GELENEKSEL
MEYVECİLİK
LİMON
YETİŞTİRİCİLİĞİ
Latince ismi: Citrus
Bilimsel sınıflandırma
Alem:Planae
Bölüm:Magnoliophyta
Sınıf:Magnoliopsida
Alt sınıf:Rosidae
Takım:Sapindales
Familya:Rutaceae
Cins:''Citrus''
Tür:C. × limon
Binominal adı:''Citrus × limon''
Limon, ılıman iklime sahip bütün
memleketlerde kültür şekilleri
yetiştirilen yaprak dökmeyen, uçucu yağ
taşıyan küçük ağaçların meyvesidir. En
çok bilinen Narenciye türlerinden
biridir. Yumurta biçiminde, kabuğu güzel kokulu,
suyu ekşi olan meyvedir. Kabuklarından
limon esansı çıkarılır. C vitamini,
şeker, müsilaj, sitrik asit ve tuzları
bakımından zengindir.
Kullanıldığı Yerler
Ateşi ve tansiyonu düşürür. Kanı
temizler. Susuzluğu giderir. Kalbi
kuvvetlendirir. Damar sertliği ve
romatizmada faydalıdır. Gribin çabuk
atlatılmasını sağlar. Mide, bağırsak ve
idrar yollarındaki mikropları öldürür.
Gıda zehirlenmesini önler. İdrar
söktürür. Böbrek ve mesane kum ve
taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.
Yüzdeki sivilceleri geçirir. Cildin
güzelleşmesini sağlar. Karaciğer
hastalıklarında faydalıdır. Dişleri
beyazlatır ve diş etlerini
kuvvetlendirir. Nezlede şikâyetleri
geçirir. Skorbüt hastalığında
faydalıdır. Boğaz ve bademcik
iltihaplarının giderir. İshali keser.
Kansızlığı önler. Fazla aybaşı
kanamasını önler. Nasırları söker. Mide
ağrılarını dindirir. Baş ağrılarını ve
vücut ağrılarını keser. Yüz çillerinde
faydalıdır.
LİMON NEDEN EKŞİDİR?
Bu soru 'limonun ekşi olmasına yol açan
nedir' şeklinde sorulsaydı cevabı
basitti, 'içindeki asit oranı.'
Ekşiliğin asit oranının yüksekliğinden
kaynaklandığı kabul edilir ama ikisi
arasındaki bağ bu kadar basit değildir.
Değişik asitler farklı tatlardadırlar.
Ekşilik asidin miktarı ve çeşidinin yanı
sıra gıdanın diğer bileşenleri özellikle
şekerlerin varlığı ile de ilgilidir.
'Limonun tadı niçin ekşidir' sorusunun
cevabı ise tam belli değildir. Tabiat
kurallarına göre limonun ekşi olmaması
gerekiyor. Limon parlak renkli, hoş
kokulu bir meyvedir. Meyve ise bitkide
tohumlan taşıyan organdır. Genellikle
tatlı, sulu ve etli olur. Meyvelerin en
temel görevlerinden biri tohumların
olabildiğince uzak bir alana
yayılmalarını sağlamaktır. Böylece
tohumların ana bitkinin dibine düşerek
onun besinini bölüşmesi ve burada
çimlenen fidelerin sıkışık biçimde
büyümeleri önlenmiş olur.
Bazı meyve türlerinde tohumlar paraşüte
benzeyen tüy demetlerinin yardımıyla
uçarak bitkiden uzaklaşırlar. Bazı kuru
meyveler kendiliklerinden yarılıp
açılırlar ve bitki rüzgârda sallandıkça
tohumlan çevreye saçılırlar. Bazıları
ise birdenbire patlayarak tohumlarını
hızla çevreye fırlatırlar. Doğadaki
meyvelerin çoğunluğunda ise tohumlar
başta kuşlar olmak üzere çeşitli
hayvanlar tarafından çevreye yayılırlar.
