasın.
Çiftcilerimizin Günümüzde en büyük
proplemlerinden birisi de çeşit
karmaşasıdır.
Arazi yapısına uygun anaçların seçimine
müteakip; P.Avium(Kuş kirazı) 6x6
m.,6x5m. aralıklarda, P.Mahalep (İdris)
anacı için ise 6x5m.,5x5m. ve 4x5m. gibi
aralıklarla dikilmelidir.
2-Fidan Dikimi :
Fidanlar erken temin edilip sonbaharda
dikimine gayret gösterilmelidir. Fidan
dikiminde fidan çukurlarına bir kürek
yanmiş ahır gübresi ve/veya her fidan
çukuru için 100 gr. Triple Süperfosfat
ile 100gr. Amonyum Sülfat da dikim
toprağına kaıştırılmalıdır.Sonbahar
dikimlerinde don tehlikesi oluşacak
olursa malç uygulaması ile gerekli önlem
alınmış olacaktır. Dikimlerde dikim
tahtası kullanılmalıdır. Köklere
fungisit uygulaması yapıldıktan sonra
dikim yapılmalıdır. Dikim öncesi yaralı
kök kısımları ve uzun yan kökler
kesilmelidir. Bu işleme “ kök tuvaleti”
denilir. Aşı noktaları toprak seviyesi
üzerinde olacaktır.
3-Tepe Kesimi :
Tepe kesiminde acele edilmemesi
avantajlıdır. Gözler iyice kabardığında
yapılırsa yeni oluşacak ilk kat
dallarımız daha geniş açılı oluşur.
Tepeler şaı gözü takılan tarafın zıt
kısmında bulunan uygun bir gözden 70 cm.
civarında kesilir.
4-Terbiye ve Budama:
Tepeler yaklaşık l m. den vurulur.
Yerden 45 cm. lik mesafedeki dalların
tamamı çıkarılır. Kiraz ağaçlarının
nihai büyümesi sonunda 4 veya 5 kat
oluşturulmalıdır.her katta en az 3, en
fazla 5 yan dal bırakılmalıdır. Yan
dalların gövdeye düşey aralığı 20 cm.
olmalıdır. Neticede toplam 17-21 yan dal
oluşturulmalıdır.ilk yıllarda yapılan
budamalar şekil vermede çok etkilidir.
Aynı zamanda erken verimliliği sağlar.
Yani genç kısırlık dönemini azaltır.
İleriki yıllarda budama ile kalite ve
verimi artırır. İhracatçıların istediği
çap oluşturulmasında çok faydalı
olacaktır. Kış budaması dormant dönemde,
yaz budaması ve hastalıklı dalların
çıkarılması temmuz sonuna kadar
yapılmalıdır.
5-Toprak İşleme :
Genel olarak toprağın havalanmasını
yabancı ot kontrolünü, gübrelerin
toprağa karışmasını, nemin muhafazasını,
kış yağışlarından faydalanmasını sağlar.
Sonbaharda yüzlek bir toprak işleme
yapılmalıdır. Bu işlem kiraz sineği
mücadelesi için bir önlemdir. Toprak
işleme 10-12 cm. derinlikte olmalıdır.
Son yıllarda maliyetlerin yüksek olması
işgücünün azaltılması ve modern tarım
uygulamalarında azaltılmış toprak
işleme, alttan işleme (Kaz ayağı)
yırtarak işleme ve sıfır toprak işleme
yaygınlaşmaktadır. Bu durumda yabancı
otlar ot ilaçları ile,kiraz sineği
mücadelesi ise ilaçlama ile yapılır.
Toprak işlemede derin sürüm köklerin
zararı düşünüldüğünden kesinlikle
yapılmamalıdır.
6-Ara Tarım :
Kiraz tarımı yapılan arazilerde
mesafeler genellikle fazladır. Bahçenin
ilk yıllarında ara boş kalmasın diye ara
tarımı yapılmaktadır.
7-Toprak Örneği Alınması :
Bu işlem bahçe tesis edilmeden
yapılmalı, daha sonraki yıllarda ara ara
yapılmalıdır. Bahçe tesisinden önce
toprak burgusu veya belle örnek alınır.
Belle V şeklinde açılan kuyularda
0-30cm, 30-60 cm. ve 60-90 cm. den
alınır. Örnek 8-10 ayrı yerden
alınmalıdır. Her derinlikten alınan
örnekler kendi arasında ayrı ayrı
harmanlanmalı, taş ve benzeri
maddelerden temizlenmelidir. Her
derinliği temsilen 1 kg. civarında
numune bez torbalara konulmalıdır. İçine
ve dışına çiftçi ismi, yer mevki ismi
yazılı etiketler kurşun kalemle
yazılmalıdır. İleriki yıllarda yalnızca
20 cm. derinlikten alınan numuneler
gübreleme için kafidir.
