ANAMUR'UN SESİ
"Anamur'un ve Anamurluların Buluşma Adresi ve Gerçek Sesi..."
arama   site haritası
 

 

TARİH ve DOĞA
Doğal Güzellikler
    - Genel
    - Pullu Mesire Yeri
    - Kocaçay
    - Pınarlar
    - Plajlar
    - Yaylalar
          - Adamdaş
          - Barçın
Mamure Kalesi
Anamurium
Titiapolis
Yayınlarda Anamur
Mağaralar
Müze ve Diğer Tarihi Yapılar

 

YAYLALAR - PLATEAUS


ADAMDAŞ - STONEMAN
 

Anamur’da bahar mevsiminde Yörüklerin göçtüğü irili ufaklı birçok yayla vardır. Çarıklar beldesi halkının göçtüğü, Halkalı yaylasını geçince geniş, bir alana, düzlüğe çıkılır. Buraya Kervan Alanı denmektedir. Akpınar yaylası ile Halkalı yaylasının orta kısımlarına düşer bu yer. Kervan alanının orta yerinden batıya doğru bir yol uzanır Bu yol sizi Türke ve Adamdaş yaylasına ulaştırır.

 

There are many big and smal lplateaus in Anamur that Nomands imigrate in spring time. When you pass the plateaus of Halkalı you can reach a large flat area which The Çarıklı Borough moves. Here is known as the Caravan Field.This place falls in the middle of Akpınar and Halkalı plateaus. N the middle of Caravan Field there. İs a road runs to the west that will take you to Türk and Stoneman.
 

Adamdaş Yaylası: Malaklar, Evciler ve Sarıağaç köylülerinden bir kısmının yazın göç ettikleri yayladır. Nüfus pek fazla kalabalık değildir. Üç beş Yörük ailesi buraya geçici olarak konaklar, temmuz ayında buradan başka yaylalara geçerler.

 

Stoneman Plateaus: Here is a place that some part of villagers from Malaklar, Evciler and Sarıağaç imigrate. The population is not very crowded. Here is temporarely hosting a few nomand famililes. They imigrates to another plateaus in Jully.
 

Adamdaş’ın bu adı almasının hikâyesini Adamdaş Yaylası Yörükleri’nden Durmuşali Yapılı (*) bize şöyle anlattı:

 

Durmuş Ali Yapılı(*) is a nomand who told us the story of Stoneman Plateau.

 

Fotoğraf (1982):  Çınar Arıkan (Durmuş Ali Yapılı)“Osmanlı Devletinin son zamanlarında Karaman ve Konya’da açılmış olan medreselerin bir kısmında okuyan Molla denilen talebeler(öğrenciler) bir kış gününde Anamur’a ulaşmak üzere yola koyulmuşlardır. Bu mollalar dini ve milli eğitim alan kişilerdir. Onların yola çıkmalarından sonra ince ince bir kar yağmaya başlar. Bu kar yağışı onlar ilerledikçe şiddetini artırarak devam eder. Adamdaş’a geldikleri zaman kar şiddetini iyice artırır ve borana çevirmeye başlar. Göz gözü görmez olur. Mollalar birbirlerini kaybetmemek için el ele tutuşurlar. Gidecek bir yön bulamazlar ve çaresizlik içinde alanın ortasında beklerler. Başlarında bulunan ve hocam diye hitap ettikleri kişiden imdat umarlar. Artık ölümle yüz yüze gelmişlerdir. Bir kurtuluş, bir çözüm yoktur ortada. Hocam dedikleri kişi ellerini açar dua etmeye başlar. Talebelerine nasıl dua ettiğini açıklar: “Ya bizi daş(taş) et, ya bizi guş(kuş) et.” diye Allah’a dua ettiğini söyler. Bunun üzerine mollalar da ellerine açarak duaya başlarlar. Mollaların bir kısmı: “Bizi guş(kuş) et.” bir kısmı da “Bizi daş(taş) et.” diye dua ederler. O anda olan olur. “Daş et.” diyenler taşlaşır. “Kuş et.” diyenler kuşlaşır. Şimdi Adamdaş’ın kayalığının güney tarafında düz bir alan üzerinde baş kısmı yuvarlak, başta fesi andıran, alt kısmı ise düz, insan vücudunu andıran yüze yakın taş bulunmaktadır. Bunların orada taşlaşan mollalara ait olduğu söylenmektedir. Yörenin Yörükleri böyle inanmaktadırlar. Yine aynı yaylada Çobanaldatan kuşu olarak bilinen “Hüüd. Hüüd.” diye öten kanatlarının altı beyaz, kuşun da o zaman kuşlaşan mollalardan ve onun yavrularından türeyen kuşlar olduğuna inanılmaktadır. Bu kuşların avlanmasını da uygun bulmamaktadırlar. İşte bu olaydan sonra Yörüklerin yaylasına, Adamdaş ismi verilmiştir.”

