YAYLALAR
- PLATEAUS
ADAMDAŞ -
STONEMAN
Anamur’da bahar mevsiminde Yörüklerin
göçtüğü irili ufaklı birçok yayla
vardır. Çarıklar beldesi halkının
göçtüğü, Halkalı yaylasını geçince
geniş, bir alana, düzlüğe çıkılır.
Buraya Kervan Alanı denmektedir. Akpınar
yaylası ile Halkalı yaylasının orta
kısımlarına düşer bu yer. Kervan
alanının orta yerinden batıya doğru bir
yol uzanır Bu yol sizi Türke ve Adamdaş
yaylasına ulaştırır.
There are many big and smal lplateaus in
Anamur that Nomands imigrate in spring
time. When you pass the plateaus of
Halkalı you can reach a large flat area
which The Çarıklı Borough moves. Here is
known as the Caravan Field.This place
falls in the middle of Akpınar and
Halkalı plateaus. N the middle of
Caravan Field there. İs a road runs to
the west that will take you to Türk and
Stoneman.
Adamdaş Yaylası:
Malaklar, Evciler ve Sarıağaç
köylülerinden bir kısmının yazın göç
ettikleri yayladır. Nüfus pek fazla
kalabalık değildir. Üç beş Yörük ailesi
buraya geçici olarak konaklar, temmuz
ayında buradan başka yaylalara geçerler.
Stoneman Plateaus: Here is a place that
some part of villagers from Malaklar,
Evciler and Sarıağaç imigrate. The
population is not very crowded. Here is
temporarely hosting a few nomand
famililes. They imigrates to another
plateaus in Jully.
Adamdaş’ın bu adı almasının hikâyesini
Adamdaş Yaylası Yörükleri’nden Durmuşali
Yapılı
(*)
bize şöyle anlattı:
Durmuş Ali
Yapılı(*) is a nomand who told us the
story of Stoneman Plateau.
“Osmanlı Devletinin
son zamanlarında Karaman ve Konya’da
açılmış olan medreselerin bir kısmında
okuyan Molla denilen
talebeler(öğrenciler) bir kış gününde
Anamur’a ulaşmak üzere yola
koyulmuşlardır. Bu mollalar dini ve
milli eğitim alan kişilerdir. Onların
yola çıkmalarından sonra ince ince bir
kar yağmaya başlar. Bu kar yağışı onlar
ilerledikçe şiddetini artırarak devam
eder. Adamdaş’a geldikleri zaman kar
şiddetini iyice artırır ve borana
çevirmeye başlar. Göz gözü görmez olur.
Mollalar birbirlerini kaybetmemek için
el ele tutuşurlar. Gidecek bir yön
bulamazlar ve çaresizlik içinde alanın
ortasında beklerler. Başlarında bulunan
ve hocam diye hitap ettikleri kişiden
imdat umarlar. Artık ölümle yüz yüze
gelmişlerdir. Bir kurtuluş, bir çözüm
yoktur ortada. Hocam dedikleri kişi
ellerini açar dua etmeye başlar.
Talebelerine nasıl dua ettiğini açıklar:
“Ya bizi daş(taş) et, ya bizi guş(kuş)
et.”
diye Allah’a dua ettiğini söyler.
Bunun üzerine mollalar da ellerine
açarak duaya başlarlar. Mollaların bir
kısmı: “Bizi guş(kuş) et.” bir kısmı da
“Bizi daş(taş) et.” diye dua ederler. O
anda olan olur. “Daş et.” diyenler
taşlaşır. “Kuş et.” diyenler kuşlaşır.
Şimdi Adamdaş’ın kayalığının güney
tarafında düz bir alan üzerinde baş
kısmı yuvarlak, başta fesi andıran, alt
kısmı ise düz, insan vücudunu andıran
yüze yakın taş bulunmaktadır. Bunların
orada taşlaşan mollalara ait olduğu
söylenmektedir. Yörenin Yörükleri böyle
inanmaktadırlar. Yine aynı yaylada
Çobanaldatan kuşu olarak bilinen “Hüüd.
Hüüd.” diye öten kanatlarının altı
beyaz, kuşun da o zaman kuşlaşan
mollalardan ve onun yavrularından
türeyen kuşlar olduğuna inanılmaktadır.
Bu kuşların avlanmasını da uygun
bulmamaktadırlar. İşte bu olaydan sonra
Yörüklerin yaylasına, Adamdaş ismi
verilmiştir.”
On a winter day,some of the students
called Mullah attending to the Madrasa
opened in Konya and Karaman in the last
period of Otoman Empire had been set out
to reach to Anamur. Mullahs were
studying both religion and national
education. Once they hit the road, a
thin snow begins. It gets heavier and
heavier. When they reach to the Stoneman
it increases the severityof the snow.
Then it turned to storm.They wouldn’t
see eye to eye.Mullahs hold each othres’
hands in order not lose anyone. They
couldn’t move anywhere and desperately
stay in the middle of this area. They
help from the leader called Hodja. Now
Mullahs came face to face with death.
There is not any solution Hodja hold his
and begin top ray God like this: Turn us
either to Stone or bird. Other students
begin to pray, but some of them say;
Turn us to Stone the others say; Turn us
to bird. Suddenly something happened;
The men who say :Turn us to Stone,
currently turned to Stone The others
say: Turn us to bird, turned to bird.
Now on the South side of Stoneman Cliifs
there are more than hundred Stones at
the head round the fez is primarely flat
which is like the human body. It is told
that; These Stones are the Mullahs who
pray to God. The Nomands believe like
this. And again they believe that the
nightjar birds sing Hüüd, Hüüd the under
side of their wings are white are the
other Mullahs. The Nomands are
disagreeing to hunt these birds. After
that this plateau is called Stoneman.
Translated By - Türkçesi
Zekiye ÇALIŞKAN - Çınar ARIKAN
English Teacher - Araştırmacı
Yazar
(*)Durmuşali
YAPILI, Anamur Sarıağaç Köyü, Çoban,
Okuma yazması yok. Efsane Adamdaş
yaylasında 1982’de derlenmiştir.1997’de
ilgili kişi 67 yaşındaydı. Efsanenin
derleme biçimi;
Anlatım, gözlem
(Bahsedilen taşlar incelendi, kuşlar
görüldü). Bu efsanenin hikayesinin
dedeleri tarafından kendilerine
anlatıldığını belirtmiştir.
(*)Durmuş
Ali is a uneducated man, He can/t even
read or write.Their grandparents sustained
this
stor to them. It is written in 1982 in this
plateau and the area is searched and birds
are
seen.
|