FOLKLOR
YÖREMİZDEN YEMEKLER, TATLILAR,
YEŞİLLİKLER, ŞİFALI OTLAR,
BAHARATLAR, İÇECEKLER, MANTARLAR,
SAKIZLAR, DAĞ MEYVELERİ
GENEL
Anamur yüzyılların verdiği köklü
kültürünün etkisi ile kendine özgü
yöresel yemekler, içecekler,
yeşillikler, şifalı otları ve içecekleri
ile ayrı bir değer yaratmıştır.
Yöresel yemekler bölgede yetiştirilen
sebzeler, biber ve domates salçaları,
domates kurusu kullanılarak
yapılmaktadır. Bölgenin kendine özgü
yağları da vardır. Bunlar yerfıstığı,
susam ve elde sıkma zeytinyağlarıdır.
Ayrıca hayvanlardan elde edilen don yağı
denen iç yağlarının ateşte kavrulup,
sızdırılarak, dağ sonra da yağ
güdüllerine doldurulan yağları da
vardır. Yemekler ve böreklerde bu
yağlarla birlikte arzu edilirse kıyma ve
et ilaveleri ile yemekler
zenginleştirilmektedir.
Yörenin tereyağı ile susam, zeytin ve
yer fıstığı yağları yapılan yiyeceğe
özel bir tat ve çeşni katar.
Bütün yiyecekler tazedir. Tabi şartlarda
(organik) olarak yetişir. Yiyeceklerin
özel bir tatta ve lezzette olması biraz
da bu tazelikten kaynaklanır.
Anamur’da sabah kahvaltısında ekmek
yapılan köylerinde sabahleyin yufkadan
daha küçük ve kalın olarak açılan sac
ekmeği (bazlama) ile içine çökelek(keş),
peynir veya kavurma et koyup yuvarlayıp
dürülerek yapılan sıkma (çomaç) veya
aynı içlerle hazırlanan sac börekleri
yenir.
Bayanların birbirlerine yaptıkları ev
gezmelerinde ise en çok yapılıp yenen
bulgur yiyeceğinin adı kısır ve
batırıktır.
Yöremizde yapılan yiyecekleri değişik
şekillerde kategorize etmek mümkündür.
Ancak biz çorbalardan başlayıp sırası
ile diğer yiyeceklere geçebiliriz.
1-YÖRE YEMEKLERİ
ÇORBALAR
a-Maş
Çorbası:
Anamur’un dağ köylerinde maş bitkisi
ekilir. Maş bitkisinin ekimi, bakımı,
hasadı aynı mercimek bitkisi gibidir.
Elde edilen maş ürünü mercimek gibi
pişirilir. Ancak maş kabuklu mercimek
gibidir. Pişirme anında kabukları
soyulur ve tencere köpüklenir. İşte bu
sırada yapılması gereken hem köpüğünü
hem de kaynama ile tencerenin yüzüne
gelen maş kabuklarını almak gerekir.
Tencere biraz büyükçe olursa işlem daha
kolay olur. Kabukları alınan ve biraz da
pişme kıvamına gelen maşlar mercimek
çorbası yapar gibi pişirilerek çorba
hazırlanır. Sugözü, Çukurabanoz, Boğuntu
köylerinde halen maş bitkisi ekilmekte
ve pazarda da satılmaktadır. Denemeye
değer bir lezzette olduğunu da
belirtelim.
b-Tarhana
Çorbası:
Yazın kaynatılıp kurutularak hazırlanan
ayran ve süt tarhanaları ile yapılan
çorbadır. Tarhanalar kaynatılıp
hazırlanarak, somatlarda (sofra
bezlerinde) kurutulur. Kış veya diğer
mevsimlerde çorba yapılır. Suda
kaynatılarak hazırlanmış olan tarhana
çorbasına pişince yağda kızartılmış
biber sosu ilave edilerek
renklendirilir. Tarhana çorbasının güzel
olması için iyi pişirilmesi gerekir.
Ayrıca tarhanalık mısır veya buğdayın
yumuşak cinslerden seçilmesi, pişirime
esnasında iyice karıştırılması, kuru
havada veya rüzgârlı bir havada
pişirilmesinde yarar vardır.
c-Karışık
Otlu Çorbalar:
Şehriye, pirinç, bulgur çorbası gibi
çorbalara bol miktarda kurtulmuş veya o
mevsimde yetişmekte olan taze doğal
otların, pancar saplarının, ısırganın
ilave edilmesi ile pişirilen
çorbalardır. Çorbaların üzerine servis
edilirken kekik, nane, karabiber gibi
çeşitli baharatlar serpilerek lezzetleri
artırılır.
ç-Arabaşı:
Acaba; arabaşı çorbası, Arab’ın aşı mı?
Pek sanmıyorum, Arap’ların böyle bir aşı
ortaya çıkarabileceğini. Arap aşı değil
de Ara başı veya ara aşı çorbası olsa
gerek bu arabaşı. Yani ara mönülerin
başı. Yani çorbadan sonra yiyeceklerin
öncesinde yenilen aş.
Anamur’da ve birçok köyünde bilinen ve
sevilen bir çorba türüdür arabaşı
çorbası. Genelde bu çorba av kuşları ile
yapılır. Ancak av kuşu sağlanmadığı
zaman evdeki bir tavuk da kesilerek bu
çorba yapılır. Ancak hazır satılan
tavuklar köy tavuğundan yapılan arabaşı
çorbasının tadını ve lezzetini hiçbir
zaman vermez.
Arabaşı çorbasının çorba kısmı çok
sevilen bir aş olmasından, bütün
lokantalarca müşterilere sunulmaktadır.
Ancak; arabaşının en önemli özelliği
arabaşı ile birlikte yenilen hazırlanmış
olan hamurdur. Lokantalarda sadece çorba
kısmı müşterilere sunulur.
Bu hamurdan bir miktar kaşıkla kesilip
alınır. Sonra kaşık çorbaya daldırılır.
Kaşık çorba ile doldurularak içilir.
Arabaşı normal yemek sofralarında
içilebilir. En önemli özelliği ise
arabaşının sıra ile değişik evlerde
yapılması ve orada toplanan misafirlerle
birlikte içilmesidir. Bol acılı
yapıldığından kış mevsiminde içilmesi
daha güzeldir. Arabaşı samimi dost
aileler arasında sıraya konularak soğuk
kış günlerinde değişik evlerde
toplanılarak içilir.
