BASINDA YÖRÜK
GÖÇÜ
YENİ DÖNEM
GAZETESİ
ÇINAR ARIKAN’IN
YÖRÜK GÖÇÜ KİTABI
(Çınar Arıkan: Yörük Göçü, hikâyeler,
1. baskı. Mayıs 2006, Konya, 198 sayfa)
"Anamur
Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat
tarafından görevlendirilen komutan
Miibarezeddin Ertokuş Bey ve manevi
önderlerden Şıh Ömer tarafından 1228
yılında fethedilmiş olan bir Türk ve
Türkmen yurdu olarak bugünlere
gelmiştir."
Böyle yazıyor Yoriik Göçü hikâye
kitabının yazan Çınar Arıkan Neden Yörük
Göçü başlıklı yazısının başında. Ve bu
kitabı yazma nedenlerini anlatmaya devam
edip Anamur folk lorundan, oyunlarından,
çalgılarından, şifalı otlarından, el
sanatlarından bahsediyor... Ve Anamur
insanını anlatıyor: "Oguzlarm Anadolu
'ya gelip bu topraklan Türklüğe ebedi
yurt yapmalarından bu yana; töre,
gelenek ve görenekleri, kıyafetleri,
yapı, davranış, hürmet, saygı,
misafirperverlikleriyle, şehrin o çılgın
yaşantılarını hiç umursamayan Yörüklerin
hayatı; binlerce yıldır siiregelmektedir.
( ... ) Bu insanlar için yayla (Toroslar);
yaşlı olanlarına sağlık, genç; olanları
için de sevda demektir. ( …) Elimde
bulunan dokümanların hikâyelere,
şiirlere, yakımlara dönüşmüş halini
sizlerle bu kitap yolu ile
paylaşmaktayım."
Anamurlu bir aydının kaleminden böyle iç
açıcı ve aydınlatıcı bilgileri elde
etmek, ayrı bir mutluluk doğrusu. Hele
hele, bu aydm tanıdığınız bir dost
ise...
Çınar Arıkan kimdir?
Çınar Arıkan 1957'de Mersin'in (Türkiye)
Anamur ilçesinde doğdu. İlkokulu ve
Ortaokulu bitirdikten sonra Mersin
Eğitim Enstitiisii 'ne girdi, mezun
olduktan sonra öğretmenliğe başladı.
Daha geçlerde okul miidiirii, Halk
Egitimi Müdürlüğünde müdür yardımcısı ve
eğitim müfettişliği görevlerinde
bulundu. Bu arada Hacettepe Üniversitesi
Eğitim Fakültesi'ni bitirip lisans
diploması aldı. Halen Konya ilinde
Eğitim Müfettişi olarak görev yapıyor.
Çınar ARIKAN’la 1993 yılı mayıs ayında
Anamur Akdeniz Şiir Geceleri’nde
tanışmıştım. O tarihlerde Prizren’in
“Doğru Yol” Türk Kültür ve Sanat Derneği
Türkiye Folklor Araştırmaları Kurumu
Başkanlığı ve Anamur Kaymakamlığı
tarafından Uluslararası Anamur Turizm
festivaline davet edilmişti, ben de bu
festival çerçevesinde düzenlenen 1.
Uluslararası Turizm ve Çevre
Kurultayında bir tebliğ sunmak üzere
Anamur’daydım.
Çınar Arıkan tipik bir Akdenizliydi,
mert bir kişi idi, konukseverdi. Mehdi
Cibo, Osman Baymak ve ben adeta Çınar
Arıkan’ın misafirleriydik. Elinden
geldiği kadarıyla bizimle ilgileniyor,
Anamur’u tanımamızı, Anamur’dan en iyi
izlenimlerle unutulmaz hatıralarla
ayrılmamızı arzu ediyordu.
Anamur 'u, Anamur kalesini; Anamur 'un
etraf köylerini gezdik. Çınar’la
birlikte Toros dağlarında bir köyde,
limon bahçeleriyle çevrilmiş bir evin
çardağında "bu köy bizim köyümüzdür"
diyerekten ayran içip sohbet ettik.
O günlerle ilgili notlarıma bir göz
gezdiriyorum yeniden:
28 Mayıs 1993, Cuma, Anamur
Çınar Arıkan, Osman Baymak, Muzaffer
Tufan, Mehdi Cibo hep beraber Anamur’un
henüz tozdan kurtulmamış sahil yolunda
gidiyoruz. Arabayı Çınar sürüyor. Osman
Baymak ise Muzaffer Tufan’a şu bilgileri
veriyor: “Prizren’de bir sokağa Yunus
Emre’nin adı verildi İskender’in
girişimiyle.” Muzaffer Tufan buna
seviniyor. “Her kişi elinden gelen
işleri yapmalı, böylece Türk varlığının
yaşatılmasına katkı sunulmalıdır” diyor.
