HALK
OYUNLARI
ANADOLU ve ANAMUR
ÇOCUK OYUNCAKLARI
SANAT TARİHÇİSİ VEHBİ UYSAL'A AİT
ANAMUR'DA
ANADOLU GELENEKSEL OYUNCAKLARI
KOLEKSiYONU
KOLEKSİYONUN
KAPSAMI
Koleksiyonun oluşması iyin Anadolu'nun
tümüne yakını 14 yıllık bir süre
içerisinde tarandı. Koleksiyonda 800
çeşit geleneksel oyuncak örneği yer
alıyor... Ayrıca geleneksel oyuncak
örnekleri 100'e yakın antik dönem
oyuncak örneklerinin fotoğraf ve
çizimleri ile birlikte sergilenme
imkânına sahiptir...
NEDEN GELENEKSEL OYUNCAK?
Tarihsel ve kültürel değeri olan
oyuncaklar, yakın tarihimizin önemli
tanığıdır... Çocuğun kendi keşfettigi ve
ürettiği oyuncaklar, onun el becerisinin
artmasına, eğitimine, kendi ürettiği
ürüne sahip çıkmasına neden olur...
Sadece ticari amaçlarla üretilen
oyuncaklar sürekli çevreyi kirletiyor.
Geleneksel oyuncağın malzemesi
genellikle dogadan e1de edilir,
kullanıldıktan sonra tekrar doğaya
dönerler.Anadolu'da nüfusun yoğunluğunu
oluşturan kırsal kesimin çocukları
doğadan elde ettikleri malzemeden
yararlanılarak yaptıkları oyuncaklarının
çoğunluğunu kalıcı olmayan, günü birlik
oyuncaklar oluşturuyordu. Bu nedenle
geleneksel oyuncağın örneklerinin elde
edilmesi günümüzde oldukça
zordur. Endüstriyel oyuncaklar ise, çoğu
kez koleksiyonerler tarafından, bazen de
anı niteliğinde korunmuş olduklarından
bulunmaları geleneksel oyuncağa göre
daha kolaydır.Ülkemizde sanayi
üretiminin yaygın olmadığı 1960'lı
yıllarda, kentlerde, oyuncaklar ya
doğrudan çocuklar tarafından yapılır, ya
da küçük marangoz, testici vb.
atölyelerde üretilir, çocuklara
satılırdı. Köylerde ise çocuklar, doğada
buldukları malzemeyi inanılmaz bir
maharetle oyuncağa dönüştürürlerdi...
1960'lı yıllardan sonra yarışmacı etik
tüketim piyasası geleneksel
oyuncakçılığı yok etti...
Çabamızda yakın toplumsal tarihimizin
tanıkları olan Anadolu'ya ait geleneksel
oyuncak örneklerinin tarihsel ve
kültürel boyutunu incelemenin yanı sıra
günümüze kadar hep ihmal edilmiş bu
değerin, geçmişin anılarında yitip
gitmesinden kurtarılması..çocukluğun
özgün yaşamından örnekler sunulması amaç
edilmiştir.•
KOLEKSİYONDA YER ALAN OYUNCAKLARIN
HALKIN İZLENİMİNE SUNULMASI
"Anadolu Oyuncakları Müzesi " açma
çabamız sürüyor... bu konuda her türlü
kurum ve kuruluştan sponsorluk desteği
beklemekteyiz. Bunun yanında "Anadolu
Oyuncakları" adlı oyuncağın tarihi,
geleneksel oyuncakların yer aldığı geniş
kapsamlı kitap çalışmamız tamamlanmak
üzere ...
Müze, ziyarete açıldığı takdirde
Türkiye'de bir ilk olacak .. Yeni nesil,
geleneksel oyuncakların ne denli zengin
olduğunu da öğrenmiş olacak.
GÜNÜMÜZ OYUNCAKLARI VE GELENEKSEL
OYUNCAKLAR
Günümüz oyuncaklarında elektronik
eğilim, teknolojik gelişme geleneksel
oyuncağı rafa kaldırdı.
Teknolojik oyuncakların çocuğun
eğitimine katkısı inkar edilemez ama
teknolojik oyuncak çocuğu yaratıcı ve
üretici olmasını da yok etmiştir.Hatta
bazı örnekler,
"Tehlikeli Oyuncak" olarak
değerlendiriliyor. ABD'de bir oyuncak
firması çocuğun tıpatıp benzerini
yapıyor. Psikologlar ise bu oyuncakların
çocukların kişilik gelişiminde olumsuz
sorunlar doğurabileceğini ifade
ediyorlar. Tıpkı kana susamış " chucky"
gibi.
OYUNCAĞIN KISA TARİHİ
Tarih öncesi çağlarda yaşama biçimleri
avlanma ve toplayıcılığa dayanan anne ve
babanın dünyasına katılmak isteyen çocuk
çevresinde ele geçirdiği taşlarla, dal
parçaları, çamurla, suyla , av
hayvanının kemik ve boynuzlarıyla
oyunlar kurmuş olmalı.
Tarihi süre içerisinde oyun ve oyuncak
hep vardı. Gerçekte oyuncağın ilk kez
ortaya çıktığı bir yer düşünülemez.
Çünkü; dünyanın her yerinde çocukların
diledikleri hep aynı olrnuştur.
Mezopotamya'da yapılan kazılarda İ.Ö.
3-4 bin yıllarına tarihlenen oyuncak
örnekleri bulundu. Bunlar minyatür ev
eşyaları, hayvanlar, bebekler,
tekerlekli arabalardır. Bu oyuncak
örnekleri her zaman çocuk mezarlarında
bulunmuştur.
Anadolu'da oyuncağa kanıt oluşturan
sayısız belge var. Fakat bunların
sağlıklı bir ayrımı yapılmadığından
gerçek kapasitenin ne olduğu hakkında
bilgiden yoksunuz.
