İLETİŞİM-VİDEO-RESİMLER
TELİF HAKLARI
KANUNU
Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü
5.12.1951 Tarihi ve 5846 Sayılı Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunu
Birinci Bölüm -
Fikir ve Sanat Eserleri
A) Amaç
Madde 1- (Değişik: 21.2.2001-4630/1) Bu
Kanunun amacı, fikir ve sanat eserlerini
meydana getiren eser sahipleri ile bu
eserleri icra eden veya yorumlayan
icracı sanatçıların, seslerin ilk
tespitini yapan fonogram yapımcıları ile
filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren
yapımcıların ve radyo-televizyon
kuruluşlarının ürünleri üzerindeki
manevi ve mali haklarını belirlemek,
korumak, bu ürünlerden yararlanma
şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve
usullere aykırı yararlanma halinde
yaptırımları tespit etmektir.
Kapsam
Madde 1
a- (Ek: 21.2.2001-4630/2) Bu Kanun,
fikir ve sanat eserlerini meydana
getiren eser sahipleri ile bu eserleri
icra eden veya yorumlayan icracı
sanatçıların, seslerin ilk tespitini
yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin
ilk tespitini gerçekleştiren
yapımcıların ve radyo-televizyon
kuruluşlarının ürünleri üzerindeki
manevi ve mali haklarını, bu haklara
ilişkin tasarruf esas ve usullerini,
yargı yollarını ve yaptırımları ile
Kültür Bakanlığının görev, yetki ve
sorumluluğunu kapsamaktadır."
Tanımlar
Madde 1b-(Ek: 21.2.2001-4630/2) Bu
Kanunda geçen tanımlardan;
a) Eser:
Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim
ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya
sinema eserleri olarak sayılan her nevi
fikir ve sanat mahsullerini;
b) Eser sahibi:
Eseri meydana getiren kişiyi;
c) İşlenme
eser: Diğer bir eserden
istifade suretiyle vücuda getirilip de
bu esere nispetle müstakil olmayan ve
işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve
sanat mahsullerini;
d) Derleme
eser: Özgün eser üzerindeki
haklar saklı kalmak kaydıyla,
ansiklopediler ve antolojiler gibi
muhtevası seçme ve düzenlemelerden
oluşan ve bir düşünce yaratıcılığı
sonucu olan eseri;
e) Tespit:
Seslerin veya ses temsillerinin
veya ses ve görüntülerin
anlaşılabilecek, çoğaltılabilecek veya
iletilebilecek şekilde bir araca
kaydedilmesi işlemini;
f) Fonogram:
Sinema eseri gibi
görsel-işitsel eserler içindeki ses
tespitleri hariç olmak üzere, bir icrada
yeralan seslerin veya diğer seslerin
veya ses temsillerinin tespit edildiği
ses taşıyıcısı fiziki ortamı;
g) Bilgisayar
programı: Bir bilgisayar
sisteminin özel bir işlem veya görev
yapmasını sağlayacak bir şekilde düzene
konulmuş bilgisayar emir dizgesini ve bu
emir dizgesinin oluşum ve gelişimini
sağlayacak hazırlık çalışmalarını;
h) Arayüz:
Bilgisayarın donanım ve yazılım
unsurları arasında karşılıklı etkilenme
ve bağlantıyı oluşturan program
bölümlerini;
ı) Araişlerlik:
Bilgisayar program bölümlerinin
fonksiyonel olarak birlikte çalışması ve
karşılıklı etkilenmesi ve alışverişi
yapılan bilginin karşılıklı kullanım
yeteneğini;
j) Bağlantılı
haklar: Eser sahibinin manevi
ve mali haklarına zarar vermemek
kaydıyla komşu hak sahipleri ile
filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren
film yapımcılarının sahip oldukları
hakları,
k) Komşu
haklar: Eser sahibinin manevi
ve mali haklarına zarar vermemek
kaydıyla ve eser sahibinin izniyle bir
eseri özgün bir biçimde yorumlayan,
tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve
çeşitli biçimlerde icra eden
sanatçıların, bir icra ürünü olan veya
sair sesleri ilk defa tespit eden
fonogram yapımcıları ile
radyo-televizyon kuruluşlarının sahip
oldukları hakları,
1) (Ek: 3.3.2004-5101/9) Bakanlık:
Kültür ve Turizm Bakanlığını,
ifade eder.
B) Fikir ve
Sanat Eserlerinin Çeşitleri
I- İlim ve
Edebiyat Eserleri
Madde 2-
İlim ve edebiyat eserleri şunlardır:
1. (Değişik:7.6.1995-4110/1) Herhangi
bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan
eserler ve her biçim altında ifade
edilen bilgisayar programları ve bir
sonraki aşamada program sonucu doğurması
koşuluyla bunların hazırlık tasarımları;
2. (Değişik:1.11.1983-2936/1) Her nevi
rakıslar, yazılı koreografi eserleri,
Pandomimalar ve buna benzer sözsüz sahne
eserleri;
3. (Değişik:7.61995-4110/1) Bedii vasfı
bulunmayan her nevi teknik ve ilmi
mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi
haritalar, planlar, projeler, krokiler,
resimler, coğrafya ve topoğrafya’ya ait
maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık
ve şehircilik tasarım ve projeleri,
mimari maketler, endüstri, çevre ve
sahne tasarım ve projeleri.
Ara yüzüne temel oluşturan düşünce ve
ilkeleri de içine almak üzere, bir
bilgisayar programının herhangi bir
öğesine temel oluşturan düşünce ve
ilkeler eser sayılmazlar.
II- Musiki Eserleri
Madde 3-Musiki
eserleri, her nevi sözlü ve sözsüz
bestelerdir.
III- Güzel
Sanat Eserleri
Madde 4-
(Değişik:7.6.1995-4110/2) Güzel sanat
eserleri, estetik değere sahip olan;
1. Yağlı ve sulu boya tablolar, her
türlü resimler, desenler, pasteller,
gravürler, güzel yazılar ve tezhipler,
kazıma, oyma, kakma veya benzeri
usullerle maden, taş ağaç veya diğer
maddelerle çizilen veya tespit edilen
eserler kaligrafi, serigrafi.
2. Heykeller, kabartmalar ve oymalar.
3. Mimarlık eserleri.
4. El işleri ve küçük sanat eserleri,
minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri
ile tekstil, moda tasarımları.
5. Fotografik eserler ve slaytlar,
6. Grafik eserler,
7. Karikatür eserleri,
8. Her türlü tiplemelerdir.
Krokiler, resimler, maketler, tasarımlar
ve benzeri eserlerin endüstriyel model
ve resim olarak kullanılması, düşünce ve
sanat eserleri olmak sıfatlarını
etkilemez.
IV. Sinema
Eserleri
Madde 5-
(Değişik: 21.2.2001-4630/3) Sinema
eserleri, her nevi bedii, ilmi, öğretici
veya teknik mahiyette olan veya günlük
olayları tespit eden filmler veya sinema
filmleri gibi, tespit edildiği materyale
bakılmaksızın, elektronik veya mekanik
veya benzeri araçlarla gösterilebilen,
sesli veya sessiz, birbiriyle ilişkili
hareketli görüntüler dizisidir.
C) İşlenmeler
ve Derlemeler
Madde 6-
Diğer bir eserden istifade suretiyle
vücuda getirilip de bu eserlere nispetle
müstakil olmayan ve aşağıda başlıcaları
yazılı fikir ve sanat mahsulleri
işlenmedir;
1. Tercümeler;
2. Roman, hikaye, şiir ve tiyatro piyesi
gibi eserlerden birinin bu sayılan
nevilerden bir başkasına çevrilmesi;
3. Musiki, güzel sanatlar, ilim ve
edebiyat eserlerinin film haline
sokulması veya filme alınmaya ve radyo
ve televizyon ile yayıma müsait bir
şekle sokulması;
4. Musiki aranjman ve tertipleri;
5. Güzel sanat eserlerinin bir şekilden
diğer şekillere sokulması;
6. Bir eser sahibinin bütün veya aynı
cinsten olan eserlerinin külliyat haline
konulması;
7. Belli bir maksada göre ve hususi bir
plan dahilinde seçme ve toplama eserler
tertibi.
8. Henüz yayımlanmamış olan bir eserin
ilmi araştırma ve çalışma neticesinde
yayımlanmaya elverişli hala getirilmesi
(ilmi bir araştırma ve çalışma mahsulü
olmayan alelade transkripsiyonlarla
faksimileler bundan müstesnadır.);
9. Başkasına ait bir eserin izah veya
şerhi yahut kısaltılması.
10. (Ek:7.6.1995-4110/3) Bir bilgisayar
programının uyarlanması, düzenlenmesi
veya her hangi bir değişim yapılması.
11. (Ek:7.6.1995-4110/3) Belli bir
maksada göre ve hususi bir plan
dahilinde verilerin ve materyallerin
seçilip derlenmesi sonucu ortaya çıkan
(Ek: 21.2.2001-4630/4) ve bir araç ile
okunabilir veya diğer biçimdeki veri
tabanları. (Ancak, burada sağlanan
koruma, veri tabanı içinde bulunan veri
ve materyalin korunması için
genişletilemez)
(Değişik: 21.2.2001-4630/) İstifade
edilen eserin sahibinin haklarına zarar
getirmemek şartıyla oluşturulan ve
işleyenin hususiyetini taşıyan
işlenmeler, bu Kanuna göre eser sayılır.
Ç) Alenileşmiş
ve Yayınlanmış Eserler
Madde 7- Hak sahibinin rızasıyla umuma
arz edilen bir eser alenileşmiş sayılır.
Bir eserin aslından çoğaltmayla elde
edilen nüshaları hak sahibinin rızasıyla
satışa çıkarılma veya dağıtılma yahut
diğer bir şekilde ticaret mevkiine
konulma suretiyle umuma arz edilirse o
eser yayımlanmış sayılır.
5680 sayılı Basın Kanununun 3 üncü
maddesinin 2 nci fıkrası hükmü
mahfuzdur.
İkinci Bölüm - Eser Sahibi
A) Tarif
I-Genel Olarak
Madde 8-
(Değişik: 21.2.2001-4630/5) Bir eserin
sahibi onu meydana getirendir.
Bir işlenmenin ve derlemenin sahibi,
asıl eser sahibinin hakları mahfuz
kalmak şartıyla onu işleyendir.
Sinema eserlerinde; yönetmen, özgün
müzik bestecisi, senaryo yazarı ve
diyalog yazarı, eserin birlikte
sahibidirler. Canlandırma tekniğiyle
yapılmış sinema eserlerinde; animatör de
eserin birlikte sahipleri arasındadır.
II- Eser
Sahiplerinin Birden Fazla Oluşu
Madde 9-
Birden fazla kimselerin birlikte vücuda
getirdikleri eserin kısımlara ayrılması
mümkünse, bunlardan her biri vücuda
getirdiği kısmın sahibi sayılır.
Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, eseri
birlikte vücuda getirenlerden her biri
bütün eserin değiştirilmesi veya
yayımlanması için diğerlerinin
iştirakini isteye bilir. Diğer taraf
muhik bir sebep olmaksızın iştirak
etmezse, mahkemece müsaade verilebilir.
Aynı hüküm mali hakların kullanılmasında
da uygulanır.
III- Eser
Sahipleri Arasındaki Birlik
Madde 10-
Birden fazla kimsenin iştirakiyle vücuda
getirilen eser ayrılmaz bir bütün teşkil
ediyorsa, eserin sahibi onu vücuda
getirenlerin birliğidir.
Birliğe adi şirket hakkındaki hükümler
uygulanır. Eser sahiplerinden biri,
birlikte yapılacak bir muameleye muhik
bir sebep olmaksızın müsaade etmezse, bu
müsaade mahkemece verilebilir. Eser
sahiplerinden her biri, birlik
menfaatlerine tecavüz edildiği takdirde
tek başına hareket edebilir.
Bir eserin vücuda getirilmesinde yapılan
teknik hizmetler veya teferruata ait
yardımlar, iştirake esas teşkil etmez.
(Ek: 21.2.2001-4630/6) Birden fazla
kimsenin iştiraki ile vücuda getirilen
eser, ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa
bir sözleşmede veya hizmet şartlarında
veya eser meydana getirildiğinde
yürürlükte olan herhangi bir yasada aksi
öngörülmediği takdirde birlikte eser
üzerindeki haklar eser sahiplerini bir
araya getiren gerçek veya tüzel kişi
tarafından kullanılır. Sinema eseri ile
ilgili haklar saklıdır.
B) Eser Sahipleri Hakkında Karineler
I- Sahibinin Adı Belirtilen Eserlerde
Madde 11-
Yayımlanmış eser nüshalarında veya bir
güzel sanat eserinin aslında, o eserin
sahibi olarak adını veya bunun yerine
tanınmış müstear adını kullanan kimse,
aksi sabit oluncaya kadar o eserin
sahibi sayılır.
(Değişik:7.6.1995-4110/5) Umumi yerlerde
veya radyo-televizyon aracılığı ile
verilen konferans ve temsillerde, mutat
şekilde eser sahibi olarak tanıtılan
kimse o eserin sahibi sayılır; meğer ki,
birinci fıkradaki karine yoluyla diğer
bir kimse eser sahibi sayılsın.
II- Sahibinin Adı Belirtilmeyen
Eserlerde
Madde 12-
Yayımlanmış olan bir eserin sahibi 11
inci maddeye göre belli olmadıkça,
yayımlayan ve o da belli değilse
çoğaltan, eser sahibine ait hak ve
salahiyetleri kendi namına kullanabilir.
Bu salahiyetler, 11 inci maddenin ikinci
fıkrasındaki karine ile eser sahibi
belli olmadığı hallerde konferansı
verene veya temsili icra ettirene
aittir.
Bu maddeye göre salahiyetli kimselerle
asıl hak sahipleri arasındaki
münasebetlere, aksi
kararlaştırılmamışsa, adi vekalet
hükümleri uygulanır.
Üçüncü Bölüm - Fikri Haklar
A) Eser Sahibinin Hakları
I- Genel olarak
Madde 13-
Fikir ve sanat eserleri üzerinde
sahiplerinin mali ve manevi menfaatleri
bu Kanun dairesinde himaye görür.
Eser sahibine tanınan hak ve
salahiyetler eserin bütününe ve
parçalarına şamildir.
(Değişik: 3.3.2004 – 5101/10) Filmlerin
ilk tespitini gerçekleştiren film
yapımcıları ile seslerin ilk tespitini
gerçekleştiren fonogram yapımcıları, hak
ihdas etmek amacı taşımaksızın, sahip
oldukları hakların ihlâl edilmemesi, hak
sahipliklerinin belirlenmesinde ispat
kolaylığı sağlanması ve malî haklara
ilişkin yararlanma yetkilerinin takip
edilmesi maksadıyla, sinema ve müzik
eserlerini içeren yapımlarının kayıt ve
tescilini yaptırırlar. Aynı maksatla,
eser sahiplerinin talebi üzerine, bu
Kanun kapsamında korunan tüm eserlerin
kayıt ve tescili yapılabilir, malî
haklara ilişkin yararlanma yetkileri de
kayıt altına alınabilir. Beyana müstenit
yapılan bu işlemlerden Bakanlık sorumlu
tutulamaz. Ancak, kayıt ve tescil
işlemlerine esas teşkil edecek
işlemlerde, mevcut olmadığını bildiği
veya bilmesi icap ettiği veya kendisine
ait olmayan malî ve manevî haklara
ilişkin yanlış beyanda bulunanlar, bu
Kanunda öngörülen hukukî ve cezaî
müeyyidelere tâbidirler. Bu Kanun
kapsamında yapılan tüm kayıt ve tescil
işlemlerine ilişkin ücretler Bakanlık
tarafından belirlenir. Kayıt ve tescilin
usul ve esasları, ücretlerinin
belirlenmesi ile diğer hususlar
Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir.
II- Manevi Haklar
1. Umuma Arz Salahiyeti
Madde 14-
Bir eserin umuma arz edilip edilmemesini
yayımlanma zamanını ve tarzını
münhasıran eser sahibi tayin eder.
Bütünü veya esaslı bir kısmı
alenileşmemiş olan, yahut ana hatları
her hangi bir suretle henüz umuma
tanıtılmayan bir eserin muhtevası
hakkında ancak o eserin sahibi malumat
verebilir.
(Değişik: 21.2.2001-4630/8) Eserin umuma
arz edilmesi veya yayımlanma tarzı,
sahibinin şeref ve itibarını zedeleyecek
mahiyette ise eser sahibi, başkasına
yazılı izin vermiş olsa bile eserin
gerek aslının gerek işlenmiş şeklinin
umuma tanıtılması veya yayımlanmasını
menedebilir. Menetme yetkisinden
sözleşme ile vazgeçmek hükümsüzdür.
Diğer tarafın tazminat hakkı saklıdır.
2. Adın Belirtilmesi Salahiyeti
Madde 15-
Eseri, sahibinin adı veya müstear adı
ile yahut adsız olarak, umuma arzetme
veya yayımlama hususuna karar vermek
salahiyeti münhasıran eser sahibine
aittir.
Bir güzel sanat eserinden çoğaltma ile
elde edilen kopyalarla bir işlenmenin
aslı veya çoğaltılmış nüshaları üzerinde
asıl eser sahibinin ad veya alametinin,
kararlaştırılan veya adet olan şekilde
belirtilmesi ve vücuda getirilen eserin
bir kopya veya işlenme olduğunun açıkça
gösterilmesi şarttır.
Bir eserin kimin tarafından vücuda
getirildiği ihtilaflı ise, yahut
herhangi bir kimse eserin sahibi
olduğunu iddia etmekte ise, hakiki
sahibi, hakkının tespitini mahkemeden
isteyebilir.
(Ek :7.6.1995-4110/6) Eser niteliğindeki
mimari yapılarda, yazılı istem üzerine
eserin görülen bir yerine, eser
sahibinin uygun göreceği malzeme ile
silinmeyecek biçimde eser sahibinin adı
yazılır.
3. Eserde Değişiklik Yapılmasını
Menetmek
Madde 16-
Eser sahibinin izni olmadıkça eserde
veyahut eser sahibinin adında
kısaltmalar, ekleme ve başka
değiştirmeler yapılamaz.
Kanunun veya eser sahibinin müsaadesiyle
bir eseri işleyen, umuma arzeden,
çoğaltan, yayımlayan, temsil eden veya
başka bir suretle yayan kimse; işleme,
çoğaltma, temsil ve yayım tekniği icabı
zaruri görülen değiştirmeleri eser
sahibinin hususi bir izni olmaksızın da
yapabilir.
(Değişik: 21.2.2001-4630/9) Eser sahibi,
kayıtsız ve şartsız olarak yazılı izin
vermiş olsa bile şeref ve itibarını
zedeleyen veya eserin mahiyet ve
hususiyetlerini bozan her türlü
değiştirilmeleri menedebilir. Menetme
yetkisinden bu hususta sözleşme yapılmış
olsa bile vazgeçmek hükümsüzdür.
4. Eser Sahibinin Zilyed ve Malike Karşı
Hakları
Madde 17-
(Değişik: 21.2.2001-4630/10) Eser
sahibi, gerekli durumlarda, aslın maliki
ve zilyedinden, koruma şartlarını yerine
getirmek kaydıyla, 4 üncü maddenin 1
inci ve 2 nci bendlerinde sayılan güzel
sanat eserlerinin ve 2 nci maddenin 1
inci bendinde ve 3 üncü maddede sayılıp
da yazarlarla bestecilerin el yazısıyla
yazılmış eserlerinin asıllarından geçici
bir süre için yararlanmayı talep etme
hakkına sahiptir. Eser sahibinin bu
hakkı, bu eserlerin ticaretini yapanlar
tarafından eseri satın alan veya elde
eden kişilere müzayede ve satış kataloğu
veya ilgili belgeler ile açıklanır.
