ANAMUR'UN SESİ
"Anamur'un ve Anamurluların Buluşma Adresi ve Gerçek Sesi..."
arama   site haritası
 

 

TARİH ve DOĞA
Doğal Güzellikler
Mamure Kalesi
Anamurium
Titiopolis
Yayınlarda Anamur
Mağaralar
Müze ve Diğer Tarihi Yapılar
    - Anamur Müzesi
    - Deniz Feneri
    - Akcami
    - Diğer Tarihi Yerler ve Yapılar

 

ANAMUR'DA DİĞER TARİHİ YAPILAR


TOL KERVANSARAY
 

Anamur’dan Antalya tarafına ilerlerken karayolunun 22. kilometresine gelindiğinde Demirören köyünde Tol Kervansaray yer almaktadır. Yörede bol miktarda sert kırmızı, sarı renk li taşları ve moloz taşları ile inşa edilmiş bulunan tol kervansarayının üzeri tonoz örtülüdür. Tol kervansaray kuzey-güney yönünde iki sahınlıdır. Kervansarayın ne zaman yapıldığı konusunda herhangi bir bilgi mevcut değildir. 14-15, yüzyıllara ait olduğu düşünülmektedir. Muhtemelen kıyıdan yol alan yolcuların ve ticaret kervanlarının konaklayabilmesi için yapılmıştır.
 

AKARCA HANI

 


 

Anamur’un Akarca adıyla anılan mahallesinde, Selçuklulardan kalma Akcami’nin karşısında Akarca hanı yer almaktadır. Moloz ve kayan taşından yapılmış olan bu yapı tonoz örtülü ve tek sahınlı olup, şu anda halen dükkân özelliğinde işyeri olarak kullanılmaktadır. Yapının ne zaman yapıldığına ilişkin bilgi bulunmamaktadır.

 


 

ALTI KAPI HANI
 

Anamur-Antalya karayolunun “Kharadus” denilen bölümünden patika yolu takip ederek 800 metre kadar yürümek suretiyle Altı-Kapı hanına ulaşırsınız. Yöredeki siyah ve sarı renkli taşları ve kayan taşından aralarına Horasan harçları doldurularak inşa edilmiştir. Altı Kapı Hanı doğu - batı yönündedir. Yuvarlak kemerlerle örülmüş altı adet giriş kapısı ve birbirine bağlı altı yuvarlak tavanları tonoz yapılı odalara açılır. Odaların önünde yine yuvarlak tonozlu payandalarla taşınan revaklar yer almaktadır. Muhtemelen kervan ve yolcu barınması için işleyen yol üzerinde imar edilmiştir. Yapının 14- 15 yüzyıl yapı özellilerini taşımaktadır.
 

KIZIL KİLİSE
 

Kargedik dağının doğu yamaçlarına kurulmuş olan Kızılaliler köyünün içinde kızıl kilse yer alır. Ören yeri içerisinde üç sahınlı olarak inşa edilmiş olan bazilika görülür. Yapı 5. 6. yüzyıllardaki Isaura yapı tarzındadır.
 

Asfalt yol ile hem Emirşah köyünden hem de Anamur Ören kasabasından kiliseye ulaşmak mümkündür.
 

ZİNCİRLİTEPE
 

Kızılaliler köyünün kuzey kısımlarında bugüne kadar ne olduğu anlaşılamamış tarihi kalıntılar mevcuttur. Bulunduğu yerden dolayı Zincirlitepe adını almıştır. Sayısız yapı ve nekropol alanı mevcuttur.
 

ANITLI GÖZETLEME KULESİ
 

Anamur-Gazipaşa/Antalya karayolunun orta yerinde Anıtlı (Kaledran) köyü yer alır. Bu köyün en ilginç yanlarından birisi orta yerinden akan Anıtlı deresinin Antalya-Mersin sınırını belirlemesidir. Dere üzerindeki köprüden geçerseniz Antalya sınırına girmiş olursunuz. Anıtlı köyü topraklarının yarısı Gazipaşa, diğer yarısı da Anamur ilçesine aittir. Köy iki muhtarlık olup her iki muhtarda kendi tarafında olan ilçenin köy muhtarıdır.
 

Anıtlı köyü yakınlarında Yakacık köyü içerisinde Anıtlı Gözetleme Kulesi yer almaktadır. Yapı kesme taşlardan, geniş ve kalın sağlam temeller üzerine inşa edilmiş ve iki katlı bir binadır.
 