Genelde bu toplanmalar oynanan bir oyun
veya yapılan bir yarış veya sorulan bir
bilmece veya sorunun karşılığı olarak
ceza kesme şeklinde olur. Oyunu
kaybeden, soruyu bilemeyen, yarışmayı
kaybeden ceza olarak o mecliste
bulunanları belirli bir günde arabaşı
çorbasına davet eder. Hazırlığını yapar
günü gelince birlikte çorba içilir.
Eskilerde Anamur’a bir Kaymakam gelmiş.
Birkaç yıl görev yaptıktan sonra
Anamur’dan ayrılıp başka bir ilçeye
kaymakam olmuş. Anamur’lu bir heyet eski
kaymakamlarını iki-üç yıl sonra ziyaret
edip hal hatır sormak istemişler. Kısa
bir sohbetten sonra Eski Anamur
kaymakamı sözü ele alıp demiş ki: “Size
bir şey soracağım. Anamur’dan ben
ayrıldığım zaman yağmur yağıyordu.
Yağmur hala yağıyor mu?” Heyet ne cevap
verdi bilinmez ama… Gerçekten eskilerin
anlattığına göre Anamur’da bir yağmur
başladı mı günlerce hiç durmadan yağar,
kimseye göz açtırmazmış. İşte böyle
günlerde insanlar evlerde toplanır,
eğlenceler yaparlarmış. Böyle
eğlencelerde kavurgasız, arabaşı
çorbasız olmazmış tabi ki.
Yerlere iteği (Dokuma sofrabezidir) veya
somat denilen ıstarda dokunmuş sofra
bezleri serilir, üzerine sini ayağı ve
üstüne siniler konurdu. Sofraya arabaşı
getirilir, kaşıklar dizilir, Yörükler bu
sinin etrafına atılan minderlere oturup
bağdaş kurarak bir güzel bol acılı,
baharatlı, ekşili, arabası çorba¬sını
içerlerdi. Çorba bir yandan içilir, bir
yandan da ev sahibine şakalar yapılırdı.
“Allah tekrarına eriştirsin. Soframız
bereketli olsun” duaları gırla giderdi.
Bu şakalaşmalar arasında zamanın nasıl
geçtiği anlaşılmazdı. soğuk kış geceleri
dostluk ve şakalaşmalarla, arabaşı
çorbaları ile sımsıcak geçerdi.
d.Mollaç:
Katılaşmış mısır ekmeği hazırlanmış olan
çorbalık suya ilave edilerek hazırlanır.
e.Topalak
Çorbası:
Topalak yöre yaylarında küçük bir dağ
bitkisidir. Bu bitkinin kökleri
kazıldığında nohut ve fındık
büyüklüğünde dışı kahverengi toprak
renginde yumrular elde edilir. Bu
yumrular kabukları soyularak yenilir.
Topalak çorbası adını bu yumrulardan
alır. Bulgur, kıyma, un, yumurta, salça,
nohut, yağ, nane, tuz, limon ve soğan
kullanılarak yapılan bir çorbadır.
Akşamdan nohut ıslatılır. Leğen
içerisine konulan bulgurun içine kıyma,
un, salça, yumurta katılarak özleşme
sağlanıncaya kadar yoğrulur. Bu karışım
fındık büyüklüğünde yuvarlanarak tepsiye
dizilir ve çorbanın ana malzemesi
hazırlanmış olur. Yağda kavrulan soğana
salça, biber ilave edilerek, kaynamış su
dökülür. İçerisine ıslatılan nohut ile
hazırlanmış çorbalık ilave edilerek
pişinceye kadar kaynatılır. Pişerken
rezene, kimyon katılabilir. Pişince nane
ekilerek servis yapılır.
f-Un
çorbası:
İki bardak un ile, biraz yağ, biraz su,
kırmızı biber, nane ve tereyağı ile
yapılan bir çorbadır. Tencerede ısıtılan
yağa un ilave edilerek ateşte kavrulur.
Soğuk suyu ağır-ağır kavrulan una
ekleyerek hızlıca karıştırmaya devam
edilir. Çorba kaynayıncaya kadar
karıştırma sürdürülür. Tuz ilave edilir.
Biraz daha kaynatılıp içine erimiş
tereyağı ve içindeki nane ve biber ilave
edilir. Bu işlem taslara konulduktan
sonra üzerine konularak da yapılabilir.
2-KEŞKEKLER
Yörede keşkek yemeği düğünlerin en
başyemeği olarak bilinir. Düğün
keşkeksiz olmaz. Keşkek yemeği iki
türlüdür. Keşkek yemeğini mısırdan
yapmak esastır. Buğdaydan da yapılır.
1.Yahnili (et ve soğan ile hazırlanmış
bir çeşit soslu) keşkek
2.Yoğurtlu, ayranlı, sütlü keşkek
Keşkek ister yahnili olarak yenilsin,
ister yoğurtlu olarak ana maddesi
mısırdır(darıdır) ve buğdaydır.
Keşkeklik darılar önce bir süreliğine
kap içinde ısıtılır. Daha sonra
dibeklerde solkularla dövülerek
kepertilir. Kepertme işlemi mısırın
kabuğunu alma ve kendisini de biraz
döverek küçültme işlemidir. Solkular
vuruldukça nemli mısırın kabukları
ayrılacak, ancak dibek içinde
kalacaktır. Buğday da aynı yolla
keşkeklik olarak hazırlanmaktadır.
Buğday parçalanmaz, dibekten tüm olarak
çıkar. Dibeklerde dövülen mısırlar somat
üzerlerine serilerek dam(evlerin üst
betonu-çatı) başlarında ala güneşli
yerlerde kurutulur. Kurutma işleminden
sonra rüzgârda savrulunca mısır
içerisindeki kabuklar, kepekler uçacak
geriye keşkeklik mısırlar kalacaktır.