(Değişik:7.6.1995-4110/7) Aslın maliki,
eser sahibi ile yapmış olduğu sözleşme
şartlarına göre eser üzerinde tasarruf
edebilir. Ancak eseri bozamaz ve yok
edemez ve eser sahibinin haklarına zarar
veremez.
(Ek :7.6.1995-4110/7) Eserin tek ve
özgün olması durumunda eser sahibi,
kendisine ait tüm dönemleri kapsayan
çalışma ve sergilerde kullanmak
amacıyla, koruma şartlarını yerine
getirerek iade edilmek üzere eseri
isteyebilir.
III- Hakların Kullanılması
a) Genel Olarak
Madde 18-
(Değişik: 21.2.2001-4630/11) Mali
hakları kullanma yetkisi münhasıran eser
sahibine aittir.
Aralarındaki özel sözleşmeden veya işin
mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça; memur,
hizmetli ve işçilerin işlerini görürken
meydana getirdikleri eserler üzerindeki
haklar bunları çalıştıran veya tayin
edenlerce kullanılır. Tüzel kişilerin
uzuvları hakkında da bu kural uygulanır.
Bir eserin yapımcısı veya yayımcısı,
ancak eserin sahibi ile yapacağı
sözleşmeye göre mali hakları
kullanabilir.
b) Hakları Kullanabilecek Kimseler
Madde 19-
Eser sahibi 14 ve 15 inci maddelerin
birinci fıkralarıyla kendisine tanınan
salahiyetlerin kullanılış tarzlarını
tespit etmemişse yahut bu hususu her
hangi bir kimseye bırakmamışsa bu
salahiyetlerin ölümünden sonra
kullanılması, vasiyeti tenfiz memuruna,
bu tayin edilmemişse sırayla sağ kalan
eşi ile çocuklarına ve mensup
mirasçılarına, ana-babasına,
kardeşlerine aittir.
(Değişik: 21.2.2001-4630/12) Eser
sahibinin ölümünden sonra yukarıdaki
fıkrada sayılan kimseler eser sahibine
14, 15 ve 16 ncı maddelerin üçüncü
fıkralarında tanınan hakları eser
sahibinin ölümünden itibaren 70 yıl
kendi namlarına kullanabilirler.
Eser sahibi veya birinci ve ikinci
fıkralara göre salahiyetli olanlar,
salahiyetlerini kullanmazlarsa, eser
sahibinden veya halefinden mali bir hak
iktisap eden kimse meşru bir menfaatı
bulunduğunu ispat şartıyla, eser
sahibine 14, 15 ve 16 ncı maddelerin
üçüncü fıkralarında tanınan hakları
kendi namına kullanabilir.
Salahiyetli kimseler birden fazla olup
müdahale hususunda birleşemezlerse,
mahkeme, eser sahibinin muhtemel
arzusuna en uygun bir şekilde basit
yargılama usulü ile ihtilafı halleder.
(Değişik:1.11.1983-2936/2) 18 inci madde
ile yukarıdaki fıkralarda sayılan
salahiyetli kimselerden hiç biri
bulunmaz veya bulunup da salahiyetlerini
kullanmazlarsa yahut ikinci fıkrada
belirlenen süreler bitmişse eser
memleketin kültürü bakımından önemli
görüldüğü takdirde Kültür Bakanlığı 14,
15, 16 ncı maddelerin üçüncü
fıkralarında eser sahibine tanınan
hakları kendi namına kullanabilir.
IV- Mali Haklar
1. Genel Olarak
Madde 20-
(Değişik: 1.11.1983-2936/ 3) Henüz
alenileşmemiş bir eserden her ne şekil
ve tarzda olursa olsun faydalanma hakkı
münhasıran eser sahibine aittir.
Alenileşmiş bir eserden, eser sahibine
münhasıran tanınan faydalanma hakkı, bu
Kanunda mali hak olarak gösterilenlerden
ibarettir. Mali haklar birbirine bağlı
değildir. Bunlardan birinin tasarrufu ve
kullanılması diğerine tesir etmez
(3.3.2004-5101/28) İkinci fıkra
yürürlükten kaldırılmıştır.
(3.3.2004-5101/28) Üçüncü fıkra
yürürlükten kaldırılmıştır.
Bir işlemenin sahibi, kendisine bu
sıfatla tanınan mali hakları, işleme
hususunun serbest olduğu haller dışında,
asıl eser sahibinin müsaade ettiği
nispette kullanabilir.
2. Çeşitleri
a) İşleme Hakkı
Madde 21-
Bir eserden, onu işleme suretiyle
faydalanma hakkı münhasıran eser
sahibine aittir.
b) Çoğaltma Hakkı
Madde 22-
(Değişik: 21.2.2001-4630/13) Bir eserin
aslını veya kopyalarını, herhangi bir
şekil veya yöntemle, tamamen veya
kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici
veya sürekli olarak çoğaltma hakkı
münhasıran eser sahibine aittir.
Eserlerin aslında ikinci bir kopyasının
çıkarılması ya da eserin işaret, ses ve
görüntü nakil ve tekrarına yarayan,
bilinen ya da ileride geliştirilecek
olan her türlü araca kayıt edilmesi, her
türlü ses ve müzik kayıtları ile
mimarlık eserlerine ait plan, proje
krokilerin uygulanması da çoğaltma
sayılır. Aynı kural, kabartma ve delikli
kalıplar hakkında da geçerlidir.
Çoğaltma hakkı, bilgisayar programının
geçici çoğaltılmasını gerektirdiği
ölçüde, programın yüklenmesi,
görüntülenmesi, çalıştırılması,
iletilmesi ve depolanması fiillerini de
kapsar.
c) Yayma Hakkı
Madde 23-
(Değişik: 21.2.2001-4630/14) Bir eserin
aslını veya çoğaltılmış nüshalarını,
kiralamak, ödünç vermek, satışa çıkarmak
veya diğer yollarla dağıtmak hakkı
münhasıran eser sahibine aittir.
Eser sahibinin izniyle yurt dışında
çoğaltılmış nüshaların yurt içine
getirilmesi ve bunlardan yayma yoluyla
faydalanma hakkı münhasıran eser
sahibine aittir. Yurt dışında
çoğaltılmış nüshalar her ne surette
olursa olsun eser sahibinin ve/veya eser
sahibinin iznini haiz yayma hakkı
sahibinin izni olmaksızın ithal
edilemez. Kiralama ve kamuya ödünç verme
yetkisi eser sahibinde kalmak kaydıyla,
belirli nüshaların hak sahibinin yayma
hakkını kullanması sonucu mülkiyeti
devredilerek ülke sınırları içinde ilk
satışı veya dağıtımı yapıldıktan sonra
bunların yeniden satışı eser sahibine
tanınan yayma hakkını ihlal etmez.
Bir eserin veya çoğaltılmış nüshalarının
kiralanması veya ödünç verilmesi
şeklinde yayımı, eser sahibinin çoğaltma
hakkına zarar verecek şekilde, eserin
yaygın kopyalanmasına yol açamaz. Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Kültür Bakanlığınca hazırlanacak
bir yönetmelikle düzenlenir.
ç) Temsil Hakkı
Madde 24-
Bir eserden , doğrudan doğruya yahut
işaret, ses veya resim nakline yarayan
aletlerle umumi mahallerde okumak,
çalmak, oynamak ve göstermek gibi temsil
suretiyle faydalanma hakkı münhasıran
eser sahibine aittir.
Temsilin umuma arz edilmek üzere vuku
bulduğu mahalden başka bir yere teknik
vasıta ile nakli de eser sahibine
aittir.
(Ek :1.11.1983-2936/4) Temsil hakkı;
eser sahibinin veya meslek birliğine üye
olması halinde, yetki belgesinde
belirttiği yetkiler çerçevesinde meslek
birliğinin yazılı izni olmadan, diğer
gerçek ve tüzel kişilerce kullanılamaz.
Ancak, 33 üncü ve 43 üncü maddelerdeki
hükümler saklıdır.
d) İşaret, Ses ve/veya Görüntü Nakline
Yarayan Araçlarla Umuma İletim Hakkı
Madde 25-
(Değişik: 21.2.2001-4630/15) Bir eserin
aslını veya çoğaltılmış nüshalarını,
radyo-televizyon, uydu ve kablo gibi
telli veya telsiz yayın yapan kuruluşlar
vasıtasıyla veya dijital iletim de dahil
olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü
nakline yarayan araçlarla yayınlanması
ve yayınlanan eserlerin bu kuruluşların
yayınlarından alınarak başka yayın
kuruluşları tarafından yeniden
yayınlanması suretiyle umuma iletilmesi
hakkı münhasıran eser sahibine aittir.
Eser sahibi, eserinin aslı ya da
çoğaltılmış nüshalarının telli veya
telsiz araçlarla satışı veya diğer
biçimlerde umuma dağıtılmasına veya
sunulmasına ve gerçek kişilerin
seçtikleri yer ve zamanda eserine
erişimini sağlamak suretiyle umuma
iletimine izin vermek veya yasaklamak
hakkına da sahiptir.
Bu madde ile düzenlenen umuma iletim
yoluyla eserlerin dağıtım ve sunumu eser
sahibinin yayma hakkını ihlal etmez.
3. Süreler
a) Genel Olarak
Madde 26-
Eser sahibine tanınan mali haklar
zamanla mukayyettir. 46 ve 47 nci
maddelerdeki haller dışında koruma
süresinin bitiminden sonra herkes, eser
sahibine tanınan mali haklardan
faydalanabilir.
Bir eserin aslı veya işlenmeleri için
tanınan koruma süreleri birbirine tabi
değildir.
Bu hüküm 9 uncu maddenin birinci
fıkrasındaki eserler hakkında da
uygulanır. Koruma süresi, eserin
alenileşmesinden önce cereyana başlamaz.
Forma veya fasikül halinde yayımlanan
eserlerde son forma veya fasikülün
yayımlandığı tarih, eserin aleniyeti
tarihi sayılır. Fasıla ile yayımlanan
müteaddit ciltlerden müteşekkil
eserlerin her bir cildi ile bülten,
risale, mevkute ve yıllıklar gibi
eserlerde aleniyet tarihi bunlardan her
birinin yayımlanma tarihidir.
Aleniyet tarihinden başlayan süreler
eserin ilk defa aleniyetleştiği veya
dördüncü fıkraya göre alenileşmiş
sayıldığı yıldan sonraki senenin ilk
gününden itibaren hesap olunur.
Eser sahibinin ölümünden itibaren
başlayan sürelerin hesabında eser
sahibinin öldüğü seneyi takip eden yılın
ilk günü başlangıç tarihi sayılır. 10
uncu Maddenin birinci fıkrasında
zikredilen hallerde süre, eser
sahiplerinden son sağ kalanın ölüm
tarihinden sonra başlar.
b) Sürelerin Devamı
Madde 27-
(Değişik:7.6.1995-4110/10) Koruma süresi
eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve
ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
(Ek: 21.2.2001-4630/16) Bu süre, eser
sahibinin birden fazla olması durumunda,
hayatta kalan son eser sahibinin
ölümünden itibaren 70 yıl geçmekle son
bulur.
Sahibinin ölümünden sonra alenileşen
eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden
sonra 70 yıldır.
12 nci maddenin birinci fıkrasındaki
hallerde koruma süresi, eserin aleniyet
tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki
eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce
adını açıklamış bulunsun.
İlk eser sahibi tüzel kişi ise, koruma
süresi aleniyet tarihinden itibaren 70
yıldır.
c) Türkçe Tercüme Hususunda Koruma
Süresi:
Madde 28-
(Yürürlükten kaldırılmıştır:
21.2.2001-4630/36-b)
ç) El İşleri, Küçük Sanat Eserleri,
Fotoğraf ve Sinema Eserlerinde Süre
Madde 29-
(Yürürlükten kaldırılmıştır:
21.2.2001-4630/36-c)
B) Tahditler
I- Amme İntizamı Mülahazasıyla
Madde 30-
Eser sahibine tanınan haklar, eserin
ispatı maksadıyla mahkeme ve diğer resmi
makamlar huzurunda ve alelıtlak zabıta
ve ceza işlerinde bir muameleye konu
teşkil etmek üzere kullanılmasına mani
değildir. Fotoğraflar, umumi emniyet
mülahazasıyla veya adli maksatlar için
sahibinin rızası alınmaksızın, resmi
makamlar veya bunların emriyle başkaları
tarafından her şekilde çoğaltılabilir ve
yayılabilir.
Eserin herhangi bir suretle ticaret
mevkiine konmasını, temsilini veya diğer
şekillerde kullanılmasını men eden yahut
müsaade veya kontrole bağlı tutan kamu
hukuku hükümleri mahfuzdur.
II- Genel Menfaat Mülahazasıyla
1. Mevzuat ve İçtihatlar
Madde 31-
Resmen yayımlanan veya ilan olunan,
kanun tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge
ve kazai kararların çoğaltılması,
yayılması, işlenmesi veya her hangi bir
suretle bunlardan faydalanma serbesttir.
2. Nutuklar
Madde 32-
Büyük Millet Meclisinde ve diğer resmi
meclis ve kongrelerde, mahkemelerde,
umumi toplantılarda söylenen söz ve
nutukların haber ve malumat verme
maksadıyla çoğaltılması, umumi
mahallerde okunması veya radyo
vasıtasıyla ve başka suretle yayımı
serbesttir.
Hadisenin mahiyeti ve vaziyetin icabı
gerektirmediği hallerde söz ve nutuk
sahiplerinin adı zikredilmeyebilir.
Bu söz ve nutukları birinci fıkrada
zikredilenden başka bir maksatla
çoğaltmak veya diğer bir suretle yaymak
eser sahibine aittir.
3. Temsil Serbestisi
Madde 33-
(Değişik: 21.2.2001-4630/17) Yayımlanmış
bir eserin, tüm eğitim ve öğretim
kurumlarında, yüzyüze eğitim ve öğretim
maksadıyla doğrudan veya dolaylı kâr
amacı gütmeksizin temsili, eser
sahibinin ve eserin adının mutad şekilde
açıklanması şartıyla serbesttir.
4. Eğitim ve Öğretim İçin Seçme ve
Toplama Eserler
Madde 34-
(Değişik:7.6.1995-4110/13) Yayımlanmış
musiki, ilim ve edebiyat eserlerinden ve
alenileşmiş güzel sanat eserlerinden,
maksadın haklı göstereceği bir nispet
dahilinde iktibaslar yapılmak suretiyle,
hal ve vaziyetinden eğitim ve öğretim
gayesine tahsis edildiği anlaşılan seçme
ve toplama eserler vücuda getirilmesi
serbesttir. 2inci maddenin üçüncü
bendinde ve 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının birinci ve beşinci
bentlerinde gösterilen neviden eserler,
ancak seçme ve toplama eserin
münderecatını aydınlatmak üzere iktibas
edilebilir. Ancak bu serbestlik, hak
sahibinin meşru menfaatlerine haklı bir
sebep olmadan zarar verir veya eserden
normal yararlanma ile çelişir şekilde
kullanılamaz.
Münhasıran okullara mahsus olarak
hazırlanan ve Milli Eğitim Bakanlığı
tarafından onanan (okul-radyo) yayımları
için de birinci fıkra hükümleri
uygulanır.
(Değişik: 21.2.2001-4630/18) Yayımlanmış
musiki, ilim ve edebiyat eserlerinden ve
alenileşmiş güzel sanat eserlerinden,
iktibaslar yapılmak suretiyle eğitim ve
öğretim gayesi dışında seçme ve toplama
eserler vücuda getirilmesi ancak eser
sahibinin izniyle mümkündür.
Bütün bu hallerde eser ve eser sahibinin
adı mutat şekilde zikredilmek icap eder.
5. İktibas Serbestisi
Madde 35-
Bir eserden aşağıdaki hallerde iktibas
yapılması caizdir:
1. Alenileşmiş bir eserin bazı cümle ve
fıkralarının müstakil bir ilim ve
edebiyat eserine alınması:
2. Yayımlanmış bir bestenin en çok tema,
motif, pasaj ve fikir nevinden
parçalarının müstakil bir musiki eserine
alınması;
3. Alenileşmiş güzel sanat eserlerinin
ve yayımlanmış diğer eserlerin, maksadın
haklı göstereceği bir nispet dahilinde
ve münderecatını aydınlatmak maksadıyla
bir ilim eserine konulması;
4. Alenileşmiş güzel sanat eserlerinin
ilmi konferans veya derslerde konuyu
aydınlatmak için projeksiyon ve buna
benzer vasıtalarla gösterilmesi.
İktibasın belli olacak şekilde yapılması
lazımdır. İlim eserlerinde iktibas
hususunda kullanılan eserin ve eser
sahibinin adından başka bu kısmın
alındığı yer belirtilir.
6. Gazete Münderecatı
Madde 36-
Basın Kanununun 15 inci maddesi hükmü
mahfuz kalmak üzere basın veya radyo
tarafından umuma yayılmış bulunan günlük
havadisler ve haberler serbestçe iktibas
olunabilir.
Gazete veya dergilerde çıkan içtimai,
siyasi veya iktisadi günlük meseleler
müteallik makale ve fıkraların iktibas
hakkı sarahaten mahfuz tutulmamışsa
aynen veya işlenmiş şekilde diğer gazete
ve dergiler tarafından alınması ve radyo
vasıtasıyla ve diğer bir suretle
yayılması serbesttir. İktibas hakkı
mahfuz tutulsa bile sözü geçen makale ve
fıkraların kısaltılarak basın özetleri
şeklinde alınması, radyo vasıtasıyla
veya diğer bir suretle yayılması
caizdir.
Bütün bu hallerde, iktibas edilen
gazete, dergi ve ajansın ve eğer bunlar
da başka bir kaynaktan alınmışlarsa o
kaynağın adı ve sayısından başka makale
sahiplerinin adı, müstear adı veya
alameti zikredilmek icap eder.
7. Haber
Madde 37-
(Değişik: 21.2.2001-4630/19) Haber
mahiyetinde olmak ve bilgilendirme
kapsamını aşmamak kaydıyla, günlük
hadiselere bağlı olarak fikir ve sanat
eserlerinden bazı parçaların işaret, ses
ve/veya görüntü nakline yarayan
vasıtalara alınması mümkündür. Bu
şekilde alınmış parçaların çoğaltılması,
yayılması, temsil edilmesi veya radyo ve
televizyon gibi araçlarla yayınlanması
serbesttir. Bu serbestlik, hak sahibinin
hukuki menfaatlerine zarar verecek
şekilde veya eserden normal yararlanmaya
aykırı biçimde kullanılamaz.
III- Hususi Menfaat Mülahazasıyla
1. Şahsen Kullanma:
Madde 38-
(Değişik:7.6.1995-4110/14) Bütün fikir
ve sanat eserlerinin, kar amacı
güdülmeksizin şahsen kullanmaya mahsus
çoğaltılması mümkündür. Ancak, bu
çoğaltma hak sahibinin meşru
menfaatlerine haklı bir sebep olmadan
zarar veremez ya da eserden normal
yararlanmaya aykırı olamaz.
2 nci fıkra yürürlükten kaldırılmıştır.