Mekân yuvarlak tonozlu ve üst örtüsü beşik şeklinde çatılıdır. 4.-5. yüzyılda yapıldığı sanılmakta olup, yapı itibari ile gözetleme kulesi ve karakol yapısı konumundadır.
 

OTAĞ KÖYÜ ŞAPEL BİNASI

Anamur-Antalya karayolunda Yakacık mevkiinden sonra sola dönülünce 10 kilometre sonra Anıtlı (Kaledran) deresinin kenarında Otağ köyü Şapel binası yer alır. Bizans’ın geç dönemlerinde yapıldığı sanılan binanın yapı taşları, moloz ve kesme taşlardan inşa edilmiş olduğu görülür. Tek sahınlı bir bina olup, yanında ise kült odaları bulunan küçük tarihi bir yapıdır.
 

CENNET KOYU
 

Anamur-Antalya karayolunun 17. kilometresinde yerleşim yerinde köy içerisinde bina temelleri zamanımıza kadar gelen bir bazilika yapısı ile diğer birçok kalıntı yer almaktadır.
 

OVABAŞI KALINTILARI
 

Anamur’un Ovabaşı köyü sınırları içerisinde tarihi bir ören yeri bulunmaktadır. Romanın son dönemlerine ve Bizans’ın başlangıç dönemlerine ait olduğu sanılan b u yerleşim yerinde temelleri belirgin bir bazilika ve sarnıç yapıları ile nekropol alanı yer almaktadır.
 

GÖZ TAŞI

Anamur’un batı kısmında Sarıdana Köyü sınırları içerisinde yolun solunda yüksekçe bir tepe üzerinde aşırı tahrip olmuş şekilde yıkıntılara rastlanmaktadır. Bu mimari yapıların hangi işlevler için yapıldığı anlaşılamamıştır.
 

NİNFEUM
 

Anamur’un batı kısmında Sarıdana Köyü sınırları içerisinde anıtsal yapılar olarak tarihe geçen bir çeşme bulunmaktadır. Çeşmenin sütunlu olan cephesindeki sütunun, ortası aslan ve medüsa başlarıyla dekore edilmiştir. Roma dönemine ait bir yapıdır.
 

KANDACIK NEKROPOLÜ
 

Anamur’un Kuzey doğusunda 7. kilometrede Malaklar köyü yer alır. Bu köy yakınlarında Kandacık (Kandacık: Çukurumsu yer) denilen yerde Nekropol yer almaktadır. Roma dönemine ait küp biçiminde mezarlar ve diğer tarihi yapı kalıntıları bu bölgede yer almaktadır.
 

AZITEPE
 

Anamur Bozyazı ilçeleri arasında iki ilçeyi birbirinden ayıran ve denize doğru dik inen dağ sırası üzerinde yer alan en yüksek tepeye Azıtepe denmektedir. Bu tepenin en uç noktasında bugün için ormanlar arsında bir yangın gözetleme kulesi bulunmaktadır. Stabilize yolu vardır. Azıtepe’nin batıya Anamur’a doğru bakan yüzünde ise Çarıklar beldesi yer alır. Çarıklar belde sınırları içerisinde Azıtepe kalıntıları yer almaktadır. Milattan Önce 4. yüzyıla kadar dayanan yerleşim yerinde temel kalıntıları(apsisi) ve sintrom izleri belirgin olan bir bazilika yapısı görülür. Ayrıca ören yerinin Güneydoğusunda moloz taşlardan yapılmış olan beşik tonozlu bir hamam yapısı mevcuttur.
 

AYVASIL
 

Anamur-Ermenek Yayla yolunun 2 kilometre uzağında, basit kale surları vardır. Bu kale surlarının içerisinde bina ve hamam kalıntıları yer almaktadır.
 

KUDRET KALESİ
 

Anamur-Ermenek Karayolunun Kaş yaylası yer almaktadır. Yaylanın karşısında bulunan tepeler üzerinde Roma döneminden kalma kale surlarına ve diğer yapı kalıntılarına rastlanmaktadır. Yapılar tamamen harap olmuş ve yer seviyesindedir.
 

ARAP ÇUKURU
 

Abanoz yaylasının yakınlarında Çukurabanoz köyü yer almaktadır. Köye hem yayla yolunun Sualmaz geçidinden Abanoz yaylasına inerken sola sapılarak ulaşılabildiği gibi, Anamur Karalarbahşiş çıkışından Güney-Çaltıbükü yolundan da ulaşılabilmektedir.
 

