GÜNAY
ÖZDENİZ
GÜNAY ÖZDENİZ (DENİZCİOĞLU)
-Kendi Dilinden Biyografisi-

1939 yılının 21 Nisan günü Akdeniz
maviliği ile Toros yeşilinin harman
olduğu, o zamanlarda Anamur'a
bağlı, bu gün ki Bozyazı’yı oluşturan
mahallelerden biri olan o zamanki Gürlevik köyünde doğmuşum. Anne ve babam
adımı Günay olarak koymuşlar. İlkokulu
köyümde okudum. Ortaokulu Anamur’da
bitirdikten sonra lise tahsilimi Adana
Erkek Lisesinde tamamladım.
Liseden sonra bir yıl ara vererek Mersin
Liman İnşaatında sürveyan olarak
çalıştım. 1959 yılında Ankara
Üniversitesi Fen Fakültesine kaydoldum.
Çalışmak zorunda kaldığımdan DSİ’nin
açmış olduğu imtihanı kazanarak teknik
hesapçı olarak 2 haziran l960 yılında
Makine İkmal Dairesinde göreve başladım.
Ertesi yıl yapılan
işçi temsilciliği seçiminde işçi
mümesili olara seçildim. Burada da iki
yılı aşkın çalıştıktan sonra Yedek Subay
Öğretmem olarak Sivas İline gittim.
Orada Karaçayır Nahiyesi Hıdırnalı Köyü
İlkokulu öğretmeni olarak
görevlendirildim. İki öğretim yılı
burada görev yaptıktan sonra 1964
Haziran ayında itibaren kıta
hizmetimi Sivas Kabak yazıda tamamlayıp
teskeremi alarak 1964 Ağustosunda
ailemin yanına geldim. DSİ deki eski
işime girmek için Ankara’ya gittim.
Marta kadar kadro kısıtlaması var o
zaman del dediler. Geri döndüm.
Boşluk beni rahatsız ediyordu. Bir gün
babam nüfusa kâtip alacaklarmış dedi.
Katılmaya karar verdim. Yapılan liyakat
sınavı sonucu 22 Aralık 1964 günü göreve
başladım. Burada 9 yıl çalıştım. 1966
yılı Nisanında Anamur’dan Öğretmen
(Fatma) hanımla evlendim. Bir oğlum iki
kızım oldu. !974 tarihinde Kahraman
Maraş İl Nüfus Müdürlüğüne atandım.
Kıbrıs çıkarması yüzünden yollar kapalı
olduğundan geciktim. 7 yılda burada
görev yaptım. Burada AİTİA’yı bitirdim.
12 Eylül hareketinden sonra da Adana İl
Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğüne naklen
atandım. Adana’da 52 aylık görevden sona
İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık
İşleri Genel Müdürlüğü’ne Daire başkanı
olarak atandım 1985 yılında başladığım
Daire Başkanlığından 17.01.1995
tarihinde kendi isteğimle emekli oldum.
1999 seçimlerinde Bozyazı Belediyesinde
meclis üyesi olarak görev yaparken 2000
yılı 10 Nisanında geçirdiğim boyun
fıtığı ameliyatı sonucu tamamen felç
oldum. Eşimin yardımı ile hayatı sürd ürüyorum.
Bir odada diz üstü bilgisayarı ile
gazete okuyarak ve yazılarımı yazarak
günlerimi geçiriyorum. Yayınlanmış iki
şiir kitabım var. Gerisi destekçi
beklemekte. Şimdiye kadar şiir yarışmaz
diye hiçbir yarışmaya katılmadım. Ama
söz Hacı Bektaş Veli hazretleri olunca
dayanamadım. Gayret bizden himmet ondan.
Not: Günay ÖZDENİZ 26.05.2012 günü
Bozyazı’da vefat etmiştir.
Günay ÖZDENİZ’in iki şiir kitabı
bulunmaktadır.
Işığa Doğru-1992,
Ötelerden Berilerden-2009.