(21.2.2001-4630/36-d)
Sözleşmede belirleyici hükümlerin
yokluğu durumunda, hata düzeltme de
dahil, bilgisayar programının
düşünüldüğü amaca uygun kullanımı için
gerekli olduğu durumda, bilgisayar
programının onu hukuki yollardan edinen
kişi tarafından çoğaltılması ve
işlenmesi serbesttir.
Bilgisayar programını yasal yollardan
edinen kişinin programı yüklemesi,
çalıştırması ve hataları düzeltmesi
sözleşme ile önlenemez. Bilgisayar
programının kullanımı için gerekli
olduğu sürece, bilgisayar programını
kullanma hakkına sahip kişinin bir adet
yedekleme kopyası yapması sözleşme ile
önlenemez.
Bilgisayar programının kullanım hakkına
sahip kişinin yapmaya hak kazandığı
bilgisayar programının yüklenmesi,
görüntülenmesi çalıştırılması,
iletilmesi veya depolanması fiillerini
ifa ettiği sırada, bilgisayar
programının herhangi bir öğesi altında
yatan düşünce ve ilkeleri belirlemek
amacı ile, programın işleyişini
gözlemlemesi, tetkik etmesi ve sınaması
serbesttir.
Bağımsız yaratılmış bir bilgisayar
programı ile diğer programların ara
işlerliğini gerçekleştirmek üzere
gerekli bilgileri elde etmek için,
bilgisayar programının çoğaltılması ve
işlenmesi anlamında kod'un
çoğaltılmasının ve kod formunun
çevirisinin de zorunlu olduğu
durumlarda, bu fiillerin ifası aşağıdaki
şartların karşılanması halinde
serbesttir: 1. Bu fiillerin, ruhsat
sahibi veya bir bilgisayar programının
kopyasını kullanma hakkı sahibi diğer
bir bilgisayar sahibi diğer bir kişi
tarafından veya onların adına bunu
yapmaya yetkili kişi tarafından ifa
edilmesi, 2. Ara işlerliği
gerçekleştirmek için gerekli bilginin,
(1) numaralı bentte belirtilen kişilerin
kullanımlarına sunulmaması, 3. Bu
fiillerin, ara işlerliği gerçekleştirmek
için gereken program parçaları ile
sınırlı olması.
Yukarıdaki fıkra hükümleri, onun
uygulanması ile elde edilen bilgilerin;
1. Bağımsız yaratılmış bilgisayar
programının ara işlerliğini
gerçekleştirmenin dışında diğer amaçlar
için kullanılmasına, 2. Bağımsız
yaratılmış bilgisayar programının ara
işlerliği için gerekli olduğu durumlar
dışında başkalarına verilmesine, 3.
İfade ediliş bakımından esastan benzer
bir bilgisayar programının
geliştirilmesi, üretilmesi veya
pazarlanması veya fikri hakları ihlal
eden herhangi diğer bir fiil için
kullanılmasına, izin vermez.
Altıncı ve Yedinci fıkra hükümleri,
programdan normal yararlanma ile çelişir
veya hak sahibinin meşru yararlarına
makul olmayan müdahale eder şekilde
kullanılmasına izin verecek tarzda
yorumlanamaz.
2. Bestekarlara Tanınan Haklar
Madde 39- (Yürürlükten kaldırılmıştır:
21.2.2001-4630/36-e)
3. Kopya ve Teşhir
Madde 40-
Umumi yollar, caddeler ve meydanlara,
temelli kalmak üzere konulan güzel sanat
eserlerini; resim, grafik, fotoğraf
vesaire ile çoğaltma, yayma, umumi
mahallerde projeksiyonla gösterme, radyo
ve benzeri vasıtalarla yayımlama
caizdir. Bu salahiyet mimarlık
eserlerinde yalnız dış şekle
münhasırdır.
Üzerlerine, sahibi tarafından sarahaten
men edici bir kayıt konulmuş olmadıkça
güzel sanat eserleri, malikleri veya
bunların muvafakatıyla başkaları
tarafından umumi mahallerde teşhir
edilebilir.
Açık artırma ile satılacak eserler umuma
teşhir olunabilir. Umumi mahallerde
teşhir edilen veya açık arttırmaya
konulan bir eseri sergi veya arttırmayı
tertip eden kimseler tarafından bu
maksatlarda çıkarılacak katalog, kılavuz
veya bunlara benzer matbualar
vasıtasıyla çoğaltma ve yayma caizdir.
Bu hallerde, aksine yerleşmiş adet
yoksa, eser sahibinin adının zikrinden
vazgeçilebilir.
4. Umuma açık mahallerde eser, icra,
fonogram, yapım ve yayınların
kullanılması ve/veya iletilmesine
ilişkin esaslar:
Madde 41.
– (Değişik: 3.3.2004-5101/11) Girişi
ücretli veya ücretsiz umuma açık
mahaller; eser, icra, fonogram, yapım ve
yayınların kullanım ve/veya iletimine
ilişkin 52 nci maddeye uygun sözleşme
yaparak hak sahiplerinden veya üyesi
oldukları meslek birliklerinden izin
alır ve sözleşmelerde yazılı malî hak
ödemelerini bu madde hükümlerine göre
yaparlar.
Eser, icra, fonogram, yapım ve yayınları
kullanan ve/veya ileten umuma açık
mahaller; mahallin bulunduğu bölgenin
özelliği, mahallin nitelik ve niceliği,
fikrî mülkiyete konu eser, icra,
fonogram, yapım ve yayınların mahalde
sunulan ürün veya hizmetin ayrılmaz bir
parçası ve ürün veya hizmete katkısı
olup olmadığı ve benzeri hususlar
dikkate alınmak suretiyle
sınıflandırılır veya sınıflandırma dışı
bırakılır.
Faaliyet gösterdikleri sektörlerde; eser
sahipleri ve/veya bağlantılı hak
sahipleri meslek birlikleri, yapılan
sınıflandırmaya bağlı olarak eser, icra,
fonogram, yapım ve yayınların
kullanımından ve/veya iletiminden
kaynaklanan ödemelere ilişkin tarifeleri
tespit ederler. Meslek birlikleri ile
umuma açık mahaller arasındaki
sözleşmeler, bu tarife bedelleri veya
taraflarca yapılabilecek müzakereler
sonucu belirlenecek bedeller üzerinden
yapılır.
Tarifelere ilişkin sözleşmelerde takvim
yılı esas alınır ve bu tarifeler takvim
yılı başından itibaren geçerli olur.
Bu madde hükümlerinin uygulanmasını
teminen: 1. Meslek birlikleri temsil
ettikleri eser, icra, fonogram ve
yapımlar ile üyelerine ilişkin
bilgileri, Bakanlığa bildirmek
zorundadırlar. Bu bildirimler her üç
ayda bir güncellenir ve Bakanlıkça
oluşturulan ortak bir veri tabanı
üzerinden ilgili taraflara açılır. 2.
Eser sahipleri alanında kurulmuş meslek
birlikleri veya bağlantılı hak sahipleri
alanında kurulmuş meslek birlikleri veya
aynı sektörlerde faaliyet gösteren
meslek birlikleri, biraraya gelerek
protokole bağlamak suretiyle ortak
tarifeler belirleyebilirler. Ortak
tarifeler protokole taraf meslek
birlikleri açısından bağlayıcıdır.
Meslek birlikleri, tarifeler veya ortak
tarifeleri her takvim yılının dokuzuncu
ayında kullanıcıları temsil eden ve
kanunla kurulmuş kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları ile
Bakanlığa bildirirler ve kamuoyuna
duyururlar. Umuma açık mahaller,
müzakere ve sözleşme yapılmasına ilişkin
verecekleri bağlayıcı nitelikteki yetki
belgeleri ile üye oldukları meslek
kuruluşları aracılığıyla da tarifeleri
veya ortak tarifeleri müzakere edebilir
ve sözleşme yapabilirler. Ancak,
tarifelerin götürü usulde tespit
edilmesi halinde umuma açık mahaller
sadece meslek kuruluşları aracılığı ile
müzakere edebilir ve sözleşme
yapabilirler.
Onuncu ayda umuma açık mahaller veya
meslek kuruluşları ile meslek birlikleri
arasında tarifeler veya ortak tarifeler
üzerinde uzlaşma sağlanamaması ve
sözleşme yapılamaması halinde, en geç bu
ayın sonuna kadar, meslek birlikleri
ve/veya meslek kuruluşları tarafından bu
tarifelerin Bakanlıkça oluşturulacak
uzlaştırma komisyonunda müzakere
edilmesi talep edilebilir.
Uzlaştırma komisyonu, taraflardan
birinin talebi ve Bakanlığın uygun
görmesi halinde, tarifeleri müzakere
etmek üzere, Bakanlık tarafından talep
tarihinden itibaren onbeş gün içinde
oluşturulur. Komisyon Bakanlıktan bir,
Rekabet Kurumundan iki temsilci ve
ilgili meslek birlikleri ile
kullanıcıları temsil eden meslek
kuruluşlarının birer temsilcisinden
oluşur. Bakanlık temsilcisi aynı zamanda
komisyon başkanıdır. Aynı usulle,
komisyon üye sayısı kadar yedek üye
seçilir. Komisyonun sekretarya
hizmetleri Bakanlık ilgili birimi
tarafından yürütülür.
Komisyon, oluşturulduğu tarihten
itibaren onbeş gün içinde, raporunu
hazırlayarak, Bakanlığa ve taraflara
bildirir. Umuma açık mahaller ve meslek
birlikleri, Komisyon raporunun
açıklandığı tarihten itibaren onbeş gün
içinde, meslek birliklerinin açıklamış
oldukları tarifeleri veya müzakereler
neticesinde mutabakata vardıkları
tarifeleri sözleşmeye bağlayabilirler.
Meslek birliklerince belirlenen tarife
veya ortak tarifeler üzerinden
sözleşmenin yapılmaması halinde,
taraflar yargı yoluna başvurabilirler.
Yargılama sürecinde, bir önceki yıl
sözleşme yapmış olan mahaller, ilgili
meslek birlikleri aksini bildirmedikçe,
dava konusu tarifenin 1/4'ünü dava
sonuçlanıncaya kadar her üç ayda bir
meslek birlikleri adına açılmış banka
hesabına yatırmak suretiyle eser, icra,
fonogram, yapım ve yayınları
kullanabilir ve/veya iletebilirler. Bir
önceki yıl sözleşme yapmamış umuma açık
mahaller ile ilk defa sözleşme yapacak
umuma açık mahallerin bu fıkrada
öngörüldüğü şekilde eser, icra, fonogram,
yapım ve yayınları kullanabilmeleri
ve/veya iletebilmeleri ise ilgili meslek
birliklerinin iznine bağlıdır. Dava
sonuçlanıncaya kadar bu şekilde ödenen
miktar, mahkeme kararıyla tespit edilen
tarife bedelinden mahsup edilir.
Tarifelerin tespit edilmesinde ve
uzlaşmazlıkların hallinde, bu Kanunun
42/A maddesinin üçüncü fıkrasında yer
alan, tarife tespitine ilişkin esaslar
dikkate alınır.
Mahallerde kullanılan ve/veya iletimi
yapılan eser, icra, fonogram, yapım ve
yayınlar üzerinde hak sahibi olan gerçek
veya tüzel kişiler, bunların kullanımına
ve/veya iletimine ilişkin ödemelerin
yapılmasını ancak yetki verdikleri
meslek birlikleri aracılığı ile talep
edebilirler. Sinema eserleri bakımından
bu fıkranın uygulanması zorunlu
değildir.
Sınıflandırma, uzlaştırma komisyonuna
başvuru halinde Bakanlıkça alınacak
ücretler ve uzlaştırma komisyonunun
çalışması ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer usul ve esaslar Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.
IV- Hükümete Tanınan Yetkiler 1. Meslek
Birliklerinin Kurulması Madde 42-
(Değişik: 21.2.2001-4630/21) Eser
sahipleri ve eser sahiplerinin hakları
ile bağlantılı hak sahipleri (Ek:
3.3.2004-5110/12) ile bu Kanunun 52 nci
maddesine uygun biçimde düzenlenmiş
sözleşmelerle eser veya hak sahibinden
malî hakları kullanma yetkilerini
devralarak bu Kanunun 10 uncu maddesine
göre ilim-edebiyat eserleri üzerindeki
hakları kullanarak, süreli olmayan
yayınları çoğaltan ve yayanlar,
üyelerinin ortak çıkarlarını korumak ve
bu Kanun ile tanınmış hakların idaresini
ve takibini, alınacak ücretlerin
tahsilini ve hak sahiplerine dağıtımını
sağlamak üzere, Kültür Bakanlığınca
hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca
onaylanan tüzük ve tip statülere uygun
olarak tespit edilecek alanlarda birden
fazla meslek birliği kurabilirler. Eser
sahipleri veya icracı sanatçılar
bakımından zorunlu organlarının asıl üye
sayısının dört katı kadar ; yapımcılar
veya radyo-televizyon kuruluşları
bakımından bu organların asıl üye
sayısının iki katı kadar üye olma
niteliklerini taşıyan gerçek veya tüzel
kişiler meslek birliği olarak faaliyet
gösterebilmek için izin almak üzere
Bakanlığa başvurmak zorundadırlar.
Meslek birlikleri bu izni aldıktan sonra
kuruldukları alanda faaliyet
gösterirler.
(Değişik: 21.2.2001-4630/21) Aynı
alanda, başka bir meslek birliğinin
kurulabilmesi için, yukarıda zikredilen
kurucu üye sayılarından az olmamak
kaydıyla o alanda kurulmuş en fazla
üyesi olan meslek birliğinin üye tam
sayısının 1/3 ü kadar üye olma
niteliklerini taşıyan gerçek veya tüzel
kişiler faaliyet izni almak üzere
Bakanlığa başvururlar. Bakanlığın bu
başvuruyu uygun bularak izin vermesi
halinde faaliyet gösterirler. Her birlik
ihtiyaçlar doğrultusunda şubeler açarak
çalışabilir. Aynı alanda kurulmuş en az
iki meslek birliği, Bakanlıkça
hazırlanan tüzük ve tip statülerin
belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde
federasyon kurabilir. Aynı alanda birden
fazla federasyon kurulamaz.
Meslek birlikleri ve federasyonu özel
hukuka tabi tüzel kişilerdir. Üyeleri
sermaye koymak, kar ve zarara, hukuki
mesuliyete iştirak etmekle yükümlü
tutulamazlar.
Meslek birlikleri ve federasyonu tip
statülerinde genel kurul, yönetim
kurulu, denetleme kurulu, teknik-bilim
kurulu ve haysiyet kurulu mecburi organ
olarak düzenlenir. Bu birliklerin ve
federasyonun kurulması, kontrolü,
denetlenmesi ile ilk genel kurullarını
toplayabilmeleri için gerekli en az üye
sayısı diğer ihtiyari organları,
kurullarının teşekkül tarzı, üye sayısı
ve görevleri, üyeliğe girme, çıkma ve
çıkarılma şartları, şubelerini
kurabilecekleri bölgelerin tespiti, yurt
içi ve yurt dışındaki kamu kurum ve
kuruluşları, gerçek ve özel hukuk tüzel
kişileri ile olan ilişkileri, bu
ilişkilerdeki hak ve yetkileri,
üyeleriyle olan mali ilişkileri, elde
edilen telif ücreti ve tazminatların
dağıtımı ve diğer usul ve esaslara
ilişkin hususlar, ilgili kuruluşların
görüşleri alındıktan sonra Kültür
Bakanlığınca hazırlanacak tüzük ile
belirlenir.
6/10/1983 tarihli ve 2908 sayılı
Dernekler Kanunun 21 inci maddesinin
ikinci fıkrası, 30, 37, 40, 42, 43, 44,
45, 48, 65, 66, 67, 68, 69, 70 ve 90
ıncı maddeleri, bu maddeye göre
kurulacak meslek bilgileri ve federasyon
için de ceza hükümleriyle birlikte
uygulanır.
(Değişik: 21.2.2001-4630/21) Eser
sahipleri ile bağlantılı hak
sahiplerinin bu Kanunla tanınmış
hakları, ülke içinde bu maddeye göre
kurulan meslek birlikleri dışında; başka
birlik, dernek ve benzeri kuruluşlar
tarafından takip edilemez. Bu maddede
geçen üyelik, kurucu üye sayısı ve üye
tam sayısı gibi hususlar bu Kanunun
yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş
meslek birlikleri için de aranır. Bütün
meslek birlikleri bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden itibaren 6 ay içerisinde bu
maddede getirilen esaslara uygun hale
gelmek mecburiyetindedirler. Bu süre
içinde bu şartı yerine getirmeyen meslek
birlikleri 6 ay sonunda kendiliğinden
dağılmış sayılır.
2. Meslek birliklerinin yükümlülükleri
ve tarife tespitine ilişkin esaslar:
MADDE 42/A
– (Ek: 3.3.2004-5101/13) Bu Kanunun 42
nci maddesinde öngörülen amaçlarla
hakların idaresini sağlamak üzere
kurulan meslek birlikleri; 1. Temsil
ettikleri eser, icra, fonogram ve
yapımlar ile üyelerine ilişkin tüm
bilgileri Bakanlığa bildirmek ve ilgili
kişilere açık bu bildirimi her üç ayda
bir güncellemekle, 2. Üyesi olan hak
sahiplerinin faaliyetlerinden
kaynaklanan haklarının idaresini
hakkaniyete uygun koşullarda sağlamakla,
3. Üyelerinin haklarının idaresine
ilişkin faaliyetlerinden elde ettikleri
gelirleri, dağıtım plânlarına uygun
olarak hak sahiplerine dağıtmakla, 4.
Yazılı talepte bulunan ilgili kişilere,
temsil ettikleri eser, icra, fonogram ve
yapımlar ile ilgili bilgileri vermekle,
5. Sözleşme yapılırken idare ettikleri
haklara ilişkin olarak hakkaniyete uygun
davranmakla, kendi maddî ve/veya manevî
menfaatleri bakımından gerekli
gördükleri indirim veya ödeme
kolaylıklarını sağlamakla, 6. Sözleşme
yapılabilmesi için idaresini
sağladıkları haklara ilişkin ücret
tarifelerini süresinde belirlemek ve
belirlenen tarifeleri ve bu
tarifelerdeki her türlü değişikliği
süresinde duyurmakla, 7. Hesaplarını
yeminli malî müşavirlere onaylatmakla,
yükümlüdürler.
Yukarıdaki fıkranın radyo-televizyon
kuruluşlarının yayınları bakımından
uygulanmasında Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu kayıtları esas alınır.
Tarifelerin tespit edilmesinde;
tarifelerin uluslararası uygulamaların
ülkenin ekonomik ve toplumsal
koşullarına uyarlanabilirliği göz önünde
bulundurularak makul seviyede
belirlenmesi ile teknolojik alandaki
değişimlerin yanı sıra eser, icra,
fonogram, yapım ve yayınların
yaratıldığı ve kullanıldığı sektörlerin
yapısını tahrip edici, üretimi ve
kullanımı engelleyici ve genel kabul
görmüş uygulamalara zarar verici bir
etki yaratılmaması, rekabeti bozucu
şartlar oluşturulmaması, yapılan
sınıflandırma, ilgili sektörlerdeki ürün
fiyatları ve bu sektörlerin gayrisafi
millî hâsıladaki payı, eser, icra,
fonogram, yapım ve yayınların kullanım
ve/veya iletim sıklığı, birim fiyat veya
götürü usulü ödeme, ödeme plânı ve
benzeri hususlar esas alınır.
