ANAMUR'DA DİĞER
TARİHİ
YAPILAR
TOL
KERVANSARAY
Anamur’dan Antalya tarafına ilerlerken
karayolunun 22. kilometresine
gelindiğinde Demirören köyünde Tol
Kervansaray yer almaktadır. Yörede bol
miktarda sert kırmızı, sarı renk li
taşları ve moloz taşları ile inşa
edilmiş bulunan tol kervansarayının
üzeri tonoz örtülüdür. Tol kervansaray
kuzey-güney yönünde iki sahınlıdır.
Kervansarayın ne zaman yapıldığı
konusunda herhangi bir bilgi mevcut
değildir. 14-15, yüzyıllara ait olduğu
düşünülmektedir. Muhtemelen kıyıdan yol
alan yolcuların ve ticaret kervanlarının
konaklayabilmesi için yapılmıştır.
AKARCA
HANI
Anamur’un Akarca adıyla anılan
mahallesinde, Selçuklulardan kalma
Akcami’nin karşısında Akarca hanı yer
almaktadır. Moloz ve kayan taşından
yapılmış olan bu yapı tonoz örtülü ve
tek sahınlı olup, şu anda halen dükkân
özelliğinde işyeri olarak
kullanılmaktadır. Yapının ne zaman
yapıldığına ilişkin bilgi
bulunmamaktadır.
ALTI
KAPI HANI
Anamur-Antalya karayolunun “Kharadus”
denilen bölümünden patika yolu takip
ederek 800 metre kadar yürümek suretiyle
Altı-Kapı hanına ulaşırsınız. Yöredeki
siyah ve sarı renkli taşları ve kayan
taşından aralarına Horasan harçları
doldurularak inşa edilmiştir. Altı Kapı
Hanı doğu - batı yönündedir. Yuvarlak
kemerlerle örülmüş altı adet giriş
kapısı ve birbirine bağlı altı yuvarlak
tavanları tonoz yapılı odalara açılır.
Odaların önünde yine yuvarlak tonozlu
payandalarla taşınan revaklar yer
almaktadır. Muhtemelen kervan ve yolcu
barınması için işleyen yol üzerinde imar
edilmiştir. Yapının 14- 15 yüzyıl yapı
özellilerini taşımaktadır.
KIZIL
KİLİSE
Kargedik dağının doğu yamaçlarına
kurulmuş olan Kızılaliler köyünün içinde
kızıl kilse yer alır. Ören yeri
içerisinde üç sahınlı olarak inşa
edilmiş olan bazilika görülür. Yapı 5.
6. yüzyıllardaki Isaura yapı
tarzındadır.
Asfalt yol ile hem Emirşah köyünden hem
de Anamur Ören kasabasından kiliseye
ulaşmak mümkündür.
ZİNCİRLİTEPE
Kızılaliler köyünün kuzey kısımlarında
bugüne kadar ne olduğu anlaşılamamış
tarihi kalıntılar mevcuttur. Bulunduğu
yerden dolayı Zincirlitepe adını
almıştır. Sayısız yapı ve nekropol alanı
mevcuttur.
ANITLI
GÖZETLEME KULESİ
Anamur-Gazipaşa/Antalya karayolunun orta
yerinde Anıtlı (Kaledran) köyü yer alır.
Bu köyün en ilginç yanlarından birisi
orta yerinden akan Anıtlı deresinin
Antalya-Mersin sınırını belirlemesidir.
Dere üzerindeki köprüden geçerseniz
Antalya sınırına girmiş olursunuz.
Anıtlı köyü topraklarının yarısı
Gazipaşa, diğer yarısı da Anamur
ilçesine aittir. Köy iki muhtarlık olup
her iki muhtarda kendi tarafında olan
ilçenin köy muhtarıdır.
Anıtlı köyü yakınlarında Yakacık köyü
içerisinde Anıtlı Gözetleme Kulesi yer
almaktadır. Yapı kesme taşlardan, geniş
ve kalın sağlam temeller üzerine inşa
edilmiş ve iki katlı bir binadır.
Mekân yuvarlak tonozlu ve üst örtüsü
beşik şeklinde çatılıdır. 4.-5. yüzyılda
yapıldığı sanılmakta olup, yapı itibari
ile gözetleme kulesi ve karakol yapısı
konumundadır.