Meyveler parlak renkleri, hoş kokuları
ve tatları ile hayvanların dikkatlerini
çekerler. Hayvanlar, yedikleri
meyvelerin etlerini sindirip sert
çekirdeklerini yani tohumlarını
dışkılarıyla kilometrelerce öteye
atarlar. Böylece tohumların çok uzaklara
yayılmalarına aracı olurlar.
Limon meyvesinin etli içi o kadar
ekşidir ki, insanlar tarafından doğrudan
yenmez, daha çok sıkılarak yemeklere,
salatalara, içkilere katılır. Öyleyse
limonu diğer meyvelerden ayıran nedir?
Niçin tadı, hayvanların ilgisini çeksin,
tohumları dağılabilsin diye tatlı
değildir?
Aslında limonun ekşi tadından hoşlanan
başta maymunlar olmak üzere birçok
hayvan vardır. Bunların gerçekten ekşi
tattan hoşlandıkları için mi limon
yedikleri yoksa vücutlarındaki C
vitamini dengesini sağlamak için
içgüdüsel olarak mı böyle davrandıkları
tam bilinmemektedir.
Anayurdunun Hindistan'ın kuzeybatı
kesimleri olduğu sanılan limon ağaçları
yüzyıllardır Güney Asya'da ve Anadolu'da
yetiştirilmektedir. 12. yüzyılda Araplar
tarafından İspanya'ya götürülmüş ve
oradan tüm Avrupa'ya yayılmıştır.
Turunçgillerin en önemli özelliği eski
çağlardan beri insanlar tarafından
bilinçli olarak yetiştirilmeleridir.
Turunçgiller ailesinin fertlerini yani
limon, portakal, turunç ve greyfurtu
ticari olarak sınıflandırmak oldukça
kolaysa da türlerin bitki bilimi
açısından ayırt edilmesi son derecede
güçtür, çünkü günümüzde birbirlerinden
kolaylıkla ayırt edilebilen turunçgiller
fertlerinin yüzyıllar boyu melezlenerek
nasıl oluştuklarını, hele tabiattaki ilk
hallerini kestirmek zordur.
Limon ağaçları hala üstün nitelikli
ağaçlardan alınan sürgünlerin dayanıklı
anaçlarla çapraz şekilde aşılanmaları
yolu ile çoğaltılırlar. Bu iş için de
anaç olarak genellikle tadı ekşi ve acı
olan turunç ağaçlan seçilir.
Görünen odur ki, limona ekşilik tabiat
tarafından verilmemiştir. Muhtemelen ilk
limonlar tatlıydı. Tohumlarının
saçılması için artık hayvanlara ihtiyacı
kalmayan limon, insanlar tarafından
sürekli aşılanarak istenilen özelliği
kazanması sağlandı ve ekşi hale
getirildi
SAĞLIKTA LİMON
Dolaşım sorunlarına limon suyu eğer
dolaşım sorunlarından yakınıyorsanız
limon günlük beslenmenizde yer almalı.
Her gün yarım limon suyunu ılık suya
ekleyip balla tatlandırın.
Yorgunluğa Karşı Limonata
Spor yapanlar için bir bardak ılık suya
ilave edilmiş birkaç damla limon suyu
hem susuzluğu gideriyor hem de terleme
ile kaybedilen mineralleri geri
kazandırıyor. Özellikle bal ya da şeker
eklenmiş limonata, ani enerji verici
etkisiyle spor sonrası için ideal.
Strese Karşı Limon Yaprağı
Limonun rahatlatıcı etkisi var. Birkaç
taze limon yaprağını 2 bardak suda
haşlayıp süzün. Bal ilave edip ılık
olarak günde birkaç çay bardağı için.
Stresten uzak durmak için limon yaprağı
çayı kürünü birkaç hafta devam ettirin. İştahsız çocuklara birkaç damla limon
suyu Çocuğunuz iştahsız ise yemeklerden önce
birkaç damla limon suyu içirin. Bu
mideyi etkileyip iştahını artıracaktır.