Aynı alanda ve/veya sektörde faaliyet
gösteren birlikler, tarife tespitinde,
sözleşme yapılmasında ve bu Kanunun
uygulanması ile ilgili diğer iş ve
işlemlerde birlikte hareket edebilirler.
Ortak tarife yapılmış olması halinde,
aynı alanda faaliyet gösteren meslek
birlikleri, tarifelere esas olmak üzere
her takvim yılının başında, alandaki
temsil kabiliyetleri ile temsil
ettikleri eser, icra, fonogram, yapım ve
yayınlara ilişkin kullanım oranlarını
tespit ederek Bakanlığa bildirmek
zorundadırlar. Bu oranların tespitinde
anlaşma sağlanamaması ve/veya bu
oranların Bakanlığa bildirilmemesi
halinde, Bakanlıkça oluşturulacak bir
komisyon bu tespiti yapar. Bu tespit
yapılıncaya kadar, sözleşme yapmış
kullanıcılar, ödemeleri gereken meblağı,
Bakanlığın talebi üzerine mahkemece
belirlenmiş tevdi mahalline yatırırlar.
Burada toplanan meblağ, komisyon çalışma
giderleri mahsup edildikten sonra,
ilgili meslek birlikleri arasında,
komisyonca tespit edilen orana ya da
herhangi bir aşamada, birliklerin
aralarında anlaşmaları halinde,
mutabakata vardıkları kullanım oranına
göre paylaştırılır. Komisyon Bakanlık,
Rekabet Kurumu ve ilgili meslek
birliklerini temsilen birer kişiden
oluşur. Bakanlık temsilcisi aynı zamanda
komisyon başkanıdır. Komisyon
kararlarına yargı yolu açık olup,
görevli mahkeme ilgili ihtisas
mahkemesidir.
Bu maddede belirtilen esaslar
çerçevesinde yapılması gereken
bildirimlere ilişkin yükümlülüklerini
yerine getirmediği belirlenen meslek
birliklerinin dağıtıma ilişkin hesabına
Bakanlıkça, mahkemeden yükümlülüklerini
yerine getirinceye kadar tedbir
konulması istenebilir.
Meslek birliğine üye eser veya
bağlantılı hak sahiplerinin alenileşmiş
veya yayımlanmış tüm eser, icra,
fonogram, yapım ve yayınlarına ilişkin
haklarının takibi meslek birliğine
verilecek yetki belgesine göre yapılır.
Yetki belgesine ilişkin usul ve esaslar
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
3. Meslek birliklerinin denetimi:
MADDE 42/B
- (Ek: 3.3.2004-5101/13) Meslek
birlikleri, idarî ve malî açıdan
Bakanlığın denetimine tâbidir. Bakanlık,
meslek birliklerinin bu Kanunla
belirlenmiş görev ve yükümlülükleri
yerine getirip getirmediklerini her
zaman kendisi denetleyebileceği gibi bu
denetimin bağımsız denetim kuruluşlarına
yaptırılmasını meslek birliklerinden de
isteyebilir. Bu kuruluşlarca yapılan
denetimlere ilişkin raporların bir
örneği Bakanlığa gönderilir.
Denetimler sırasında, denetim yapmakla
görevlendirilenler tarafından istenecek
her türlü defter, belge ve bilgilerin
ibraz edilmesi veya verilmesi, kasa veya
veznenin kontrol ettirilmesi, yönetim
yerleri, şubeler ve eklentilerine girme
gibi taleplerin yerine getirilmesi
zorunludur.
Meslek birlikleri tarafından; 1. Bu
Kanunun 42 ve 42/A maddeleri ile bu
maddede belirlenen görev ve
yükümlülüklerin yerine getirilmediği, 2.
Sözleşmelere uygun tahsilat veya
dağıtımın yapılmadığı ya da yanlış ve
haksız dağıtım yapıldığı, 3. Tarifelerin
bu Kanunun 42/A maddesinin üçüncü
fıkrasında belirlenen esaslara göre
düzenlenmediği, tespit edildiği
takdirde, bu birlikler Bakanlıkça yazılı
olarak bir defa uyarılır, uyarının
tebliği tarihinden itibaren otuz gün
içinde kusurun giderilmemesi halinde,
meslek birliği ikinci kez uyarılır.
Yukarıdaki fıkrada bahsi geçen
kusurların ikinci uyarıyı takip eden
otuz gün içinde de giderilmemesi veya
yapılan denetimlerde, birlik
kayıtlarında ve diğer iş ve işlemlerinde
mevzuata aykırılık tespit edilmesi
halinde, Bakanlık en geç üç ay içinde
olağanüstü genel kurul yapmak üzere
üyeleri davet eder. Olağanüstü genel
kurul yapılıncaya kadar, birliğin iş ve
işlemlerinde suiistimali görülenler
tedbiren işten el çektirilir, Bakanlıkça
yerine atama yapılır veya sırası gelen
yedek üye göreve çağrılır.
Bu Kanunun 42 ve 42/A maddeleri ile bu
madde hükümleri, 42 nci madde
çerçevesinde kurulacak federasyonlar
için de uygulanır.
4. Eser, icra, fonogram ve yapımların
yayınlanmasına ve/veya iletilmesine
ilişkin esaslar:
Madde 43.
- (Ek: 3.3.2004-5101/14)
Radyo-televizyon kuruluşları, uydu ve
kablolu yayın kuruluşları ile mevcut
veya ileride bulunacak teknik
imkânlardan yararlanarak yayın ve/veya
iletim yapacak kuruluşlar, yayınlarında
yararlanacakları opera, bale, tiyatro ve
benzeri sahneye konmuş eserlerle ilgili
olarak hak sahiplerinden önceden izin
almak zorundadırlar.
Bu kuruluşlar sahneye konmuş eserler
dışında kalan eser, icra, fonogram ve
yapımlar için ilgili alan meslek
birlikleri ile 52 nci maddeye uygun
sözleşme yaparak izin almak, söz konusu
yayın ve/veya iletimlere ilişkin
ödemeleri bu birliklere yapmak ve
kullandıkları eser, icra, fonogram ve
yapımlara ilişkin listeleri bu
birliklere bildirmek zorundadırlar.
3984 sayılı Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun
çerçevesinde faaliyet gösteren
radyo-televizyon kuruluşları Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu tarafından, anılan
Kanun dışında kalan ve yayın ve/veya
iletim yapan diğer kuruluşlar ise
Bakanlık tarafından sınıflandırılır.
Faaliyet gösterdikleri sektörlerde eser
sahipleri ve/veya bağlantılı hak
sahipleri meslek birlikleri, yapılan
sınıflandırmaya bağlı olarak eser, icra,
fonogram ve yapımların yayın ve/veya
iletiminden kaynaklanan ödemelere
ilişkin tarifeleri tespit ederler.
Meslek birlikleri ile kuruluşlar
arasındaki sözleşmeler, bu tarife
bedelleri veya taraflarca yapılan
müzakereler sonucu belirlenecek bedeller
üzerinden yapılır.
Meslek birliklerinin temsil ettikleri
eser, icra, fonogram ve yapımlar ile
üyelerine ilişkin bildirim zorunluluğu,
tarifelerin belirlenmesi, duyurulması,
müzakere edilmesi, sözleşme yapılması,
uzlaşmazlıkların halli ve diğer
hususlarda bu Kanunun 41 inci maddesinin
dört ilâ onüçüncü fıkraları uygulanır.
Ancak yayın ve/veya iletim yapan
kuruluşlar bakımından 41 inci maddenin
altıncı fıkrasının son cümlesinin
uygulanması zorunlu değildir.
Ayrıca, 41 inci maddenin 10 uncu
fıkrasının uygulanması bakımından,
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu,
yayınlarında yer verdiği eser, icra,
fonogram ve yapımları her üç ayda bir
meslek birliklerince belirlenen yıllık
tarifenin 1/4'ünü yatırmak suretiyle
kullanabilir.
5. Fikir ve Sanat Eserlerinin
İşaretlenmesi
Madde 44-
(Değişik: 3.3.2004-5101/15) Fikrî
mülkiyet haklarının korunması ve etkin
bir şekilde takibinin sağlanması
amacıyla, fikir ve sanat eserlerinin
tespit edilmesi ve çoğaltılmasına
ilişkin materyalleri üreten ve/veya bu
materyallerin dolum, çoğaltım ve
satışını yapan veya herhangi bir şekilde
yayan ve umuma arz eden yerler,
Bakanlıkça ücret mukabili
sertifikalandırılır. Bakanlıkça
belirlenen yerler, Bakanlıkça onaylanmış
bir yazılım ile Bakanlıkça belirlenecek
kriterlere uygun bir donanımı
bulundurmak, gerekli alt yapıyı
oluşturmak ve gerçekleştirdikleri
işlemleri her takvim yılı itibarıyla
Bakanlığa bildirmek zorundadır. Bu
yerler ve malî hak sahipleri ayrıca,
Bakanlıkça gerekli görülecek işaret ve
seri numaraları ile uluslararası
standartlara uygun kodları, taşıyıcı
materyaller üzerinde bulundurmakla
müştereken yükümlüdürler.
(Değişik: 21.2.2001-4630/23) Her türlü
boş video kaseti, ses kaseti, bilgisayar
disketi, CD, DVD gibi taşıyıcı
materyaller ile, fikir ve sanat
eserlerinin çoğaltılmasına yarayan her
türlü teknik cihazı ticari amaçlı imal
veya ithal eden gerçek ve tüzel kişiler,
imalat veya ithalat bedeli üzerinden
yüzde üçü geçmemek üzere Bakanlar Kurulu
Kararıyla belirlenecek orandaki miktarı
keserek, ay içinde topladıkları meblağı,
sonraki ayın en geç yarısına kadar
Kültür Bakanlığı adına bir ulusal
bankada açılacak özel hesaba yatırmakla
yükümlüdürler.
(Değişik: 21.2.2001-4630/23) Bakanlık bu
hesapta toplanan miktarı fikri mülkiyet
sisteminin güçlendirilmesi ile yurt
içindeki ve yurt dışındaki kültür
mirasının korunmasına ve devam
ettirilmesine yönelik faaliyetlerde
kullanır. Bu miktarın dağıtım ve
kullanımına ilişkin usul ve esaslar
Kültür Bakanlığı tarafından çıkarılacak
bir yönetmelikle belirlenir.
(Değişik: 3.3.2004-5101/15) Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
ile alınacak ücretler Bakanlıkça
çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
6. Güzel Sanat Eserlerinin Satış
Bedellerinden Pay Verilmesi
Madde 45-(Değişik:
3.3.2004-5101/16) Mimarî eserler hariç
olmak üzere, bu Kanunun 4 üncü
maddesinde sayılan güzel sanat
eserlerinin asılları ile eser sahibinin
kendisinin sınırlı sayıda meydana
getirdiği veya eser sahibinin
kontrolünde ve izniyle meydana
getirilmiş ve eser sahibi tarafından
imzalanmış veya başka bir şekilde
işaretlenmiş olmaları nedeniyle özgün
eser olduğu kabul edilen kopyaları, 2
nci maddenin (1) numaralı bendinde ve 3
üncü maddede sayılıp da yazarlarla
bestecilerin el yazısıyla yazılmış
eserlerinin asıllarından biri, eser
sahibi veya mirasçıları tarafından bir
defa satıldıktan sonra, koruma süresi
içinde, bir sergide veya açık artırmada
yahut bu gibi eşyayı satan bir mağazada
veya başka şekillerde satış konusu
olarak el değiştirdikçe, bu satış bedeli
ile bir önceki satış bedeli arasında
açık bir nispetsizlik bulunması halinde,
her satışta, satışı gerçekleştiren
gerçek veya tüzel kişi, bedel farkından
münasip bir payı eser sahibine, o
ölmüşse miras hükümlerine göre ikinci
dereceye kadar (ve bu derece dahil)
yasal mirasçılarına ve eşine, bunlar da
yoksa ilgili alan meslek birliğine
Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir
kararname ile belirlenecek usul ve
esaslar çerçevesinde ödemekle
yükümlüdür.
Kararnamede: 1. Bedel farkının yüzde
onunu geçmemek şartıyla farkın nispetine
göre tespit edilecek bir pay tarifesi;
2. Bedeli kararnamede tespit edilecek
miktarı aşmayan satışların pay vermek
borcundan muaf tutulacağı; 3. Eser
nevileri itibarıyla mesleki birliğin
hangi kolunun ilgili sayılabileceği;
gösterilir.
Satışın vuku bulduğu müessese sahibi
satıcı ile birlikte müteselsilen
mesuldür. Cebri satış hallerinde pay
ancak diğer alacaklar tamamen ödendikten
sonra ödenir. Pay verme borcunun
zamanaşımı, bu borcun doğumunu intaç
eden satıştan itibaren beş yıldır.
7. Devletin Faydalanma Salahiyeti
Madde 46-
(Değişik:1.11.1983-2936/10 md.) Çoğaltma
ve yayımı eser sahibi tarafından açıkça
menedilmemiş olan ve umumi kütüphane,
müze ve benzeri müesseselerde saklı
bulunan henüz yayımlanmamış veya
alenileşmemiş eserler, mali haklarla
ilgili koruma süresi dolmuş olmak
şartıyla, bulunduğu kamu kurum ve
kuruluşlarına ait olur. Bunlardan kamu
kurum ve kuruluşları ile bilimsel vesair
amaçla yararlanmak isteyen kişi ve
kuruluşların izin alacakları merci ve
bunlardan alınacak ücretlerle bu
ücretlerin hangi kültürel gayelerde sarf
edileceği ve diğer hususlar, ilgili
kuruluşların görüşü alındıktan sonra
Kültür Bakanlığınca hazırlanacak tüzükle
belirlenir.
8. Kamuya Maletme
Madde 47-
Bir kararname ile memleket kültürü için
önemi haiz görülen bir eser üzerindeki
mali haklardan faydalanma salahiyeti,
hak sahiplerine münasip bir bedel
ödenmesi suretiyle koruma süresinin
bitiminden önce kamuya maledilebilir.
(Değişik: 21.2.2001-4630/24) Bu hususta
karar verilebilmesi için eserin
Türkiye'de veya Türkiye dışında Türk
vatandaşları tarafından vücuda
getirilmiş olması ve aynı zamanda
yayımlanmış eser nüshalarının iki yıldan
beri tükenmiş bulunması ve hak sahibinin
uygun bir süre içinde eserin yeni
baskısını yapmayacağının tespit edilmesi
gerekir.
Bu kararnamede:
1. Eser ve sahibinin adı;
2. Müktesep hakları ihlal edilen
kimselere ödenecek bedel;
3. Mali hakları kullanacak makam ve
müessese;
4. Verilen bedelin itfasından sonra elde
edilecek safi karın hangi kültürel
gayelere tahsis edileceği; yazılır.
Dördüncü Bölüm - Sözleşme ve Tasarruflar
A) Hayattaki Vaki Tasarruflar
I-Asli İktisap
Madde 48-
Eser sahibi veya mirasçıları kendilerine
kanunen tanınan mali hakları süre, yer
ve muhteva itibarıyla mahdut veya gayri
mahdut, karşılıklı veya karşılıksız
olarak başkalarına devredebilir.
Mali hakları sadece kullanma salahiyeti
de diğer bir kimseye bırakılabilir.
(Ruhsat)
Yukarıdaki fıkralarda sayılan tasarruf
muameleleri henüz vücuda getirilmemiş
veya tamamlanacak olan bir esere taaluk
etmekte ise batıldır.
II-Devren İktisap
Madde 49-
Eser sahibi veya mirasçılarından mali
bir hak veya böyle bir hakkı kullanma
ruhsatını iktisap etmiş olan bir kimse,
ancak bunların yazılı muvafakiyetiyle bu
hakkı veya kullanma ruhsatını diğer
birine devredebilir.
İşleme hakkının devrinde, devren iktisap
eden kimse hakkında da eser sahibi veya
mirasçılarının aynı suretle muvafakatı
şarttır.
III-Sözleşmeler
1. Vücuda Getirilecek Eserler
Madde 50-
48 ve 49’uncu maddelerde sayılan
tasarruf muamelelerine dair taahhütler
eser henüz vücuda getirilmeden önce
yapılmış olsa dahi muteberdir.
Eser sahibinin ileride vücuda getireceği
eserlerin bütününe veya muayyen bir
nevine taalluk eden bu kabil taahhütleri
taraflardan her biri ihbar tarihinden
bir yıl sonra hüküm ifade etmek üzere
fesh edebilir.
Eser tamamlanmadan önce, eser sahibi
ölür veya tamamlama kabiliyetini zayi
eder, yahut kusuru olmaksızın eserin
tamamlanması imkansız hale gelirse zikri
geçen taahhütler kendiliğinden münfesih
olur. Diğer taraftan iflas etmesi veya
sözleşme uyarınca devraldığı mali
hakları kullanmaktan aciz duruma düşmesi
yahut kusuru olmaksızın kullanmanın
imkansız hale gelmesi hallerinde de aynı
hüküm caridir.
2. İleride faydalanma imkanları
Madde 51-
İleride çıkarılacak mevzuatın eser
sahibini tanınması muhtemel mali
hakların devrine veya bunların başkaları
tarafından kullanılmasına mütaallik
sözleşmeler batıldır.
İleride çıkarılacak mevzuatla mali
hakların şümulünün genişletilmesi veya
koruma süresinin uzatılmasından doğacak
salahiyetlerden vazgeçmeyi yahut
bunların devrini ihtiva eden sözleşmeler
hakkında aynı hüküm caridir.
IV-Şekil
Madde 52-
Mali hakları dahil sözleşme ve
tasarrufların yazılı olması ve konuları
olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi
şarttır.
V-Tekeffül
1. Hakkın Mevcut Olmaması
Madde 53-
Mali bir hakkı başkasına devreden veya
kullanma ruhsatını veren kimse iktisab
edene karşı hakkın mevcudiyetini Borçlar
Kanununun 169 ve 171inci maddeleri
hükmünce zamindir.
Haksız fiillerden ve sebepsiz mal
iktisabından doğan talepler mahfuzdur.
2. Salahiyetin Mevcut Olmaması
Madde 54-Mali
bir hakkı yahut kullanma ruhsatını devre
salahiyetli olmayan kimseden iktisab
eden hüsnüniyet sahibi olsa bile himaye
göremez.
Salahiyet olmaksızın mali bir hakkı
başkasına devreden veya kullanma
ruhsatını veren kimse; salahiyeti
bulunmadığına diğer tarafın vakıf
olduğunu veya vakıf olması lazım
geldiğini ispat etmedikçe tasarrufun
hükümsüz kalmasından doğan zararı
tazminle mükellefdir. Kusur halinde
mahkeme; hakkaniyet gerektiriyorsa daha
geniş bir tazminata hükmedebilir.
Haksız fiillerden ve sebepsiz mal
iktisabından doğan talepler mahfuzdur.
VI-Yorum Kaideleri
1. Şümul
Madde 55-Aksi
kararlaştırılmış olmadıkça mali bir
hakkın devri veya bir ruhsatın verilmesi
eserin tercüme veya sair işlenmelerine
şamil değildir.
2. Ruhsat
Madde 56-
Ruhsat; mali hak sahibinin başkalarına
da aynı ruhsatı vermesine mani değilse
(basit ruhsat), yalnız bir kimseye
mahsus olduğu takdirde (tam ruhsattır).
Kanun veya sözleşmeden aksi
anlaşılmadıkça her ruhsat basit sayılır.
