YAYLALAR
BARCIN
YAYLASI
Yaz aylarının
başında, baharla birlikte Türkmen
Yörükleri yaylalara doğru göçe
başlarlar. Koyunlar, keçiler, oğlaklar,
kuzular öne katılır. Ala kilim atılmış
develere yükler vurulur. Konaklardan
kona kona yayla yollarına düşülür. En güzel
yaylalara, en güzel havaya ve ota kavuşuncaya
kadar yola devam edilir. Her Türkmen
Yörük köyü ayrı bir yeri kendine yurt seçer.
Kış yaklaştığında,
güz sonunda sahillere, enginlere inilir.
Yazın başında yayla sevincini anlatan
kavallar, şimdi artık sahil türküleri
söyler.
Toroslar üzerindeki 1500 metreden
başlayıp, yer yer 2000 metreye kadar
çıkan yükseklikler üzerinde yer almış bu
yaylaların tümüne birden
Taşeli Yaylası denmektedir.
Taşeli Bölgesi
bütün Akdeniz sahil şeridini, kuşbakışı
bir şekilde yukardan seyreder ve
Toroslar üzerinde boylu boyunca uzanır.
Ama bu koca yaylalar Yörükler’e dar
gelir. Bütün yaz boyunca çobanlar
arasında yer yer kavgalar olur. Beyler
bir-birlerine diş bilerler, birbirlerine
düşerler. Ama olaylar büyümeden anlaşmalar
olur, kavgalar sona erer. Bütün
Taşeli'ye sulh ve sükûn gelir.
Anamur yöresi
Türkmen Yörükleri’nin bir kısmı Taşeli
Platosu üzerindeki yaylalarda konaklar.
Bir kısımda daha yukarılara doğru yol
alır. Konya ili, Karaman İli sınırları
içindeki yaylalara uzanırlar. Bu yaylaların
en önemlisi Barcın Yaylasıdır. Anamur’un
Karalarbahşiş, Gercebahşiş, Akcâmi
köylerinde kışın sahildeki köylerinde
muhkemdir. Yazın göçer olan bu Türkmen
Yörükler’i çıkarlar Barcın’a.
Yörükler için
yayla hayatın bir parçasıdır. Yayla
olmadan ne Yörük olmanın bir anlamı
kalır, ne de yaşamanın bir tadı.
Toroslar üzerinde
ve Barcın yaylasında yaşayan Anamur
Yöresi Yörükleri’nin hayatları gerçekten
görmeye, incelemeye değer. Toroslar
üzerinde mis gibi yayla havasında, buz
gibi suların serinleticiliğinde gerçek
hayatın tadını gam ve tasa çekmeden işte
bu Yörükler çıkarırlar.
Oğuzlar'ın
Anadolu'ya gelip, bu topraklan Türklüğe
ebedi yurt yapmalarından bu yana töre,
gelenek ve görenekleri, Türkmen
kıyafetleri, yapı, davranış, hürmet,
saygı, misafirperverlikleriyle, şehrin o
çılgın yaşantılarım hiç umursamayışları
ile Yörükler, insanı başka diyarlara
alıp götürürler.
Bu insanlar
Torosların gerçek sahipleridir. Bu
insanlar için yayla; yaşlı olanlarına
sağlık, genç olanları için de sevda
demektir. Taşeli' nin ladin, katran,
kekik, sümbül kokan yaylalarında, karlı
dağ yamaçlarına, beyaz bulutlara eşlik
ederek mutlu bir hayat sürerler.
Barcın...
Barçın
Yaylası idari yönden eskiden Konya iline
bağlı bir yayla iken, Karaman’ın il
olması ile birlikte, Sarıveliler
ilçesine bağlı bir yayla, Karaman'daki
Anamur toprağıdır.
Yaz aylarında
Yörüklerin bu yaylalara çıkışıyla
birlikte insan hiç yabancılık çekmez.
Alıştığı insanlar yanı başındadır.
Eskilerde, Anamur
ve Ermenek ilçeleri idari yönden Silifke
ilçesine bağlıymış.Ali Demirtaş İçel İli Çevre incelemeleri
kitabının 51. sahifesinde bu konuda
bilgi vermektedir. Selçuklu ve Osmanlı
tarihlerinin de ilgili bölümleri
incelendiğin de bu konu açıkça ortaya
çıkmaktadır. Silifke sancakmış. Her iki
ilçenin toprakları birbirine karışmış.
Bu ilçelere mensup şahıs ve şahıs
topluluklarının bir kısım arazileri
müştereken kullandıkları görülmüştür.
Anamur ilcesine tabî yedi köy halkı
Ermenek ilçesi sınırları içerisine
(sonradan) alınmış olan Barcın Yaylası
adıyla maruf yere yaz aylarında çıkıp,
buralarda hayvancılık ve ziraat yapmak
suretiyle geçine gelmişlerdir.
Bahsedilen bu köylerin, belirtilen
Barcın yaylasına gelip yararlanmaya
başladıkları tarih kesin olarak tespit
edilememiştir.
Elde yazılı belge
olarak 1251 tarihli bir ferman ve 1252
tarihli mahkeme kararı (Hüccetü Şerriye)
mevcuttur.