Günay Özdeniz'in orta birinci sınıfta
yandaki resminin arkasına yazdığı
dörtlük:
BİR ÇİÇEK OLAN ÖMRÜMÜN,
TOMURCUK DEVRİDİR
BU.
ELEMDEN UZAK HAZ
İÇİNDE YÜZDÜĞÜ,
ESRARLI BİR HALİDİR
BU.
“KİMLİĞİM” adlı şiirinde kendisini şöyle
anlatmıştı:
KİMLİĞİM
İki hece beş harf benim öz adım
Üç heceyle yedi harfse soyadım
Beş hece on bir harf ise lakabım
Böylece sizlere ad bağışladım
Oğuz hanın iki oğlu ad veren
Dünyayı aydınlık hale getiren
Has adım takvimi bize bildiren
Diğer adım soyda köküm bildiren
Sanki Tanrı dağlarında yaşarım
Ufuktan ufuka durmaz koşarım
Mekânlarda donup kalmam taşarım
Hâlâ tanımayan varsa şaşarım
Adımın hakkını vermek ahtımdır
Soysuza yön vermek ise hakkımdır
İnsanlığa nizam veren aklımdır
Uslu durmazsan Türk senin belandır
Denizcioğlu der açık söylerim
Kanımla canımla TÜRK’ü severim
Kimliğim bu onsuz nasıl ederim
Sardan değil asıl özdenim derim.
Günay ÖZDENİZ
______________________________________________________
GÜNAY-FATMA ÖZDENİZ
AİLESİ

ÜÇ NESİL BİR ARADA
BÜYÜKDEDE-OĞLU-OĞLU-OĞLU

____________________________________________________
KİTABI HAKKINDA
YAZILANLAR
Görelim
kitaplar ne diyor?
Kitab tanıtma yazılarına ara
veriyorum... Ramazan Bayramı sonuna
kadar müsaade istiyorum...
Elimde o kadar çok kitap var ki
hangisinden başlayacağıma bir türlü
karar veremiyorum... Kısa kısa da olsa,
işte kitaplarımız:
1- ÖTELERDEN-BERİLERDEN: (Şiir)
Günay ÖZDENİZ dostumun hece vezniyle
yazdığı 91 şiir 106 sayfaya yayılmış...
İşte bir örnek:
Dinlesin sözümü okuyup yazan/Töremle
yaşarım akidem sağlam/Karışık dünyada
kaynarken kazan/Töremle yaşarım akidem
sağlam/.
Nobel Kitabevi Adana: 0322 233 00
29 – Ankara: 0312 418 20 10, İst: 0212
511 61 44