Basit ruhsatlar hakkında hasılat
kirasına, tam ruhsatlar hakkında intifa
hakkına dair hükümler uygulanır.
3. Mülkiyetin intikali
Madde 57-
Asıl veya çoğaltılmış nüshalar
üzerindeki mülkiyet hakkının devri, aksi
kararlaştırılmış olmadıkça fikri
hakların devrini ihtiva etmez.
Bir güzel sanat eseri üzerinde çoğaltma
hakkını haiz olan bir kimse kalıp,
vesair çoğaltma aletlerinin zilyedliğini
iktisap eden kimse aksi
kararlaştırılamamışsa çoğaltma hakkını
da iktisap etmiş sayılır.
Son fıkra yürürlükten kaldırılmıştır.
(21.2.2001-4630/36-f)
VII-Cayma Hakkı
Madde 58-
Mali bir hak ve ruhsat iktisap eden
kimse; kararlaştırılan süre içinde ve
eğer bir süre tayin edilmemişse icabi
hale göre münasip bir zaman hak ve
salahiyetlerden gereği gibi faydalanmaz
ve bu yüzden eser sahibinin menfaatleri
esaslı surette ihmal edilirse eser
sahibi sözleşmeden cayabilir.
Cayma hakkını kullanmak isteyen eser
sahibi sözleşmedeki hakların
kullanılması için noter vasıtasıyla
diğer tarafa münasip bir mehil vermeye
mecburdur. Hakkın kullanılması, iktisap
eden kimse için imkansız olur veya
tarafından reddedilir yahut bir mehil
verilmesi halinde eser sahibinin
menfaatleri esaslı surette tehlikeye
düşmekte ise mehil tayinine lüzum
yoktur.
Verilen mehil neticesiz geçerse veya
mehil tayinine lüzum yoksa noter
vasıtasıyla yapılacak ihbar ile cayma
tamam olur. Cayma ihbarının tebliğinden
itibaren 4 hafta geçtikten sonra caymaya
karşı itiraz davası açılamaz.
İktisap edenin mali hakkı kullanmamakta
kusuru yoksa veya eser sahibinin kusuru
daha ağır ise hakkaniyet gerektiği
hallerde iktisap eden, münasip bir
tazminat isteyebilir.
Cayma hakkından önceden vazgeçme caiz
olmadığı gibi bu hakkın dermeyanını iki
yıldan fazla bir süre için meneden
takyitler de hükümsüzdür.
VIII-Hakkın Eser Sahibine Avdeti
Madde 59-
Eser sahibi veya mirasçıları mali bir
hakkı muayyen bir gaye zımnında yahut
muayyen bir süre için devretmişlerse
gayenin ortadan kalkması veya sürenin
geçmesiyle ilgili hak, sahibine avdet
eder. Bu hüküm, başkasına devrine
sözleşme ile müsaade edilmemiş olan mali
bir hakkı iktisap eden kimsenin ölümü
yahut iflası halinde cari değildir;
meğer ki, işin mahiyeti icabı, hakkın
kullanılması, iktisap edenin sahsına
bağlı bulunsun.
Muayyen bir gaye zımnında veya muayyen
bir süre için verilen ruhsatlar birinci
fıkrada sayılan hallerde son bulur.
B) Vazgeçme
Madde 60-
Eser sahibi yahut mirasçıları,
kendilerine kanunen tanınan mali
haklardan, önceden vakı tasarruflarını
ihlal etmemek şartıyla bir resmi senet
tanzimi ve bu hususun Resmi Gazetede
ilanı suretiyle vazgeçebilirler.
Vazgeçme, ilan tarihinden başlayarak
koruma süresinin bitmesi halindeki
hukuki neticeleri doğurur.
C) Haciz ve Rehin I-Caiz Olmayan Haller
Madde 61-
İcra ve iflas kanunun 24 ve 30 uncu
maddelerinin hükümleri mahfuz kalmak
şartıyla; 1. Eser sahibinin veya
mirasçılarından birinin mülkiyeti
altında bulunan henüz alenileşmemiş bir
eserin müsvedde veya asıları; 2. Sinema
eserleri hariç olmak üzere 1inci bentde
zikredilen eserler üzerindeki mali
haklar; 3. Eser sahibinin, mali haklara
dair hukuki muamelelerden doğan paradan
gayrı alacakları; kanuni veya akdi bir
rehin hakkının, cebri icranın veya hapis
hakkının konusu olamaz.
II-Caiz Olan Haller
Madde 62-
Aşağıdaki hükümler dairesinde; 1.
Alenileşmiş bir eserin müsveddesi veya
aslı; 2. Yayımlanmış bir eserin
çoğaltılmış nüshaları; 3. Eser sahibinin
korunmaya layık olan manevi
menfaatlerini ihlal etmemek şartıyla
alenileşmiş bir eser üzerindeki mali
hakları; 4. Eser sahibinin mali haklara
dair hukuki muamelelerden doğan para
alacakları; kanuni veya akdi bir rehin
hakkının, cebri icranın yahut hapis
hakkının konusunu teşkil edebilir.
Birinci fıkrada sayılan konulara dair
rehin sözleşmesinin muteber olması için
yazılı şekilde yapılması lazımdır.
Sözleşmede rehin olarak verilenler ayrı
ayrı gösterilmelidir.
Güzel sanat eserlerine ait kalıplar
vesair çoğaltma vasıtaları birinci
fıkranın üçüncü bendinde yazılı mali
haklar üzerinde cebri icra tatbiki için
lüzumlu görüldüğü nispette zilyet olan
kimselerden geçici olarak alınabilir.
Mimarlık eserleri hariç olmak üzere
güzel sanat eserlerinin asılları ve eser
sahibine yahut mirasçılarına ait musiki
ilim ve edebiyat eserlerinin
müsveddeleri, birinci fıkranın üçüncü
bendin de yazılı mali haklar üzerinde
cebri icra tatbiki için lüzumlu
görüldüğü nispette zilyet olan
kimselerden geçici olarak alınabilir.
C) Miras
I-Genel Olarak
Madde 63-
Bu Kanunun tanıdığı mali haklar miras
yolu ile intikal eder. Mali haklar
üzerinde ölüme bağlı tasarruflar
yapılması caizdir.
II-Müşterek Eser Sahiplerinden Birinin
Ölümü
Madde 64-
Eseri birlikte vücuda getirenlerden
biri, eserin tamamlanmasından yahut
alenileşmesinden önce ölürse hissesi,
diğerleri arasında taksime uğrar bunlar,
ölenin mirasçılarına münasip bir bedel
ödemekle mükelleftirler. Miktar üzerinde
uzlaşamazlarsa bunu mahkeme tayin eder.
Eseri birlikte vücuda getirenlerden biri
eserin alenileşmesinden sonra ölürse
diğerleri, ölenin mirasçılarıyla birliği
devam ettirip ettirmekte serbesttirler.
Devama karar vermeleri halinde sağ kalan
eser sahipleri mirasçılardan birliğe
karşı haklarının kullanılması hususunda
bir temsilci tayini talep edebilirler.
Devama karar verilmediği takdirde
birinci fıkra hükümleri uygulanır.
III-Mirasçıların Birden Fazla Oluşu
Madde 65-
Eser sahibinin terekesinde bu Kanunun
tanıdığı mali haklar mevcut olup da
Medeni Kanunun 581 inci maddesi uyarınca
bir temsilci tayin edilmişse temsilci bu
haklar üzerinde yapacağı muameleler için
mirasçıların kararını almaya mecburdur.
Beşinci Bölüm - Hukuk ve Ceza Davaları
A ) Hukuk davaları
I-Tecavüzün ref’i davası
1. Genel olarak
Madde 66-Manevi
ve mali hakları tecavüze uğrayan kimse
tecavüz edene karşı tecavüzün ref’ini
dava edebilir.
Tecavüz, hizmetlerini ifa ettikleri
sırada bir işletmenin temsilcisi veya
müstahdemleri tarafından yapılmışsa
işletme sahibi hakkında da dava
açılabilir.
Tecavüz edenin veya ikinci fıkrada
yazılı kimselerin kusuru şart değildir.
Mahkeme, eser sahibinin manevi ve mali
haklarını, tecavüzün şümulünü, kusurun
olup olmadığını, varsa ağırlığını ve
tecavüzün ret’i halinde tecavüz edenin
düçar olması muhtemel zararları takdir
ederek halin icabına göre tecavüzün
ref’i için lüzumlu göreceği tedbirlerin
tatbikatına karar verir.
(Ek:7. 6. 1995-4110/19) Eser sahibi,
ikamet ettiği yerde de tecavüzün ref’i
ve men davası açabilir.
2. Manevi Haklara Tecavüz Halinde
Madde 67-
Henüz alenileşmemiş bir eser sahibinin
rızası olmaksızın veya arzusuna aykırı
olarak umuma arz edildiği takdirde
tecavüzün ref’i davası, ancak umuma arz
keyfiyetinin çoğaltılmış nüshaların
yayımlanması suretiyle vaki olması
halinde açılabilir. Aynı hüküm, esere
sahibinin arzusuna aykırı olarak adının
konulduğu hallerde de caridir.
Eser üzerinde sahibinin adı hiç
konulmamış veya yanlış konulmuş yahut
konulan ad iltibasa meydan verecek
mahiyette olup da eser sahibi 15 inci
maddede zikredilen tespit davasından
başka tecavüzün ref’ini talep etmişse,
tecavüz eden gerek aslına, gerek
tedavülde bulunan çoğaltılmış nüshalar
üzerine eser sahibinin adını derç etmeye
mecburdur. Masrafı tecavüz edene ait
olmak üzere, hükmen en fazla 3 gazetede
ilan talep edilebilir.
32, 33, 34, 35, 36, 39 ve 40 ıncı
maddelerde sayılan hallerde yanlış veya
kifayetsiz kaynak tasrih edilmiş veyahut
hiç kaynak gösterilmemişse ikinci fıkra
hükmü uygulanır.
Eser haksız olarak değiştirilmiş ise hak
sahibi aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
1) Eser sahibi, eserin değiştirilmiş
şekilde çoğaltılmasının, yayım ve
temsilinin, radyo ile yayımının men
edilmesini ve tecavüz edenin, tedavülde
bulunan çoğaltılmış nüshalardaki
değişikliklerin düzeltmesini veya
bunların eski haline getirilmesini talep
edebilir. Değişiklik, eserin, gazete,
dergi veya radyo ile yayımı sırasında
yapılmışsa eser sahibi, masrafı tecavüz
edene ait olmak üzere, eseri
değiştirilmiş şekilde yayımlamış olan
bütün gazete, dergi ve radyo
idarelerinde değişikliğin ilan yolu ile
düzeltilmesini talep edebilir; 2)
(Değişik:7.6.1995-4110/20) Güzel sanat
eserlerinde, eser sahibi asıldaki
değişikliğin kendisi tarafından
yapılmadığını veya eserdeki adının
kaldırılmasını yahut değiştirilmesini
talep edebilir. Eski halin iadesi mümkün
ise değişikliğin izalesi ammenin veya
malikin menfaatlerini esaslı surette
haleldar etmiyorsa eser sahibi eseri
eski hale getirebilir.
3. Mali Haklara Tecavüz Halinde
Madde 68-
(Değişik: 21.2.2001-4630/25) Eser, eser
sahibinin izni olmadan çevrilmiş,
sözleşme dışı veya sözleşmede belirtilen
sayıdan fazla basılmış, diğer biçimde
işlenmiş veya radyo-televizyon gibi
araçlarla yayınlanmış veya temsil
edilmiş ise; izni alınmamış eser sahibi,
sözleşme yapılmış olması halinde
isteyebileceği bedelin veya emsal veya
rayiç bedel itibarıyla uğradığı zararın
en çok üç kat fazlasını isteyebilir. Bu
bedelin tespitinde öncelikle ilgili
meslek birliklerinin görüşü esas alınır.
Bir eserden izinsiz çoğaltma yolu ile
yarar sağlanıyorsa ve çoğaltılan
kopyaları satışa çıkarılmamışsa, eser
sahibi;çoğaltılmış kopyaların,
çoğaltmaya yarayan film, kalıp ve
benzeri araçların imhasını veya maliyet
fiyatını aşmamak üzere çoğaltılmış
kopyaların ve çoğaltmaya yarayan film,
kalıp ve benzeri gereçlerin uygun bir
bedel karşılığında kendisine verilmesini
ya da sözleşme olması durumunda
isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını
talep edebilir. Bu husus, izinsiz
çoğaltma yoluna giden kişinin yasal
sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Bir eserin izinsiz çoğaltılan kopyaları
satışa çıkarılmışsa veya satış haksız
bir tecavüz oluşturuyorsa , eser sahibi
tecavüz edenin elinde bulunan nüshalar
hakkında ikinci fıkrada yazılı şıklardan
birini seçebilir.
Bedel talebinde bulunan kişi, tecavüz
edene karşı onunla bir sözleşme yapmış
olması halinde haiz olabileceği bütün
hak ve yetkileri ileri sürebilir.
II-Tecavüzün Men’i Davası
Madde 69-
Mali veya manevi haklarında tecavüz
tehlikesine maruz kalan eser sahibi
muhtemel tecavüzün önlenmesini dava
edebilir. Vaki olan tecavüzün devam veya
tekrarı muhtemel görülen hallerdede aynı
hüküm caridir.
66 ncı maddenin ikinci, üçüncü ve
dördüncü fıkralarının hükümleri burada
da uygulanır.
III-Tazminat Davası
Madde 70-(Değişik:
7. 6. 1995-4110/22) Manevi hakları
haleldar edilen kişi, uğradığı manevi
zarara karşılık manevi tazminat ödenmesi
için dava açabilir. Mahkeme, bu para
yerine veya bunlara ek olarak başka bir
manevi tazminat şekline de hükmedebilir.
Mali hakları haleldar edilen kimse,
tecavüz edenin kusuru varsa haksız
fiillere müteallik hükümler dairesinde
tazminat talep edebilir.
Birinci ve ikinci fıkralardaki hallerde,
tecavüze uğrayan kimse tazminattan başka
temin edilen karın kendisine verilmesini
de isteyebilir.
Bu halde 68 inci madde uyarınca talep
edilen bedel indirilir.
B) Ceza Davaları
1. Manevi Haklara Tecavüz
Madde 71-
(Değişik:1. 11. 1983-2936/11)
Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak
kasten: 1. Alenileşmiş olsun veya
olmasın, eser sahibi veya halefinin
yazılı izni olmadan bir eseri umuma arz
eden veya yayımlayan, 2.Sahip veya
halefinin yazılı izni olmadan, bir esere
veya çoğaltılmış nüshalarına ad koyan,
3. Başkasının eserini kendi eseri veya
kendisinin eserini başkasının eseri
olarak gösteren veya 15’nci maddenin
ikinci fıkrası hükmüne aykırı hareket
eden, 4. 32, 33, 34, 35, 36, 37, 39 ve
40 ıncı maddelerdeki hallerde kaynak
göstermeyen veya yanlış yahut kifayetsiz
veya aldatıcı kaynak gösteren, 5. (Ek:
21.2.2001-4630/26) Eser sahibinin yazılı
izni olmaksızın bir eseri değiştiren,
(Değişik: 3.3.2004-5101/17) Kişiler
hakkında, iki yıldan dört yıla kadar
hapis veya ellimilyar liradan
yüzellimilyar liraya kadar ağır para
cezasına veya zararın ağırlığı dikkate
alınarak her ikisine birden hükmolunur.
3. Mali Haklara Tecavüz
Madde 72.
– (Değişik: 3.3.2004-5101/18) Bu Kanuna
aykırı olarak kasten; 1. Aralarında
mevcut bir sözleşme olmasına rağmen bu
sözleşme hükümlerine aykırı olarak bir
eser veya işlenmelerinin kendi
tarafından çoğaltılmış nüshalarını satan
veya dağıtan kişiler hakkında, üç aydan
iki yıla kadar hapis veya onmilyar
liradan ellimilyar liraya kadar ağır
para cezasına veya zararın ağırlığı
dikkate alınarak her ikisine birden, 2.
Hak sahibinin izni olmaksızın bir eseri
ve çoğaltılmış nüshalarını, bu Kanunun
81 inci maddesinin yedinci fıkrasında
sayılan yerlerde satan kişiler hakkında
üç aydan iki yıla kadar hapis veya
beşmilyar liradan ellimilyar liraya
kadar ağır para cezasına veya zararın
ağırlığı dikkate alınarak her ikisine
birden, 3. Hak sahibinin izni
olmaksızın; a) Bir eseri herhangi bir
şekilde işleyen, b) Bir eseri herhangi
bir şekilde çoğaltan, c) Bir eseri
herhangi bir şekilde yayan, d) Bir
eserin nüshalarını yasal veya yasal
olmayan yollardan ülkeye sokan ve her ne
şekilde olursa olsun ticaret konusu
yapan, e) Bir eseri topluma açık
yerlerde gösteren veya temsil eden, bu
gösterimi düzenleyen veya dijital iletim
de dahil olmak üzere her nevi işaret,
ses ve/veya görüntü iletimine yarayan
araçlarla yayan veya yayımına aracılık
eden, Kişiler hakkında iki yıldan dört
yıla kadar hapis veya ellimilyar liradan
yüzellimilyar liraya kadar ağır para
cezasına veya zararın ağırlığı dikkate
alınarak her ikisine birden hükmolunur.
3. Diğer Suçlar
Madde 73
– (Değişik: 3.3.2004-5101/19) Bu Kanunun
71, 72, 80 ve 81 inci maddelerinde
belirtilen suçlar dışında kalan diğer
suçlar hakkında aşağıdaki hükümler
uygulanır: 1. Kasten; a) Bu Kanun
hükümlerine aykırı olarak çoğaltıldığını
bildiği veya bilmesi icap ettiği bir
eserin nüshalarını ticarî amaçla elinde
bulunduran, b) Mevcut olmadığını veya
üzerinde tasarruf selahiyeti
bulunmadığını bildiği veya bilmesi icap
ettiği malî hakkı veya ruhsatı başkasına
devreden veya veren yahut rehneden
veyahut herhangi bir tasarrufun konusu
yapan, c) Yegâne amacı bir bilgisayar
programını korumak için uygulanan bir
teknik aygıtın geçersiz kılınmasına veya
izinsiz ortadan kaldırılmasına yarayan
herhangi bir teknik aracı, ticarî amaç
için elinde bulunduran veya dağıtan,
Kişiler hakkında iki yıldan dört yıla
kadar hapis veya ellimilyar liradan
yüzellimilyar liraya kadar ağır para
cezasına veya zararın ağırlığı dikkate
alınarak her ikisine birden, 2. Kasten;
bu Kanunun hükümlerine uygun olarak
çoğaltılmış ve yayılmış eser
nüshalarının, yapımların ve
fonogramların, çoğaltma ve yayma hakkı
sahiplerinin ayırt edici unvan, marka ve
künye bilgileriyle birlikte tıpkı basım
ve yapım yoluyla, işaret, yazı, ses,
hareketli veya hareketsiz görüntü ya da
veri tekrarına yarayan alet veya
yöntemlerle çoğaltan veya bu şekilde
çoğaltılmış nüshaları yayan, kişiler
hakkında üç yıldan altı yıla kadar hapis
veya yirmimilyar liradan ikiyüzmilyar
liraya kadar ağır para cezasına veya
zararın ağırlığı dikkate alınarak her
ikisine birden, hükmolunur.