Hazımsızlığa Limon Çayı
1 limonu dilimleyin ve üzerini örtecek
kadar su ekleyip kaynatın. Süzüp ılık
olarak için. Ya da sıcak suya birkaç
damla limon suyu damlatıp 1 çay kaşığı
şeker ile tatlandırın ve 1 hafta boyunca
her gün 1–2 bardak sıcak olarak için.
Mide Bulantısına
Mide bulantısından şikâyetçiyseniz 3–4
limonu dilimleyip çaydanlığa alın.
Üzerine 1 litre su ilave edip kaynatın.
Süzüp sıcak olarak için
LİMON, İLAÇ GİBİDİR
Limon İlaç Gibidir Ve Faydası
Sayılamayacak Kadar Çoktur.
Bunlardan Bazıları:
Ağız Kokusunu Giderir,
Kalp Çarpıntısını Teskin Eder,
Balgam Yaptırmaz,
Karaciğerdeki Harareti Söndürür,
Safrayı Söktürür,
Basur Hastalığına İyi Gelir,
İştahı Arttırır, Ağrı Ve Sızıyı Dağıtır,
Mide Bulantısını Önler,
Cilde Sürülünce Güzelleştirir,
Kusmaları Keser,
Yüzdeki Çillere Faydalıdır,
Hazmı Kolaylaştırır,
Parlatıcı Ve Temizleyicidir,
Şişkinliği Giderir,
Mürekkep Lekesini Çıkarır,
Mideyi Kuvvetlendirir,
Kabuğu Güvelenmeye Engel Olur,
Susuzluğu Teskin Eder,
Kabuğu Yakılınca Odayı Temizler.
Kaynak:
http://www.baktabul.com/ziraat-bilimi/107064-limon-limon-nedir-limon-yetistiriciligi.html
TÜRKİYE’DE LİMON ÇEŞİTLERİ
LİMON ÇEŞİTLERİ
Köken olarak limonun anavatanı Himalaya
Dağlarının güney etekleridir. Anavatan
olarak belirtilen bu bölgede bildiğimiz
limonlara rastlanılmamakta ve daha çok
limon benzerleri yada melezleri
bulunmaktadır. Limon (Citrus limon)
aslında Akdeniz Havzası ve Ortadoğu’da
oluşmuş bir türdür. Çok eski tarihlerde
oluşmuş bir göz mutasyonu yada tesadüf
çöğüründen ortaya çıkmış olduğu kabul
edilmektedir. Limon genellikle kuzey ve
güney yarıkürenin subtropik iklim
bölgelerinde yetiştirilen bir türdür.
Limonlar 3–7 m civarında, orta
büyüklükte ağaçlar oluştururlar. 8
metreyi geçenlere de
rastlanılabilmektedir. Taç yapıları
dağınık olup; zamanla taç yapısı orta
sıklığa ulaşır. Genç sürgünlerinde
köşeli dal oluşumu çok belirgin bir
özelliktir. Limon yapraklarının rengi,
diğer birçok Turunçgile göre daha açık
yeşildir. Yaprakları orta boyda olup
yaklaşık 10 cm ’dir. Limonlarda
kanatçıklar iz şeklindedir. Dişi organ
kısırlığı çok rastlanan bir özelliktir.
Meyveleri 7–10 dilimlidir. Limonlarda
meyve şeklinin genelde yuvarlak ve
silindirik olmasının yanında; stil
yanında “meme” adı verilen bir çıkıntı
bulunmaktadır. İklim koşulları iyi
oldukça, limonlarda çiçeklenme ve meyve
verme eğilimi bütün yıl boyunca sürer.
