ANAMUR'UN SESİ
"Anamur'un ve Anamurluların Buluşma Adresi ve Gerçek Sesi..."
arama   site haritası
 

 

TARİH ve DOĞA
Doğal Güzellikler
    - Genel
    - Pullu Mesire Yeri
    - Kocaçay
    - Pınarlar
    - Plajlar
    - Yaylalar
          - Adamdaş
          - Barçın
Mamure Kalesi
Anamurium
Titiapolis
Yayınlarda Anamur
Mağaralar
Müze ve Diğer Tarihi Yapılar

 

YAYLALAR


BARCIN YAYLASI

 

Yaz aylarının başında, baharla birlikte Türkmen Yörükleri yaylalara doğru göçe başlarlar. Koyunlar, keçiler, oğlaklar, kuzular öne katılır. Ala kilim atılmış develere yükler vurulur. Konaklardan kona kona yayla yollarına düşülür. En güzel yaylalara, en güzel havaya ve ota kavuşuncaya kadar yola devam edilir. Her Türkmen Yörük köyü ayrı bir yeri kendine yurt seçer.

 

Kış yaklaştığında, güz sonunda sahillere, enginlere inilir. Yazın başında yayla sevincini anlatan kavallar, şimdi artık sahil türküleri söyler.

 

Toroslar üzerindeki 1500 metreden başlayıp, yer yer 2000 metreye kadar çıkan yükseklikler üzerinde yer almış bu yaylaların tümüne birden Taşeli Yaylası denmektedir.

 

Taşeli Bölgesi bütün Akdeniz sahil şeridini, kuşbakışı bir şekilde yukardan seyreder ve Toroslar üzerinde boylu boyunca uzanır. Ama bu koca yaylalar Yörükler’e dar gelir. Bütün yaz boyunca çobanlar arasında yer yer kavgalar olur. Beyler bir-birlerine diş bilerler, birbirlerine düşerler. Ama olaylar büyümeden anlaşmalar olur, kavgalar sona erer. Bütün Taşeli'ye sulh ve sükûn gelir.

 

 

Anamur yöresi Türkmen Yörükleri’nin bir kısmı Taşeli Platosu üzerindeki yaylalarda konaklar. Bir kısımda daha yukarılara doğru yol alır. Konya ili, Karaman İli sınırları içindeki yaylalara uzanırlar. Bu yaylaların en önemlisi Barcın Yaylasıdır. Anamur’un Karalarbahşiş, Gercebahşiş, Akcâmi köylerinde kışın sahildeki köylerinde muhkemdir. Yazın göçer olan bu Türkmen Yörükler’i çıkarlar Barcın’a.

 

Yörükler için yayla hayatın bir parçasıdır. Yayla olmadan ne Yörük olmanın bir anlamı kalır, ne de yaşamanın bir tadı.

 

Toroslar üzerinde ve Barcın yaylasında yaşayan Anamur Yöresi Yörükleri’nin hayatları gerçekten görmeye, incelemeye değer. Toroslar üzerinde mis gibi yayla havasında, buz gibi suların serinleticiliğinde gerçek hayatın tadını gam ve tasa çekmeden işte bu Yörükler çıkarırlar.

 

Oğuzlar'ın Anadolu'ya gelip, bu topraklan Türklüğe ebedi yurt yapmalarından bu yana töre, gelenek ve görenekleri, Türkmen kıyafetleri, yapı, davranış, hürmet, saygı, misafirperverlikleriyle, şehrin o çılgın yaşantılarım hiç umursamayışları ile Yörükler, insanı başka diyarlara alıp götürürler.

 

Bu insanlar Torosların gerçek sahipleridir. Bu insanlar için yayla; yaşlı olanlarına sağlık, genç olanları için de sevda demektir. Taşeli' nin ladin, katran, kekik, sümbül kokan yaylalarında, karlı dağ yamaçlarına, beyaz bulutlara eşlik ederek mutlu bir hayat sürerler.

 

Barcın... Barçın Yaylası idari yönden eskiden Konya iline bağlı bir yayla iken, Karaman’ın il olması ile birlikte, Sarıveliler ilçesine bağlı bir yayla, Karaman'daki Anamur toprağıdır.

 

Yaz aylarında Yörüklerin bu yaylalara çıkışıyla birlikte insan hiç yabancılık çekmez. Alıştığı insanlar yanı başındadır.

 

Eskilerde, Anamur ve Ermenek ilçeleri idari yönden Silifke ilçesine bağlıymış.Ali Demirtaş İçel İli Çevre incelemeleri kitabının 51. sahifesinde bu konuda bilgi vermektedir. Selçuklu ve Osmanlı tarihlerinin de ilgili bölümleri incelendiğin de bu konu açıkça ortaya çıkmaktadır. Silifke sancakmış. Her iki ilçenin toprakları birbirine karışmış. Bu ilçelere mensup şahıs ve şahıs topluluklarının bir kısım arazileri müştereken kullandıkları görülmüştür. Anamur ilcesine tabî yedi köy halkı Ermenek ilçesi sınırları içerisine (sonradan) alınmış olan Barcın Yaylası adıyla maruf yere yaz aylarında çıkıp, buralarda hayvancılık ve ziraat yapmak suretiyle geçine gelmişlerdir.
Bahsedilen bu köylerin, belirtilen Barcın yaylasına gelip yararlanmaya başladıkları tarih kesin olarak tespit edilememiştir.