II-Fail
Madde 74-
(Değişik: 3.3.2004-5101/20) 71, 72, 73
ve 80 inci maddelerde sayılan suçlar,
hizmetlerini ifa ettikleri sırada bir
işletmenin temsilcisi veya müstahdemleri
tarafından işlenmiş ise, suçun
işlenmesine mani olmayan işletme sahibi
veya müdürü yahut herhangi bir nam ve
sıfatla olsun işletmeyi fiilen idare
eden kimse de fail gibi cezalandırılır.
Cezayı mucip fiil işletme sahibi veya
müdürü yahut işletmeyi fiilen idare eden
kimse tarafından emredilmiş ise bunlar
fail gibi;temsilci veya müstahdem ise,
yardımcı gibi cezalandırılır.
Temsil edilmesinin kanuna aykırılığını
bildiği bir eserin umuma gösterilmesi
için karşılıklı veya karşılıksız olarak
bir mahalli tahsis eden veya böyle bir
eserin temsilinde vazife veya rol alan
kimse, yardımcı olarak cezalandırılır.
(Değişik: 3.3.2004-5101/20) 71, 72, 73
ve 80 inci maddelerde sayılan suçlardan
biri işlenirse masraf veya para
cezasından tüzel kişi diğer suçlularla
birlikte müteselsilen mesuldür.
Ceza Kanununun 64, 65, 66 ve 67 nci
maddelerinin hükümleri mahfuzdur.
III- Kovuşturma ve Tekerrür
Madde 75-
(Değişik: 3.3.2004-5101/21) 71, 72, 73
ve 80 inci maddelerde sayılan suçlardan
dolayı soruşturma şikâyete bağlıdır.
Şikâyet üzerine hak sahiplerinin
haklarını kanıtlayan belge ve/veya
nüshaları Cumhuriyet savcılığına
sunmaları halinde kamu davası açılır.
Altı ay içinde bu belge ve/veya
nüshaların sunulmaması halinde
takipsizlik kararı verilir, bu Kanunun
76 ncı madde hükümleri saklıdır. Bu
madde hükümlerinin uygulanmasında 1412
sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun
344 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(8) numaralı bendi uygulanmaz.
Hakları tecavüze uğrayan kimseden başka
şikayete selahiyetli olanlar şunlardır:
1.71 inci maddenin dört numaralı
bendinde belirtilen hallerde 35 inci
madde gereğince kaynak gösterme
mükellefiyetine aykırı fiiller söz
konusu ise, Milli Eğitim ve Kültür
Bakanlıkları, 2.71 inci maddenin dört
numaralı bendinde belirtilen hallerde 36
ncı madde gereğince kaynak gösterme
mükellefiyetine aykırı fiiller söz
konusu ise, Kültür Bakanlığı ile
Basın-Yayın Genel Müdürlüğü ve Türk
Basınını temsil eden kurumlar, 3. 19
uncu maddenin son fıkrası çerçevesinde
14 ve 16 ncı maddelerin üçüncü
fıkralarında belirtilen hallerde Kültür
Bakanlığı, 4.Faaliyet gösterdikleri
alanlarda meslek birlikleri.
(Değişik: 3.3.2004-5101/21) Eser
sahiplerinin, eser sahiplerinin hakları
ile bağlantılı hak sahiplerinin veya
diğer hak sahiplerinin haklarının ihlâli
halinde, şikâyete selahiyeti olanların
başvurması üzerine, tecavüzün
gerçekleştiği veya sonuçlarının meydana
geldiği yerin Cumhuriyet savcısı,
yetkili mahkemeden usulsüz çoğaltılmış
nüsha veya yayınlara el konulmasını,
bunların imha edilmesini, bu konuda
kullanılan teknik araçların
mühürlenmesini, satışını ve usulsüz
çoğaltımın gerçekleştirildiği yerin
kapatılmasını talep edebilir.
(Ek: 3.3.2004-5101/21) Nüsha ve süreli
olmayan yayınların el konulduğu tarihten
itibaren onbeş gün içerisinde, eser veya
hak sahipleri tarafından yetkili
mahkemeye herhangi bir şikâyet veya
başvuruda bulunulmaz ise Cumhuriyet
savcısının talebi üzerine yetkili
mahkeme, davaya esas olacak sayıda
nüshanın muhafaza edilerek, diğerlerinin
imhasına veya bunların hammadde olarak
yeniden kullanımlarına dair imkânların
olması halinde, mevcut halleriyle veya
bir daha kullanılmayacak derecede
vasıfları bozulmak suretiyle, hammadde
olarak satışına karar verir. Belirtilen
süre içinde eser veya hak sahipleri
tarafından bir şikâyet veya başvuru
yapılması halinde bu Kanunun 68 inci
maddesi hükümleri uygulanır. El konulan
nüsha ve süreli olmayan yayınların
imhasına, bunların hammadde olarak
yeniden kullanımlarına ve hammadde
olarak satışına ilişkin usul ve esaslar
Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir.
Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde
Cumhuriyet Savcısı üç gün içinde yetkili
mahkemeye sunulmak üzere el koyma ve
mühürleme kararını res’en verebilir.
Hak sahipleri, haklarını kanıtlayan
belgelerle birlikte, suçun dava
zamanaşımı süresi içinde kalmak
koşuluyla tecavüzü ve faili öğrendikleri
tarihten itibaren 6 ay içinde Cumhuriyet
Başsavcılığına başvurabilirler. Bu suç
ile ilgili olarak, 3005 Sayılı Meşhud
Suçların Muhakeme Usulü Kanununun 1 inci
maddesinin (A) bendindeki mahal ve 4
üncü maddesindeki yazılı zaman kaydına
bakılmaksızın, aynı Kanundaki muhakeme
usulü uygulanır.
Bu Kanunda yazılı suçlardan dolayı
hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet
kararı olan kişi, iki yıl içinde aynı
suçu bir defa daha işler ise yeni suçtan
dolayı verilecek ceza bir kat artırılır.
(Ek: 3.3.2004-5101/21) Tekerrür üzerine
verilen hapis cezası ertelenemez ve para
cezasına veya tedbire çevrilemez. Bu
Kanunda belirtilen suçlara, unsurlarını
taşıması halinde 4422 sayılı Çıkar
Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele
Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
C) Çeşitli Hükümler
I-Görev ve İspat
Madde 76-
(Değişik: 21.2.2001-4630/30) Bu Kanunun
düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan
davalarda, dava konusunun miktarına ve
Kanunda gösterilen cezanın derecesine
bakılmaksızın, görevli mahkeme Adalet
Bakanlığı tarafından kurulacak İhtisas
Mahkemeleridir. İhtisas Mahkemeleri
kurulup yargılama faaliyetlerine
başlayıncaya kadar, Asliye Hukuk ve
Asliye Ceza mahkemelerinden hangilerinin
İhtisas Mahkemesi olarak
görevlendirileceği ve bu mahkemelerin
yargı çevreleri Adalet Bakanlığının
teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar
Yüksek Kurulunca belirlenir.
Şahsi dava açılmışsa Ceza Mahkemeleri
Usulü Kanununun 358 inci maddesi
uygulanır. Ceza davasıyla birlikte şahsi
hak da talep edilmişse beraat halinde,
bu cihetlerin halli için evrak hukuk
mahkemesine re’sen havale olunur.
(Ek: 21.2.2001-4630/30) Bu Kanun
kapsamında açılacak davalarda mahkeme,
davacının iddianın doğruluğu hakkında
kuvvetli kanaat oluşturmaya yeter miktar
delil sunması halinde, korunmakta olan
eserler, fonogramlar, icralar, filmler
ve yayınları kullananların, bu Kanunda
öngörülen izin ve yetkileri aldıklarına
dair belgeleri ve/veya tüm yararlanılan
eser, fonogram, icra, film ve yayınların
listelerini sunmasını isteyebilir.
Belirtilen belge ve/veya listelerin
sunulamaması tüm eser, fonogram, icra,
film ve yayınların haksız kullanılmakta
olduğuna karine teşkil eder .
II- İhtiyati Tedbirler ve Gümrüklerde
Geçici Olarak El Koyma
Madde 77-
(Değişik: 21.2.2001-4630/31) Esaslı bir
zararın veya ani bir tehlikenin veya
emrivakilerin önlenmesi için veya diğer
herhangi bir sebepten dolayı zaruri ve
bu hususta ileri sürülen iddialar
kuvvetle muhtemel görülürse mahkeme, bu
Kanunla tanınmış olan hakları ihlal veya
tehdide maruz kalanların veya şikayete
selahiyetli olanların talebi üzerine,
davanın açılmasından önce veya sonra
diğer tarafa bir işin yapılmasını veya
yapılmamasını, işin yapıldığı yerin
kapatılmasını veya açılmasını
emredebileceği gibi, bir eserin
çoğaltılmış nüshalarının veya hasren onu
imale yarayan kalıp ve buna benzer sair
çoğaltma vasıtalarının ihtiyati tedbir
yolu ile geçici olarak zaptına karar
verebilir. Kararda emre muhalefetin İcra
ve İflas Kanununun 343 üncü maddesindeki
cezai neticeleri doğuracağı tasrih
edilir.
(Değişik: 3.3.2004-5101/22) Haklara
tecavüz oluşturulması ihtimali halinde
yaptırım gerektiren nüshaların ithalat
veya ihracatı sırasında, 4458 sayılı
Gümrük Kanununun 57 nci maddesi ile 4926
sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun
ilgili hükümleri uygulanır.
Bu nüshalara gümrük idareleri tarafından
el konulmasına ilişkin işlemler Gümrük
Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre
yürütülür.
III- Hükmün
İlanı
Madde 78-
67 nci maddenin ikinci fıkrasında yazılı
halden maada, haklı olan taraf, muhik
bir sebep veya menfaati varsa, masrafı
diğer tarafa ait olmak üzere,
kesinleşmiş olan kararın gazete veya
buna benzer vasıtalarla tamamen veya
hulasa olarak ilan edilmesini talep
etmek hakkına haizdir.
İlanın şekil ve muhtevası kararda tespit
edilir.
İlan hakkı, hükmün kesinleşmesinden
itibaren üç ay içinde kullanılmazsa
düşer.
IV- Zabıt, Müsadere ve İmha
Madde 79-
Bu Kanun hükümlerine göre imali veya
yayımı cezayı mucip olan çoğaltılmış
nüshalarla bunları çoğaltmaya yarayan
kalıp ve buna benzer vasıtaların zabıt,
müsadere ve imhasında Ceza Kanununun 36
ncı maddesi hükümleriyle Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanununun 392, 393 ve
394 üncü maddeleri uygulanır.
Altıncı Bölüm - Çeşitli Hükümler
A) Eser Sahibinin Hakları ile Bağlantılı
Haklar ve Tecavüzün Önlenmesi
I-Eser Sahibinin Hakları ile Bağlantılı
Haklar
Madde 80-
(Değişik: 21.2.2001-4630/32) Eser
sahibinin hakları ile bağlantılı haklar
şunlardır:
1. Eser
sahibinin haklarına komşu haklar:
Eser sahibinin manevi ve mali haklarına
zarar vermemek kaydıyla ve eser
sahibinin izniyle bir eseri özgün bir
biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan,
söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde
icra eden sanatçıların, bir icra ürünü
olan veya sair sesleri ilk defa tespit
eden fonogram yapımcıları ile
radyo-televizyon kuruluşlarının aşağıda
belirtilen komşu hakları vardır.
A. İcracı
Sanatçılar aşağıda belirtilen haklara
sahiptir.
(1)
İcracı sanatçılar, mali haklardan
bağımsız olarak ve bu hakları
devretmelerinden sonra dahi, tespit
edilmiş icraları ile ilgili olarak
uygulama şartlarının gerektirdiği
durumlar hariç, icralarının sahibi
olarak tanıtılmalarını ve icralarının
kendi itibarlarını zedeleyebilecek
şekilde tahrif edilmesi ve bozulmasının
önlenmesini talep etme hakkına
sahiptirler.
(2)
Bir eseri, sahibinin izniyle özgün bir
biçimde yorumlayan icracı sanatçı, bu
icranın tespit edilmesine, bu tespitin
çoğaltılmasına, satılmasına,
dağıtılmasına, kiralanmasına ve ödünç
verilmesine, işaret, ses ve/veya görüntü
nakline yarayan araçlarla umuma
iletimine ve yeniden iletimine ve
temsiline izin verme veya yasaklama
hususunda münhasıran hak sahibidir.
(3)
İcracı sanatçı, yurt içinde henüz satışa
çıkmamış veya başka yollarla
dağıtılmamış tespit edilmiş icralarının,
aslı veya çoğaltılmış nüshalarının satış
yoluyla veya diğer yollarla dağıtılması
hususunda izin verme veya yasaklama
hakkına sahiptir.
(4)
İcracı sanatçı, tespit edilmiş icrasının
veya çoğaltılmış nüshalarının telli veya
telsiz araçlarla satışı veya diğer
biçimlerde umuma dağıtımına veya
sunulmasına ve gerçek kişilerin
seçtikleri yer ve zamanda icrasına
ulaşılmasını sağlamak suretiyle umuma
iletimine izin vermek veya yasaklamak
hakkına sahiptir. Umuma iletim yoluyla,
icraların dağıtım ve sunulması icracı
sanatçının yayma hakkını ihlal etmez.
(5)
İcracı sanatçılar bu haklarını uygun bir
bedel karşılığında sözleşme ile
yapımcıya devredebilirler.
(6)
İcranın, bir orkestra, koro veya tiyatro
gurubu tarafından gerçekleştirilmesi
halinde, orkestra veya koroda yalnız
şefin, tiyatro grubunda ise yalnız
yönetmenin izni yeterlidir.
(7)
Bir müteşebbisin girişimi ile ve bir
sözleşmeye dayanılarak gerçekleştirilen
icralar için müteşebbisin de izninin
alınması gereklidir.
B. Bir icra
ürünü olan veya sair sesleri ilk defa
tespit eden fonogram yapımcıları eser
sahibinden ve icracı sanatçıdan mali
hakları kullanma yetkisini devraldıktan
sonra aşağıda belirtilen haklara
sahiptir.
(1)
Eser sahibinin ve icracı sanatçının izni
ile yapılan tespitin, doğrudan veya
dolaylı olarak çoğaltılması,
dağıtılması, satılması, kiralanması ve
kamuya ödünç verilmesi hususlarında izin
verme veya yasaklama hakları münhasıran
fonogram yapımcısına aittir. Yapımcılar
tespitlerinin işaret, ses ve/veya
görüntü nakline yarayan araçlarla umuma
iletimine ve yeniden iletimine izin
verme hususunda münhasıran hak
sahibidir.
(2)
Fonogram yapımcısı, yurt içinde henüz
satışa çıkmamış veya başka yollarla
dağıtılmamış tespitlerinin aslının veya
çoğaltılmış nüshalarının satış yoluyla
veya diğer yollarla dağıtılması
hususunda izin verme ve yasaklama
hakkına sahiptir.
(3)
Fonogram yapımcısı, icraların
tespitlerinin telli veya telsiz
araçlarla satışı veya diğer biçimlerde
umuma dağıtılmasına veya sunulmasına ve
gerçek kişilerin seçtikleri yer ve
zamanda tespitlerine ulaşılmasını
sağlamak suretiyle umuma iletimine izin
vermek veya yasaklamak hakkına sahiptir.
Umuma iletim yoluyla tespitlerin dağıtım
ve sunulması yapımcının yayma hakkını
ihlal etmez.
C) (Değişik:
3.3.2004-5101/23) Radyo-televizyon
kuruluşları bu Kanunda öngörülen
yükümlülüklerini yerine getirirler.
Radyo-televizyon kuruluşları,
gerçekleştirdikleri yayınlar üzerinde;
(1)
Yayınlarının tespit edilmesine, diğer
yayın kuruluşlarınca eş zamanlı
iletimine, gecikmeli iletimine, yeniden
iletimine, uydu veya kablo ile
dağıtımına izin verme veya yasaklama,
(2)
Özel kullanımlar hariç olmak üzere,
yayınlarının herhangi bir teknik veya
yöntemle, doğrudan veya dolaylı bir
şekilde çoğaltılmasına ve dağıtımına
izin verme veya yasaklama,
(3)
Yayınlarının umuma açık mahallerde
iletiminin sağlanmasına izin verme veya
yasaklama,
(4)
Tespit edilmiş yayınlarının, gerçek
kişilerin seçtikleri yer ve zamanda
yayınlarına ulaşılmasını sağlamak
suretiyle umuma iletimine izin verme,
(5)
Haberleşme uyduları üzerindeki veya
kendilerine yöneltilmiş olan yayın
sinyallerinin diğer bir yayın kuruluşu
veya kablo operatörü veya diğer üçüncü
kişiler tarafından umuma iletilmesi ve
şifreli yayınlarının çözülmesine ilişkin
izin verme veya yasaklama, hususlarında
münhasıran hak sahibidirler.
2. Filmlerin ilk tespitini
gerçekleştiren film yapımcısı eser
sahibinden ve icracı sanatçıdan mali
hakları kullanma yetkisini devraldıktan
sonra aşağıda belirtilen haklara
sahiptir.
(1) Eser sahibinin ve icracı sanatçının
izni ile yapılan tespitin, doğrudan veya
dolaylı olarak çoğaltılması,
dağıtılması, satılması, kiralanması ve
kamuya ödünç verilmesi hususlarında izin
verme veya yasaklama hakları münhasıran
film yapımcısına aittir. Yapımcılar
tespitlerinin işaret, ses ve/veya
görüntü nakline yarayan araçlarla umuma
iletimine ve yeniden iletimine izin
verme hususunda münhasıran hak
sahibidir.
(2) Film yapımcısı, yurt içinde henüz
satışa çıkmamış veya başka yollarla
dağıtılmamış film tespitlerinin aslının
veya çoğaltılmış nüshalarının satış
yoluyla veya diğer yollarla dağıtılması
hususunda izin verme ve yasaklama
hakkına sahiptir.
(3) Film yapımcısı, film tespitlerinin
telli veya telsiz araçlarla satışı veya
diğer biçimlerde umuma dağıtılmasına
veya sunulmasına ve gerçek kişilerin
seçtikleri yer ve zamanda tespitlerine
ulaşılmasını sağlamak suretiyle umuma
iletimine izin vermek veya yasaklamak
hakkına sahiptir. Umuma iletim yoluyla
tespitlerin dağıtım ve sunulması
yapımcının yayma hakkını ihlal etmez.
Fonogramlara tespit edilmiş icraların ve
filmlerin, her ne suretle olursa olsun
umuma iletilmesi halinde, bunları
kullananlar, eser sahiplerinin yanısıra,
icracı sanatçılara ve yapımcılara veya
ilgili alan meslek birliklerine de bu
kullanımlara ilişkin uygun bir bedeli
ödemekle yükümlüdürler.
Bir sinema eserinde, olağan şekilde adı
bulunan gerçek veya tüzel kişi aksine
bir kanıt bulunmadıkça filmin ilk
tespitini gerçekleştiren yapımcı olarak
kabul edilir.
Sinema eserlerinin birlikte sahipleri
filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren
yapımcıya mali haklarını devrettikten
sonra, sözleşmelerinde aksine veya özel
bir hüküm bulunmadığı takdirde filmin
dublajına veya alt yazı yazılmasına
itiraz edemezler.
Müzik eseri sahibi, filmlerin ilk
tespitini gerçekleştiren yapımcı ile
yaptığı sözleşmedeki hükümler saklı
olmak kaydıyla eserini yayımlama ve icra
hakkını muhafaza eder.
Komşu hak sahipleri ile filmlerin ilk
tespitin gerçekleştiren yapımcıların
verdikleri izinlerin yazılı olması
zorunludur.