Düğünlerde veya evlerde pişirileceği
zaman akşamdan ıslatılır. Islatma suyu
süzülür. Yeniden bol miktarda su
konularak büyük kazanlarda ocaklarda
pişinceye ve koyu bir kıvam alıncaya
kadar pişirilir. Lezzettin birazı da
kazanların odun ateşi ile kaynatılıyor
olmasındadır. Pişirilen keşkekler
hazırlanmış olan tabaklara kepçelerle
doldurularak, üzerlerine isteğe göre,
sulu didilmiş, biberli ve yağlı olarak
kızartılarak pişirilmiş et ve soğan ya
da soğuk olarak yoğurt, ayran, süt ilave
edilmek suretiyle servis yapılır.
Üzerine kekik, nane koyularak yenir.
Buğday keşkeği de; Buğday akşamdan
ıslanarak su çekmesi, yumuşaması
sağlanır. Tencereye veya kazanlara
alınıp haşlanır. Özlü hale gelince
altındaki ateş alınır. Tabaklara
konulur. Üzerine ısıtılmış tereyağı,
yoğurt ve nane eklenerek yenilebilir.
Haşlanmış et ilavesi ile de lezzetli
olur.
3-GÖLEVEZ:
Gölevez Anamur ve Bozyazı ilçelerinde
bol miktarda yetişen patates türü
yumrulu bir bitkidir. Yumruları yumurta
büyüklüğünden üç-dört kilograma kadar
çıkabilen bir bitkidir. Esasen “Bozyazı
Gölevezi” adı ile ün yapmıştır. Kış
mevsimi geldiğinde gölevez bitkinsin
kökleri çıkarılıp üst yapraklı kısmı
atılır. Yumrular kendi kendisine patates
gibi kuruyabilir ve özelliği kaybolmaz.
Yumrular soyulur. Soyulmuş olan
yumrulara bıçağın ağzı bir miktar
girdirilerek parçalar halinde
kopartılarak yemeklik gölevez
hazırlanır. Çiğ olarak kesinlikle
yenmez, kekredir. Ağzı kabartır. Bamya
gibi musilaj madde salgılar. Bu sıvının
yemeği kaplamaması için patatesin sulu
yemeği gibi pişirilirken pişme kıvamına
geldiğinde bir kaşık sıkılmış limon suyu
ilave edilerek bir miktar daha
kaynatılır. Tabaklara alınan gölevez
üzerine limon ilavesi ve karabiber
serpilerek yenir. Gölevez bitkisi ayrıca
Kıbrıs’ta “Golakaz” adı ile bilinmekte
ve yetişmektedir.
4-BATIRIK:
Köftelik bulgur üzerine kavrulmuş ve
çekilmiş ceviz, yer fıstığı ile susam,
domates salçası, domates kurusu, limon,
tuz konulur ve karıştırılır. Bir miktar
da su katılır. Kıvama gelinceye kadar
yoğrulur. Köfte gibi sıkılabilecek
konuma geldiğinde içine ince doğranmış
maydanoz ve yeşil soğan da katılarak
iyice karıştırılır. Avuç içi ile
sıkılarak köfte gibi tabaklara servis
için konulur. Buna susuz batırık denir.
Marul, yeşil soğan, diğer yeşillikler,
lahana, salatalık, yeşil biber, domates
ve acı biber ile birlikte yenilir. Köfte
şeklinden çorba kıvamında su ilavesi
yapılarak da yenir. Sulandırılmış
batırığa haşlanmış ve küçük doğranmış
taze asma yaprağı, lahana, domates ve
salatalık koyularak kaşık ile içilir.
Damak tadına göre yanında acı biber
yenilebildiği gibi, tuz ve limon
ilaveleri ile tat verilir. Batırığın
bazen melengiç(çıtlık) ilavesi ile
yapılanları da olur.
Kısır;
Batırıktan başka kısır denilen bir diğer
bulgur köftesi daha vardır. Bir tepsi
içerisinde bulgura salça ilave edilerek,
kaynak bulgur suyu ilavesi, tuz
eklenerek ovulur. İçlikleri katılarak
iyice yoğrulur. İçlikler yağ, domates,
marul, maydanoz, pul biber, kuru soğan,
karabiber, ekşiden meydana gelir.
Bunların da eklenmesi ile iyice
yoğrulup, eriyince sıkılarak servis
yapılır. Marul, çeşitli turşular ve
söğüşlerle birlikte yenilir. Batırıktan
farkı ceviz, fıstık, susam, melengiç
gibi maddelerin kavrulmuş ve
çekilmiş(dövülmüş) tozlarının ilave
edilmemesidir.
Köfteler;
Etli köfteler, ızgara köfte, patates
köftesi, salçalı köfte, mercimek köfte,
içli köfte, çiğ köfte de yörede yaygın
olarak yapılır.
5-BÖREKLER-SIKMALAR:
Yörük yiyecek kültüründe en önemli yeri
ekmek ve ekmekle yapılan börek ve
sıkmalar tutar. Sıkmalar ve börekler
genelde yoğrulmuş hamurun senid üzerinde
oklava ile açılması ve ateş üzerine
ekmek şişi ile taşınarak saçta
pişirilmesi ile yapılmaktadır.
A-Börekler:
Yörede börekler darı (mısır) unu ile
yapılan börekler, buğday unu ile yapılan
börekler olmak üzere ikiye ayrılır.
a-Mısır
unu ile yapılan böreklere kapama
denir. Mısır unu hamurundan alınan
bezeler senit üzerinde taptaplayarak
açılır.25–30 cm. çaplı olarak açılan iki
hamur bazlamanın birinin üzerine daha
önceden hazırlanmış olan keş(çökelek)li,
peynirli, maydanozlu ve ot karışımlı iç
konulur. Diğer bazlama alınıp iç konulan
bazlamanın üzerine konulur. Kenarları
güzelce sıkılıp kapatılarak ateş
üzerindeki sacda çevrilerek pişirilir.
Pişirilen kapamaların üzerine bölgenin
davar, koyun yada inek tereyağı sürülür.
Bal ile birlikte servis edilir.
Hazırlanmış olan bazlamanın yarısına
kadar iç konulup, diğer yarısı için
üzerine çevrilerek hamur kapatılıp sacda
pişiriliyorsa, piştikten sonra da
tereyağı ile yağlanıyorsa bunun adı
börek olur. Börekler mısır ununun yanı
sıra buğday unundan da yapılmaktadır.
b- Sıkma:
Keş(çökelek)li, peynirli, maydanozlu, ot
karışımlı iç yada patates önceden
hazırlanır. Ateşte 30–35 cm. çaplı
hazırlanmış ve pişirilmiş olan
bazlamalar içerisi yağlandıktan sonra iç
konularak sarılır.
c- Katmer:
Hazırlanmış olan buğday bazlama
hamurunun içerisine şeker, pekmez veya
bal konulup ateşte pişirilirse bu
yiyeceğin adı katmer olur.