Çukurabanoz köyü yakınlarında Arap Çukuru denen mevkide yüksek dağ tepelerindeki kayalar üzerinde yerleştirilmiş lahitlerin oyuklarına ait oymalar görülür. Ören yerinde üçgen çatılı ve haç kabartmalı kaya mezarları bulunmaktadır.
 

ŞIHARDICI
 

Çukurabanoz köyünün Arap Çukuru denilen bölümünün yakınlarında yüksek hakim tepeler üzerinde yer alan antik şehir kalıntısına rastlanır. Bu yerleşim yeri tamamen tahrip olmuş durumdadır. Ören yerinde Korint tipi sütun başlıkları ve diğer bir sürü mimari yapı parçalarının yerleşim yeri önemli binalarına ait olduğu sanılmaktadır.
 

ABANOZ
 

Anamur-Ermenek Karayolunun 60. kilometresinde Abanoz yaylası yer almaktadır. Abanoz yaylasını çevreleyen sağda hakim tepeler üzerinde artık ayakta duran hiçbir binası kalmamış son derece tahrip olmuş kent kalıntısına rastlanmaktadır. Antik kentin sak kısmında nekropol alanı yer alır. Bu nekropol kayalara oyulmuş mezarlar olarak günümüze gelmiştir. Ayrıca insanlar tarafından oyulmuş olduğu anlaşılan birçok kaya oyuğuda Abanoz yaylasında yer almaktadır. Abanoz girişi sol kısımda yer alan oymalar gibi. Bir kısmı da yolun solundaki hakim tepelerde yer alır. Bunlardan birisi Sandık Taş’dır. Son derce kare biçiminde sandık şeklinde oyulmuştur.
 

Abanoz’a su sağlayan pınarın çıkış alanının üst kısmında da duvar yüzünden ancak bir insanın yürüyebileceği şekilde patika ile ulaşılan oyuntular mevcuttur.
 

HALKALI
 

Anamur’un Çarıklar Kasabası halkı Abanozdan sonra yayla yolunun sağında kalan Halkalı yaylasına yaz mevsiminde göç eder. Halkalı denilen bu yerde solda ormanlık alan içerisinde Halkalı tarihi kalıntıları yer alır. Burada da yerleşim yerinden çok Roma dönemine ait üçgen alınlıklı ve sütunlu kaya mezarlarına rastlanmaktadır.
 

DEMİROLUK
 

Anamur-Ermenek karayolunun Abanoz’dan sonraki 17. kilometresinde sağda Demiroluk denilen ve güzel çeşmelerin yer aldığı mevki yer alır. Burada Demiroluk kalıntıları vardır. Buradaki en dikkat çekici hususlardan birsi blok kayalar üzerine oyulmuş olan kaya mezarlarıdır. Diğer yayla bölgesinde olduğu gibi mezarlar burada da üçgen alınlıklıdır. Sütun ve payelerle de dekorlar verilmiştir. Bu kaya mezarlarının birinde üçgen alınlığın içinde aslan benzetme resminin iki yanında “Akroter” süslemeleri yer almaktadır.
 

Yine bu bölgede yer alan başka bir kaya mezarında yine üçgen alınlık içerisinde kalkan tutan, sağa doğru hareket eden şaha kalkmış bir at üzerinde yer alan Roma süvarisi kabartma olarak yapılmıştır.
 

Demiroluk yakınlarında bulunan mezar kalıntılarının Konya’nın Bozkır İlçesindeki Isaura kenti kaya mezarları ile büyük benzerlikler taşıdığı tespit edilmiştir.
 

KÖRİSTANLIK
 

Anamur-Ermenek Karayolu üzerinde en büyük yayla yerleşkelerinden birsi de Akpınar yaylasıdır. Burası Anamur’un en eski yaylalarından birdir.
 

Geçmişte bu yaylanın yakınlarından meşhur Antik Yol geçmekteymiş. Bugün için hala antik yolun döşeme taşlarına bu bölgede açık bir şekilde rastlamak mümkündür.
Akpınar yaylasını geçtikten sonra İconium (Konya), Germanikapolis üzerinden Anamorium’a ulaşan antik yer üzerinde bulunan ve Sarıağaç köylüleri ile Evciler köylülerinin yayla için göçtükleri Çandır mevkiine gelinir. Burada bir ören yeri yer almaktadır.
 