Elde bulunan bu
yazılı belgeler, bahsi geçen Anamur
yöresine ait Türkmen Yörük köylerinin
çok daha eski tarihlerden önce, Barçın'a
çıkıp ilgili yaylanın otundan ve
suyundan yararlana geldiklerini
göstermektedir.
Sözü edilen ferman
(Mülga divân-ı hümayun 8 numaralı Adana
ahkâm defterinin 41. ve 42.
sahifelerinden çıkarılmış ferman kaydı
örneği) ve Hüccetü Şerriye ilâmda, yine
yukarda sözü edilen Yörüklerin bu Barçın
yaylasında kadimden (Başlangıcı belli
olmayan, tespit edilemeyecek kadar eski
olan tarih) beri, intifa (yararlanma)
hakkına sahip olduklarını, bu yere başka
Yörüklerin tecavüzlerinin men
edildiğini, dolayısıyla Barçın
yaylasının Anamur ilçesine mensup yedi
adet Türkmen Yörük köyünce tahsis
edilmiş olduğu görülmektedir.
Şimdilerde ise bu
yedi köyden 4 tanesi terki yayla
etmiştir. Artık konar-göçerliği
bırakmışlar, yerleşik hayata geçmişler
ve Barçın yaylasına gitmez olmuşlardır.
Halen Karalarbahşiş Köyü, Gerçebahşiş
Köyü, Akcami Köyü Yörükleri yaz
aylarında Barcın yaylasına çıkıp
yararlanmalarını sürdürmektedirler.
Yörüklerin
hayatında hayvancılık en önemli yeri
tutmaktaydı. Hayvan beslemek revaçta
olan bir işti. Ama bu gün Barçın
yaylasında da hayvancılık ağır ağır
ölmekte, otlak olarak kullanılan bir
kısım araziler tarım arazisi olarak
kullanılmaya başlanmaktadır.
Barcın yaylasından
intifa sahibi olan Yörükler eskiden yedi
sekiz aylarını burada geçirirken,
günümüzde bu süre kısalmış ve üç-dört
aya inmiştir.
Barcın yaylası Ermenek-Karaman-Hadim-Gazipasa
ve Alanya ilçelerinin idari sınırlarının
merkezi kesiminde bulunan ve sınırları
sabit, maruf hadlerle çevrili geniş bir
platodur. Yukarda adı geçen İlçelere ait
bazı Yörüklerde Barçın yaylasının bazı
kesimlerinden yararlanmaktadırlar.
Barçın yaylası
özel bir yapıya sahiptir. Burada
üzerinde bir taş düzlükmüş gibi üzerinde
dolaştığınız toprağın aşağılarına
indiğinizde, mağaralarla, inlerle
karşılaşırsınız. Bu mağaraların, taş
oyukların önüne bir duvar çeken Yörükler
buraları tabi evler haline
getirmişlerdir. Ayrıca blok taşlara
oyulmuş odalar şeklinde yerler de
bulunmaktadır. Bu yaylada birçok soğuk
su pınarı da buz gibi sularını Yörükler
için akıtmaya devam etmektedirler.
Barçın yaylasının
sınırlarını
bir insan atla bir günde zor
dolaşır.
Geniş bir yayladır. Yörükler
sınırlarını belli etmek için, kendi
aralarında o bölgede yaşanmış olaylar ve
tabi varlıklara göre isimlendirerek
söylemektedirler. Batısı: Oğlan
Boğulduğu, Topraktaş, Tahtalı Kabir,
Güçümen Armut, Çildirim Taş, Deliktaş,
Gaşoluk, Toprak Tepe, Karaçal, Deveci
mağarasından başlar, Taşkent sınırından
Garaçala doğru, uzanır. Kuşu Taşıyla
devam eder. Katrançalı, Dikili Ağaç.
Gaşoluk, Delîktas arası tekrar bir daire
çizerek batı sınırına tekrar ulaşır.
Taşeli platosu ve
iç Anadolu'nun bir kısmında yer alan
yaylalardan Barçın sadece biri. Tarihi
araştırılacak, insanı incelenecek daha
yüzlerce yayla araştırıcılarını
bekliyor.
Biz son söz olarak Barçın yaylası için
şunu diyoruz:. Karaman ilindeki Anamur
toprağı...
KARACAOĞLAN'IN
BARÇIN YAYLASINI ÖVEN ŞİİRİ
BARÇIN
YAYLASI'NDA ÜÇ
GÜZEL GÖRDÜM
Barçın
Yaylası'nda üç güzel gördüm,
Birbirinden üstün
şivga fidandır.
Aklım şaştı, garip
belim büküldü,
Kaşlar hilâl,
gözler ahu cerandır.
Bellerinde gördüm
Lâhur şalını,
Yanakları gülden
almış alını.
Al sıktırma
kavuşturmuş belini,
Bildim güzelleri,
bunlar sultandır.
Üç kumrudur, su
başında ötüşür,
Yol üstünde bana
seyran yetişir.
Yatışır mı deli
gönül yatışır,
Ben avcıyım, onlar
benden şahandır.
Karac'oğlan
der ki: Bu yer neresi?
Altınoluk,
Pınarbaşı süresi.
İnce belde
saçlarının turası,
Böyle selvi endam
akla ziyandır.
|