Böreklerin içerisine baklanın,
ısırganın, töğmekenin taze yaprakları da
konur. Hazırlanan içlere doğranır.
ç-Kömbe(Küllü Çörek):
Hazırlanmış olan hamura biraz da
kabarması için karbonat ilave edilir.
İyice yoğrulup, ekmek şeklinde biraz
açılarak hafif kömürlü kızgın külün
içine gömülür. Kendi kendine şişip,
pişirim sağlanır.
6-TURP
OTU YEMEKLERİ:
Kış mevsimi geldiğinde tarla ve
bahçelerde kendiliğinden turp otu
denilen bir bitki çıkar. Bu bitkiden
çeşitli yemekler yapılabildiği gibi,
salataları da yapılır.
a-Bıçakla yer seviyesinden kesilen turp
otları güzelce yıkanarak tencerede
haşlanır. Suyu süzülerek bir tepsiye
alınır. Üzerine bolca limon sıkılır,
dövülmüş sarımsak ve tuz ilave edilerek,
zeytinyağı da gezdirilerek yemeklerin
yanında salata olarak yenilir.
b-Turp otu ıspanak gibi doğranarak
kavurması da yapılarak yemek olarak
yenilir. Ot haşlandıktan sonra tencere
içerisinde soğan kavrularak, salça
eklenir. Kızaran sosa doğranmış turp otu
ilave edilerek pişirilir. Tabaklara
alınan yemeğe limon ilave edilerek
yenilir. Anamur’un yufka ekmeği ile
yenilen turp otu yemeğinin lezzeti daha
güzel olur. Ispanakta olduğu gibi
kavrulmuş turp otunun üzerine sarımsaklı
yoğurt ve yağda kaynamış biber sosu
ilave edilerek de yenilebilir.
c-Turp otu haşlanıp soğanlı, salçalı,
kırmızıbiberle birlikte kavrulup
pişirilir. Piştikten sonra kavrulmuş ve
dövülmüş susam(küncü), sarımsak, limon
suyu ilave edilerek servis edilirse
bunun ismi susamlı turp otu yemeği olur.
ç-Taze sürgünleri de dış kabuğu soyulmak
sureti ile bahçe ve tarlalarda çiğ
olarak yenilir.
7-EBEĞÜMECİ
YEMEĞİ:
Doğal olarak tabiatta yetişen ve
tarlalarda toplanan ebegümeci bitkisi
ıspanak gibi yemeği yapılarak bölgede
yenilen yemekler arsındadır.
8-SEMİZOTU (Töhmeken):
Doğal olarak tabiatta yetişen ve
tarlalarda toplanan semizotları yemeği
yapılarak yenilir. Ayrıca cacık yaparken
içerisine salatalık yerine doğranarak da
tüketilir.
9-HELEŞ:
Yaz mevsiminde kurutularak hazırlanmış
olan incir kurularından veya açılarak
kurutulmuş incirden(kak) hazırlanan bir
yiyecektir. Ateşte pekmez ile incir
birlikte pişirilir. Susuz bir hale
getirilinceye kadar kaynatılarak heleş
hazırlanmış olur. Pekmez yerine şeker de
kullanılır. Kavanozlara doldurularak
kışlık olarak da saklanabilir. Heleşler
sıcak olarak tavada ısıtıp üzerine de iç
ceviz dökülerek yenirse daha lezzetli
olur.
10-KAVUT:
Kavutlar genelde çoban azığı olarak da
anılır. Bölgede yetişmekte olan susam,
yer fıstığı gibi ürünlerden hazırlanan
güzel bir ekmek katığıdır. Kavrulmuş
olan susam ve yer fıstıkları el
dibeklerinde dövülerek ince toz haline
getirilir. Toz haline getirilen fıstık
ve susama yine dibekte dövülerek
inceltilen bir miktar toz şeker ilave
edilerek iyice karıştırılır. Kavut hazır
hale gelmiş olur. Çobanlar, ava,
tarlaya, çifte, çubuğa çalışmaya
gidenler hazırlanan kavutlarla birlikte
yufka ekmeği de alarak güzel bir çomaç
(dürüm) yaparak acıktıklarında yerler.
Kavutların içine dövülerek badem, ceviz
de ilave edilebilir.
11-SAMSIRA:
Anamur’da hazırlanan hem besleyici ve
doğal, hem de çok tatlı bir yiyecek türü
de samsıradır. İki ölçü susama, bir ölçü
pekmez tavaya aynı anda konularak,
ateşte kavrulur. Bir yandan da hafifçe
karıştırılır. Ateş üzerinde pişmeye
yakın akideleşme kokusu alınır. Bu koku
alınınca bir-iki dakika daha pişirilme
işlemine devam edilir. Elde edilen
karışım düz bir tahta üzerine dökülerek,
yayılır. Yayma işleminde sıvının
kalınlığının 0,5 ile 1 cm arasında
olmasına ve düzgün bir şekilde
yayılmasına dikkat edilerek soğumaya
bırakılır. Soğuduğu zaman katılaşma
meydana gelir. Soğumuş olan samsıra
istenilen büyüklüklerde kesilerek servis
edilir. Akdeniz iklim bölgesi olan
Anamur’da samsıranın katılaşmasının
sağlanması için pişme anında içerisine
bir miktar toz şeker ilave edilir.
Sadece toz şeker ve susam ile de ya da
bal ile susamdan samsıra da
yapılmaktadır. Samsıra soğumaya
bırakıldığında üzerine uygun aralıklarla
ceviz, badem, fındık ya da yer fıstığı
konulabilir.