Abdurrahim
Karakoç
18 Temmuz 2009
-Yeni Akit
http://www.habervaktim.com/yazar/15954/gorelim-kitablar-ne-diyor.html
________________________________________________________
ŞİİRLERİNDEN
ÖRNEKLER
SULTANIM
Yerleştin gönlüme olalı canım
Oldun damarıma dolaşan kanım
İnan bana yoktur sensiz bir anım
Seninle yaşarım vallah sultanım
Aşkın doruğuna uzattım eli
Tutunup çıkmaktır gönlün emeli
Ancak orda kurabilsem temeli
Sevgiyle coşarım vallah sultanım
Hayatın gücünü bulalı sende
Gönül büngül büngül kaynıyor tende
Aşkın görüntüsü çıkalı tende
Ateşiyle taşarım vallah sultanım
Görünmez bağlarla bağlıyım vallah
Ölümle çözülür bu bağ ancak
Demişler bana kırk bir kere maşallah
Yıllara koşarım vallah sultanım
Denizcioğlu’yum özümle derim
Gece düşte, yokken hayal ederim
Sarsılmasın diye aşktaki yerim
Dağları aşarım vallah sultanım.
16.01.2007
ÖNÜN SONU
Akranlarım birer birer gittiler
Ne döndüler ne bir haber ettiler
Görüp öteleri burdan geçtiler
Kalanlara hasret donu biçtiler
Dert paylaşacak bir dost arıyorum
Bir tanıdık görsem şaşıyorum
Kime sorsam cevap alamıyorum
Onlar susuyor ben de anlıyorum
Yalnızlık ateşi gönlümü dağlar
Sohbet özleyişi dilimi bağlar
Kelimeler dersen içimde ağlar
Gözlerimde nice hayaller çağlar
Hazırlık yapmadım sıra beklerim
Sıram gelse şayet orda neylerim
Hayali bile zor nasıldır yerim
Bunu belirtecek hesap defterim
Denizcioğlu ne söylersen söyle
Halin harap olur gidersen böyle
Hesabı kitabı denkle de öyle
Git. Mizanda yüzünü ak eyle.
20.01.2007
TÜRKÇE DÜŞÜNMEK
Bulunduğum her yerde kalıntıları gezdim
Yıkılmış duvarlarla inlerden bilgi derdim
Bu bilgilerle kendi tarihimi öğrendim
Türedi milletleri bu gerçekler çatlatır
Kulak asmadım elin tuzak dolu sözüne
Güvenerek bakmadım bir kez olsun yüzüne
Sonradan görmelerin haset girmiş özüne
Bu yüzden Türk denmesi onları hep alçaltır
Biz yer yüzünde varken uykudan oluyorlar
Tarihten silmek için durmaz fitne sokarlar
Tekrar tekrar denerler sakın sanma bıkarlar
Onlarca her türlü yalan ve iftira mübahdır
Bundan dolayı derim dünya Türk’lükle dolsun
Türk doğduğum için de sonsuz şükürler olsun
Aramızdan kozalar birer birer def olsun
Sanılmasın kozalık hep gizli kalacaktır
Denizcioğlu der ki arı duru Türküm ben
Türkümsüler sizleri göreceğiz kaçarken
Onlar bizim toprağa gözlerini dikerken
Aç gözlerini kara toprak dolduracaktır.
05.12.2007
_____________________________________________________________
COĞRAFYADA
GEZİNTİ
Gök çatının altında buluşma toplantısına
Rüzgârla gelin diye okuntu yolladık hey
Duyan koşun bu sese endişeye gerek yok
Sadece TÜRKÜM demek yeterli şart dedi bey.
Beş kıtayı gezmeye başlayalım doğudan
Kuzeyden ta güneye izle dolu Asya’dan
Yeni kıtada yaşar ama kökü atamdan
Şöyle bir bak neler der sormasan da hiçbir şey
Kavimler kapısından daldık eski dünyaya
Kolun biri Afrika, diğeri Avrupa’ya
Medeniyetler kurdu adalarla karaya
Adının anlamını soralım mı dersin ney?
Mezopotamya ile Mısır, bir de arası
Her yerde aynı oldu nerde su, yurt orası
Medeniyete kapı açılan yer burası
Denir topluma önder, Nebiler yurdu güney
Akdeniz’in güneyi aynı kökenden gelir
Diğer yerler ve burda Ortaasya belirir
Hindistan’a inilse tanıdık ses yükselir
Her yerde mühür aynı hep ilimle gelir ey
Yaratılışımızda yok bizim aç gözlülük
Türk denince ilk önce akla gelen özgürlük
Teşkilâtçı ruhundan gelmektedir üstünlük
Kurdukları devletler hep birbirine türev
Alp sıra dağlarına bu adı verenler kim?
Türk’e yer vermeyenler bunu düşünmez niçin?
Ne zaman son bulacak içlerindeki bu kin?
Yetsin artık fesatla karışık yapılan bunca deney
Derim ki adlarına bakıp aldanmayasın
Türk soylu devletler ve birde toplulukların
Dallarıdır her biri öğren ulu çınarın
Öz be öz kardeştirler ne ayrılar ne üvey
Bazı devlet bazı dağ adları akla başlar
Bazısınaysa kara diye isim koymuşlar
Denjzcioğu bunu sana neden sormuşlar
Ak dedikleri güney kara denense kuzey
07.12 2007
BEKLEMEK
ZOR
Seni hep bekledim gelirsin diye
Borç takanak hiç koymadım geriye
Cansız bineceğim bir gün gemiye
Yaptıklarım hep kalacak geriye
Bilirim gelişin habersiz olur
Gelişinde işler tamamen durur
Göz seni görende diller tutulur
Gönle hüzün yüze elem oturur
Unutmam ezelde yapılan akdi
O zaman yazıldı buluşma vakti
Bu bilgiler bende bir hayli eski
Yol üstü geçerken uğrarsın belki
Bir çok şeyi yaptım iyi diyerek
Kaçındım çoğundan kötü bilerek
Umarım ki boş koymaz ekenek
Biçtiğime bağlı köprüyü geçmek
Denizcicioğlu’nun gözünde tüter
Gideni beklemek ne zormuş meğer
Akranlar gideli gelmedi haber
Gidip de onları bir göreyim der
Günay ÖZDENİZ
(DENİZCİOĞLU)
08.12.2007
|