Buna “yediverenlik” özelliği adı verilir
ve bu duruma sık rastlanır. Yediverenlik
özelliği çevre koşullarına çabuk tepki
vermekten kaynaklandığı gibi; bu özellik
genetik olarak ta vardır. Limon
bölgemizde; genel bir ifadeyle nisan
ayında çiçek açar. Çeşit özelliğine göre
değişmekle birlikte olgunlaşma periyodu
ekim-ocak ayları arasında dağılım
göstermektedir.
Limon çeşitleri; Ekşi limonlar, Tatlı
limonlar ve Farklı grup (Limon
benzerleri) olmak üzere üç grupta
incelenir. Ticari anlamda yetiştirilen
limon çeşitleri Ekşi limonlar grubunun
üyeleridir. Ekşi limonlar grubu da;
Eureka ve Lisbon olarak adlandırılan iki
büyük alt grupta sınıflandırılmıştır.
Eureka grubu limonlar iri ve yuvarlağa
yakın bir taç yapısına sahiptirler.
Limonların ortak özelliği olan tepe
tomurcuğu baskınlığının, Eureka grubu
limonlarda daha az olması sebebiyle taç
şekli yuvarlaktır. Eureka grubunun
yaprak rengi Lisbon grubuna göre daha
açık renklidir. Ayrıca meyveleri daha
yuvarlak şekilli ve meme oluşumu daha az
belirgindir. Eureka grubu limonlar
Uçkurutan Hastalığına ( Phoma
tracheiphila ) çok duyarlıdır. Eureka
grubu limonlar düşük sıcaklıklara karşı
da daha duyarlıdırlar. Yaprakları,
yaprak uçları daha az sivri ve küttür.
Meyve kabuğu daha pürüzlüdür. Eureka
grubunda meyve kabuğu kalınlığı
orta-kalın olup; Lisbon grubundan daha
kalındır.
Lisbon grubu ise genetik özellikleri
bakımından dik büyüme eğilimindedir.
Yaprakları daha koyu renkli, Eureka’ya
göre daha sivri ve meyveleri genelde
biraz daha uzun meyve oluşumuna
eğilimlidir. Meme kısmı daha belirgin
olup; düşük sıcaklıklara Eureka’ya göre
daha dayanıklıdır. Meyve kabuğu daha
pürüzsüzdür. Uçkurutan Hastalığına
göreceli olarak daha dayanıklıdır.
Uçkurutan Hastalığı ( Phoma tracheiphila
) Doğu Akdeniz Bölgemizde çok etkin bir
hastalık olup; Ülkemizin limon üretimini
% 50 oranında olumsuz yönde etkileyen
önemli bir etmendir. Ülkemiz kalite
anlamında çok önemli bir limon
ekolojisine sahip olmasına karşın;
düzenli bir yaşam döngüsü bulunmayan
Uçkurutan Hastalığı sebebiyle limon
yetiştiriciliğinde bazı sorunlar
yaşanmaktadır. Hastalık etmeninin yaşam
döngüsünün düzenli olmaması sebebiyle
ilaçla mücadele olanağı ortadan
kalkmaktadır. Bu sebeple Uçkurutan
Hastalığına dayanıklı çeşit arayışları
devam etmektedir.
Ülkemizde yetiştiriciliği yapılan ve
yetiştiricilik yapılan bölgelere uyum
göstermiş olan başlıca limon
çeşitlerimiz şunlardır:
Kütdiken: Eureka grubunun Feminello alt
grubunda yer alır. Bu çeşit köken olarak
bütün limonlar gibi İtalya kökenlidir
fakat Türkiye’ye getirilişine dair
herhangi bir bilgi yoktur. Tamamen bir
Türk Çeşidi haline gelmiştir. En eski
limon çeşidimiz Kütdiken’dir. İç
kalitesi, su ve koku özellikleri
bakımından değerlendirildiğinde dünyanın
en üstün ve en kaliteli çeşididir. Bu
özelliklerinden dolayı “bütün limonların
kraliçesi” diyebiliriz. Ülkemizde geniş
çapta yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Yüksek kalitelidir. Periyodisite
göstermez. Düzenli ve yüksek verimli bir
çeşittir. Ülkemizin en çok depolanan
çeşididir. Depolamaya ve taşımaya son
derece elverişlidir. Kütdiken’in
depolama süresi 11–12 ay kadardır. Meyve
kabuğu rengi açık yeşil-sarı yada limon
sarısıdır. Kabuk pürüzsüz, parlak ve
sıkı bir şekilde bağlıdır. Meme kısmı
iyi gelişmemiştir; fazla belirgin
değildir. Meyveleri elips şekillidir.