12-ÖVELEMEÇ(DOĞRAMAÇ):
Doğramaçlar çocuklar için kolay bir
karın doyurma yöntemidir. Evde yemek
olmadığı zamanlarda acıkan çocukların
karnın doyurmak için hazırlanan bir
yemek türüdür. Evde bulunan kadınlar
sütün veya ayranın içerisine biraz
katılaşmış darı bazlamasını ellerinin
içinde övelemek(ovalayıp-doğramak)
suretiyle attıklarında yemeğin adı süt
doğramacı, ayranın içine attıklarında bu
yemeğin adına da ayran doğramacı denir.
Sonrada kaşıkla çorba gibi övelemeç(doğramaç)
içilir. Bazen darı ekmeği olmadığında
kurutulmuş katı yufka ekmeği ile de aynı
şekilde hazırlanır. İştah açması için
süt doğramaçlarının içine biraz şeker de
ilave edilir.
13-ÜLÜBÜ(BÖRÜLCE)YEMEĞİ, BÖRTMESİ,
FISTIK HAŞLAMASI:
Bölgede fasulye gibi yetişen hem yerli,
hem de ziraat börülcesi denen iki tür
sebze mevcuttur. Yerli börülceler 15
santimetreye kadar büyürken ziraat
börülceleri 60–70 santimetre uzunluğa
kadar ulaşır. Bu sebzeden taze fasulye
gibi yemek yapıldığı gibi, kış
mevsiminde kurutulmuş börülce içinden
kuru fasulye gibi yemek yapılır. Ayrıca
yerli börülcenin içlenmiş olanları
tencerede haşlanır. Tepsilere alınır.
Üzerine bol miktarda limon sıkılıp, tuz
atılarak yenilir. Bu şekilde yenilmesine
börtme adı verilir. Börtme yer
fıstığından da yapılır. Yer fıstığı
topraktan çıkarılıp güzelce kabuklu
olarak yıkanır. Sonra bir çuval içine
konularak üzerinde hafifçe gezilip, yer
fıstığının kabuklarının çatlaması
sağlanır. Tencereye koyularak, bir
miktarda tuz ilavesi ile haşlanır. Bu
yiyeceğin adı da fıstık haşlaması veya
börtmesidir.
14-ÇİLBİR(ÇILBIR):
Avlanan çeşitli kuş etlerinin ufak ufak
doğranıp tencerede soğanla birlikte bir
miktar da yağ ilave edilerek
kavrulmasına çilbir denir.
15-SAÇ
(TAVA) KEBAPLARI:
Saç ve fırın tavalarına etin sebzelerle
birlikte doğranıp, iç yağında
pişirilmesidir. Evde sac içerisinde
yapılmışsa saç kebabı, fırın tavasında
yapılıp, fırında pişirilmişse adı fırın
kebabı adını alır. Anamur insanı yaz
mevsiminde Ermenek ilçesi Zeyve pazarına
özel olarak kebap yemek için gider.
16-TANTUNİ:
Son zamanlarda geliştirilmiş ekmek arası
kebaplardandır. Tantuninin kıyması elde
hazırlanır. Ekmek arası veya ev ekmeği
arasına konularak yenilir. Ateş üzerinde
su ile kavrulan kıyma ekmek arasına
koyulup, üzerine domates, maydanoz ilave
edilerek ve limon sıkılarak yuvarlak
sıkma yapılıp yenir.
17-BULAMAÇ-PALİZE:
Geçmişte katıkların az olup insanların
yiyecek bulmada zorlandığı dönemlerde en
kolay yiyeceklerden bir de bulamaçtı.
Bir miktar yağ ve suyun içerisine un
katılıp karıştırılarak yapılır. Ateşte
karıştırılarak pişirilir. Baharat da
ilave edilir. Bir miktar nişastayı aynı
şekilde pişirip, biraz da şeker ilavesi
ile biraz daha katı hazırlanarak elde
edilen bulamaç ise palize adlını alır.
Palizeler günümüzde tavukgöğsü olarak
anılan hazır yiyeceğe çok benzer.
Muhallebilerden farklı olarak palizeler
süt katılmadan yapılır.
18-UN
HELVASI:
Yörede yetişen fıstık yağının dibe çöken
çökre denilen kısmı ile un ve şeker ile
hazırlanan bir helva cinsidir. Üçü bir
arada tavada pişirildikten sonra
lokmalar halinde kaşık ile kesilerek
tabaklara konup servis yapılır.
Bal kabağı tatlıları; Bal kabağı
yıkanıp, çekirdekleri çıkarılıp, kalınca
soyulur. Etli kısımları da iri parçalar
halinde doğranarak tepsiye dizilir. Ya
da genişçe bir tencereye yerleştirilir.
Üzerine bolca toz şeker serpilir. Bir
çay bardağı su ilavesi ile ateşte
pişirilir. Kısık ateşte kabaklar suyunu
çekinceye kadar pişirme işlemine devam
edilir. Soğuduktan sonra servis
tabaklarında üzerlerine kırılmış ceviz
içi ilave edilerek yenir.
19-GAYGANA:
Hazır yemek cinslerindendir. Tavada
hafifçe yağ ilave edilmiş pekmez
kaynatılır. İçerisine istenilen kadar
yumurta kırılarak pişirilerek yenilir.
20-YEŞİLLİKLER(ŞİFALI OTLAR):
Doğada kendiliğinden yetişen birçok ot
yemeklerin yanında yeşillik ve salata
yapılarak tüketilir. Birçoğunun da çay
gibi demlemesi yapılarak içilir.
Torsların şifalı otları insana canlılık,
sıcakkanlılık ve şifa verir.
a-Selleme;
Akarsu kenarlarında yetişir. Kanal ve su
arıkların kenarında olur. Tere ve roka
gibi yenilir. Itırlı bir bitkidir.
b-Su
teresi;
Sellemenin yetiştiği ortamlarda yetişir.
Sellemeye göre biraz daha ıtırlıdır. Su
teresinin yapılan salatalara katılıp
doğranması salataya ayrı bir tat verir.
Sumak, soğan ile birlikte salatası da
yapılır.
c-Kuzukulağı;
Çayırlık yerlerde, sulak arazilerde
yetişir. Ispanağa benzer, rengi yeşil,
kahverengi tonlarındadır.
ç-Isırgan;
Pirinçli, şehriyeli çorbalara nane ile
birlikte ya kuru, yada taze olarak ufak
parçalar halinde doğranıp ilave edilerek
pişirilir. Ayrıca börek içine katılır.