8-Yaprak Örneği Alınması :
En uygun yaprak örneği tam çiçeklenmeden
2-3 ay sonra alınır. Ağaçların iyi
güneşlenen omuz hizasındaki uç
sürgünlerinin orta yaprakları sapı ile
birlikte alınır. Örnekler düz bir hat
teşkil etmeyen ağaçlardan alınmalıdır.
Bu şekilde 20-25 ağaçtan 100’er yaprak
alınır.
Toplanan yapraklar bez veya kağıt
torbalara etiketlenerek konulur.
Bekletilmeden labaratuvara ulaştırılır.
Numunelerin bekletilmesi uygun değildir.
Fakat bekletilmesi zorunlu ise
buzdolabında veya buz kaplarında
saklanabilir.
9-Gübreleme
:
Gübreleme toprakta eksikliği tahlillerle
bilinen bitki besin elementlerinin
takviyesidir. Önceleri yapılan yanlış
gübrelemeler veya besin kilitlenmesi
olaylarından kaynaklanan ve toprakta
varlığı tahlillerle bilindiği halde
ağaçta eksikliği görülen elementler
mevcut olabilir. Bunun önlenebilmesi
için gübrelemede;
1.Kullanılacak gübre amaca uygun
olmalıdır.
2.Bitkinin ihtiyacı kadar gübre
verilmelidir.
3.Gübre usulüne uygun verilmelidir.
4.Gübre uygun zamanda verilmelidir.
Kullanılacak gübre miktarlarına pek çok
faktör etki yapar. Bu faktörler;
1.Toprağın yapısı
2.Ağaçların yaşı
3.Sulama miktarı ve sulama şekli
4.Bitkilerin verim miktarı
5.Anacın cinsi
6.Ağaçların gelişme durumları
7.Ahır gübresi uygulamaları, vb.
Gübreleme; sulama, budama ve toprak
özellikleri ile çok değişsede ölçü
olarak 1 yıllık sürgünlerin uzunluğu bir
fikir oluşturmalıdır. Şöyleki meyveye
yatmamış ağaçlarda 60-90 cm. arasındaki
sürgünler gelişmenin olumlu seyrettiğini
gösterir. Sürgünler 90 cm.den fazla ise
gereksiz azot uygulamasına veya fazla
sulamaya bağlıdır.Sürgünler 60 cm. den
kısa ise su ve azot noksanlığındandır.
Yetişkin kiraz ağaçlarında 40-60 cm.
arasında sürgünler var ise gelişme
normaldır. Sürgünler bu ölçülerden kısa
ise yeterli beslenme yoktur.
Dekara 2-3 ton ahır gübrelemesi
uygundur. Verimdeki bir ağaca ortalama
değer olarak her yıl, 2-3 kg. Amonyum
Sülfat, 1 kg. Triple Süper Fosfat , 1
kg.. Potasyum verilmelidir. Verilme
zamanı olarak fosfurlu ve potasyumlu
gübreler bölgesel iklim ve
alışkanlıklara göre Sonbahar veya erken
İlkbahar da, azot uygulmaları ise erken
İlkbaharda birinci dilimi, çiçek
dökümünden sonra ikinci dilim ve
hasattan sonra üçüncü dilim uygulanır.
Yaprak gübreleri ağacın bitki besin
elementi eksiklikleri de gözönüne
alınarak; güvenilir firma ürünleri
rahatlıkla kullanılmasında sakınca
yoktur. Aksine , ihtiyaç bazende
zorunlulu halini almıştır.
Ağaçlarda gübreleme ; İz düşümü
gübrelemesi ve bant sistemi gübrelemesi
şeklinde uygulanır.
10-Sulama:
Kirazlarda sulama , fidan dikimindeki
“Cansuyu” ile başlar. Dikimlerein
İlkbahar veya Sonbaharda yapılması
gözönünüe alınmaksızın cansuyu verilir.
Ülkemiz de genellikle ben düşme dönemine
kadar İlkbahar yağmurları ile su
ihtiyacı karşılanmaktadır. Kurak giden
yıllarda sulama müdahalesinde
bulunulmalıdır. Kiraz, çok suyu da
kuraklığı da sevmez. Bu şartlar
gözönünüe alınarak sulama
planlanmalıdır. Kurak giden yıllarda
çiçeklenme esnasında toprağın yeterince
nemli olması sağlanmalıdır. Ben
döneminden hasada 4-5 gün kalıncaya
kadar kirazlar susuz kalmamalıdır. Bu
dönem aralığında toprak hafifçe nemli
tutulabilirse , mükemmel irilik ve
kalite sağlanır. Yetişkin ağaçlarda kök
boğazı çevresi sulanmamalıdır. Sulama
düzeni oluştururken, bitki gövdesinden
2-3 m. dışarıda setler yapılır. Bu
setlerin içi değil dışına su
verilmelidir. Çünkü suyu alabileceği kök
bölgesi o kısımdadır. Bu sulama sistemi
ile kök dağılımı teşvik de edilmiş
olacaktır. Ağır topraklarda su miktarı
az ve sulama aralıkları daha uzun
olmalıdır. Damlama veya mini spring le
sulama yapılmıyorsa , sulama tavaları
kısa tutulmalı göllenmeden diğer tavaya
geçirilmesi daha uygundur. Fazla su
kloroza neden olur.