Olgunlukta % 32,96 oranında meyve suyu
içerir. Asit oranı % 7,16 olup; meyve
başına çekirdek sayısı 10-11’dir.
Kuvvetli denebilecek bir ağaç yapısına
sahiptir. Kütdiken, bir orta mevsim
çeşididir. Muhafazaya en uygun meyveler
kasım yağmurlarından önce hasat
edilenlerdir. Uygun koşullarda hasat
şubata kadar devam eder. Uzun süreli
muhafazaya uygunluğu sebebiyle ihraç
talebinin yükseldiği periyoda kadar
depolanabilmektedir. Kütdiken çeşidinin
en sakıncalı tarafı Uçkurutana hassas
olmasıdır.
İNTERDONATO: Dünyada bu çeşidi en çok
yetiştiren ve ihraç eden ülke
Türkiye’dir. Ülkemizin limon ihracatının
yaklaşık olarak 2/3’ü İnterdonato’dur.
Lisbon grubunda yer alan bu çeşidin
orijini Sicilya’dır. Türkiye’ye girişi
1936’da Antalya Turunçgil Araştırma
Enstitüsüne getirilişiyle olmuştur. Bu
çeşidin saf bir limondan çok; limon x
ağaç kavunu melezi olduğu kabul
edilmektedir. Ağacı yuvarlak taçlıdır.
Tepe tomurcuğu baskınlığı diğer limonlar
kadar belirgin değildir. Çevre
koşullarına karşı çok duyarlıdır, hemen
yapraklarını döker. Orta verimli bir
çeşittir. Meyveleri uzunca silindirik
şekilli, meme çok belirgin ve sanki bir
yöne bastırılmış şekilde eğik gibidir.
Meyveleri orta kalın kabuklu ve orta
sulu bir çeşittir. Olgunlukta meyve
ağırlığının % 31,39’unu meyve suyu
teşkil eder. Asit içeriği % 7,02’dir.
Başlıca özelliği erkenci bir limon
çeşidi olmasıdır. Ülkemizdeki limon
çeşitlerinin en erkenci olanıdır.
Olgunlaşma zamanı eylül sonu ve ekim ayı
ortasıdır. Aslında depolama ve taşımaya
elverişli bir çeşittir. Genellikle pazar
isteği doğrultusunda kısa süreli
muhafazası yapılır. Diğer limon
çeşitleri ile kıyaslandığında; Uçkurutan
Hastalığına karşı oransal olarak en çok
dayanıklılık gösteren çeşitlerden
biridir. .
İtalyan Memeli:
Bu da İtalya kökenli bir
çeşittir. Fakat Türkiye’ye giriş tarihi
bilinmemektedir. Doğu Akdeniz Bölgesinde
İtalyan Memeli ismiyle anılmasına
rağmen; Batı Akdeniz Bölgesinde Kara
Limon olarak adlandırılmaktadır. Çok
tipik bir çeşittir. Meyveleri topaç
gibidir. Verimli, yüksek kaliteli;
muhafaza ve taşımaya elverişlidir.
Kütdiken’den sonra Ülkemizde en çok
yetiştirilen çeşittir. Turunç üzerine
aşılandığında uyuşması çok iyi değildir.