Haşlanıp robottan geçirilerek unla
birlikte çorbası yapılır.
d-Roka:
Yaprakları turp yaprağına benzeyen bir
bitkidir. Salata olarak veya tava ve
ızgarada pişirilmiş balık yemekleriyle
birlikte yenir. Ayrıca, servis
tabaklarının süslemesinde de kullanılır.
e-Maydanoz:
Her türlü salata ve yemekte kullanılır.
Kök maydanozda ıtırlı bir yağ
bulunduğundan bazı soslarda ve yemek
sularında bu köklerden
yararlanılmaktadır.
f-Nane:
Çorbalardan sebzelere kadar birçok
yemekte kullanılır. Etlerden koyun ve
kuzuya konulur. Ayrıca genellikle
salatalarda da kullanılır.
g-Tere:
Bu bitkinin yaprakları genellikle salata
olarak yenir. Servis tabakların
süslenmelerinde de kullanılır.
h-Defne:
Çeşitli balık, et, kümes ve av
hayvanlarının etlerinden yapılan
yemeklerde, soslarda ayrıca bazı turşu
ve konservelerde kullanılır. Balık
pişirilirken yaprak halinde üzerine
konur.
j-Dereotu:
Maydanozdan sonra en çok kullanılan taze
ot. Sindirimi kolaylaştırıcı bir
bitkidir. Birçok salata ve zeytinyağlı
yemeklerde kullanılır
k-Gelin
yemişi:
Bahar aylarında ekin tarlalarında ve
kırlarda çıkan gelin yemişi bitkisi
salatalara doğranarak, cacığa katılarak
veya börek içliklerine katılarak yenen
bir ottur.
l-Mümüncük:
Kış ve baharda kırlarda yetişen bir ot
cinsi. Salata ve böreklerde kullanılır.
m-Göğelek:
Büyük ağaçların gövdesinde alsak olarak
ortaya çıkar. Bu tür göğeleklerin
kaynamış suyla çayı yapılır. Diğer bir
göğelek cinsi ise doğal iyot yüklü deniz
göğelekleridir. Akdeniz’e bakan kıyı
şeridinde taşlık yamaçlarda deniz nemini
alan kısımlarda yetişir. Çiğ olarak
yenmez. Sıcak suda bir miktar
bekletilerek diğer turşular gibi kurulup
turşusu yapılır.
n-Küncü
güzeli:
Salata ve böreklerde kullanılan bahçe ve
tarlalarda kullanılan bir bitkidir.
o-Çiğdem:
Bahardan itibaren yaylarda yetişen kökü
yumrulu bir bitkidir. Köklerinden
kazılıp çekilerek yenilir.
ö-Sahlep:
Köklü bitkilerdendir. Dondurmaya
lezzetini ve katılaşmasını sağlayan
bitkidir. Doğal olarak üretimi azdır.
Yüksek fiyatlıdır.
p-Kapari
(Gilik):
Kıraç (susuz) dağ başlarında, yol
kenarlarında açan beyaz yuvarlak
çiçeğinden sonra küçük kavun gibi
meyveler veren, kavun gibi dallanan bir
ot cinsidir. Çiçekleri tam açmadan
yuvarlak halde iken toplanırsa buna gilik denilmektedir. İlaç sanayi
hammaddesidir. Turşu gibi kurularak
yemeklerin yanında tüketilir.
|
|
Kapari (Gilik) Bitkisi |
Kapari (Gilik) Çiçek ve Meyvesi |
21-BAHARATLAR-ŞİFALI BİTKİLER
1-
Kırmızı Toz Biber (Tatlı ve Acı) :
Acı ve tatlı taze biberler kurutulduktan
sonra, solkularla dibeklerde ve el
dibeklerinde dövülmesinden elde edilir.
Sıcak yemekler ve börek içlerinin
çoğunda kullanılır. Salata, bulgur ve
pirinç pilavı ve yemeklere ekilerek
kullanılır.
|
|
Kırmızı Biber |
Kırmızı Toz Biber |
2-Adaçayı:
Ballıbabagiller cinsinden kokulu bir
bitkidir. Akdeniz bölgesinde, Toroslarda
yetişen çay yapılan bir hoş kokulu ot.
Birçok cinsi vardır. Yaprak, dal,
tomurcuk, topuklu ada çayı gibi.
|
|
Toros Dağ Adaçayı |
Adaçayı |
3-Anason:
Dünyaya ilk defa Mısır’dan yayılmıştır.
Maydanozgillerden olan bir bitkinin
küçük, yeşilimsi ve baharlı bir
tohumudur. Hamur işlerinde, rakı
sanayinde, çay gevreklerde, çöreklerde,
ekmeklerde kullanılır.
4-Ardıç:
Kozalaklılar cinsinden kış-yaz
yaprakları dökmeyen, güzel kokulu, taze
iken yeşil, kahverengi olgunlaştığında
siyahımsı, yuvarlak yemişleri bulunan
bir ağaçtır. Toroslarda 1000 metreden
sonra yetişir. Kümes hayvanlarının
etlerinin pişirilmesinde ve
dinlendirilen etlerde kullanılmaktadır.
Yaprakları ile kaynatıldığında çay gibi
içilirse hem öksürüğe, hemde boğaz
ağrılarına iyi gelir.
5-Çemenotu:
Kahverengi-sarı renkli sert, bir
tohumdur. Dövülmüş ve çekilmiş olarak
turşularda, çorbalarda, güveçlerde,
hazırlanan soslarda ve et yemeklerinde
kullanılır. Çok fazla kullanılması iyi
olmaz, tadı değiştirir.
6-Çörekotu:
Çörekler ve ekmekler pişirilirmeden önce
hamur halinde iken üzerine serpilir,
sonra pişirilir. Salatalarda kullanılır.
Mideye iyi gelir.
7-Kekik:
Toros dağlarında yetişen keskin kokulu
bir ot cinsidir. Birkaç cins olarak da
yetişmektedir. Bahçelere ekilebildiği
gibi dağlarda kendiliğinden bol miktarda
yetişir. Eşek kekiği, çorba kekikleri,
tırnak kekikleri bazı cinsleridir.