Bu antik kent şehir (Akrepol) ve dağın yamaç kesimlerde bulunan nekropol sahalarından meydana gelmektedir. Şehir kalıntılarının kuzeybatı yönünde çok sayıda kaya mezarı yer almaktadır. Mezarların ön cepheleri “Templum in antis” denen tarzda ve iki sütunlu paye ile tanzim edilmiştir.
 

Hani Arif Nihat Asya bir şiirinde şöyle der: “Sangaryos’u Sakarya yapan, İkonyum’u Konya yapan dille konuşurdum.” Sözü edilen Konya ve Germanikapolis kentlerinden gelen antik yol eski zamanlarda Anamur yaylarlından geçmekteymiş.

 

ZAVRAK TAŞ

 

Fotoğraf: Anamur Zavrak Taş Görüntüsü

 

Anamur’un Kuzeybatısında yer alan Filir Kalesinin yakınlarında Zavrak Taş yer alır. Zavrak yerli dilde pencerenin yerine kullanılan bir kelimedir. Burada blok taşlardan oluşan bir coğrafi yapı vardır. Zavrak Taş’da gri renkli bu blok taşlardan inşa edilmiştir. Taşın tam merkezi yerinde apsis biçiminde geniş bir açıklık yer almaktadır. Bu pencereye benzediği için yerli dildeki kelime kullanılarak Zavrak Taş adını almıştır. Rütüel amaçlarla kullanıldığı sanılan bu yapının anıt eser niteliğindedir. Hitit dönemine aittir.

 

Çınar Arıkan

Site Yöneticisi

 

ANAMUR MASLAN DAĞI FENİKE ALTARI

 

Anamur Güngören (Teniste) köyü yolunun 30. km. El Yaylağı (Göztaşı) mevkiinden sola dönülünce Hava Radar Yolunun 6. km. bir noktadan, soldaki stabilize yolu izleyerek 500m. uzaklıkta, Kızılçam ormanıyla kaplı saha içinde, gri renkli kalker ana kayaya oyularak yapılmış olan, yörede “Zavrak Taş” adı verilen yere ulaşılır.

 

Genel görüntüsü apsis biçiminde olan kalıntının yarım daire formundaki açıklığının genişliği 1.20m., yüksekliği ise 1.30mdir. Ana kütlenin genişliği 2.60m., kütle yüksekliği ise 4.40mdir. Apsis açıklığının arkasında ve tam ortasında yer alan çerçevesi kabartma silmeli pencerenin adının yörede “Zavrak Taş” olarak anılmasının nedeni pencereye “Zavrak” denilmesinden kaynaklanmaktadır.

 

Pencerenin hemen üzerinde, tepede, düzleştirilmiş olan ana kayanın açıklığına rast gelen bölümü, hafif yüksekçe taş biçiminde bırakılmış ve önde silmelerle süslenmiştir. Silmeler yanlardaki alçak bölümlerde de sürdürülerek kutsal bölüme ayrıcalıklı hareket kazandırılmıştır. Pencere açıklığı üstü açık tünel biçimindedir. Ana kayanın arkasında öndeki apsis’e uyum sağlayarak yuvarlak formda kesilmiştir. Oturma yeri yine yuvarlak formda 55cm. derinliğinde, 60cm. yüksekliğindedir. Tek sıralı oturma yerinin köşeleri yine silmelerle dekorlandırılmıştır. Anıtın ön yüzü dikine kesilerek düzleştirilmiş, arkadaki bağımsız ana kayanın sağ tarafı da kesilerek düzleştirilmiştir.

 

Fenikelilerin ayinle ilgili amaçlı taht, sunak, naos ve altar biçimindeki karakteristiklerinde benzer uygulamalar tarihi süreç içerinde sürekli değişime uğramıştır. Genel olarak, Fenike’ye yabancı olmayan tanıdık betimlemeler ayrım yapmamıza yardımcı olmaktadır.