(…)
29 Mayıs 1993, Cumartesi, Anamur
Anamur kalesini geziyoruz, orada
Hayrettin İvgin'le görüşüyoruz. Akşam
saatlerinde 'Anamur Kent Stadyumu’nda
konser var, orada Prizren "Doğru Yol"
Demeği üyelerinin, Azerbaycan
sanatçılarının, Gagavuz Türklerinin
folklor gösterisi var, ayrıca Kamil
Sonmez'in, Ela Altun'un programı var.
Konserden sonra Çınar Arıkan'ın evine
gidiyoruz, çay sohbetine dalıyoruz.
Yine Yörük Göçü'ne dönelim. Çınar
Arıkan'ın bu kitabında yer alan 22
hikâyede, tarih ve folklor iç içedir. Bu
hikâyelerden maada 'kitapta bir önsöz,
yazarın Neden ‘Yörük Göçü’ başlıklı bir
açıklaması, Açıklamalar, Yakımlar ve
Hikâyeleri, Anlatan Kaynak Kişiler,
Hikâyelerde Geçen Kelimeler / Terimler
Sözlüğü ve Son Söz gibi bölümler yer
almaktadır.
Çınar Arıkan'ın Yörük Göçü hikâye kitabı
zengin tarihimizin, folklorumuzun ve
genellikle kültürümüzün Yörük insanından
kendine özgü bir biçimde, yerel
özelliklerle bezenmiş güzel bir
yansımasıdır.
Bu kitabı okumak gerekir. Çünkü yazarın
da vurgulamak istediği gibi, bizi diri
tutan, birbirimize bağlayan ortak
değerlerimiz, dilimiz, imanımızdır.
Yörük Göçü; gerçek, arı, duru, temiz,
folklorik kültürümüzü anlatan bizim
hikâyelerimizdir.
Kitap Üzerine başlığı altında bu kitaba
bir önsöz yazan Prof. Dr. Ali Berat
Alptekin'e göre "Kitapta Yörüklerin
hayatından kesitlerin
hikâyeleştirildiğini görüyorsunuz.
Bir kez daha, Yörük Göçü hikâye kitabını
alın okuyun derken, Önsöz yazan Prof.
Dr. Ali Berat Alptekin'in Yörük Göçü
hikâye kitabının güzelliklerini dile
getiren bir bölümünü aşağıda sizinle
paylaşmak istiyorum:
Prof. Dr. Ali Berat Alptekin; Kitap
Üzerine: “
(…)Hangi Yörüğün hayatında yılan ve
yılanla ilgili bir hikâye yok ki? Hangi
Yörüğün hayatında sınır kavgası, otlak
kavgası yok ki?(…)Hangi Yörüğün
hayatında “ardıç ağacı” ve “ardıç
kuşu”yla ilgili hikâyeler yok ki. Çünkü
ardıç ağacının olduğu yer yayladır.
(…)Hangi Yörüğün hayatında Karacaoğlan
yok ki? Ya yürekten gelen sızıların
zamanla türküleşip “yakım”a dönüşmesi…
Ya Anamur tarihi, Anamur coğrafyası
desem? Arıkan Hoca kitabında bu konuları
ilmik ilmik işlemiş, bizlere alın okuyun
diyor.
(…) Dede Korkut hikâyelerindeki Deli
Karçar, Deli Dumrul’la özdeşleşen fakat
askerlik sonrasında Yıldırım Bayezit’e
benzeyen Kazım’ı anlatan hikâye desem
hemen, “Senden Alır Ona Veririz”
hikâyesini okumanızı tavsiye ederim.
(…)Yörüklerin halk hekimliği, halk
baytarlığı yine bu hikâyelerin arasına
serpiştirilmiş durumda.
Bugün yeni nesil yavaş yavaş öz
değerlerini unutuyor, hatta unutması
için teşvik ediliyor. Ayakta yiyor,
içiyor, uyuyor... Oysa Çınar Arıkan
Hoca’nın kitabında Anamur halk mutfağını
buluyorsunuz. Keşkek, yahni, bulamaç,
tarhana, bulgur pilavı, kavurma, maş
çorbası ve daha niceleri...
|