Etlerin, ızgaraların üzerine serpilince
güzel bir tat verir. Sebzelerde ve
balıklarda da kullanılır. Özellikle
çorba cinslerinde nane gibi kekik de
bolca kullanılır. Kaynatılarak damıtma
usulüyle eterik yağlardan olan kekik
yağı ve kekik suyu elde edilir. Kekik
suyu mide üşütmelerine ve bulantılarına
iyi gelir. Çay gibi demlenerek içilir.
8-Rezene
(Malatura):
Koku olarak birazcık anasona benzer.
Anason kokulu bir ot. Yaprakları
dereotuna benzeyen, kökü de sümbül
soğanını andıran bu bitkinin yemeği ve
salatası yapılır.
9-Sumak:
600–700 metre yükseklikten itibaren
sumak denilen boyu bir- birbuçuk metre
yüksekliğe kadar erişen yeşil bir maki
topluluğu bitkisidir. Esasen bu ağacın
üzerindeki tohumlara sumak denir.
Dövülüp toz haline getirilerek
kullanılır. Kırmızı sumak bölümünün
içinde bir de sert çekirdek bölümü
vardır. Tadı ekşimsidir. Izgara, Közde
pişmiş ve doğranmış soğana katıldığında
hem soğanın acılığını alır hem de lezzet
katar. Kebaplara ve salatalara ekşilik
vermek için katılır.
|
|
Sumak Bitkisi |
Sumak |
10-Susam
(Küncü):
Küçük tohumlar halindedir. Tarlalarda
ekilerek yetiştirilir. Simit ve benzer
çeşitli hamurlu yiyeceklerde,
ekmeklerde, pastalarda ya da tahin
yapımında kullanılır. Konya/Bozkır
ilçesinde tahin su değirmenlerinde
yapılır. Anamur’da ateşte kavrularak
batırık denilen bulgurdan yapılan sulu
ve susuz köfteye dövülerek katılır.
11-Dolmalık Fıstık:
Fıstık çamlarının kozak içleri kırılıp
çıkarılır. Elde edilen tohumlar dolma
içlerinde kullanılır.
12-Haşhaş
Tohumu:
Haşhaş bitkisinden elde edilen bir tohum
cinsidir. Mavi-siyah veya beyaz
renktedir. Ekmek, çörek, börek gibi
fırında yapılan hamur işleri ürünlerinde
kullanılır. Ayrıca kavrularak salata,
meze ve sebze yemeklerine de ilave
edilir. Kozalakları ile kaynatılıp
içilmesinde mideye iyi gelir, ishali
önler.
13-Hintcevizi:
Yörede yetişmez, ancak kullanılır. Bir
diğer adı müskat'tır. Peynirli
yemeklerde kullanılır. Çok ince olarak
çekilir. Acımsı tadadır. Çok az
miktarlarda kullanılır.
14-Karabaş Otu:
Sahile bakan yamaçlarda yetişen doğal
bir bitkidir. Mor çiçekler açar. Taze
olarak kaynatılarak içilebildiği gibi
boğumlar halinde kurtularak da içilir.
Sinir sistemine iyi gelir,
sakinleştirir. Güzel uyku verir.
Sinüzütü söker atar.
15-Karabiber:
Kuru ve siyah tanelerinin baharlı ve acı
bir tadı vardır. Hemen hemen her türlü
yemekte bütün veya toz durumda kullanmak
mümkündür.
16-Karanfil:
Bu bitkinin koyu renkli, küçük çivi
biçiminde olan tomurcuklarının kurutulup
öğütülmesiyle elde edilir. Toz haline
getirilerek veya dövülmeden tane olarak
kullanılır. Kompostolarda, bazı
tatlılarda, özellikle yörede loğusalı
evlerde kaynatmaların içine atılarak
şerbetler, kekler, dondurma yapımında,
bazı yahnilerde kullanılır. Ağız
kokusunu alır. Sarımsaklı yiyeceklerden
sonra ağza atılır. Çiğnenir. Hem mideye
iyi gelir, hem de ağız kokusunu önler.
17-Kereviz:
Kökleri ve yaprakları sebze olarak
pişirilip yemek yapılarak kullanılan
bitkidir. Bazı yerlerde yaprakları çiğ
olarak da kullanılmaktadır. Yaprakları
turşu yapılarak da yenilir. Yeşil ikan
kekremsidir.
18-Kimyon:
Mercimek çorbalarına en güzel tadı veren
bir baharattır. Toz halinde çekilmiş
olarak kullanılmaktadır. Anamur
mutfağında, köftelerde, batırıkta,
kısırda, çorbalarda, bazı
et8yemeklerinde ve sucuk yapımında
kullanılmaktadır.
19-Kişniş:
Bitkinin yeşil yaprakları ve filizleri
çorba ve salatalara doğranıp yenir.
Kişniş hazırlanan şuruplarda
kullanılmaktadır. Likör sanayinde de
kullanılır. Kişnişin şekeri pastalarda
ve bazı et yemeklerinde de kullanılır.
20-Köfte
baharı:
Köftelere, sucuklara katılarak toz
halinde kullanılır.
21-Kuşüzümü:
Pilav, dolma içleri ve bazı tatlılarda
kullanılır.
22-Kırmızı Pul Biber:
Acı taze biberlerin kurutulup sonra
dibeklerde kalınca dövülmesi ile elde
edilir. Biber parçalar halinde olur.
Yemeklere, saltalara etlere atılır.
23-Safran:
Yemekleri sarartmada kullanılır. Keskin
ve hafifçe acı bir tadadır. Bazı balık
ve deniz mahsullerinde, soğan ve et
yahnilerinde, pilavlar ile süt ve
pirinçle yapılan tatlılarda kullanılır.
Zeytinyağında erimez.
24-Tarçın
(çubuk) :
Pasta, kek, bisküvilere ve sütle yapılan
tatlılara, salep gibi içeceklerin
yapımında kullanılır. Bahar
kaynatmalarına da eklenir. Toz tarçın
cinside vardır. Kullanımları aynıdır.
25-Tarhun:
Bazı sosların hazırlanmasında, salçalı
et yemeklerinde, yumurtalarda ve
salatalarda kullanılmaktadır.
26-Tatlı
Kırmızı Toz Biber:
Tatlı kırmızıbiberlerin kurutulup,
dibeklerde dövülerek veya değirmenlerde
çekilerek toz haline getirilmesiyle elde
edilir. Bütün yemeklerde genel olarak
kullanılır.