Hasattan hemen önce çok su meyve
iriliğine kısmen etkisi olsada ,meyve
eti sertliği ve tadı olumsuz etkilediği
gibi ağaç sağlığı açısından da
sakıncalıdır. Hasattan sonra da
verilecek su yeni oluşan çiçek
gözlerinin gelişimine de faydalı
olacaktır. Sonbaharda da yağışlar az
olursa kısmen sulama yapılmalıdır.
13-Tozlayıcı (Dölleyici):
Kiraz üreticilerimiz bu konuda bilinçli
değildir. Fidan üreten kuruluşlar ve
şahısların çoğu ana çeşidi dölleyebilen
çeşitler ait fidan üretimi
yapmamaktadır. Bahçe planlanırken 8 ana
çeşide 1 adet dölleyici dikilmelidir.
Genellikle 0900 Ziraat ana çeşidimiz de
şu kiraz çeşitleri dölleyici olarak
kullanılabilir:Starks Gold, merton Late,
B.Gauçher, Noble, Jübile dir. Verim
yaşındaki dölleyici proplemi olan
bahçelerde, uygun aralıklarda ağaçların
bazı dalları çevirme aşısı ile dölleyici
çeşitler aşılanabilir. Böylece propleme
kısmen çözüm bulunmuş olur.
14-Kiraz Hastalıkları :
Kirazlarda yaygın olarak görülen
hastalıklar Bakteriyel kanser, dal
yanıklığı ve Monilya dır. Bunşların en
tahripkar olanı bakteriyel kanserdir.
Buna kesin bir çözüm olmamakla beraber;
bazı tedbirler şiddet ve zararını
azaltabilir.
Bakteriyel kanser kökün dışında ağacın
her yerinde görülebilir. Sancak en
zararlı hali gövde ve dallarda
görülmesidir. Titiz bir inceleme ile
bulaşık yerler tesbit edilebilir. İlk
belirtisi, bulaşık yerden itibaren,
dalın ucuna doğru yaprakların pörsümesi,
sararması şeklinde görülür. Bulaşma
yoğun ve etkiliyse dalda giderek kuruma
görülür ve bakteri gövdeye doğru
ilerler. Meyvede enfeksiyon, içeri
çökmüş siyah lekeler halindedir. Dalda
bulaşık kısmın kabuğu kaldırılırsa
kahverengi renk ve ekşi bir koku
hissedilir. Bakteri faaliyeti Sonbaharda
başlar. Yazın durur. Yağmur, rüzgar,
bıçak, makas, testere gibi alet ve
etmenlerle diğer dal ve ağaçlara
bulaşır. Mücadelesinde çöğür, aşı gözü
ve fidan v.b. materyallerin sağlıklı
olması ile başlar. Fidanlıklarda aşı
yerinin yüksek tutulması, gövdenin
yabaniden teşkil edilmesi pratik
önlemlerdendir. Bakteri yazın pasif
halde olduğundan hastalıklı dallar
bulaşık kısmın 25-30cm. gerisinden hasat
sonrasından Ağustos ortalarına kadar
kesilip yakılmalıdır. Bulaşma
Kasım-Şubat ayları arasında olur. İlaçlı
mücadele ise Sonbaharda yaprakların %
75-90 ‘ı dökülünce %3 !lük bordo
bulamacı, İlkbaharda gözler uyanmadan
önce % 1 ‘ lik bordo bulamacı
uygulamaası ile önlem alınabilir.
Kiraz dal yanıklığı ince dallarda ve
sürgünlerde, kabukta esmer çökük lekeler
görülür. Lekelere tomurcuklarda da
rastlanır. Dallarda lekeler kanser
görünüşü alırlar. Bir iki yıl geçince
zamk meydana gelir. Yapraklarda saçma
deliği gibi delikler oluşur. Mücadelesi
ve uygulama zamanı bakteriyel kanser
için alınan önlemler ile aynıdır.