OTAĞ KÖYÜ
ŞAPEL BİNASI
Anamur-Antalya karayolunda Yakacık
mevkiinden sonra sola dönülünce 10
kilometre sonra Anıtlı (Kaledran)
deresinin kenarında Otağ köyü Şapel
binası yer alır. Bizans’ın geç
dönemlerinde yapıldığı sanılan binanın
yapı taşları, moloz ve kesme taşlardan
inşa edilmiş olduğu görülür. Tek sahınlı
bir bina olup, yanında ise kült odaları
bulunan küçük tarihi bir yapıdır.
CENNET
KOYU
Anamur-Antalya karayolunun 17.
kilometresinde yerleşim yerinde köy
içerisinde bina temelleri zamanımıza
kadar gelen bir bazilika yapısı ile
diğer birçok kalıntı yer almaktadır.
OVABAŞI
KALINTILARI
Anamur’un Ovabaşı köyü sınırları
içerisinde tarihi bir ören yeri
bulunmaktadır. Romanın son dönemlerine
ve Bizans’ın başlangıç dönemlerine ait
olduğu sanılan b u yerleşim yerinde
temelleri belirgin bir bazilika ve
sarnıç yapıları ile nekropol alanı yer
almaktadır.
GÖZ
TAŞI
Anamur’un batı kısmında Sarıdana Köyü
sınırları içerisinde yolun solunda
yüksekçe bir tepe üzerinde aşırı tahrip
olmuş şekilde yıkıntılara
rastlanmaktadır. Bu mimari yapıların
hangi işlevler için yapıldığı
anlaşılamamıştır.
NİNFEUM
Anamur’un batı kısmında Sarıdana Köyü
sınırları içerisinde anıtsal yapılar
olarak tarihe geçen bir çeşme
bulunmaktadır. Çeşmenin sütunlu olan
cephesindeki sütunun, ortası aslan ve
medüsa başlarıyla dekore edilmiştir.
Roma dönemine ait bir yapıdır.
KANDACIK
NEKROPOLÜ
Anamur’un Kuzey doğusunda 7. kilometrede
Malaklar köyü yer alır. Bu köy
yakınlarında Kandacık (Kandacık:
Çukurumsu yer) denilen yerde Nekropol
yer almaktadır. Roma dönemine ait küp
biçiminde mezarlar ve diğer tarihi yapı
kalıntıları bu bölgede yer almaktadır.
AZITEPE
Anamur Bozyazı ilçeleri arasında iki
ilçeyi birbirinden ayıran ve denize
doğru dik inen dağ sırası üzerinde yer
alan en yüksek tepeye Azıtepe
denmektedir. Bu tepenin en uç noktasında
bugün için ormanlar arsında bir yangın
gözetleme kulesi bulunmaktadır.
Stabilize yolu vardır. Azıtepe’nin
batıya Anamur’a doğru bakan yüzünde ise
Çarıklar beldesi yer alır. Çarıklar
belde sınırları içerisinde Azıtepe
kalıntıları yer almaktadır. Milattan
Önce 4. yüzyıla kadar dayanan yerleşim
yerinde temel kalıntıları(apsisi) ve
sintrom izleri belirgin olan bir
bazilika yapısı görülür. Ayrıca ören
yerinin Güneydoğusunda moloz taşlardan
yapılmış olan beşik tonozlu bir hamam
yapısı mevcuttur.
AYVASIL
Anamur-Ermenek Yayla yolunun 2 kilometre
uzağında, basit kale surları vardır. Bu
kale surlarının içerisinde bina ve hamam
kalıntıları yer almaktadır.
KUDRET
KALESİ
Anamur-Ermenek Karayolunun Kaş yaylası
yer almaktadır. Yaylanın karşısında
bulunan tepeler üzerinde Roma döneminden
kalma kale surlarına ve diğer yapı
kalıntılarına rastlanmaktadır. Yapılar
tamamen harap olmuş ve yer
seviyesindedir.
ARAP
ÇUKURU
Abanoz yaylasının yakınlarında Çukurabanoz
köyü yer almaktadır. Köye hem yayla
yolunun Sualmaz geçidinden Abanoz
yaylasına inerken sola sapılarak
ulaşılabildiği gibi, Anamur
Karalarbahşiş çıkışından Güney-Çaltıbükü
yolundan da ulaşılabilmektedir.