Aşağıda belirtilen hallerde komşu hak
sahibi ile film yapımcısının yazılı izni
gerekli değildir.
1. Fikir ve sanat eserlerinin kamu
düzeni, eğitim-öğretim, bilimsel
araştırma veya haber amacıyla ve kazanç
amacı güdülmeksizin icra edilmesi ve
kamuya arzı,
2. Fikir ve sanat eserleri ile
radyo-televizyon programlarının
yayınlanma ve kâr amacı güdülmeksizin
şahsen kullanmaya mahsus çoğaltılması,
3. Radyo-televizyon kuruluşlarının kendi
olanaklarıyla kendi yayınları için
yaptıkları kısa süreli geçici tespitler,
4.Bu Kanunun 30 uncu, 32 nci, 34 üncü,
35 inci, 43 üncü, 46 ncı ve 47 nci
maddelerinde belirtilen haller.
Bu uygulama, hak sahibinin meşru
menfaatlerine haklı bir sebep dışında
zarar veremez veya eserden normal
yararlanmaya aykırı olamaz.
Eser sahiplerinin hakları ile bağlantılı
haklara sahip olanlar da eser sahipleri
gibi Tecavüzün Ref’i, Tecavüzün Men'i ve
Tazminat davası haklarından
faydalanırlar.
(Değişik: 3.3.2004-5101/23) Bağlantılı
hak sahiplerinin haklarını ihlâl edenler
hakkında; a) Bir icra, fonogram veya
yapımın izinsiz çoğaltılmış nüshalarının
bu Kanunun 81 inci maddesinin yedinci
fıkrasında sayılan yerlerde satışı ile
ilgili ihlâllerde üç aydan iki yıla
kadar hapis veya beşmilyar liradan
ellimilyar liraya kadar ağır para
cezasına veya zararın ağırlığı dikkate
alınarak her ikisine birden, b) Bu madde
ile belirlenen diğer hakların ihlâlinde
iki yıldan dört yıla kadar hapis veya
ellimilyar liradan yüzellimilyar liraya
kadar ağır para cezasına veya zararın
ağırlığı dikkate alınarak her ikisine
birden, hükmolunur.
II. Haklara Tecavüzün Önlenmesi
Madde 81.
-(Değişik: 3.3.2004-5101/24) Musiki ve
sinema eserlerinin çoğaltılmış nüshaları
ile süreli olmayan yayınlara bandrol
yapıştırılması zorunludur. Ayrıca, kolay
kopyalanmaya müsait diğer eserlerin
çoğaltılmış nüshalarına da eser veya hak
sahibinin talebi üzerine bandrol
yapıştırılması zorunludur. Bandroller,
Bakanlıkça bastırılır ve satılır.
Bakanlıkça belirlenen satış fiyatı
üzerinden meslek birlikleri aracılığı
ile de bandrol satışı yapılabilir.
Bandrol alınabilmesi için, bandrol
talebinde bulunanın yasal hak sahibi
olduğunu beyan eden bir taahhütnameyi
doldurması zorunludur. Bakanlıkça tespit
edilen diğer evrak ve belgelerle
birlikte başvuru yapılır. Bakanlık, bu
başvuru üzerine başka bir işleme gerek
kalmaksızın on iş günü içinde bandrol
vermek mecburiyetindedir. Beyana
müstenit yapılan bu işlemlerden Bakanlık
sorumlu tutulamaz.
Bandrol yapıştırılması zorunlu
nüshaların tespit edilmesi ve
çoğaltılmasına ilişkin materyalleri
üreten ve/veya bu materyallerin dolum ve
çoğaltımını yapan yerler, bu maddede
belirtilen taahhütnamenin bir kopyasını
almak, saklamak ve istendiğinde yetkili
makamlara ibraz etmekle yükümlüdür.
Bakanlık ile mülkî idare amirleri
bandrollenmesi zorunlu olan nüshaların
ve süreli olmayan yayınların, bandrollü
olup olmadıklarını her zaman
denetleyebilir. Gerekli görüldüğünde,
mülkî idare amirleri re'sen veya
Bakanlığın talebi ile bu denetimi
gerçekleştirmek üzere illerde denetim
komisyonu oluşturabilir. İhtiyaç
halinde; bu komisyonlarda Bakanlık ve
ilgili alan meslek birlikleri
temsilcileri de görev alabilirler. Bu
maddede belirtilen ihlâllerde, genel
kolluk ve zabıta; re'sen ve/veya hak
sahipleri, komisyon, meslek birlikleri,
Bakanlık veya ilgili diğer kanunlarla
kendisine yetki ve görev verilmiş
olanların ihbarı üzerine harekete
geçerek, usulsüz ve izinsiz olarak
çoğaltılmış ve yayılmış nüsha ve
yayınlar ile bunları çoğaltmaya yarayan
her türlü aracı ve diğer delilleri
toplayarak, taşınmaz olanlarını emanet
altına aldıktan sonra, toplanan
delilleri Cumhuriyet savcısına suç
duyurusu ile birlikte sevk eder.
Cumhuriyet savcısı üç gün içinde yetkili
mahkemeden usulsüz çoğaltılmış nüsha
veya yayınlara el konulmasını, imhasını,
bu konuda kullanılan teknik araçların
mühürlenmesini ve satışını ve usulsüz
çoğaltımın gerçekleştirildiği yerin
kapatılmasını talep eder.
Nüsha ve yayınların el konulduğu
tarihten itibaren onbeş gün içerisinde,
eser veya hak sahipleri tarafından
yetkili mahkemeye herhangi bir şikâyet
veya başvuruda bulunulmaz ise,
Cumhuriyet savcısının talebi üzerine
yetkili mahkeme, davaya esas olacak
sayıda nüshanın muhafaza edilerek,
diğerlerinin imhasına veya bunların
hammadde olarak yeniden kullanımlarına
dair imkânların olması halinde, mevcut
halleriyle veya bir daha kullanılmayacak
derecede vasıfları bozulmak suretiyle,
hammadde olarak satışına karar verir.
Belirtilen süre içinde eser veya hak
sahipleri tarafından bir şikâyet veya
başvuru yapılması halinde bu Kanunun 68
inci madde hükümleri uygulanır.
Bu Kanun kapsamında korunan, yasal
olarak çoğaltılmış, bandrollü nüshaların
da yol, meydan, pazar, kaldırım, iskele,
köprü ve benzeri yerlerde satışı
yasaktır. Bu nüshalara da genel kolluk
veya zabıta gördüğü yerde el koymak ve
topladığı nüsha ve yayınları yetkili
mercilere göndermek zorundadır. Bu
şekilde toplanan nüsha ve yayınların,
satış veya diğer yollarla
değerlendirilme şekli ilgili alan meslek
birliklerinin de görüşlerini almak
suretiyle Bakanlıkça belirlenir.
Bu maddede belirtilen hususların
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Bakanlık tarafından çıkarılacak bir
yönetmelikle düzenlenir.
Bu madde hükümlerine aykırı olarak
kasten,
1. Bu Kanuna göre bandrol alınması
gereken eser, icra ve yapımların tespit
edildiği kaset, CD, VCD ve DVD gibi
taşıyıcı materyaller ile süreli olmayan
yayınları;
a) Bu maddenin yedinci fıkrasında
sayılan yerlerde, bandrol almaksızın
satanlar hakkında, üç aydan iki yıla
kadar hapis veya beşmilyar liradan
ellimilyar liraya kadar ağır para
cezasına veya zararın ağırlığı dikkate
alınarak her ikisine birden,
b) Bandrol almaksızın çoğaltan ve yayan
veya eser sahibinin ve bağlantılı hak
sahibinin haklarını ihlâl edecek şekilde
bedelsiz yayan, bu Kanuna ve ilgili
mevzuata uygun alınmış bandrolleri
mevzuatta belirlenen şekilde
yapıştırmadan bedelli ve bedelsiz yayan
kişiler hakkında, iki yıldan dört yıla
kadar hapis veya ellimilyar liradan
yüzellimilyar liraya kadar ağır para
cezasına veya zararın ağırlığı dikkate
alınarak her ikisine birden,
2. Bu Kanun ve ilgili mevzuata göre
bandrol alma hakkı olmadığı halde, sahte
evrak veya dokümanlarla veya herhangi
bir biçimde Bakanlık veya
yetkilendirdiği kuruluşları yanıltarak
bandrol alan, münhasıran bandrol
alınması gereken eser, icra ve
yapımların tespit edildiği kaset, CD,
VCD ve DVD gibi taşıyıcı materyaller ile
süreli olmayan yayınlar için verilen
bandrolleri amacı dışında kullanan
kişiler hakkında, iki yıldan dört yıla
kadar hapis veya yirmimilyar liradan
ikiyüzmilyar liraya kadar ağır para
cezasına veya zararın ağırlığı dikkate
alınarak her ikisine birden,
3. Sahte bandrol imal eden, kullanan
ve/veya sahte bandrolden her ne şekilde
olursa olsun ticarî menfaat sağlayan
kişiler hakkında, üç yıldan altı yıla
kadar hapis veya ellimilyar liradan
ikiyüzellimilyar liraya kadar ağır para
cezasına veya zararın ağırlığı dikkate
alınarak her ikisine birden, hükmolunur.
Yukarıdaki fıkrada sayılan ve yaptırım
gerektiren fiillerden birini kasten
işleyenler hakkında; 3005 sayılı Meşhud
Suçların Muhakeme Usulü Kanunu, 1 inci
maddesinin (A) bendindeki mahal ve 4
üncü maddesindeki yazılı zaman kaydına
bakılmaksızın uygulanır ve 1412 sayılı
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 344
üncü maddesinin (8) numaralı bendindeki
şart aranmaksızın kamu davası açılır.
III-Eser Sahibinin Hakları ile
Bağlantılı Hakların Kapsamı ve Süreleri
Madde 82-
(Değişik: 21.2.2001-4630/34) Bu Kanunun
icracı sanatçılarla ilgili hükümleri;
1.Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan
2.Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
olmamakla birlikte; icraları, Türkiye
Cumhuriyeti sınırları için de
gerçekleştirilen bu Kanun hükümlerinin
uygulandığı fonogramlara veya ilk film
tespitlerine dahil edilen ve bir
fonograma veya bir filme tespit
edilmemiş ancak bu Kanun hükümlerinin
uygulandığı Radyo-Televizyon
yayınlarıyla yayınlanan, icracı
sanatçılara uygulanır.
Bu Kanunun fonogramlar ve ilk film
tespitleri ile ilgili hükümleri;
1.Yapımcıları Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı olan veya 2.Türkiye
Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan,
fonogramlara ve filmlere uygulanır.
Bu Kanunun Radyo-Televizyon yayınlarıyla
ilgili hükümleri; 1.Merkezleri
Türkiye-Cumhuriyeti sınırları içinde
olan veya 2.Türkiye-Cumhuriyeti
sınırları içinde yansıtıcı ile
yayınlanan, Radyo-Televizyon
programlarına uygulanır.
Bu Kanunun bağlantılı haklarla ilgili
hükümleri, Türkiye Cumhuriyetinin taraf
olduğu bir uluslararası anlaşma
hükümlerine göre korunan icracı
sanatçılara, yapımcılara ve Radyo
–Televizyon kuruluşlarına da uygulanır.
İcracı sanatçıların hakları, icranın ilk
tespitinin yapıldığı tarihten
başlayarak, yetmiş yıl devam eder. İcra
tespit edilmemiş ise bu süre icranın ilk
aleniyet kazanmasıyla başlar.
Yapımcıların hakları, ilk tespitin
yapıldığı tarihten başlayarak yetmiş yıl
devam eder.
Radyo-Televizyon kuruluşlarının hakları,
programın ilk yayınlandığı tarihten
başlayarak 70 yıl devam eder.
B) Haksız Rekabet I-Ad ve Alametler
Madde 83-
Bir eserin ad ve alametleriyle
çoğaltılmış nüshaların şekilleri,
iltibasa meydan verecek surette diğer
bir eserde veya çoğaltılmış nüshalarında
kullanılamaz.
1 inci fıkra hükmü umumen kullanılan ve
ayırt edici bir vasfı bulunmayan ad,
alamet ve dış şekiller hakkında
uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanması Kanunun birinci,
ikinci ve üçüncü bölümlerindeki
şartların tahakkukuna bağlı değildir.
Basın kanununun 14 üncü maddesinin
mevkute adları hakkındaki hükmü
mahfuzdur.
Tecavüz eden tacir olmasa bile, birinci
fıkra hükmüne aykırı hareket edenler
hakkında haksız rekabete müteallik
hükümler uygulanır.
II-İşaret, Resim ve Ses
Madde 84-
Bir işareti, resmi ve sesi, bunların
nakle yarayan bir alet üzerine tespit
eden veya ticari maksatla haklı olarak
çoğaltan yahut yayan kimse, aynı
işaretin, resmin veya sesin üçüncü bir
kişi tarafından aynı vasıtadan
faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını
veya yayınlanmasını men edebilir.
Tecavüz eden tacir olmasa bile birinci
fıkra hükmüne aykırı hareket edenler
hakkında haksız rekabete müteallik
hükümler uygulanır.
Eser mahiyetinde olmayan her nevi
fotoğraflar benzer usullerle tespit
edilen resimler ve sinema mahsülleri
hakkında da bu madde hükmü uygulanır.
C) Mektuplar
Madde 85-
Eser mahiyetinde olmasa bile mektup,
hatıra ve buna benzer yazılar yazanların
ve bunlar ölmüş ise 19 uncu maddenin
birinci fıkrasında yazılı kimselerin
muvafakatı olmadan yayınlanamaz; meğer
ki yazanın ölümünden itibaren on yıl
geçmiş bulunsun.
Mektuplar birinci fıkradaki şartlardan
başka muhatabın veya muhatap ölmüş ise
19 uncu maddenin birinci fıkrasında
yazılı kimselerin muvafakati olmadan
yayınlanamaz; meğer ki muhatabın
ölümünden itibaren on yıl geçmiş
bulunsun.
Yukarıdaki hükümlere aykırı hareket
edenler hakkında Borçlar Kanununun 49
uncu maddesi ve Ceza Kanununun 197ve 199
uncu maddeleri hükümleri uygulanır.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre
yayımı caiz olduğu hallerde Medeni
Kanunun 24 üncü maddesi hükmü mahfuzdur.
D) Resim ve Portreler
I-Genel Olarak
Madde 86-
Eser mahiyetinde olmasalar bile, resim
ve portreler tasvir edilenin, tasvir
edilen ölmüş ise 19 uncu maddenin
birinci fıkrasında sayılanların
muvafakati olmadan tasvir edilenin
ölümünden 10 yıl geçmedikçe teşhir veya
diğer suretle umuma arz edilemez.
Birinci fıkradaki muvafakatin alınması;
1.Memleketin siyasi ve içtimai hayatında
rol oynayan kimselerin resimleri;
2.Tasvir edilen kimselerin iştirak
ettiği geçit resmi veya resmi tören
yahut genel toplantıları gösteren
resimler; 3.Günlük hadiselere müteallik
resimler, radyo ve film haberleri için
şart değildir.
Birinci fıkra hükmüne aykırı hareket
edenler hakkında Borçlar Kanununun 49
uncu maddesi ile Türk Ceza Kanununun 197
ve199 uncu maddeleri hükümleri
uygulanır.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre
yayımın caiz olduğu hallerde de Medeni
Kanunun 24 üncü maddesi hükmü mahfuzdur.
II-İstisnalar
Madde 87-
Aksi kararlaştırılmamış ise, bir
kimsenin sipariş üzerine yapılan resim
veya portresinden sipariş veren veya
tasvir edilen veyahut bunların
mirasçıları fotoğraf aldırtabilir.
Bu hüküm baskı usulü ile yapılan portre
ve resimler hakkında cari değildir. Şu
kadar ki bu suretle vücuda getirilen
resimle portrelerin 1 inci fıkrada
sayılanlar için tedariki mümkün olmaz
veya nispeten büyük güçlüğü mucip olursa
bunların da fotoğrafları aldırılabilir.
E) Kanunlar İhtilafı
Madde 88-
Bu Kanun hükümleri: 1.Eser sahibinin
vatandaşlığı gözetilmeksizin Türkiye’de
ilk defa umuma arz edilen ve Türkiye de
bulunup da henüz umuma arz edilmemiş
olan bütün eserlerle Türkiye de bulunan
bütün mektup ve resimlere; 2.Türk
vatandaşlarının henüz umuma arz
edilmemiş yahut ilk defa Türkiye dışında
umuma arz edilmiş bütün eserlerine;
3.Türkiye Cumhuriyetinin bağlı bulunduğu
milletlerarası bir anlaşmada uygun
hükümler bulunmak şartıyla yabancıların
henüz umuma arz edilmemiş veya ilk defa
Türkiye dışında umuma arz edilmiş bütün
eserlerine; uygulanır.
Eser sahibinin mensup bulunduğu
devletin, Türk eser sahibinin haklarını
kafi derecede koruması veya
milletlerarası anlaşmanın yabancı eser
sahiplerine taalluk eden hususlarda
istisna ve tahditlere cevaz vermesi
hallerinde Bakanlar Kurulunca bu
maddenin birinci ve üçüncü bentleri
hükümlerinde istisnalar yapılması
kararlaştırılabilir.
Ek madde 1- (1.11.1983-2936 sayılı
Kanunun 18 inci maddesi hükmü olup ek
maddeye çevrilerek teselsül için
numaralandırılmıştır.) Bu Kanuna göre
çıkarılacak tüzük ve yönetmelikler altı
ay içinde hazırlanır ve resmi gazetede
yayınlanır.
Ek madde 2- (Değişik: 21.2.2001-4630/35)
Bu Kanunla sağlanan koruma, bu madde ile
getirilen değişikliğin yürürlüğe girdiği
sırada;
1- T.C. vatandaşı eser sahipleri ve eser
sahiplerinin hakları ile bağlantılı hak
sahipleri tarafından üretilmiş
Türkiye'de mevcut bütün eserlere, tespit
edilmiş icralara ve fonogramlara;
2- Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmelere ve anlaşmalara taraf diğer
ülkelerde üretilmiş ve bu ülkelerde
koruma süresi dolmadığı için kamuya mal
olmamış yabancı eserlere, tespit edilmiş
icralara ve fonogramlara uygulanır.
Birinci fıkranın uygulanması sonucu
koruma kapsamına alınan eserlerin,
tespit edilmiş icraların ve
fonogramların yasal kopyalarının
mülkiyetini elinde bulunduran kişiler,
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi
takip eden altı aylık sürenin sonuna
kadar yazılı bir izne gerek kalmaksızın
bu kopyaları satabilir veya elden
çıkarabilir.
Bununla birlikte, eserler, tespit
edilmiş icralar ve fonogramlara ilişkin
olmak üzere bu Kanun çerçevesinde eser
sahipleri ve diğer hak sahiplerine
sağlanan hakların kullanılması eser veya
bağlantılı hak sahiplerinin iznine
tabidir.
Bu Kanunun sinema eseri sahipliği ile
ilgili hükümleri, 4110 sayılı Kanunun
yürürlüğe girdiği 12.06.1995 tarihinden
sonra yapımına başlanan sinema
eserlerine uygulanır.
Ek Madde 3- (7.6.1995-4110/30) Komşu
haklara ilişkin uygulamalar hakkındaki
esaslar, Kanun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren altı ay içerisinde
çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.