Monilya
hastalığı kirazların çiçek ve
meyvelerinde zarar yapar.Çiçeklerin taç
yaprakları, dişicik borusu ve erkek
organları kahverengileşir. Bu
kahverengileşme bütün çiçeğe yayılır. Bu
olaya “ Çiçek yanıklığı” denir. Bulaşmış
dişi organ meyve oluşturmaz. Kuruyan
çiçek demetleri bir miktar sürgünde
kalır. Mantar daha sonra çiçek sapından
dala geçerek bazen dallarda kanser
yaraları oluşturur ve dalı kurutabilir.
Ç.çekler sapları üzerine kıvrılır ve
dala yapışır. Bu yapışma demet
etrafındaki zamk salgısıyla oluşur.
Meyvelerde genellikle olgunluğa yakınken
enfeksiyon yapar. Meyvelerde çukurlaşma
olmaz. Önceleri yumuşak ve kurudur. Bir
süre sonra meyve buruşur ve tamamen
kurur. Kışı mumyalaşmış meyvelerde ve
kanserleşmiş dallarda geçirir. Mücadele
için önce erken sonbaharda görülen
kanserli ve mumya çiçekli dal ve kurumuş
dalcıklar kesilerek yakılır. Önceki
yıllarda hastalık görülen ağaçlarda
mutlaka ilaçlama yapılmalıdır.İlk
ilaçlama çiçeklerin % 5-10 ‘ u
açıldığında, ikinci ilaçlama tam
çiçeklenmede yapılmalıdır. Etkili
maddesi Benomyl 50, Carbendazim 50 olan
ilaçları ilgili kurumların tavsiyesi ile
uygulanır.
15- Kiraz Zararlıları:
Kirazda en çok dikkat edilmesi gerekli
zararlı kiraz sineğidir.Kiraz sineği
larvaları meyvelerin etli kısmında
beslenerek zarar verir. Hava sıcaklığı
+20 derece nin üzerinde seyrettiğinde
zararı fazla olur. İhracatta toleransı
olmadığından, mücadelesi mutlaka
yapılmalıdır. Ergin sinek 4-5 mm.
Boyundadır. Gözleri yeşilimsi mavi,
bacakları siyahtır. Sonbaharda yapılacak
yüzlek sürüm oldukça faydalıdır.Kurtlu
kirazların gömülmesi gerekir.Mücadele
meyveler saman sarısı rengine
ulaştığında tarım teşkilatlarının
önereceği ilaçlarla mücadele
yapılmalıdır
16-Diğer zararlılar ise;
kırmızı örümcek, kabuklu bitler, yazıcı
böcek ve yaprak bükenler zaman zaman
önemli sorunlar olarak karşımıza
çıkmaktadır. Genel olarak bu zararlılar
için kışlık ilaç kullanılmalıdır. Kışlık
yağlar;
-Petrol yağı65+DNOC 1,57 7 lt/ 93 lt. su
-Petrol yağı72+DNOC 2,4 3 lt./97lt. su
kullanılmalıdır.
17-Hasat
ve Pazarlama :
Kiraz meyve özelliği bakımından ne erken
ne de geç hasat edilebilir.Erken hasat
edildiğinde açık renkli, az tatlı ve
küçük meyve elde edilir. Geç
kalındığında ise, kirazın dayanıklılığı
azalır, meyve yumuşar, kararır ve
sapları kurur. Bu yüzden tam zamanında
hasat edilmelidir. Bakım şartları iyi
ise, hasattan önceki 8-10 gün içinde çok
önemli miktarlarda irilik ve miktar
artışı sağlanabilir.
Hasat bir sonraki yılın göz teşekkülleri
dikkate alınarak yapılmalıdır.Saoları
ile hasat edilmelidir. Satış noktasına
kadar bahçenin nemli bir bölgesinde
bekletilmelidir. İhraç vasıflı kirazlar
kısa zaman içerisinde seçilmeli ve ön
soğutma ekipmanlarıyla 8 dk. Da 4 derece
sıcaklığa indirilmelidir. Soğuk
zincirden çıkmadan ambalajlama öncesi
son seçim yapılır.Pazar isteklerine göre
boylanır ve ambalajlanır.
- İhraç vasıflı kirazlarda şu özellikler
aranır.
- Ürün, iri iyi kaliteli ve homojen
olmalıdır.
- Meyveler çeşide has renk ve tatda
olmalıdır.
- (0900 Ziraat çeşidi için) meyve
genişliği 22mm. Den fazla olmalıdır.
- Meyveler tozsuz, kirsiz, yararsız ve
saplı olmalıdır.
- Meyvelerde insan sağlığına zararlı
ilaç kalıntısı olmamalıdır.
- Kirazlar kesinlikle kurtsuz olmalıdır.
08.11.2004 tarihinde Anamur Tarım İlçe
Müdürlüğünce yazılmıştır...
Kaynak : Anonim
Alıntı :
http://www.anamurtarim.gov.tr/
|