27-
Topalak:
Yaylarda doğal olarak yetişen köklerinde
bilye-ceviz büyüklüğünde yumruları olan
bir bitkidir. Çobanlar sürü güderken
yaptıkları sivri ağaç çivilerle
yumruları çıkarıp, kahverengi dış
tabakasını soyarak yerler.
28-Vanilya:
Meksika’dan dünyaya yayılan bir
baharattır. Pasta yapımında ve
şekercilikte krema, kekler, dondurma,
kompostolar, sütlü tatlıları
lezzetlerini artırmak için kullanılır.
29-Yenibahar:
İştahı açıcı, gazı söktürücü ve
kabızlığa karşı etkili bir baharattır.
Mutfakta ise etli yemeklerde, köfte,
tatlı ve dolma içlerinde kullanılır.
30-Zencefil:
Bir otsu bitkinin toprak altında kalan
gövdesinden kurutularak elde edilir.
Şerbetlere konur. Meşrubat ve likör
sanayinde de kullanılmaktadır.
22-SAKIZLAR:
Anamur’da 800 metreye kadar olan
yerlerde Akdeniz bitki örtüsü makilerle
birlikte çam ağaçları da yetişir. Bu
maki topluluğunda bulunan ağaçlardan
birisi de tepsi denilen çalı cinsidir.
Çalının yaralı yerlerinden, budak
yataklarından ve dip kısımlarından
günlük yağı elde edilir. Günlükler köz
üzerine konularak yakılınca odaya tütsü
ve hoş bir koku verir. Çam ağaçlarından
elde edilen sakızın adı ise reçinedir.
Reçine orman idaresince kesimi
yapılacak(orman kereste istihsali)
yerlerde ağaçların kabukları kesilerek
oradan çıkan beyaz sakızın toplanması
ile elde edilir. Çeşitli sektörler ile
ilaç sanayinde kullanılır. Diğer bir
sakız cinsi ise düğme denilen çam,
sedir(katran), köknar (iledin-ladin),
ağaçlarının gövde kabukları üzerindeki
sert sakız tabakasıdır. Bunlar ağza
alınarak çiğnenir. Doğal tatlı
sakızdırlar. Yaylarda yetişen
sedir(katran), köknar (iledin-ladin)
kozalaklarının toplanarak üzerlerindeki
sakızların kaynatmak suretiyle, daha
sonra da soğuk su içerisine tülbentten
süzülerek sertleştirilmesi ile elde
edilen kirli beyaz renkli doğal
sakızdır. Parçalar halinde koparılarak
ağızda çiğnenir.
23-DOĞAL
MANTARLAR:
Toroslarda kış mevsimi ve baharın
gelişinde çeşitli doğal mantar cinsleri
topraktan çıkar. Dağlarda çam diplerinde
ve meşelerin kabukları arasında kabalak
denilen mantar cinslerine rastlanır.
Bunlar zehirsiz ve yenebilen
mantarlardır. Közde, fırında ve soğanlı
olarak tencerede çeşitli şekillerde
tüketilir. Bahar aylarında ise
kuzukulağı denilen ve konik biçimde
kuz(nemli ve gölge) kaya ve ağaç
diplerinde mantarlar çıkmaktadır. Çok
lezzetli bir mantardır. Kurutulduğunda
ilaç sanayinde kullanıldığı, için çok
yüksek fiyatlara alınmaktadır.
24-KAHVELER, DOĞAL KAHVELER:
Geçmişte kahve kaçakçılığının yaygın
olduğu ve zor bulunduğu dönemlerde kahve
tiryakileri kahvelerini tasarruflu
kullanmak için tabiatta bulunan bir
takım bitkilerden kahve yapmışlar veya
kahvelerine bu bitkileri katarak
çoğaltmışlardır.
a-Diken
kahvesi;
Yörede yetişen ve kahve dikeni denilen
dikenlerin tohumlarının toplanıp,
kurutularak kavrulması ve kahve
değirmenleri ile çekilmesinden elde
edilen tozundan yapılan kahvedir.
b-Nohut
kahvesi;
Nohudun tavada biraz yakılarak
kavrulmasından sonra değirmenlerde
çekilmesinden elde edilen tozundan
yapılan kahvedir.
c-Melengiç kahvesi;
Melengiç kavrulur. El dibeklerinde
dövülür veya kahve değirmenlerinde
çekilir. Elde edilen tozlar yapılan
kahvenin içine atılarak pişirilir.
Kahveye ayrı bir tat ve lezzet verir.
ç-Türk
kahvesi;
Köpüklü olarak sade, orta ve şekerli
kahve olmak üzere üç pişirim şeklinde
içilir. Kahveyi köpüklü yapmak marifet
sayılır. Kız istemelerde gelinin kahve
pişirmesi meziyet olarak
değerlendirilir.
d-Nestkave:
Hazır olarak marketlerden alınarak
içilmektedir.
25-DAĞ
MEYVELERİ:
Adından anlaşılacağı üzere dağda doğal
olarak kendiliğinden yetişen bir takım
meyveler vardır.
Bunları şöyle
sıralayabiliriz:
Dağ armudu, taşlıca
armut, melengiç(çıtlık), dağ
çileği(sandal çileği), dağ eriği,
keçiboynuzu, alıç, kuşburnu (dağ gülü),
murt(Mersin), mardavul(dağ üzümü), frenk
inciri(dikenli incir-yemiş), karamuk,
meşe palamudu, piynar kestanesi.
|
|
Dağ Armudu I |
Dağ Armudu II |
|
|
Melengiç (Çıtlık) Ağacı |
Melengiç (Çıtlık) Ağacı Meyvesi |
|
|
|
|
Alıç Ağacı |
Alıç Ağacı Meyvesi |
|
|
Keçi Boynuzu Ağacı |
Keçi Boynuzu (Buynuz) |
|
|
Dağ Eriği Ağacı |
Dağ Eriği Meyvesi |
|
|
Murt (Mersin) Ağacı |
Murt (Mersin) Meyvesi |
|
|
Mardavul (Dağ Üzümü) |
Mardavul Üzümü Meyvesi |
|
|
|
|
Frenk İnciri (Yemişi) Dalı |
Frenk İnciri (Yemişi) Meyvesi |
|