Darbe için “biraz daha olgunlaşsın”
diye 12 Eylülü bekleyenleri örnek alır
gibi bölücülükle mücadele için ordunun
iyice zayıflatılmasını beklemek.
***
Ortadoğu ve bölgemizdeki “Amerika’nın
sesi”ni “bizim sesimizmiş” gibi
sunmak.
***
“Yeniden yapılanıyoruz” diyerek
eğitim müfettişlerini, okul yöneticilerini
yerlerinden edip çıkacak curcunada
kadrolaşmayı tamamlamak.
***
Önce “Libya’da Nato’nun işi ne”
deyip ardından “ başkasına bombalatmam”
diyerek savaş uçakları göndermek. Sonra da
“ben vururum, ben sararım kime ne”
deyip yaralıları ülkeye getirmek.
Hakkari Tunceli Şemdinli Yüküsekova’da
olanlar dururken Gazze’yi gündemde tutmak,
gündem saptırıp kırk kanalla ülkede iyi
işler olduğuna inandırmak v.s..
***
Biz on kalemde olup biteni saymaya
çalıştık.
Kaç on çıkar daha böyle...
Tabloya bakıp da “bize ne düşer
usta..?” demeden bir hakkı teslim
edelim.
Muhakkak ki “Ustalık işi” bütün
bunlar.
Değilse “maharetin bu kadarı
çıraklıkla, kalfalıkla sehl olmaz”