Çukurabanoz köyü yakınlarında Arap Çukuru
denen mevkide yüksek dağ tepelerindeki
kayalar üzerinde yerleştirilmiş
lahitlerin oyuklarına ait oymalar
görülür. Ören yerinde üçgen çatılı ve
haç kabartmalı kaya mezarları
bulunmaktadır.
ŞIHARDICI
Çukurabanoz köyünün Arap Çukuru denilen
bölümünün yakınlarında yüksek hakim
tepeler üzerinde yer alan antik şehir
kalıntısına rastlanır. Bu yerleşim yeri
tamamen tahrip olmuş durumdadır. Ören
yerinde Korint tipi sütun başlıkları ve
diğer bir sürü mimari yapı parçalarının
yerleşim yeri önemli binalarına ait
olduğu sanılmaktadır.
ABANOZ
Anamur-Ermenek Karayolunun 60.
kilometresinde Abanoz yaylası yer
almaktadır. Abanoz yaylasını çevreleyen
sağda hakim tepeler üzerinde artık
ayakta duran hiçbir binası kalmamış son
derece tahrip olmuş kent kalıntısına
rastlanmaktadır. Antik kentin sak
kısmında nekropol alanı yer alır. Bu
nekropol kayalara oyulmuş mezarlar
olarak günümüze gelmiştir. Ayrıca
insanlar tarafından oyulmuş olduğu
anlaşılan birçok kaya oyuğuda Abanoz
yaylasında yer almaktadır. Abanoz girişi
sol kısımda yer alan oymalar gibi. Bir
kısmı da yolun solundaki hakim tepelerde
yer alır. Bunlardan birisi Sandık
Taş’dır. Son derce kare biçiminde sandık
şeklinde oyulmuştur.
Abanoz’a su sağlayan pınarın çıkış
alanının üst kısmında da duvar yüzünden
ancak bir insanın yürüyebileceği şekilde
patika ile ulaşılan oyuntular mevcuttur.
HALKALI
Anamur’un Çarıklar Kasabası halkı
Abanozdan sonra yayla yolunun sağında
kalan Halkalı yaylasına yaz mevsiminde
göç eder. Halkalı denilen bu yerde solda
ormanlık alan içerisinde Halkalı tarihi
kalıntıları yer alır. Burada da yerleşim
yerinden çok Roma dönemine ait üçgen
alınlıklı ve sütunlu kaya mezarlarına
rastlanmaktadır.
DEMİROLUK
Anamur-Ermenek karayolunun Abanoz’dan
sonraki 17. kilometresinde sağda
Demiroluk denilen ve güzel çeşmelerin
yer aldığı mevki yer alır. Burada
Demiroluk kalıntıları vardır. Buradaki
en dikkat çekici hususlardan birsi blok
kayalar üzerine oyulmuş olan kaya
mezarlarıdır. Diğer yayla bölgesinde
olduğu gibi mezarlar burada da üçgen
alınlıklıdır. Sütun ve payelerle de
dekorlar verilmiştir. Bu kaya
mezarlarının birinde üçgen alınlığın
içinde aslan benzetme resminin iki
yanında “Akroter” süslemeleri yer
almaktadır.
Yine bu bölgede yer alan başka bir kaya
mezarında yine üçgen alınlık içerisinde
kalkan tutan, sağa doğru hareket eden
şaha kalkmış bir at üzerinde yer alan
Roma süvarisi kabartma olarak
yapılmıştır.
Demiroluk yakınlarında bulunan mezar
kalıntılarının Konya’nın Bozkır
İlçesindeki Isaura kenti kaya mezarları
ile büyük benzerlikler taşıdığı tespit
edilmiştir.
KÖRİSTANLIK
Anamur-Ermenek Karayolu üzerinde en büyük
yayla yerleşkelerinden birsi de Akpınar
yaylasıdır. Burası Anamur’un en eski
yaylalarından birdir.
Geçmişte bu yaylanın yakınlarından meşhur
Antik Yol geçmekteymiş. Bugün için hala
antik yolun döşeme taşlarına bu bölgede
açık bir şekilde rastlamak mümkündür.
Akpınar yaylasını geçtikten sonra İconium
(Konya), Germanikapolis üzerinden
Anamorium’a ulaşan antik yer üzerinde
bulunan ve Sarıağaç köylüleri ile
Evciler köylülerinin yayla için
göçtükleri Çandır mevkiine gelinir.
Burada bir ören yeri yer almaktadır.