Aşı noktasında yaşlı ağaçlarda
anaç-kalem ilişkisinden kaynaklanan
pürüzsüz şişkinlikler görülür. Bu
özelliği nedeniyle Phytophtora
Hastalığına duyarlıdır. Meyve kabuk
rengi limon sarısıdır. Meyve kabuğu orta
kalınlıkta olup; yüzeyi ince ve küçük
gözeneklerle kaplıdır. Meme kısmı
belirgin ve nokta misali kısa bir
çıkıntı şeklindedir. Sulu bir çeşittir.
Meyve suyu miktarı % 35,64 ve asit oranı
% 6,44’tür. Meyve başına çekirdek sayısı
8-9’dur. Ağacı verimlidir ve düzenli
olarak meyve verir. Meyveleri kasım ayı
ile ocak ayı ortası arasında olgunlaşır.
Molla Mehmet: Mersin ilinde geniş çapta
yetiştirilir. Kökeni bilinmemektedir.
Meyve rengi sarıdır. Kabukta küçük
gözenekler bulunur ve hafif pürüzlüdür.
Kabuk orta kalınlıktadır. Meyveleri
elips şeklinde ve sap kısmında belirgin
bir boyun mevcuttur. Meme kısmı kısa ve
kabadır. Meyve suyu içeriği % 34,47 ve
asit miktarı % 6,98’dir. Meyve başına
çekirdek sayısı 11-12’dir. Çok önemli
yöresel bir çeşittir. Nadiren Uçkurutan
Hastalığına dayanıklıdır. Ağaçları
yüksek verimli olup; meyve verimi
düzenlidir.
Kıbrıs Limonu: 1920’li yıllarda
Anamur-Alanya bölgesine Kıbrıs’tan
getirilmiştir. Meyve şekli yuvarlakça;
kabuk rengi sarı ve parlaktır. Meyve
kabuğu pürüzlü ve kalın kabuklu bir
çeşittir. Meme belirgin fakat gömülmüş
bir görünüme sahiptir. Çok dik büyüme
özelliğine sahip olup; ağaçları
kuvvetlidir. Yüksek kaliteli ve
verimlidir. Meyve suyu içeriği % 31,57;
asit miktarı ise % 6,45’tir. Meyve
başına çekirdek sayısı 8-9’dur.
Meyveleri kasım ayı ortasında
olgunlaşır. Muhafazaya uygun bir çeşit
değildir. Phytophtora hastalığına çok
duyarlı bir çeşittir.
Lamas:
En eski ve en ünlü Türk limon
çeşididir. Adını; Mersin İli, Erdemli
İlçesine bağlı Limonlu Beldesinde
bulunan Lamas Çayı ve Vadisinden
almaktadır. Meyveleri sarı renklidir.
Son derece yüksek kaliteli meyveli, bol
sulu, aromalı verimi yüksek bir
çeşittir. Pürüzsüz ve orta kalın
kabukludur. Meyveler uzun ve
silindiriktir. Stil ucu belirgindir. Bu
yüzden meyveler açıkça belirgin bir
şekilde sivridir. Meyve suyu içeriği
%34,96; asit miktarı ise %7,19’dur.
Meyve başına çekirdek sayısı 8-9’dur.
Ağaçları kuvvetlidir. Meyveleri erken
olgunlaşır. Hasat kasım ayı başında
başlar. Oransal olarak dikenli bir
çeşittir. Muhafazaya uygundur.
Dikenliliği göz önünde bulundurularak
depolanacak meyvelerin hasat esnasında
yaralanmamasına dikkat edilmelidir.
Bütün bu olumlu özelliklerine rağmen
Lamas Çeşidi olağanüstü derecede ekoloji
seçici bir çeşittir. Yetiştiği yöre
haricinde uygun olmayan ekolojilerde
meyve kalitesi düşer. Bu yüzden yaygın
bir çeşit değildir.
Hazırlayan:
Güçer KAFA, Ziraat Yüksek Mühendisi
Kaynak:
http://www.alata.gov.tr/yayinlar/brosurler/brosurler/limon_ces.html
|