 

On a winter day,some of the students called Mullah attending to the Madrasa opened in Konya and Karaman in the last period of Otoman Empire had been set out to reach to Anamur. Mullahs were studying both religion and national education. Once they hit the road, a thin snow begins. It gets heavier and heavier. When they reach to the Stoneman it increases the severityof the snow. Then it turned to storm.They wouldn’t see eye to eye.Mullahs hold each othres’ hands in order not lose anyone. They couldn’t move anywhere and desperately stay in the middle of this area. They help from the leader called Hodja. Now Mullahs came face to face with death. There is not any solution Hodja hold his and begin top ray God like this: Turn us either to Stone or bird. Other students begin to pray, but some of them say; Turn us to Stone the others say; Turn us to bird. Suddenly something happened; The men who say :Turn us to Stone, currently turned to Stone The others say: Turn us to bird, turned to bird. Now on the South side of Stoneman Cliifs there are more than hundred Stones at the head round the fez is primarely flat which is like the human body. It is told that; These Stones are the Mullahs who pray to God. The Nomands believe like this. And again they believe that the nightjar birds sing Hüüd, Hüüd the under side of their wings are white are the other Mullahs. The Nomands are disagreeing to hunt these birds. After that this plateau is called Stoneman.

 

                                                          Translated By - Türkçesi
                                                        Zekiye ÇALIŞKAN - Çınar ARIKAN
                                                              English Teacher - Araştırmacı Yazar

 

Fotoğraf (1982): Derlemeyi Yapan Çınar Arıkan Durmuş Ali Yapılı'nın Ailesi ile Birlikte

 

Fotoğraf: Nevzat Çağlar (Adamdaş Yaylası) Fotoğraf: Nevzat Çağlar (Adamdaş Yaylası)
Fotoğraf: Nevzat Çağlar (Adamdaş Yaylası) Fotoğraf: Nevzat Çağlar (Adamdaş Yaylası)
Fotoğraf: Nevzat Çağlar (Adamdaş Yaylası) Fotoğraf: Nevzat Çağlar (Adamdaş Yaylası)
Fotoğraf: Nevzat Çağlar (Adamdaş Yaylası) Fotoğraf: Nevzat Çağlar (Adamdaş Yaylası)

(*)Durmuşali YAPILI, Anamur Sarıağaç Köyü, Çoban, Okuma yazması yok. Efsane Adamdaş

yaylasında 1982’de derlenmiştir.1997’de ilgili kişi 67 yaşındaydı. Efsanenin derleme biçimi;

Anlatım, gözlem (Bahsedilen taşlar incelendi, kuşlar görüldü). Bu efsanenin hikayesinin

dedeleri tarafından kendilerine anlatıldığını belirtmiştir.

 

(*)Durmuş Ali is a uneducated man, He can/t even read or write.Their grandparents sustained

 this stor to them. It is written in 1982 in this plateau and the area is searched and birds are

 seen.

   

  Başa Dön 

Yazdır

 
 
 
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır [Çınar Arıkan]