 

Bir Fenike uzmanı olan Sabatino Moscati’ye göre: “Bu tür yapıtların 30cm. ile 150cm. arasında değişen kireç taşı bloklardır… Kaidenin üzerinde iki kollu tahtın sırtının arka kısmı yükselir. Ortada tanrı idolünün konulduğu bir boşluk bulunmaktadır… Ortadaki boşluğa kurban urnası yada batylos konulur… Naos- cellası üzerinde idolün durduğu kaideye oyulmuştur”. Bu tanımlamalar Masdan Dağı kalıntısıyla ortak özellikler taşımaktadır. Tahtın arkasındaki yükselen kütle ve ortasında tanrı idolünün konulduğu açıklık. Apsis açıklığı ve silmelerle zenginleştirilmiş yüzeyler uygulanan ritüelin görsel dekoru için yağ kandillerinin konulduğu yerlere ayrılmış olmalıdır.

 

Yapının Fenike dönemine tarihlendirilmesinde yol gösterici bazı ipuçları bulunmasına karşın daha ayrıntılı çalışmaların yapılması gerektiği göz ardı edilmemelidir.

 

Homeros’un “yiğit denizciler” olarak söz ettiği Fenikeliler İ. Ö. X. Yüzyılda Kıbrıs’a yerleşmişler, yakın oluşu nedeniyle Anadolu kıyılarında sürekli çalışmışlar, Pamphylia ve Lkya’da son derece etkin olmuşlardır. Kaynaklarda, İ. Ö. 7. yüzyılda Fenikeli kralların Kilikya’ya korku salmış oldukları, kimi zamanlarda da Kilikya krallarıyla ittifak kurdukları ve ticari ilişkilerde bulundukları biliniyor.

 

Anadolu’ya ait Akdeniz Bölgesi’nde dağlar doğruca denize indiğinden birçok yerde geçit dahi vermezler, ticaretle bağlantılar kurulabilecek yerleşim alanları bulmak oldukça zordur. Lakin dağlık bölgelerin içlerine açılan dar yollar üzerinde geleneksel Fenike özelliklerini taşıyan uygulamaları görmemiz oldukça doğal karşılanmalıdır. Bu kimi zaman ticari bir yazıt, kimi zamanda kültlerle ilgili ritüel uygulamalardır. Bu tür kalıtlar çoğunlukla dağların kayalık yamaçlarında ya da sık ormanların içerisinde saklı bir yerde kendi başlarında görülürler.

 

Antik dönemlerde Alanya- Anamur çizgisinde bağımsız bazı kalıtlar ele geçmiştir. Cilicia Tracheia’da Cebel İres Dağı’nda bulunan granit yazıtın Fenikelilere ait olduğu kesinlik kazanmıştır.

 

Anamur - Ermenek karayolunun 50.km. Demiroluk yaylasındaki çeşmenin kuzeyinde bulunan yazıt büyük olasılıkla Fenikelilere aittir. Ne yazık ki tarihi eserlere olan aşırı ilgisizlikten bu yazıtta nasibini almıştır.

 

Anamur Mastan Dağı kalıntısı Fenikelilerin Kıbrıs’a yerleştikleri tarihle ilişkilendirilebilir. İlçemizde “Zavrak Taş” adıyla 1990 yılından buyana bilinen, son derece önem kazanan bu yapının ayrıntılı olarak bilimsel incelenmesi yapılmalıdır.

 

Yapının sır perdesi tam olarak ortaya çıkarılmalı ve acil koruma altına alınmalıdır.Yapı tanındıktan sonra Anamur’un turizm potansiyeline önemli bir halka daha eklenecektir.
 

M. Vehbi Uysal

Sanat Tarihçi

mvbiysl@gmail.com


TERİMLER


Apsis: Yarım daire formunda mekânlar.
Altar: Üzerinde kurban kesilen taş masa.
Naos ( Cella) : Kült heykelin konulduğu kutsal bölüm.
İdol: Taş, pişmiş toprak, kemik stilize heykelcikler.
Ritüel: Dinsel içerikli uygulamalar.
KAYNAKÇA
1. George Ewart Bean, Terence Bruce Mitford, Journeys in Rough Cılıcıa, Köln, 1964- 1968
2. Ekrem Akurgal, Sencer Şahin, Epıgraphıca Anatolıa Dr. Rudolf Hebelt GMBH BONN, 1987
3.P.G. Mosca, James Russell, A Phoenicion Inscription From Cebel Ires Dağı ın Rough Cılıcıa…..?
4.Sabatına Moscati, Fenikeliler, Dost Kitabevi,2004, ANKARA.

 

 
   

  Başa Dön 

Yazdır

 
 
 
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır [Çınar Arıkan]