Neolitik merkez çatal hoyük'te piimiş
toprak oyun topları, astragalos adı
verilen aşık kemikleri ele geçmiştir.
Neolitik ve kalkolitik dönemlerin önemli
merkezi Burdur Hacılar'da kil ve tahta
çubuklardan yapılmış minyatür bebekler
ele geçirilmiştir. .
Hitit dönemleri ait Kargamış Kral Burcu
kabartmasında ( İ.Ö. 8.yy.) Kral
Araras'ın çocukları aşık oynarken topaç
çevirirken betimlenmişlerdir.
Gordion'da Kral ailesinden 8 yaşındaki
çocuğa ait tümülüste bronz dört atlı
araba hayvan biçimli ahşap oyuncaklar
bulunmuştur.
Kütahya Müzesinde bulunan pişmiş
topraktan tekerlekli horoz, tavuk,
güvercin Frig dönemine tarihlenir.
6.yy.ın ilk yarısına tarihlenen Bizans
dönernine ait İstanbul Büyük Saray
Mozaiği'nde çok sayıda çocuk betimlemesi
yer alır. Bunlardan birinde , çocuk
arenada çember çevirirken
betirnlenmiştir.
Çanakkale "Assos" ta yapılan kazılarda
ele gçirilen pişmiş topraktan bebek
Afrodit heykelcikleri İ.Ö. 1. yy.a
tarihlenir.
Osmanlı döneminde İstanbul'un Eyüp
semtinde çok sayıda oyuncakçı dükkanı
bulunuyordu. Evliya Çelebi
Seyahatnamesinde Eyüp oyuncakçılarının
100 dükkanda 105 nefer olarak
çalıştıklarından söz eder. Eyüp
oyuncakçılarından günümüze gelebilen 28
örnek İstanbul Büyük Şehir
Belediyesi'nce korunmaktadır.
M.Vehbi UYSAL
Sanat Tarihçisi
"Çocuk oyuncakları yapımının son
ustası..."
ÇOCUKLARIN
OYUNCAKÇI DEDESİ
AHMET GIR
Ahmet GIR 1928 yılında Anamur’un uzak
dağ köylerinden olan Çukurabanoz köyünde
dünyaya geldi. Baba adı Mustafa, anne
adı Fatma’dır.
Okuma yazmayı o tarihlerde köyünde okul
olmadığı için öğrenememiş.
İstanbul Selimiye Kışlasında Askerlik
hizmetini yaparken Ali Okulunda
okuma-yazma öğrenmiş.
Ahmet GIR 2008 yılı itibari ile tam 80
yaşında. Temmuz ayını sıcak bir gününde
kendisini evinde ziyaret ediyoruz. Bizi
eşi kapıda karşılıyor. Ahmet amcanın
rahatsız olduğunu “beyin küçülmesi ismi
verilen bir hastalıkla mücadele
ettiğini, eski sağlık ve sıhhatinde
olmadığını ve artık küçük mütevazı
atölyesine inip, çocuklar için kültürel
değerlerimizden yola çıkarak hazırladığı
anlamlı oyuncakları yapamadığını”
anlatıyor. Bu sırada Ahmet amcada bize
katılıyor. Babamı çok iyi tanıyor. Onun
gençlik yıllarında Çukurabanoz ve
çevresinde orman memuru olarak görev
yaptığından bahsediyor. Sonra eşiyle yan
yana bir fotoğraf karesine almaya
çalışıyoruz. Teyze gülüyor. Beraber
fotoğraf vermek istemiyor. Ancak bizi de
kırmıyor.
Duvarda yaşlı bir bayan- bir erkek resmi
aynı karede. Soruyoruz. “Anam ve babam”
diyor.
Sonra birlikte evinin altındaki küçük
atölyeye iniyoruz. Bir küçük masa,
Birkaç testere, keser, oyma bıçakları,
elektrikli çark vesaire. Çevreye
serpitilmiş oyuncaklar. Bir kaç poz da
burada çekiyoruz.
Bütün bu oyuncaklar zorluklar ve araç
gereç eksikleri ile elde ne varsa onu
kullanarak yapılmış, ortaya konmuş.
Kaşığın sapını ortaya denk getirmenin
yanında onun kendi ağacından ve hiçbir
ek olmadan asılacak halkasının da yine
kullanılan ağaçtan yapılması ayrı bir
ustalık gerektiriyor.
Oyuncakları masa üzerine koyup
resimlerini çekiyoruz. Fil, kaşıklar,
develer, mıknatıslı kaplumbağa, kara
sabanla, öküzlerle çift süren köylü,
Alaköprü maketi üzerinde Yörük göçünü
canlandıran deve kervanı, arka kaşımada
kullanılan tahta eller, sofra sinisi
altı gibi hepsi bir emeğin ve el
sanatının ürünü oyuncaklar, eşyalar.
Hepsi fotoğraf karemize giriyor.
Geçmişte yapıp hediye ettiği veya cüzi
bir ücret karşılığı sattığı
oyuncaklardan söz ediyor.
El sanatının, çocuk oyuncaklarının büyük
ustası, çocukların oyuncakçı dedesi
Ahmet GIR artık 80 yaşında. Belki bir
daha oyuncak yapamayacak çocuklar için.
Ama onu bir değer olarak anmak ve
yaşatmak her halde bizlere düşen önemli
görevlerden birisidir.
Allah’tan Ahmet AMCA’ya sağlık, sıhhat
ve acil şifalar diliyorum.
Çınar Arıkan
Site Yöneticisi
AHMET
GIR'IN YAPTIĞI
OYUNCAKLARINDAN
GÖRÜNTÜLER
|