 

Elde yazılı belge olarak 1251 tarihli bir ferman ve 1252 tarihli mahkeme kararı (Hüccetü Şerriye) mevcuttur.

 

Elde bulunan bu yazılı belgeler, bahsi geçen Anamur yöresine ait Türkmen Yörük köylerinin çok daha eski tarihlerden önce, Barçın'a çıkıp ilgili yaylanın otundan ve suyundan yararlana geldiklerini göstermektedir.

 

Sözü edilen ferman (Mülga divân-ı hümayun 8 numaralı Adana ahkâm defterinin 41. ve 42. sahifelerinden çıkarılmış ferman kaydı örneği) ve Hüccetü Şerriye ilâmda, yine yukarda sözü edilen Yörüklerin bu Barçın yaylasında kadimden (Başlangıcı belli olmayan, tespit edilemeyecek kadar eski olan tarih) beri, intifa (yararlanma) hakkına sahip olduklarını, bu yere başka Yörüklerin tecavüzlerinin men edildiğini, dolayısıyla Barçın yaylasının Anamur ilçesine mensup yedi adet Türkmen Yörük köyünce tahsis edilmiş olduğu görülmektedir.

 

Şimdilerde ise bu yedi köyden 4 tanesi terki yayla etmiştir. Artık konar-göçerliği bırakmışlar, yerleşik hayata geçmişler ve Barçın yaylasına gitmez olmuşlardır. Halen Karalarbahşiş Köyü, Gerçebahşiş Köyü, Akcami Köyü Yörükleri yaz aylarında Barcın yaylasına çıkıp yararlanmalarını sürdürmektedirler.

 

 

Yörüklerin hayatında hayvancılık en önemli yeri tutmaktaydı. Hayvan beslemek revaçta olan bir işti. Ama bu gün Barçın yaylasında da hayvancılık ağır ağır ölmekte, otlak olarak kullanılan bir kısım araziler tarım arazisi olarak kullanılmaya başlanmaktadır.

 

Barcın yaylasından intifa sahibi olan Yörükler eskiden yedi sekiz aylarını burada geçirirken, günümüzde bu süre kısalmış ve üç-dört aya inmiştir.

 

Barcın yaylası Ermenek-Karaman-Hadim-Gazipasa ve Alanya ilçelerinin idari sınırlarının merkezi kesiminde bulunan ve sınırları sabit, maruf hadlerle çevrili geniş bir platodur. Yukarda adı geçen İlçelere ait bazı Yörüklerde Barçın yaylasının bazı kesimlerinden yararlanmaktadırlar.

 

Barçın yaylası özel bir yapıya sahiptir. Burada üzerinde bir taş düzlükmüş gibi üzerinde dolaştığınız toprağın aşağılarına indiğinizde, mağaralarla, inlerle karşılaşırsınız. Bu mağaraların, taş oyukların önüne bir duvar çeken Yörükler buraları tabi evler haline getirmişlerdir. Ayrıca blok taşlara oyulmuş odalar şeklinde yerler de bulunmaktadır. Bu yaylada birçok soğuk su pınarı da buz gibi sularını Yörükler için akıtmaya devam etmektedirler.

 

Barçın yaylasının sınırlarını bir insan atla bir günde zor dolaşır. Geniş bir yayladır. Yörükler sınırlarını belli etmek için, kendi aralarında o bölgede yaşanmış olaylar ve tabi varlıklara göre isimlendirerek söylemektedirler. Batısı: Oğlan Boğulduğu, Topraktaş, Tahtalı Kabir, Güçümen Armut, Çildirim Taş, Deliktaş, Gaşoluk, Toprak Tepe, Karaçal, Deveci mağarasından başlar, Taşkent sınırından Garaçala doğru, uzanır. Kuşu Taşıyla devam eder. Katrançalı, Dikili Ağaç. Gaşoluk, Delîktas arası tekrar bir daire çizerek batı sınırına tekrar ulaşır.

 

Taşeli platosu ve iç Anadolu'nun bir kısmında yer alan yaylalardan Barçın sadece biri. Tarihi araştırılacak, insanı incelenecek daha yüzlerce yayla araştırıcılarını bekliyor.
Biz son söz olarak Barçın yaylası için şunu diyoruz:. Karaman ilindeki Anamur toprağı...

 

KARACAOĞLAN'IN BARÇIN YAYLASINI ÖVEN ŞİİRİ

 

BARÇIN YAYLASI'NDA ÜÇ GÜZEL GÖRDÜM

 

Barçın Yaylası'nda üç güzel gördüm,

Birbirinden üstün şivga fidandır.

Aklım şaştı, garip belim büküldü,

Kaşlar hilâl, gözler ahu cerandır.

 

Bellerinde gördüm Lâhur şalını,

Yanakları gülden almış alını.

Al sıktırma kavuşturmuş belini,

Bildim güzelleri, bunlar sultandır.

 

Üç kumrudur, su başında ötüşür,

Yol üstünde bana seyran yetişir.

Yatışır mı deli gönül yatışır,

Ben avcıyım, onlar benden şahandır.

 

Karac'oğlan der ki: Bu yer neresi?

Altınoluk, Pınarbaşı süresi.

İnce belde saçlarının turası,

Böyle selvi endam akla ziyandır.
 

   

  Başa Dön 

Yazdır

 
 
 
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır [Çınar Arıkan]