Bu antik kent şehir (Akrepol) ve dağın
yamaç kesimlerde bulunan nekropol
sahalarından meydana gelmektedir. Şehir
kalıntılarının kuzeybatı yönünde çok
sayıda kaya mezarı yer almaktadır.
Mezarların ön cepheleri “Templum in
antis” denen tarzda ve iki sütunlu paye
ile tanzim edilmiştir.
Hani Arif Nihat Asya bir şiirinde şöyle
der: “Sangaryos’u Sakarya yapan,
İkonyum’u Konya yapan dille konuşurdum.”
Sözü edilen Konya ve Germanikapolis
kentlerinden gelen antik yol eski
zamanlarda Anamur yaylarlından
geçmekteymiş.
ZAVRAK
TAŞ
Anamur’un Kuzeybatısında yer alan Filir
Kalesinin yakınlarında Zavrak Taş yer
alır. Zavrak yerli dilde pencerenin
yerine kullanılan bir kelimedir. Burada
blok taşlardan oluşan bir coğrafi yapı
vardır. Zavrak Taş’da gri renkli bu blok
taşlardan inşa edilmiştir. Taşın tam
merkezi yerinde apsis biçiminde geniş
bir açıklık yer almaktadır. Bu pencereye
benzediği için yerli dildeki kelime
kullanılarak Zavrak Taş adını almıştır.
Rütüel amaçlarla kullanıldığı sanılan bu
yapının anıt eser niteliğindedir. Hitit
dönemine aittir.
Çınar Arıkan
Site Yöneticisi
ANAMUR MASLAN DAĞI
FENİKE ALTARI
Anamur Güngören (Teniste) köyü yolunun
30. km. El Yaylağı (Göztaşı) mevkiinden
sola dönülünce Hava Radar Yolunun 6. km.
bir noktadan, soldaki stabilize yolu
izleyerek 500m. uzaklıkta, Kızılçam
ormanıyla kaplı saha içinde, gri renkli
kalker ana kayaya oyularak yapılmış
olan, yörede “Zavrak Taş” adı verilen
yere ulaşılır.
Genel görüntüsü apsis biçiminde olan
kalıntının yarım daire formundaki
açıklığının genişliği 1.20m., yüksekliği
ise 1.30mdir. Ana kütlenin genişliği
2.60m., kütle yüksekliği ise 4.40mdir.
Apsis açıklığının arkasında ve tam
ortasında yer alan çerçevesi kabartma
silmeli pencerenin adının yörede “Zavrak
Taş” olarak anılmasının nedeni pencereye
“Zavrak” denilmesinden
kaynaklanmaktadır.
Pencerenin hemen üzerinde, tepede,
düzleştirilmiş olan ana kayanın
açıklığına rast gelen bölümü, hafif
yüksekçe taş biçiminde bırakılmış ve
önde silmelerle süslenmiştir. Silmeler
yanlardaki alçak bölümlerde de
sürdürülerek kutsal bölüme ayrıcalıklı
hareket kazandırılmıştır. Pencere
açıklığı üstü açık tünel biçimindedir.
Ana kayanın arkasında öndeki apsis’e
uyum sağlayarak yuvarlak formda
kesilmiştir. Oturma yeri yine yuvarlak
formda 55cm. derinliğinde, 60cm.
yüksekliğindedir. Tek sıralı oturma
yerinin köşeleri yine silmelerle
dekorlandırılmıştır. Anıtın ön yüzü
dikine kesilerek düzleştirilmiş,
arkadaki bağımsız ana kayanın sağ tarafı
da kesilerek düzleştirilmiştir.
Fenikelilerin ayinle ilgili amaçlı taht,
sunak, naos ve altar biçimindeki
karakteristiklerinde benzer uygulamalar
tarihi süreç içerinde sürekli değişime
uğramıştır. Genel olarak, Fenike’ye
yabancı olmayan tanıdık betimlemeler
ayrım yapmamıza yardımcı olmaktadır.
