HALK
OYUNLARI
ve TÜRKÜ HİKÂYELERİ
YAKIMLAR–2
YÖRÜK
KIZI GEÇTİ Mİ?
Bin dokuz yüz seksen sekiz yılının
temmuz ayında Anamur yöresi türkülerini
derlemek için bir imam arkadaşla
birlikte girişimlerde bulunduk. İmam
Veli Bey, Anamur’un Karalarbahşiş
köyünden bir Yörük çocuğu olduğu için
bize köyünde türküleri bilenlerin
isimlerini getirmişti. Bizi bu kişilerle
görüştürdü. Bu görüşmeler sonunda sekiz
türkü derledim. Bu türküler yüzde yüz
otantik kültürün kelimeleriyle süslü
olarak söylenmiş, Yörüklerin
yaşantılarından alınmış türkülerdi.
Cefakâr Türk insanı sevdiğine, üzüntü ve
kedere, sevinçlere, hayvan ve bitkilere
çeşitli türküler söylemiştir. Bu
türkülerle beraber çeşitli oyunlar da
oynanır. Bunları biz altı türde
görebiliriz. "1-Bozlaklar (uzun
havalar), 2- Ağıtlar, 3- Kasık havaları,
4- Mengiler, 5- Semahlar, 6-
Zeybekler(*)".
Türküler bir milletin yüzyıllar boyu
biriktirdiği kültürünün olaya, sevince,
üzüntüye, kadere, sevgiye, tabiata, aşka
yansımasıdır. Yazanı, söyleyeni, çoğu
zaman belli değildir. Bazen de halk
ozanlarının şiirlerinin türkü olarak
söylendiği görülür. Anamur türkülerinde
ise her iki tür vardır. Hem anonim
olanlar hem de halk ozanlarına ait
olanlar.
"Türkü çobanın kavalının eşliğinde,
âşığın sazının telinde, her yerde, her
zaman okunur.
Türkülerde büyük ölçüde neşe ve sevinç
vardır. Ağıt ve türküler büyük ölçüde
anonim halk edebiyatı mahsûlü olup ilk
söyleyicileri belli değildir(*)".
Bizim aşağıya aldığımız türkü İbrahim
Melek'ten derlenmiştir. Bu türkü uzun
hava(Bozlak) tarzında söylenmektedir.
Anonimdir. Türkünün hikâyesi kısaca
şöyledir: Sevdiği Yörük kızını, yayla
yollarında arayan bir delikanlının
yaylalara doğru sevdiğini sorarak
gitmesini anlatmaktadır. Delikanlının
sevdiği kızın obası kendinden önce
yaylalara göçmüştür. İçinden geçen
sevgili özlemi ile geçtiği yerlere
sevdiği Yörük kızını sorar. İçinde esen
fırtınalara bir cevap bulmak ister.
İçinden geçenleri yakımına döker. Şimdi
türkümüzün sözlerine kulak verelim;
YÖRÜK
KIZI GEÇTİ Mİ?(**)
Çocuklar da sürer de sığırı(1) sığırı,
Döker tepelerden de çağırı, çağırı
Konak verip oturduğum, Karadiken Seğiri(2),
Seğiri
Yörük kızı geçti mi yollar üstünden?
Göç çekip aştığım Deli Kaş’ın(3) yolları
Konak verip oturduğum Alacalar hanları(4),
dağları
Susama dönmüş de(5) güzelin ince belleri,
belleri
Yörük kızı geçti mi yollar üstünden?
Resimleme: Fatma ARIKAN)
Beline kuşanmış da ala kolan(6)ı, kolanı
Çekip gider de dolanı, dolanı, dolanı
Sana sorarım da Kervan Alanı(7), alanı
Yörük kızı geçti mi yollar üstünden?
Sarı yaylam da çatal oluklu, oluklu
Akar gider de sülüklü balıklı, balıklı
Yastı(8) yârim de sırma belikli, belikli
Yörük kızı geçti mi yollar üstünden?
(*)Halil ATILGAN, “İçel’de Türküler”,
1(6), İçel Kültürü, Ocak–1989, 20
(*)Ali Berat ALPTEKİN, “Silifke ve
Çevresinde Derlenen Kına Türküleri ve
Bunun Mukayeseli
Örnekleri” 1(6), İçel
Kültürü, Ocak–1989, 9
(**)Yörük Kızı Geçti Mi? Kaynak Kişi:
İbrahim Melek. Kerim-Raziye oğlu. Anamur
Karalarbahşiş Köyü. 1933 doğumlu.
İlkokul Mezunu. Derleme; 1988 yılında
Çeltikçi köyünde,
İbrahim Melek’in
evinde yapılmıştır.
(1) Sığır: Büyük baş hayvanlardan inek ve
öküz.
(2) Karadiken Seğiri: Anamur, Dragonda
Çayı üzerindeki Alaköprünün yakınında
bir mevki, yer
adı.
(3) Deli Kaş: Anamur’un Kaş yaylası.
(4) Alacalar Hanları: Barcın yayla yolu
üzerinde bir konak yeri ismi.
(5) Susama Dönme: Susam gibi incelmek,
incecik kalmak, narinlik (Kız beli).
(6) Kolan: Hayvanların eğerini, palanını
tutturmak için yapılmış, desenli, yassı
yünden veya
kıldan ip. Çocuğu hop etmede
(sırta yüklenmede) kullanılır.
(7) Kervan Alanı: Anamur’un Halkalı
Yaylası ile Akpınar Yaylası arasında
kalan geniş düzlük.
(8) Yastı: İncelmek, kâğıt gibi olmak,
ensiz.
|