Ek Madde 4- (Ek: 21.2.2001-4630/37) Eser
ve eser sahibi ile, eser üzerindeki
haklardan herhangi birinin sahibi veya
eserin kullanımına ilişkin süreler ve
şartlar ile ilgili olarak eser nüshaları
üzerinde bulunan veya eserin topluma
sunulması sırasında görülen bilgiler ve
bu bilgileri temsil eden sayılar veya
kodlar yetkisiz olarak ortadan
kaldırılamaz veya değiştirilemez.
Bilgileri ve bu bilgileri temsil eden
sayıları veya kodları yetkisiz olarak
değiştirilen veya ortadan kaldırılan
eserlerin asılları veya kopyaları
dağıtılamaz, dağıtılmak üzere ithal
edilemez, yayınlanamaz veya topluma
iletilemez.
Yukarıdaki fıkra hükümleri fonogramlar
ve fonogramlarda tespit edilmiş icralar
bakımından da uygulanır.
(Değişik: 3.3.2004-5101/25) Dijital
iletim de dahil olmak üzere işaret, ses
ve/veya görüntü nakline yarayan
araçlarla servis ve bilgi içerik
sağlayıcılar tarafından eser sahipleri
ile bağlantılı hak sahiplerinin bu
Kanunda tanınmış haklarının ihlâli
halinde, hak sahiplerinin başvuruları
üzerine ihlâle konu eserler içerikten
çıkarılır. Bunun için hakları haleldar
olan gerçek veya tüzel kişi öncelikle
bilgi içerik sağlayıcısına başvurarak üç
gün içinde ihlâlin durdurulmasını ister.
İhlâlin devamı halinde bu defa,
Cumhuriyet savcısına yapılan başvuru
üzerine, üç gün içinde servis
sağlayıcıdan ihlâle devam eden bilgi
içerik sağlayıcısına verilen hizmetin
durdurulması istenir. İhlâlin
durdurulması halinde bilgi içerik
sağlayıcısına yeniden servis sağlanır.
Servis sağlayıcılar, bilgi içerik
sağlayıcılarının isimlerini gösterir
listeyi her ayın ilk iş günü Bakanlığa
bildirir. Servis sağlayıcılar ile bilgi
içerik sağlayıcıları, Bakanlıkça
istendiği takdirde her türlü bilgi ve
belgeyi vermekle yükümlüdür. Bu maddede
belirtilen hususların uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar Bakanlık
tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir.
(Değişik: 3.3.2004-5101/25) Birinci
fıkrada bahsi geçen fiilleri kasten ve
yetkisiz olarak işleyenler ile bu
Kanunda tanınmış hakları ihlâl etmeye
devam eden bilgi içerik sağlayıcılar
hakkında bu Kanunun 72 nci maddesinin
(2) numaralı bendi hükümleri uygulanır.
Ek Madde 5- (Ek: 21.2.2001-4630/38) Bu
Kanun kapsamında korunan çoğaltılmış
fikir ve sanat eserleri kültür mirasının
korunması ve devam ettirilmesi amacıyla
Kültür Bakanlığı tarafından derlenir.
Fikir ve sanat eserlerini çoğaltan eser
veya hak sahibi gerçek veya tüzel
kişilerin çoğaltılan eser nüshalarından
çoğaltımından itibaren bir ay içinde en
az beş nüshayı derlenmek üzere vermeleri
zorunludur.
Derlenecek eserler, bu eserleri
verecekler ve sorumlulukları, derleme
işlemlerini yürütecek birimler,
derlenecek nüshaların sayısı, verileceği
kuruluşlar, derlemeyle ilgili diğer
işlemlere ilişkin usul ve esaslar Kültür
Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir
yönetmelikle belirlenir.
(3.3.2004-5101/ 28) Dördüncü fıkra
yürürlükten kaldırılmıştır.
(3.3.2004-5101/ 28) Beşinci fıkra
yürürlükten kaldırılmıştır.
(3.3.2004-5101/ 28) Altıncı fıkra
yürürlükten kaldırılmıştır.
(3.3.2004-5101/ 28) Yedinci fıkra
yürürlükten kaldırılmıştır.
Ek Madde 6- (Ek: 21.2.2001-4630/39) Bu
Kanunda geçen “Kültür ve Turizm”
ibareleri “Kültür” olarak
değiştirilmiştir.
Ek Madde 7 – (Ek: 3.3.2004-5101/ 26)
Fikrî mülkiyet sisteminin
güçlendirilmesi, bu alanda faaliyet
gösteren sektörlerin desteklenmesi ile
kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere
bu Kanunun; a) 13 üncü maddesi uyarınca
alınacak kayıt ve tescil ücretleri, b)
41 inci maddesi uyarınca alınacak
uzlaştırma komisyonu başvuru ücretleri,
c) 81 inci maddesi uyarınca tahsil
edilecek bandrol ücretleri, Bakanlığın
Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına
yatırılır. Yatırılan bu tutarlar bir
yandan bütçeye özel gelir yazılır, diğer
yandan Maliye Bakanlığınca aynı
amaçlarla kullanılmak üzere Bakanlık
bütçesinde mevcut tertiplere ödenek veya
yeni açılacak tertiplere özel ödenek
olarak kaydedilir. Özel ödeneklerin
kullanılmayan tutarları, ertesi yıl
bütçesine devren gelir ve ödenek
kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Özel ödenek kaydedilen tutardan, 41 inci
madde uyarınca kurulacak komisyonlarda
görev yapan komisyon üyelerine, yılda on
toplantı gününden fazla olmamak üzere
her toplantı günü için (2000) gösterge
rakamının memur aylık katsayısı ile
çarpımı sonucu bulunacak tutar üzerinden
toplantı ücreti ödenir.
(a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen
ve özel ödenek kaydedilen gelirlerin
kullanım usul ve esasları Maliye
Bakanlığının uygun görüşü alınarak
Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir.
Ek Madde 8 - (Ek: 3.3.2004-5101/ 26) Bir
veri tabanının içeriğinin
oluşturulmasına, doğrulanmasına veya
sunumuna nitelik ve nicelik açısından
esaslı bir nispet dahilinde yatırım
yapan veri tabanı yapımcısı, ayrıca,
veri tabanının içeriğinin önemli bir
kısmının veya tamamının; a) Herhangi bir
araç ile herhangi bir şekilde sürekli
veya geçici olarak başka bir ortama
aktarılması, b) Herhangi bir yolla
dağıtılması, satılması, kiralanması veya
topluma iletilmesi, hususlarında bu
Kanunda sayılan istisnalar ile kamu
güvenliği, idarî ve yargı işlemlerinin
gerektirdiği istisnalar dışında izin
vermek veya yasaklamak hakkına sahiptir.
Veri tabanı yapımcısına sağlanan koruma
aleniyet tarihinden itibaren onbeş
yıldır.
Veri tabanının içeriğinde esaslı bir
değişiklik meydana getiren ve yeni bir
yatırım gerektiren, nitelik ve nicelik
açısından yapılan her türlü ekleme,
çıkarma veya değişiklik sonucu bu yeni
yatırımdan doğan veri tabanı kendi
koruma koşullarına hak kazanır.
Bu maddede tanınmış hakları ihlâl
edenler hakkında bu Kanunun 72 nci
maddesinin (3) numaralı bendi hükümleri
uygulanır.
Ek Madde 9- (Ek: 3.3.2004-5101/ 26)
Bakanlıkça, fikrî mülkiyet haklarının
takibi ve korunmasını sağlamak amacıyla
ve soruşturma ve kovuşturmalarda
kullanılmak üzere, bu Kanunda bahsi
geçen meslek birlikleri, umuma açık
mahaller, radyo-televizyon kuruluşları
ile fikir ve sanat eserlerinin tespit
edilmesi ve çoğaltılmasına ilişkin
materyalleri üreten ve/veya bu
materyallerin dolum, çoğaltım ve
satışını yapan veya herhangi bir şekilde
yayan yerlerin dahil olduğu ortak bir
veri tabanı oluşturulur.
Gerekli teknik alt yapı ve donanım,
erişim, kullanım, yetkilendirme, veri
tabanının oluşturulmasına ilişkin diğer
tüm hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir
yönetmelikle belirlenir.
Ek Madde 10- (Ek: 3.3.2004-5101/ 26)
Aşağıda belirtilen hallerde idarî para
cezası uygulanır: 1. Bu Kanun kapsamında
korunan, yasal olarak çoğaltılmış,
bandrollü nüshaların yol, meydan, pazar,
kaldırım, iskele, köprü ve benzeri
yerlerde satışını yapanlar hakkında
üçmilyar lira. 2. 44 üncü madde
gereğince alınması zorunlu sertifikaları
almaksızın faaliyet gösteren, 81 inci
maddede belirtilen taahhütnamenin bir
kopyasını almaksızın, bandrol alınması
zorunlu fikir ve sanat eserlerini
çoğaltan kişiler hakkında küçük
işletmeler için onmilyar lira, orta
büyüklükteki işletmeler için otuzmilyar
lira, büyük işletmeler için yüzmilyar
lira. 3. Ek 5 inci madde hükümlerine
aykırı olarak derlenmesi gereken
eserleri süresi içinde vermeyen kişiler
hakkında beşmilyar lira.
Bu maddede öngörülen para cezaları
gerekçesi belirtilmek suretiyle mülkî
idare amirlerince verilir.
Para cezasının, tutanağın tebliği
tarihinden itibaren on gün içinde
ödenmesi gerekir. On gün içinde
ödenmeyen cezalar iki katına çıkar ve
ödeme süresi on gün daha uzar, bu süre
içinde de ödenmeyen cezalar üç katına
çıkar. Cezanın ödenmiş olması,
yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. Bu
maddeye göre verilen para cezaları 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsil
edilir.
Para cezaları ilgililere usulüne göre
tebliğ edilir. Bu para cezalarına karşı
tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde
yetkili idare mahkemesine itiraz
edilebilir. İtiraz üzerine işlemler
durmaz. Mahkemenin itiraz üzerine
verdiği kararlar kesindir. İtiraz,
zorunlu görülmeyen hallerde evrak
üzerinde inceleme yapılarak ve kısa
sürede sonuçlandırılır.
Ek Madde 11- (Ek: 3.3.2004-5101/ 26)
Ders kitapları dahil, alenileşmiş veya
yayımlanmış yazılı ilim ve edebiyat
eserlerinin engelliler için üretilmiş
bir nüshası yoksa hiçbir ticarî amaç
güdülmeksizin bir engellinin kullanımı
için kendisi veya üçüncü bir kişi tek
nüsha olarak ya da engellilere yönelik
hizmet veren eğitim kurumu, vakıf veya
dernek gibi kuruluşlar tarafından
ihtiyaç kadar kaset, CD, braill alfabesi
ve benzeri formatlarda çoğaltılması veya
ödünç verilmesi bu Kanunda öngörülen
izinler alınmadan gerçekleştirilebilir.
Bu nüshalar hiçbir şekilde satılamaz,
ticarete konu edilemez ve amacı dışında
kullanılamaz ve kullandırılamaz. Ayrıca
bu nüshalar üzerinde hak sahipleri ile
ilgili bilgilerin bulundurulması ve
çoğaltım amacının belirtilmesi
zorunludur.
F) Geçici hükümler
I-İntikal Hükümleri
1. Genel Olarak
Geçici Madde 1-
Aşağıdaki maddelerde aksi tayin
edilmemiş ise bu Kanun hükümleri,
yürürlükten önce ilk defa memleket
içinde umuma arz yahut sicile kayıt
edilmiş eserlere de uygulanır. Eser veya
mahsulün 8 mayıs 1326 tarihli Hakkı
Telif Kanunu hükümlerine dahil olup
olmaması durumu değiştirmez.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
alenileşmiş eserlere müteallik koruma
süreleri bu Kanuna göre hesap edilir.
Mevzuat ve sözleşmelerde kullanılan
hakkı telif, telif hakları, edebi
mülkiyet, güzel sanatlar mülkiyeti ve
buna benzer tabirlerden bu Kanunun
benzer hallerde tanıdığı hak ve
salahiyetler anlaşılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
eser üzerindeki haklar veya bunların
kullanılışı tamamen veya kısmen başka
birine bırakılmışsa bu Kanunla eser
sahibine tanınan yeni ve daha geniş hak
ve salahiyetlerde devredilmiş sayılmaz.
Aynı hüküm koruma süresinin eskisine
nispetle daha uzun olması haline veya
eski Kanunun korumadığı eser ve
mahsullere de uygulanır.
2. Müktesep Hakların Korunması
Geçici Madde 2-
Eski Kanundaki süreler daha uzunsa bu
Kanunun yayımlanmasından önce yayınlanan
eserler hakkında o süreler cereyan eder.
Bu Kanunun yayımlanmasından önce bir
eserin haklı olarak yapılan bir tercüme
veya işlenmesi yayınlanmış ise tercüme
eden veya işleyenin eski Kanun
hükümlerine göre iktisap ettiği hak ve
salahiyetlerine halel gelmez.
Eski Kanun hükümlerine göre caiz olup da
bu Kanunla men edilen bir tercümenin
yayınlanması bu Kanunun yürürlüğe
girmesi tarihinden evvel başlanılmış
bulunursa, yayımlanma tamamlanabilir. Şu
kadar ki bu yayımlanma müddeti bir
seneyi geçemez. Aynı hüküm umumi
mahallerde temsil edilmek üzere bu nevi
temsil müesseselerine teslim edilen
tercüme eserler hakkında da tatbik
edilir.
Eski Kanunun hükümlerine göre caiz olup
da bu Kanunla men edilen bir çoğaltmaya,
bu Kanunun yayımlanması tarihinde
başlanılmış bulunursa çoğaltılma
tamamlanabilir ve çoğaltılmış nüshalar
yayımlanabilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesi zamanında
mevcut olup da eski Kanun hükümlerine
göre çoğaltılması caiz olan nüshaların
yayımlanmasına devam edilebilir. Aynı
hüküm, işaret resim ve ses nakline
yarayan aletlerle güzel sanat
eserlerinin çoğaltılmasına yarayan kalıp
ve buna benzer vasıtalar hakkında da
uygulanır.
Yukarıdaki fıkranın tanıdığı salahiyeti
kullanmak isteyen kimse Kanunun
yürürlüğe girmesinden itibaren 6 ay
içinde bu nüsha ve aletlerin salahiyetli
makama bildirerek mühürletmeye
mecburdur. Gerekirse teferruat bir
yönetmelikle tayin olunabilir.
Geçici Madde 3-
(Ek:1.11.1983-2936/17) Meslek
birliklerinin ve federasyonun ilk genel
kurul toplantılarını yapmaları için
tüzükte öngörülen üye sayısını
tamamlayıp, seçimlerin yapılıncaya kadar
mecburi organlarının başkan ve üyeleri
Kültür Bakanlığının önerisi üzerine,
Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir.
Geçici Madde 4-
(Ek: 1.11.1983-2936/17) 5846 sayılı
Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 43
üncü maddesine göre çıkarılmış olan
15.3.1980 tarih ve 8/423 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararnamesi ve bu Kararnameye
göre çıkarılacak ücret tarifesi,
15.3.1980 tarihinden geçerli olmak üzere
31.12.1985 tarihine kadar uygulanır.
Bakanlar Kurulu Kararnamesine göre
çıkarılacak ücret tarifesi gereğince,
yetki belgesiyle meslek birliğine
devredilen eserler için ödemeler hak
sahibine dağıtılmak üzere ilgili meslek
birliğine diğer hallerde doğrudan mali
hak sahiplerine yapılır. Bu ödemeler
Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunca en
geç 31.12.1985 tarihine kadar yerine
getirilir.
Meslek birliği, Türkiye Radyo-Televizyon
Kurumu tarafından verilen bordro
üzerinden kendi hisselerini mahsup
ederek, bakiyesini kendisine yapılan
ödemeyi takip eden 2 yıl içinde üyesi
olan hak sahiplerine öder.
İki yıl içinde üyelerce talep olunmayan
ücretler 44 üncü maddeye göre Kültür
Bakanlığı adına bir milli bankada
açılacak özel hesaba yatırılır.
Geçici Madde 5-
(Ek:6.7.1995-4110/31) Bu Kanunun
yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olan
meslek birlikleri tip statülerin
yayımından itibaren bir yıl içinde
Kültür Bakanlığının gözetiminde Kanunun
ilgili hükümleri ve tip statü ilkeleri
doğrultusunda yeni meslek birliklerine
dönüştürülürler ve bu süre içinde
yapacakları genel kurul toplantısı ile
yeni organlarını oluştururlar.
Birinci fıkra hükümlerine uymayan meslek
birlikleri, birinci yılın sonunda
kendiliğinden dağılmış sayılır.
Geçici Madde 6-
(Ek: 3.3.2004-5101/ 26) Bu Kanunun 41 ve
43 üncü maddelerinde tarifelerin
belirlenmesi ve sözleşmelerin
yapılmasına ilişkin öngörülen usul, bu
maddelerde yer alan süreler
beklenmeksizin Kanunun yayımı tarihinden
itibaren carî yıl esas alınmak suretiyle
uygulanır.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce meslek
birlikleri ile umuma açık mahaller ve
yayın kuruluşları arasında imzalanmış
bulunan yayın sözleşmeleri, bütün
hükümleri ile bu sözleşmelerde
belirtilen sürelerin sonuna kadar
geçerlidir.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden
itibaren en geç bir ay içerisinde bu
Kanunun 41 ve 43 üncü maddelerinde
öngörülen sınıflandırma yapılır. Bu
sınıflandırmaya bağlı olarak tarifelerin
meslek birlikleri tarafından en geç bir
ay içerisinde ilk defa ilân edilmesinden
veya duyurulmasından itibaren altı ay
içinde izin almak ve sözleşme yapmak
üzere meslek birliklerine müracaat eden
mahaller ve/veya yayın kuruluşları üçer
aylık dönemler için meslek birlikleri
tarifesinin 1/4'ünü ödeyerek eser, icra,
fonogram, yapım ve yayınları kullanmaya
ve/veya iletimini yapmaya en fazla altı
ay süreyle devam edebilirler. Bu fıkra
hükümleri bu Kanunun 41 ve 43 üncü
maddelerinde öngörülen usulün
uygulanmasına engel teşkil etmez.
Geçici Madde 7
- (Ek: 3.3.2004-5101/ 26) Bu Kanunun
yayımı tarihinden önce, illerde
oluşturulmuş olan denetim
komisyonlarından, 81 inci madde
hükümleri çerçevesinde faaliyetlerini
sürdürmesine gerek görülmeyenlerin her
türlü araç, gereç ve malzemeleri il
kültür ve turizm müdürlüklerine
devredilir.
Geçici Madde 8
- Bu Kanunla değiştirilen maddelerde
öngörülen yönetmelikler, bu Kanunun
yayımı tarihinden itibaren altı ay
içinde hazırlanılarak yürürlüğe konulur.
Ek 9 uncu maddede öngörülen veri tabanı
bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren
bir yıl içinde oluşturulur.
II-Kaldırılan
Hükümler
Madde 89-
8 Mayıs 1326 tarihli Hakkı Telif
Kanunuyla diğer kanunların bu Kanuna
aykırı hükümleri kaldırılmıştır.
G) Son hükümler
I-Kanunun Yürürlüğe girmesi
Madde 90-
Bu Kanunun 42 ve 43 üncü maddeleri
hükümleri Kanunun yayımı tarihinden
itibaren diğer hükümleri 1 Ocak 1952
tarihinde yürürlüğe girer.
II-Kanunun Yürütülmesine Memur Makam
Madde 91-
Bu Kanunun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
|