Bir Fenike uzmanı olan Sabatino
Moscati’ye göre: “Bu tür yapıtların
30cm. ile 150cm. arasında değişen kireç
taşı bloklardır… Kaidenin üzerinde iki
kollu tahtın sırtının arka kısmı
yükselir. Ortada tanrı idolünün
konulduğu bir boşluk bulunmaktadır…
Ortadaki boşluğa kurban urnası yada
batylos konulur… Naos- cellası üzerinde
idolün durduğu kaideye oyulmuştur”. Bu
tanımlamalar Masdan Dağı kalıntısıyla
ortak özellikler taşımaktadır. Tahtın
arkasındaki yükselen kütle ve ortasında
tanrı idolünün konulduğu açıklık. Apsis
açıklığı ve silmelerle zenginleştirilmiş
yüzeyler uygulanan ritüelin görsel
dekoru için yağ kandillerinin konulduğu
yerlere ayrılmış olmalıdır.
Yapının Fenike dönemine
tarihlendirilmesinde yol gösterici bazı
ipuçları bulunmasına karşın daha
ayrıntılı çalışmaların yapılması
gerektiği göz ardı edilmemelidir.
Homeros’un “yiğit denizciler” olarak söz
ettiği Fenikeliler İ. Ö. X. Yüzyılda
Kıbrıs’a yerleşmişler, yakın oluşu
nedeniyle Anadolu kıyılarında sürekli
çalışmışlar, Pamphylia ve Lkya’da son
derece etkin olmuşlardır. Kaynaklarda,
İ. Ö. 7. yüzyılda Fenikeli kralların
Kilikya’ya korku salmış oldukları, kimi
zamanlarda da Kilikya krallarıyla
ittifak kurdukları ve ticari ilişkilerde
bulundukları biliniyor.
Anadolu’ya ait Akdeniz Bölgesi’nde
dağlar doğruca denize indiğinden birçok
yerde geçit dahi vermezler, ticaretle
bağlantılar kurulabilecek yerleşim
alanları bulmak oldukça zordur. Lakin
dağlık bölgelerin içlerine açılan dar
yollar üzerinde geleneksel Fenike
özelliklerini taşıyan uygulamaları
görmemiz oldukça doğal karşılanmalıdır.
Bu kimi zaman ticari bir yazıt, kimi
zamanda kültlerle ilgili ritüel
uygulamalardır. Bu tür kalıtlar
çoğunlukla dağların kayalık yamaçlarında
ya da sık ormanların içerisinde saklı
bir yerde kendi başlarında görülürler.
Antik dönemlerde Alanya- Anamur
çizgisinde bağımsız bazı kalıtlar ele
geçmiştir. Cilicia Tracheia’da Cebel
İres Dağı’nda bulunan granit yazıtın
Fenikelilere ait olduğu kesinlik
kazanmıştır.
Anamur - Ermenek karayolunun 50.km.
Demiroluk yaylasındaki çeşmenin
kuzeyinde bulunan yazıt büyük olasılıkla
Fenikelilere aittir. Ne yazık ki tarihi
eserlere olan aşırı ilgisizlikten bu
yazıtta nasibini almıştır.
Anamur Mastan Dağı kalıntısı
Fenikelilerin Kıbrıs’a yerleştikleri
tarihle ilişkilendirilebilir. İlçemizde
“Zavrak Taş” adıyla 1990 yılından buyana
bilinen, son derece önem kazanan bu
yapının ayrıntılı olarak bilimsel
incelenmesi yapılmalıdır.
Yapının sır perdesi tam olarak ortaya
çıkarılmalı ve acil koruma altına
alınmalıdır.Yapı tanındıktan sonra
Anamur’un turizm potansiyeline önemli
bir halka daha eklenecektir.
M. Vehbi Uysal
Sanat Tarihçi
mvbiysl@gmail.com
TERİMLER
Apsis: Yarım daire formunda mekânlar.
Altar: Üzerinde kurban kesilen taş masa.
Naos ( Cella) : Kült heykelin konulduğu
kutsal bölüm.
İdol: Taş, pişmiş toprak, kemik stilize
heykelcikler.
Ritüel: Dinsel içerikli uygulamalar.
KAYNAKÇA
1. George Ewart Bean, Terence Bruce
Mitford, Journeys in Rough Cılıcıa,
Köln, 1964- 1968
2. Ekrem Akurgal, Sencer Şahin,
Epıgraphıca Anatolıa Dr. Rudolf Hebelt
GMBH BONN, 1987
3.P.G. Mosca, James Russell, A
Phoenicion Inscription From Cebel Ires
Dağı ın Rough Cılıcıa…..?
4.Sabatına Moscati, Fenikeliler, Dost
Kitabevi,2004, ANKARA.
|